Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Suudi Arabistan, Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri'ni (BAE) kapsayan Körfez ülkeleri çıkarması sürerken, bölgesel bağları güçlü tutmaya yönelik çeşitli etkinliklerin de hazırlıkları yapılıyor. 

Bunlardan biri de Uluslararası İşbirliği Platformu (UİP) ile Körfez Araştırma Merkezi (The Gulf Research Center) tarafından 12-13 Kasım tarihlerinde İstanbul’da düzenlenecek "Körfez Ülkeleri İşbirliği Konseyi (GCC) - Türkiye Ekonomik Forumu 2023".

Tarım ve gıda, altyapı, ulaşım ve lojistik, turizm, finans, sanayi ve enerji alanlarında işbirliğimin geliştirilmesine katkı sağlamayı amaçlayan forumun tanıtım toplantısı, bugün İstanbul'da gerçekleştirildi.

 

 

"Eski köprülerin yenilenmesi ve yenilerinin yapılmasına öncülük etmekten gurur duyuyoruz"

Toplantıda ilk olarak Uluslararası İşbirliği Platformu (UİP) Kurucusu Cengiz Özgencil söz aldı.

Körfez bölgesiyle yapılan işbirliklerinin önemine ve mevcut gidişatın olumlu etkilerine dikkati çeken Özgencil, "Eski köprülerin yenilenmesi ve yenilerinin yapılmasına öncülük etmekten gurur duyuyoruz. GCC-Türkiye Ekonomik Forumu, her iki taraf için de diğerinin potansiyelini öğrenmek, nerede iş birliği yapabileceklerini keşfetmek ve her iki tarafın da fayda sağlayacağı işlemleri geliştirmek için daha fazla çabaya ihtiyaç duyulabileceğini anlamak için vazgeçilmez bir fırsat sunacaktır" şeklinde konuştu.

Cengiz Özgencil ayrıca Türkiye ile Körfez ülkeleri arasında güçlendirilmiş işbirliğinin taraflara fayda sağlamanın yanı sıra hem bölgede istikrarı teşvik edeceği hem de bölgeleri dışındaki gelişmelere de olumlu katkı sağlayacağını savundu.

"1 milyar dolarlık ekonomik gelişimin 2030 yılında 25 milyar dolara çıkması hedefleniyor"

UİP Kurucusu Özgencil'in ardından Körfez Araştırma Merkezi Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Abdulaziz Sager söz aldı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve beraberindeki heyetin Körfez ülkelerini ziyaret etmesinden duyduğu memnuniyeti dile getiren Sager, çok güzel bir yolda ilerlendiğini dile getirdi.

Dr. Sager sözlerini şu ifadelerle sürdürdü:
 

"Bu ziyaretle birlikte özellikle politik zor günler bitti gibi gözüküyor. Özellikle daha önceden başlayan 1 milyar dolarlık ekonomik gelişim, 2030 yılında 25 milyar dolara çıkması da hedeflendiği için çok değerli bir ziyaret."

"Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Arap ülkelerini ziyaretinden çok mutluyuz, politik zor günler bitti gibi"

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ziyaretine de değinerek Körfez ülkeleriyle Türkiye arasındaki olumlu etkileşimin önemine de vurgu yapan Abdulaziz Sager, sözlerini şu ifadelerle sürdürdü:
 

"Türkiye gerçekten çok çok önemli bir ülke. Bu işbirliği bizim için gerçekten çok önemli. Özellikle bilgi paylaşımı, kültür paylaşımı, eğitim paylaşımı anlamında çok güzel şeyler yapacağımıza inanıyoruz.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Arap ülkelerini ziyaret etmesinden çok mutluyuz. Bu ziyaretle birlikte özellikle politik zor günler bitti gibi gözüküyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ziyaretiyle birlikte, onların bir arada olmasıyla beraber doğru yolda ilerlediğimizi de görüyoruz. Özellikle daha önceden başlayan 1 milyar dolarlık ekonomik gelişim 2030 yılında 25 milyar dolara çıkması da hedeflendiği için çok değerli bir ziyaret.

 

"Suudi Arabistan'ın T.C. Merkez Bankası ile 5 milyar dolarlık mevduat anlaşması irade göstergesi"

12-13 Kasım tarihlerinde düzenlenecek forumun önemine de değinen Sagar, "Enerji, finans ve bankacılık zaten şu anda halihazırda Körfez'den gelen 4 banka aktif olarak Türkiye'de çalışıyor. Ulaşım, lojistik, gıda, tarım,  endüstri ve tabii ki turizm alanlarında yeni işbirliklerinin sağlanması ile ticaret hacmi artarak devam edecektir. Her ne kadar Türk ekonomisi şu anda zor bir dönemden geçse de Türkiye'nin geleceği için büyük potansiyel var, gelişmeye açık. Zaten Suudi Arabistan'ın Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası ile 5 milyar dolarlık mevduat anlaşması yapması bu iradeyi gösteriyor. Eminim ki diğer Körfez ülkeleri yatırımları da gelecektir. Zaten Katar'ın da buna ilişkin ilgisini görüyoruz. Devletler arasındaki iradeyi çok net bir şekilde görüyoruz ve devletler bu ilişkiyi kuracak gibi gözüküyor. Ama burada belirtmek gerekir ki zaten buna ilişkin ciddi bir tecrübe var " değerlendirmesinde bulundu.

 

 

"Togg bizim için de çok teşvik edici"

Türkiye'nin ilk yerli otomobil markası olan TOGG'un kendileri için de teşvik edici olduğunu belirten Sager, özellikle gıda alanındaki işbirliği fırsatlarına dikkati çekti:
 

Özellikle TOGG aracıyla Türkiye'nin yaratıcı ve inovatif olması bizim için de çok teşvik edici ve heyecanlandırıcı. Ayrıca, gıda konusunda da Türkiye'nin iyi bir partner olabileceğini düşünüyoruz. Özellikle gerekli insan gücü, coğrafya, tarım, teknoloji ve altyapıya sahip olduğunu düşünüyoruz.

"Sadece İskandinav ülkelerinden Türkiye'ye bir yılda bir milyona yakın hasta tedavi için geldi"

Uluslararası İşbirliği Platformu (UİP) Yönetim Kurulu Üyesi, Araştırmacı Yazar Erşat Hürmüzlü ise konıuşmasında Türkiye'nin sağlık turizmindeki rolüne vurgu yaptı.

Sadece İskandinav ülkelerinden Türkiye'ye bir yıl içinde 1 milyona yakın hastanın tedavi için geldiğini aktaran Hürmüzlü, "Bu Türkiye'nin artık hangi boyutlara gittiğini gösteriyor. Onun için hepimizin buna destek olmamız, çok ciddi şekilde katkıda bulunmamız gayet tabii önemlidir" ifadelerini kullandı.