Merkez bankası üzerine müzakereler (5): Yeni bir para otoritesi şart

Prof. Dr. Mete Gündoğan Independent Türkçe için yazdı

Fotoğraf: AA

Ülkemizde son sıralarda merkez bankası tartışmaları yeniden alevlendi.

Yalnız bu tartışmalar, başkan ve nepotizmi üzerinden yürüyordu. Başkan değişti. Ancak kadro, politikalar ve sistem değişmedi.

Halbuki, söz konusu merkez bankası olunca, tartışılması gereken çok daha ciddi ve yapısal konular vardır.

Esas onları konuşmamız tartışmamız gerekiyor. Onları belli bir düzene koymadan, ülkemiz iktisadını bir düzene koyamayız. 
 


Burada, ardışık videolarda bu konulara dikkatinizi çektim. Konuya, Ortodoks ekonomi anlayışının dışında bir anlayış ile yaklaştım.  

Dört video yaptım. Bu da beşincisi ve sonuncusu olacak.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

İlk iki videomuzda, paranın kendisi ile ilgili çözümlemelere yer verdik. Konunun anayasal ve yasal çerçevesini ortaya koyduk.

Bu çerçeve içerisinde kurumsal yapılara dikkat çektik. Kurumsal yapıların meşru zeminini sorguladık. Bu zeminin sağlam olmadığını gösterdik.  


Üçüncü ve dördüncü videomuzda, para üreten kurumsal yapıların işlevlerini sorguladık. Bu kurumların işlevsel kurgularının yanlış olduğunu gösterdik.

Bu kurgunun ülkemizde herkesi borçlandıracağını anlattık. Borç varsa para olacağını, borç yoksa para olmayacağını gösterdik. 

Nitekim son basın toplantısında merkez bankası yönetiminin söylemleri, mevcut durumda attıkları adımlar ve neden beklenen sonuca ulaşmada başarılı olamadıklarına dair açıklamaları, bizim burada daha önce bahsettiğimiz kurguların yanlış olduğunun ifşası ve ispatı niteliğinde.


Bütün bunları ortaya koyduktan sonra;

Şimdi ne yapılması gerekiyor?
 


Artık biliyoruz ki piyasada üç türlü para üretiliyor.

Bunlar; mal paralar, itibari paralar ve dağıtık veya kontrolsüz üretilen paralardır.


Mal paralar, değeri kendinden menkul olan paralardır. Altın ve gümüş bunların en başta gelenleridir. Daha başka mallar da para olarak kullanılabilir.

Tarihte pirinç, buğday, arpa, mısır, tuz, hurma kullanılmıştır. Hatta çomaklar dahi para olarak kullanılmıştır. Daha da çeşitlendirilebilir. 

Ama biz bu anlatımımızda altın ve gümüşü esas alalım. Bunları mevcut halde basan kurum Darphane'dir. Belli bir mevzuata göre basar.

İtibari paralar, mevcut kullandığımız kâğıt paralardır. Bunları da merkez bankası anonim şirketi basar.

Üçüncü grup paralar da çok çeşitlidir. Dağıtık üretilen blok zinciri temelli paraları bu gruba alabiliriz. Piyasada kendi ödeme çevrimini oluşturmuş sodekso gibi araçları bu gruba alabiliriz.

Büyük marketler zincirlerinin verdiği kartları da bu gruba alabiliriz. Hatta, bazı mal paraları da bu guruba alabiliriz.

Neticede bunların hepsinin mal ve hizmet satın alımında ödeme kabiliyetleri vardır. Ancak bunların takibinin yapılabileceği net bir mevzuat ve sistemik alt yapı yok.


Şimdi bütün bunları takip edecek yeni bir para otoritesinin oluşturulması gerekiyor. 

Bu para otoritesinin, 3 ana sacayağı olmalı:

  • İtibari paraların basım ve tedavülünü temin eden merkez bankası.
  • Mal paraların basım ve tedavülünü temin eden Darphane.
  • Ve diğer paraların tedavülünü düzenleyip denetleyecek yeni bir yapı. 


Bu para otoritesinin 2 temel görevi olması gerekir: 

  • Bunlardan birincisi, ölçüyü korumaktır. Çünkü temelde para bir ölçü birimidir. Bunun ölçme kabiliyetinin korunması gerekir. Bu aynı zamanda doğal olarak fiyat istikrarını da temin eder. 
     
  • Bu para otoritesinin ikinci temel görevi ise, ülkemizde bir genel denklik tesis etmektir. Bu denklik, üretilen veya üretilecek olan veya üretilmesi gereken mal ve hizmetler ile piyasada tedavül eden para arasındaki matematiksel denkliktir. Ülkede bu denkliğin ikame edilmesi gerekir. 

Halihazırda böyle bir denkliği tesis edecek bir altyapı yok. 

Peki, bu açıdan bakılınca, yapılan nedir?

Halihazırda yapılan, itibari paralar üzerinden fiyat istikrarı sağlamaya çalışırken, mal paraları ve diğer paraları adeta yok saymaktır.

Matematiksel olarak şöyle ifade edebiliriz;

Diyelim ki sizin üç bilinmeyenli bir denkleminiz var. X, Y, Z bilinmeyenler.

Siz bu denklemi çözmek için yani denkliği temin etmek için Y ve Z için ihmal edilebilir birer değer atıyorsunuz, sonra da X üzerinden denkliği sağlamaya çalışıyorsunuz.

Daha da ilginci, X üzerinden kurguladığınız denklikte, piyasada var olan veya var olması hedeflenen mal ve hizmetler ile X arasında bir bağ, bir ilişki de yok!! 

İşte bu cari sistematiğin başarılı olması mümkün değildir.

Yapamazsınız ve yapamayacaksınız.

Halbuki, yeni bir otorite üzerinden ölçüyü korursanız ve genel mizanı da tesis ederseniz, başarı mukadder olur. Hem işleriniz kolaylaşır hem de denkliği rahatlıkla oluşturabilirsiniz. 

Böyle bir para otoritesi, aynı zamanda ülkenin iktisat politikaları ile eşgüdümlü olarak para politikalarını da oluşturup yönetmeli.

İktisadi politikalarda da yetki ve sorumluluk sahibi olmalı. 

Bu iş, sadece merkez bankasının hakkından gelebileceği bir iş değil. 

Önerdiğimiz yeni sistemde devlet, politikaları belirleyecek ve bu politikaların takibini yapacak kurumları da tesis edecektir.  

Bu, işin önemli bir parçasıdır.

Atılacak her adım, basılacak her kuruş bir plan, program ve hedef çerçevesinde ele alınacak ve takibi yapılacaktır. 

Kaldı ki çevremizde ve zamanımızda gelişen şartları düşündüğümüzde, ülkemiz çok farklı paraların üretilmesi mecburiyetinde dahi kalabilir.

Bu durumda bile ölçünün korunması ve mizanın yani genel denkliğin tesis edilmesi, mal ve hizmet üretiminin devamını temin eder.

Mal ve hizmet üretimi devam ettiği müddetçe de halkın refahı ve mutluluğu temin edilir.

Eğer para işini de bu şekilde sağlam temellere yani yapıya oturtursak, dünyanın süper gücü oluruz. 

İbn Haldun'un dediği gibi;

Bir devlet iki sacayağı üzerine oturur: Para ve ordu.


Çok şükür muhteşem bir ordumuz var. Ordumuzun geleneği de var.

Bunun yanı sıra, para da olursa süper güç oluruz.

Bizler, bunları yapamayacak bir millet değiliz.

Geleneklerimiz, bizim milletimizin devlet kurucu bir millet olduğunu gösterir.

Milletlerin gelenekleri ve hafızası yüzlerce yılda oluşur. Bizde de bu hafıza ve kabiliyet var.  

O halde yapılması gereken iş, bunun ortaya çıkarılarak tesis edilmesinden ibaret bir iştir.  

Artık paranın ve para politikasının da bir düzene sokulması şarttır.

Evet. 

Merkez bankası üzerinden yapmış olduğum bu video serisini burada tamamlıyorum.

Bu konularda daha detaylı çözümlemelerimi konferans, kitap ve makalelerimde bulabilirsiniz.

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir. 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU