Tantan: Türkiye bölgenin güvenliğini tek başına sağlayacak güce sahip

Mayis Alizade Independent Türkçe için Eski İçişleri Bakanı Sadettin Tantan ile konuştu

Eski İçişleri Bakanı Sadettin Tantan / Fotoğraf: X - @sadettintantan

Eski İçişleri Bakanı Sadettin Tantan, Independent Türkçe'nin son gelişmelere ilişkin sorularını yanıtladı.

Hamas'ın 7 Ekim saldırısı bölgedeki dengeleri ne ölçüde değiştirdi? Türkiye, gelişen süreçlerin neresinde?

Hamas'ın 7 Ekim saldırısı İsrail'in askeri hareketliliğine uluslararası alanda meşru bir dayanak sağladı.

ABD, Ortadoğu'da özellikle Çin'e alan bırakmak istemiyor. Hamas saldırısı sonucu ABD tıpkı 11 Eylül'dekine benzer bir hakimiyet alanı yakaladı. 

Türkiye bu süreçte seyirci pozisyonunda kaldı. Ancak ABD'nin BOP (Büyük Ortadoğu Projesi) çerçevesinde Türkiye'yi tuzağa çekmek istediğini gözlemliyoruz.

Türkiye esasen bu oyunu bozabilecek güçte olmasına karşın siyasi otoritenin bağımsız bir irade koymaması Türkiye için risk teşkil etmektedir. 


ABD'de sadece Müslümanlar değil, Demokrat Parti mensupları da Başkan Biden'ı İsrail'e aşırı destek vermekten dolayı eleştiriyor. Fakat aynı zamanda Biden'ın İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile ilişkilerinin soğuduğu ifade ediliyor. Bunları nasıl değerlendiriyorsunuz?

ABD'nin politikaları uzun vadeli olduğundan Biden'ın Netanyahu ile arasının iyi olup olmaması politikalarda bir değişiklik yaratmaz.

ABD, İsrail'e herkesten önce F-35 uçaklarını verdi, her türlü silah yardımını yaptı, gemilerini de bölgeye gönderdi.

Benim değerlendirmem, ABD-İsrail ortaklığının arka boyutu günlük hesapların çok önünde olduğudur. 

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Kafkasya cephesine baktığımızda Rusya, Azerbaycan'ı Ermenistan'a karşı yeniden savaşa sokmak isterken Ermenistan, Türkiye ile yakınlaşmanın yollarını arıyor. Türkiye ne yapmalı?

Emperyal otoriteler bölgesel güçleri zayıflatmak için savaş isterler.

Ermenistan, bir yandan Batı'nın bir yandan da Rusya'nın kullandığı bir ülke haline geldi.

Oysaki Ermenistan kendi geleceğini Türkiye'ye göre şekillendirse idi bu durumda olmazdı.

Ermenistan'ın toprak hayallerinden, soykırım iddialarından vazgeçmesi ve Türkiye'nin tezlerini kabul etmesi halinde diplomatik ilişkiler normalleşebilir.

Bölgenin çıkarı da diplomatik çözümdür. Aksi takdirde çatışmalardan emperyalist devletler kazançlı çıkar.

Türkiye kendi tezleri doğrultusunda diplomatik çözümü sağlamalıdır. 


Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenski son 8 ayda 2 kez Türkiye'ye gelirken Rusya Cumhurbaşkanı Putin bir türlü gelemedi. Rusya-Ukrayna savaşının giderek Karadeniz'e kayma ihtimali güçleniyor. Bu konudaki görüşleriniz neler?

Karadeniz'de NATO hakimiyet kurmak istiyor. Oysaki Karadeniz bir barış denizi. Bu coğrafyada savaş olmamalı.

Putin, Fransa başta olmak üzere tüm Avrupa'yı tehdit ediyor. Avrupa ise savaşı kendi evinden uzak tutmak istiyor.

Türkiye Rusya'yla 2016 sonrasından çok yakınlaştı. Gelinen noktada Rusya'yla ilişkileri dikkatli sürdürmek gerek.

Türkiye bu savaşın Karadeniz'e kaymasına engel olacaktır. Savaşın tarafları ABD öncülüğündeki Batı ile Rusya'dır. Taraf olanlar kaybeder.

Fransa'nın bu noktada Rusya'nın açık hedefi olacağı aşikâr. Bölge ülkeleri tuzağa düşmediği sürece savaş Karadeniz'e sıçramaz.

Ama Montrö delinir, NATO Karadeniz'e çıkarsa o zaman savaş Karadeniz'e kayar.

Bu, Türkiye'nin asla izin vermeyeceği ve vermemesi gereken bir durumdur. 


Ortadoğu'daki İsrail-Filistin sorununda Türkiye arabulucu olamazken Mısır, ABD ve Katar bu rolü üstlenmiş durumda. Sizce İsrail bu savaştan güçlenerek mi çıkıyor, yoksa dünya çapında baskılara maruz kalmanın yanı sıra, ağır itibar kaybederek mi?

Türkiye'de iktidar iç siyasette seçim başarısı kazanırken dış politikayı çok kötü yönetti. Dışarıda Türkiye'ye karşı güven kaybı oluştu.

Bu nedenle Türkiye'nin sahip olması gereken arabuluculuk rolü başka ülkelere kaptırılmış durumda.

İsrail itibari olarak büyük bir kayıp içinde ama bölgede büyük bir etnik temizlik gerçekleştirdi.

Güney Afrika'nın açtığı soykırım davası İsrail'in güçlenip güçlenmediği sorununun yanıtında belirleyici olacaktır.

Uluslararası toplum bu olanları soykırım olarak nitelerse İsrail madden ve manen bundan sorumlu olacak.

Netanyahu kendi halkından dahi destek görmüyor, İsrail bu süreçte güç kaybetti ama sahadaki gücünün artması önümüzdeki süreçte engellenmezse bölge için risk teşkil eder.

Türkiye, bölgenin güvenliğini tek başına sağlayabilecek güce sahip.

Modern güvenlik mimarlığı inşa edildiği ve bağımsız siyasi irade ortaya konulduğu takdirde Türkiye bölgenin tüm güvenlik ihtiyacını giderebilir.

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir. 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU