Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) dünya tarafından diplomatik olarak tanınmamasının tam tersine, yüksek öğretimde 144 ülkenin yetkililerinin doğrudan veya dolaylı muhatap olmak zorunda oldukları "Üniversiteler Adası"na dönüşümüne 2010'dan sonra başladı.
KKTC genelinde kurulan 30'u aşkın üniversite ve meslek yüksek okulunda 144 ülkeden 110 binden fazla öğrencinin okuması aslında KKTC'yi yüksek öğrenimde, güneydeki komşusu Rum Yönetimi'nden daha fazla tanınır hale getirmişti.
Yüksek öğrenimde bu kadar çok yabancı öğrenci kabul etme, eğitimin dünya geneline göre daha ucuz ve cazip olmasının ülkeye getirdiği avantajlar kadar dezavantajlar da bulunuyor.
Son 10 yıl içerisinde, ara ara patlak veren "sahte diploma" ve akademik kariyer krizleri, siyasilerin, yöneticilerini, akademik camia ve üniversite sahiplerinin temel sorunu haline geldi.
Güzelyurt kentinde bulunan Kıbrıs Sağlık ve Toplum Bilimleri Üniversitesi'nde geçen günlerde üniversite sahiplerinin, usulsüzlük, zimmete para, irtikap, üniversiteye ait taşınmazları üzerine geçirme, izinsiz arazi kiralama, diploma satma ve paralel öğrenci işleri kurma gibi iddialardan şikayetleri üzerine üniversitenin Genel Sekreterliği'ni yürüten Serdal Gündüz ve ve Uluslararası Ofis Daire Başkanı Amir Şhakira, Ercan Havalimanı'ndan ülkeyi terk ederlerken polis tarafından gözaltına alındılar.
Sürecin başlaması ile birlikte "Üniversiteler Adası" olarak bilinen Kuzey Kıbrıs tekrar "sahte diploma" krizi ile yüzleşmek zorunda kaldı.
Soruşturma ve operasyonların derinleşmesinin ardından Kıbrıs Sağlık ve Toplum Bilimleri Üniversitesi'nde mütevelli heyetinde görev yapan eski Milli Eğitim Bakanı Kemal Dürüst ve eşi Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Bakanlık Müdürü Meray Dürüst de gözaltına alındı.
Gözaltı ve ilk mahkeme sürecinin başlaması ile Bakanlık, Meray Dürüst'ün görevine son verildiğini açıkladı.
Üniversite sahiplerinin şikâyeti üzerine başlayan soruşturmada 11 kişi gözaltına alırken, bu olay "sahte diploma" krizi olarak tartışılmaya başlandı.
Polis usulsüz diploma sayısı ile ilgili net bir sayı vermezken, yüksek miktarda el altından usulsüz diploma dağıtıldığı tahmin ediliyor.
Kıbrıs Sağlık ve Toplum Bilimleri Üniversitesindeki soruşturmayı yakından takip eden KKTC Başbakanı Ünal Üstel yaptığı açıklamada, "Konu yakın takibimizde, hukuk sistemine ve mahkemelerimize güvenimiz tam" diye konuştu.
Başbakan Ünal Üstel, soruşturmalar ve mahkemeler tarafından gerçekleştirilecek adil yargılamalar sonucunda bir suç unsuruna rastlanması durumunda ilgili kişilerin cezalarla yüzleşeceğini söyledi.
Diploma krizi ile ilgili Independent Türkçe'ye konuşan KKTC Milli Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu da "Ülkenin sahte diplomayla anılmasının ortadan kaldırılması için ne gerekiyorsa yerine getirilecek" dedi.
Üniversitelere ve verdikleri lisans, yüksek lisans ve doktora diplomalarına yönelik denetimlerden taviz asla verilmeyeceğini söyleyen Nazım Çavuşoğlu, mevcut kriz ile ilgili polisin soruşturmasını tamamlamasıyla birlikte sürece dahil olacaklarını belirtti.
KKTC'de Kıbrıs Sağlık ve Toplum Bilimleri Üniversitesindeki soruşturma başlamadan önce, ülkedeki yüksek öğrenimi denetleme ve planlamadan sorumlu açılımı Yükseköğretim Planlama, Denetleme, Akreditasyon ve Koordinasyon Kurulu olan YÖDAK'ın Başkanlığını yürüten Prof. Dr. Turgay Avcı'nın diploması ve denklik belgesi önce tartışıldı ardından da yargıya taşındı.
Lübnan'da iç savaş sürerken Beyrut Amerikan Üniversitesi'nden 1985 yılında aldığı mühendislik diploması ve denklik belgesinin gerçek olmadığı gerekçesiyle Başkan Turgay Avcı aleyhinde diğer YÖDAK üyeleri mahkemeye başvurdu.
Polis, mahkemeye sunman üzere Turgay Avcı'nın diplomasında yaptığı incelemede tahrifat ve değişikliğe rastlanmadığı yönünde rapor hazırlayınca davacılar Avcı'nın transkriptlerini mahkemeye sunmasını istediler.
YÖDAK gibi bir kurulun Başkanı Prof. Dr. Turgay Avcı'nın diplomasının tartışılması ile Kıbrıs Sağlık ve Toplum Bilimleri Üniversitesindeki soruşturmanın aynı dönemde yoğunlaşması "Üniversiteler Adası"ndaki diploma krizini de derinleştirmiş oldu.
KKTC yetkilileri turizmden sonra ekonomiye en fazla girdi sağlayan yüksek eğitim alanının son gelişmelerden etkilenmemesi için halen süren soruşturma ve yargı sürecinin ardından denetimleri sıklaştırmaları bekleniyor.
© The Independentturkish
