Türkmenistan: Tuhaflıklar ülkesi

Esedullah Oğuz Independent Türkçe için yazdı

Türkmenistan Cumhurbaşkanı Serdar Berdimuhammedov / Fotoğraf: tca.gov.tm

Bilirsiniz, İngiliz komedyen Sacha Baron Cohen, yıllar önce Kazakistan'ı tiye aldığı Borat Sagdiyev adında bir karakter yarattı ve Borat'ın başrolde olduğu bir sürü komedi skeci ve film çekti.

Borat karakteri Batı'da çok tutuldu ve insanlar Cohen'in Kazakistan'la ilgili esprilerine katıla katıla gülüyorlar. 

Elbette Kazaklar, gerçeklerle hiç ilgisi olmayan bir karakterle ülkelerinin ve kendilerinin alaya alınmasına haklı olarak çok kızıyorlar.

Bunu kendi ailemden biliyorum, zira eşim Kazak ve Cohen'in Borat skeçlerine dayanamıyor.  

Orta Asya'nın en gelişmiş ülkesi Kazakistan'da benim görebildiğim kadarıyla tuhaf veya gülünç denebilecek hiçbir uygulama, gelenek ve adet yok.

Tam aksine Almatı ve Astana gibi Kazak kentleri tertemiz caddeleri, yemyeşil parkları ve üstü başı düzgün şehirli insanlarıyla Avrupa kentlerinden farksız.

Bakımlarına çok önem veren Kazakistan'ın kentli kozmopolit kadınları da Avrupalı hemcinsleriyle her açıdan rekabet edebilecek durumda. 

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Buna karşın, benim atalarımın geldiği Türkmenistan'da ise tam tersi bir durum söz konusu.

Burada Sacha Cohen gibi komedyenlerin kullanabileceği çok malzeme mevcut.

Şöyle ki, bu ülkeyi 1991'de bağımsızlığa kavuştuğundan beri tuhaf, tuhaf olduğu kadar da gülünç alışkanlıkları olan diktatörler yönetiyor.  

Bağımsız Türkmenistan'ın ilk Cumhurbaşkanı Saparmurat Niyazov önce Atatürk'e özenip "Türkmenbaşı" soyadını aldı; ne de olsa Atatürk Türklerin atasıysa, o da Türkmenlerin başıydı...

Sonra, 2 yıl gibi kısa bir sürede kent meydanlarından ara sokaklara, üniversitelerden ilkokullara kadar her yere kendi adını verdi.

Onunla da yetinmemiş olacak ki sonunda ayların ve günlerin isimlerini değiştirdi, bazı günlere "aşgün", "başgün" gibi gülünç isimler verirken, bazılarına da kendi anne-babasının isimlerini verdi.

Ayrıca, kendisinin doğum gününü milli bayram günü ilan etti.  

Yine, "Ruhname" adında derleme bir kitap yazarak bunu ilkokuldan üniversiteye kadar tüm eğitim kurumlarında zorunlu ders kitabı haline getirdi. 
 

Türkmenistan'ın 30 yıllık tarihinde yalnızca iki isim devlet başkanı oldu; Saparmurat Niyazov ve Gurbanguli Berdimuhammedov.jpg
Türkmenistan'ın 30 yıllık tarihinde yalnızca iki isim devlet başkanı oldu; Saparmurat Niyazov (solda) ve Gurbanguli Berdimuhammedov (sağda)

 

Niyazov'un 2006 Aralık'ında vefatından sonra onun koltuğuna oturan Gurbangulu Berdimuhammedov da aynı yolu izledi.

Yaptığı ilk iş, pek çok yerden eski başkanın resimlerini ve heykellerini kaldırarak yerine kendi portrelerini ve heykellerini yerleştirmek oldu.  

Amatör düzeyde müzikle uğraşan, spor ve müziğe düşkün olan yeni başkan devlet memurları için sabah sporunu zorunlu hale getirdi.

Böylece bu ülkede kravatlı-takım elbiseli devlet memurları her sabah işe başlamadan ellerini havaya kaldırarak yarım saat kadar spor yaptılar.  

Bir başka yenilik ise, devlet memurlarına getirilen, yeni başkanın müziklerinden birini cep telefonlarında zil sesi olarak kullanma zorunluluğu...

Artık Türkmenistan'da bir devlet memurunun cep telefonu çaldığı zaman, başkanın bestelediği müziklerden biri yankılanmıyorsa, vay o memurun haline.  

Gurgangulu Berdimuhammedov tüm bu işlerden sıkılnca 2022 başında düzenlediği göstermelik bir seçimle koltuğunu yeniyetme oğluna devretti, kendisi ise parlamento üstü bir kurum olan Halk Maslahatı'nın (Halk Konseyi) başkanı oldu.

Böylece baba-oğul 6 milyonluk bir ülkeyi bir aile şirketi gibi yönetmeye başladılar. 
 

mm.jpg
Türkmenistan'da Devlet Başkanı Gurbanguli Berdimuhamedov, görevi (sağda) oğlu Serdar Berdimuhamedov'a (solda) devretti / Fotoğraf: AA

 

Oğul Serdar Berdimuhammedov, cumhurbaşkanı olarak babasının koltuğuna oturunca ilk olarak pederine teşekkür mahiyetinde onun lakabı olan "Arkadağ" ismini taşıyan 10 bin kişilik bir kent yaptırdı.

Ardından da ülkede başka bir sorun kalmamış gibi, ticari taksilere kendisinin orta boy resmini koyma mecburiyeti getirdi.

Böylece trafik polisleri artık taksicilerden ruhsat ve ehliyetin yanında portre de sormaya başladılar. 

Dünyada aklı başında her devlet kendi vatandaşlarının yaşam kalitesini artırmak, onları refaha kavuşturmak için çalışırken, Berdimuhammedov ailesi bunun tam tersini yapıyor; yani "ne yapabiliriz de Türkmenistan'da hayatı daha çekilmez hale getirebiliriz" der gibi davranıyor.   

Ailenin en son uygulamalarından biri, Balkanabad kentinde gece 21.00'den sonra sokağa çıkma yasağını ilan etmek oldu.

Böglede bir halk ayaklanması, toplumsal kargaşa olsa, böyle bir tedbirin mantığını anlamak mümkün ama ülkede olağanüstü hiçbir durum yok. 

Yeni uygulamalardan bir başkası ise, apartmanlar arasındaki bankların sökülmesi.

Nitekim Aşkabat Belediyesi son günlerde pek çok mahallede ve sitede bankları sökmeye başladı.

Bunun başlıca nedeni, insanların toplanmasını ve bir araya gelmesini önlemek.

Oysa bu banklar komşular için bir dertleşme ve sohbet merkeziydi, Türkiye'deki köy kahveleri gibi bir işlev görüyordu. 

Rahatsız edici bir başka gelişme de yine başta Balkanabad kentinde olmak üzere, pek çok yerde liseli kızlara zorla uygulanan bekâret testi.

Kızlar bekâret testine tabi tutulurken, erkek öğrencilerin cep telefonları ve mesajları polis tarafından incelemeye alınıyor. 

Oğul cumhurbaşkanının son icraatını yazının sonuna sakladım:

Türkmenistan'da bundan böyle düğünlerde yabancı müzik çalmak yasak.

Ayrıca çalınacak Türkmen müzikleri arasında da eski Cumhurbaşkanı Gurbangulu'nun en az 2 şarkısı yer almak zorunda.

İlaveten, cumhurbaşkanının bir portresinin düğün salonuna asılması gerekiyor.

Böylece Türkmenistan'da, insanların en özel anları olan düğünler, resmi devlet törenlerine benzemiş durumda. 

İngiliz komedyen Sacha Cohen bunları komedi skeçlerinde işleseydi, pek çok insan inanmakta zorlanabilirdi.

Ama gerçekler bazen insanların hayâllerinin önüne geçebiliyor. 

Türkmen halkına gelince; halk dişini sıkmış bekliyor.

Herhalde "Biraz daha sabredersek, bu kâbus biter ve biz de rahat ederiz" diye düşünüyorlar.

Ama halkın sessizliği, baba-oğul Berdimuhammedovları daha da cesaretlendiriyor.

İcat peşinde koşan çılgın bilim insnlar gibi, insanın hayallerini bile zorlayan gülünç, bir o kadar da ahmakça şeyleri düşünüp uygulamaya sokuyorlar.

Ne diyelim, Allah Türkmenistanlıların yardımcısı olsun. 

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir. 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU