Akıncı: Azerbaycan ile Ermenistan "Barış Anlaşması" imzalamakta geç kalınca devreye dış güçler girdi

Fotoğraf: AA

Türk Konseyi Kurucu Genel Sekreteri, eski Delhi ve Moskova Büyükelçisi Halil Akıncı bölgedeki son gelişmeleri Independent Türkçe'ye değerlendirdi.


"Azerbaycan Türkleri Ermenistan'ı nasıl terk ettiyse, aynı şey Karabağ'da yaşandı"

Halil Akıncı'ya göre, "Her bir savaşın sonu 'Barış Anlaşması' olmalı."

Zira, Mustafa Kemal Atatürk 1923'te Yunanlılarla Lozan Anlaşması'nı imzalamasaydı, ateşkes durumu 101 seneden bu yana sürecekti.

Aynı şekilde, Azerbaycan savaştan zaferle çıktıktan bir süre kendisinin koşulları dikte etmesi koşuluyla Barış Anlaşması'nı imzalayacaktı. Ancak Akıncı, geç kalındığından endişe duyduğunu söylüyor.
 

Halil Akıncı.jpg
Emekli Büyükelçi Halil Akıncı

 

Diplomat Akıncı, "19 Eylül 2023'te teröre karşı yapılan bir günlük operasyon Ermenilerin geldikleri yerlere dönmesine neden oldu. Yani bizim İstiklal Savaşı'mızın sonunda herkes kendi yerine döndüğü gibi, 1988-1992 arasında Ermenistan'daki Azerbaycan Türkleri orayı nasıl terk ettiyse aynı şey geçtiğimiz Eylül ayında Azerbaycan'ın Karabağ bölgesinde yaşandı. Onun için burada abartılacak bir durum yok" dedi.

Akıncı, sözlerine şunları ekledi:

Barış Anlaşması'nın şimdiye kadar imzalanmaması, dış güçlerin devreye girmesine neden oldu. O güçler daha önce AGİT Minsk Grubu çerçevesinde tam 26 sene Azerbaycan'ı oyalmış ve ipe un sererek, topraklarının Ermeni işgali altında kalmasına neden olmuştu.
 

Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan.jpg
Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan / Fotoğraf: AA

 

"Seneler sonra Paşinyan gibi makul bir insanla karşı karşıyayız"

Akıncı'ya göre, gazetecilikten gelmesine rağmen Nikol Paşinyan, ülkesinin durumunu ve bölgenin gerçeklerini iyi idrak ediyor;

Öncelikle Azerbaycan toprakları üzerindeki, ardından ise Türkiye'ye karşı daha önce ileri sürülen iddialardan vazgeçerek, milletinin geleceğini kurtarmaya çalışıyor. Levon Ter-Petrosyan'dan sonra gördüğüm ikinci makul Ermeni siyasetçi.


Akıncı, "Paşinyan, 'Karabağ klanı' denen o çeteyi iktidardan eden ve şimdi de Barış Anlaşması'nı imzalamaya hazır olduğunu her fırsatta dile getiren bir hükümet başkanı. Ülkesinin gücünün nereye kadar olduğunu bildiği için, devletini yeniden yapılandırmaya çalışıyor ve Batı'dan destek alıyor. Bence bu fırsatın Azerbaycan tarafından iyi değerlendirilmesi gerekir" şeklinde konuştu.

İşin yine sürüncemede bırakılması durumunda Barış Anlaşması'nın imzalanmasını istemeyen ülkelerin devreye girdiğini hatırlatan Halil Akıncı, "Bakınız, Gürcistan'ı Avrupa Birliği'ne alıyorlar, yarın öbür gün Ermenistan'ı da alınca Azerbaycan dışarda ve AB sınırlarıyla yüz yüze kalacak. Aynen bizimle Yunanistan gibi... Ondan sonra Azerbaycan'a hep sıkıntılar çıkaracaklar. Ermenistan'a verilen destek konusu daha şimdiden Azerbaycan ile Fransa'yı ve ABD'yi karşı karşıya getirdi. Barış Anlaşması'nın imzalanmasını Rusya da istemiyor. Yani süreç uzadıkça adeta eski AGİT Minsk Grubu'yla yüz yüze kalınıyor" ifadelerini kullandı.
 

-.jpg
Azerbaycan Devlet Başkanı İlham Aliyev ile ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, 18 Şubat 2024, Münih​​​​

 

"Aliyev'in Blinken'la yüz yüze bir şeyleri tartışması ve Aliyev'in Blinken'den destek istemesi yanlıştı"

Azerbaycan Devlet Başkanı İlham Aliyev'in Münih'te ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken'la görüşmesini de değerlendiren Halil Akıncı, "Diplomasinin genel kuralına göre cumhurbaşkanının muhatabı kendi düzeyindeki meslektaşıdır. Azerbaycan Cumhurbaşkanı'nın ABD Dışişleri Bakanı'Yla masa arkasında yüz yüze oturmaması gerekirdi. Çünkü cumhurbaşkanı, dışişleri bakanını kabul edebilir ve o kuralın uygulanması lazım" dedi.

COP için desteğin ise Akıncı, "Dışişleri bakanından değil ABD Devlet Başkanı'ndan istenmesi kurallara uygun olacaktı. Bu hususlara her zaman dikkat edilmesi gerekir" değerlendirmesinde bulundu.
 

e.jpg
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan / Fotoğraf: AA


"Ermenistan'ın tek yolu Türkiye ile iyi ilişkiler kurmaktır"

Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan'ın Rusya ve BDT karşıtı ve tamamen Batı yanlısı politikalar izlemesinin, bu ülkenin hemen Rusya'dan kopması anlamına gelmediğini söyleyen Halil Akıncı, "Biliyorsunuz, en son Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü'nde ülkesinin üyeliğini askıya aldı. Çünkü Rusya Ermenistan'ı daha 1990'ların ortalarından adeta kendi ipoteği altına aldı. Demir yollarından tutun posta-telgrafa kadar Rusya'nın kontrolü altında. Başta ABD veFransa olmak üzere, AB ülkeleri Nikol Paşinyan'a her türlü desteği veriyorlar. Ancak Ermenistan'ın kendi bağımsızlığını pekiştirmesinin tek yolu Türkiye ile iyi ilişkiler kurmasıdır" diye konuştu.

Paşinyan iktidarında bu isteği gördüğünü belirten Akıncı, "Bana göre Türkiye'nin de bu fırsatı kullanması gerekir. Hâlihazırda perde arkasında görüşmelerin yayılıp yapılmadığını bilmiyoruz. Ancak daha 2004 yılında dile getirdiğimiz ve Türkiye ile Ermenistan arasında bölgeyi de kapsayacak ekonomik işbirliği planımızın bugün de geçerli olacağı açıktır. Olay ekonomiyle başlar, Türkiye'nin Ermenistan'ı ekonomik açıdan kendine bağladığı anda Ermenistan da rahatlayacak, birçok sorun da ortadan kalkacak" ifadelerini kullandı.

"Ermenistan'ın iddialardan vazgeçmesi durumunda ise Türkiye'nin de birçok şeyi hızla yapacağı bir durum ortaya çıkacaktır. Hele Azerbaycan topraklarının Ermeni işgalinden kurtarılmasından sonra bu işin önünde ciddi engellerin kaldığına inanmıyorum" diyen Akıncı, sözlerini şöyle sürdürdü:

Yalnız, burada Paşinyan'ın bir cenaze törenine katılmasının doğurduğu endişeyi paylaşmadan geçemeyeceğim. Güya dedelerinin 1915 yılında yaşanan olaylarda zarar gördüğü iddia edilen, Adıyaman doğumlu bir insanın panteona gömülmesi ve Ermenistan Başbakanı'nın da törene davet edilmesi bazı soru işaretleri doğuruyor. İlerleyen dönemlerde Nikol Paşinyan'ın bu konularda aşırı dikkatli olması gerekir diye düşünüyorum.
 

 

"Zengezur'da anlaşmanın olmasını İran istemiyor"

Halil Akıncı'ya göre, Azerbaycan ile Ermenistan arasında imzalanacak 'Barış Anlaşması' bölgedeki dengeleri bu ülkelerin lehine değiştireceği için, Ermenistan ile ilişkilerini normalleştirmesinden sonra Türkiye'nin de Zengezur Koridoru'nu kullanmasının önünde engel kalmayacak.

Akıncı, "10 Kasım 2020'de Putin, Aliyev ve Paşinyan arasında imzalanan üçlü anlaşmayla Zengezur Koridoru üzerindeki kontrolün Rusya İç İstihbarat Örgütü FSB'nin kontrolüne verilmesinin mantığını anlamak zor. İran'ın o bölgeden geçerek Karadeniz'e kadar uzandığını gözünüzün önüne aldığımızda, aslında Zengezur'un Azerbaycan ve Türkiye tarafından kullanılmasına karşı engelin Tahran tarafından oluşturulduğunu göreceksiniz. Bunun aşılması için Azerbaycan ile Ermenistan arasında Barış Anlaşması imzalanmalı, Türkiye ise Ermenistan ile ilişkileri  normalleşme yoluna girmelidir" ifadeleriyle sözlerini tamamladı.

 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU