Refah'ta katliamı önlemek için ABD'yle birlikte çalışmalıyız

Binyamin Netanyahu, aksi yöndeki iddialarına rağmen Hamas'ı güç kullanarak ortadan kaldıramaz. Bu korkunç çatışmanın her iki tarafına da güvenli ve müreffeh bir gelecek sağlamak adına elimizden geleni yapmalıyız

Kaygı ifadeleri yeterli değil. UAD'nin bilfiil emrettiği gibi, önemli olan İsrail'in ayrım gözetmeksizin öldürmekten ve yıkmaktan vazgeçmesi (AP)

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ordusuna, Mısır'ın Sina Çölü sınırındaki Gazze kenti Refah'tan Filistinli sivillerin "tahliyesini" planlaması emrini verdi. Aynı emir, çoğu aç ve evsiz olan bir milyondan fazla yerinden edilmiş Filistinlinin yaşadığı şehre saldırmak için de verildi. Bu mağdur insanların gidecek başka yerleri yok, çünkü Gazze'de hiçbir yer güvenli değil.

Ocakta Gazze'den kaçarken İsrail tank ateşiyle öldürülen 6 yaşındaki Hind Receb'i hatırlıyor musunuz? Onu kurtarmak için gönderilen ambulanstaki sağlık görevlileri (Yusuf al-Zeino ve Ahmed Al-Madhoun) Hind'e ulaşmaya çalışırken öldürülmüşlerdi. Bu isimler önemli. Onlar insandı, sayı değil. Onlar masumdu. İsrail, Refah'a saldırı düzenlerse çok daha fazla masum sivil ölecek.

26 Ocak'ta Uluslararası Adalet Divanı (UAD), 1948 Soykırım Sözleşmesi kapsamında makul bir dava olduğunu tespit ederek İsrail'e geçici tedbirler uyguladı ve İsrail'in kuvvetlerinin bu tür eylemlerde bulunmamasını sağlamasını emretti. Tedbirlerden biri şu:

İsrail, Gazze'deki sivillere temel hizmetlerin ve gerekli insani yardımın ulaştırılmasını sağlamalıdır.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

İsrail, Gazze'ye yardımın tek giriş noktası Refah'ı bombalarsa bu şartı nasıl yerine getirecek? Birleşik Krallık (BK) ve ABD, Netanyahu üzerinde bir miktar nüfuz sahibi olduklarını iddia ediyor. Gazze Şehri ve Han Yunus'ta tanık olduğumuz katliamın Refah'ta da yaşanmasını önlemek için bu etkiyi şimdi kullanmaları gerek. Joe Biden, Rishi Sunak'tan daha açık sözlü ve haklı olarak "Aç kalan çok sayıda masum insan var, başı dertte olan ve ölen çok sayıda masum insan var ve buna bir son verilmeli" diyor.

Kaygı ifadeleri yeterli değil. UAD'nin bilfiil emrettiği gibi, önemli olan İsrail'in ayrım gözetmeksizin öldürmekten ve yıkmaktan vazgeçmesi. Bu yönde hiçbir işaret yok ve olması gerekiyor.

Netanyahu Hamas'ı güç kullanarak ortadan kaldırabileceğini ve aralarında Britanya yurttaşlarının da bulunduğu 100'den fazla Hamas rehinesini kurtarmanın yolunun Refah'a saldırmak olduğunu iddia ediyor. Her iki noktada da yanılıyor. İsrail'in Batı'daki dostları, 7 Ekim'deki korkunç Hamas saldırısının ve İsrailli sivillerin kuzey ve güneyde yerlerinden edilmesinin yarattığı travmayı delip geçerek halkına bunu anlatmalı.

Bunun aleni olması gerek. Sessiz diplomasi Netanyahu ve kabinesinde işe yaramıyor. Britanya'nın yakın İngiliz Milletler Topluluğu müttefikleri çoktan kamuoyuna seslerini duyurdu: Avustralya, Yeni Zelanda ve Kanada ortaklaşa olarak acil insani ateşkes çağrısında bulundu.

David Cameron'ın dışişleri bakanı olarak yeniden doğuşundan bu yana, yenilenmiş bir amaç, kararlılık ve artan beklentiler söz konusu. Modern İsrail'in kurulmasından önce, Britanya'nın Filistinlilerin kendi kaderlerini tayin etme hakkını reddettiği dönemde, ülkemizin Filistin Mandası'ndaki tarihi sorumluluklarının bilincinde olacaktır. İsrail'in eleştirel bir dostu olarak, ABD yönetiminin duymak istediği ancak söylemekten çekindiği şeyleri söyleyecektir: İsrail'in son 30 yıllık politikasının başarısız olduğunu.

Bir hükümetin ilk görevi halkı için güvenlik sağlamaktır. Netanyahu'nun Batı Şeria ve Gazze'de işgal altındaki Filistin halkına baskı uygularken İsrailliler için güvenlik sağladığını iddia eden politikası başarısız olmuştur. Filistinliler de kendilerini güvende hissedene kadar İsrailliler kendilerini güvende hissetmeyecek. Her iki halk için de karşılıklı güvenlik, bir devletin ordusunun başka bir halka hükmetme girişiminin yerini almalı. Uluslararası destek ve izleme garantileriyle desteklenen karşılıklı güvenlik politikası başarısız olmadı, hiç denenmedi.

Cameron önemli bir noktada büyük bir yanlışa imza attı: İsrail'in 12 çalışanını Hamas'ın 7 Ekim'de işlediği suçlarla ilişkilendiren iddiaları sonrası BM Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı'na (UNRWA) gelecekteki Britanya finansmanını askıya almak.

UNRWA'nın Gazze'de 13 bin personeli var. UNRWA, UAD'nin İsrail'e sağlamasını emrettiği ve son derece ihtiyaç duyulan ölçekte insani yardımı sağlayabilecek sahadaki tek kuruluş. UNRWA'dan Philippe Lazzarini 12 çalışanın işine son verdi ve ABD, BK, Avustralya ve diğerlerinin yardım taahhüdü olmadan ajansın bu ay sonuna kadar durma noktasına geleceği uyarısında bulundu. UNRWA prosedürlerine ilişkin iki ayrı inceleme sürüyor. Hükümetimiz, soruşturmanın bulgu ve tavsiyelerine katılmaması halinde Britanya'nın harekete geçme hakkını saklı tutarak, bu incelemelerin dürüstlüğüne olan güvenini ifade etmeli.

Cameron, müzakere süreci sona ermeden Britanya'nın hem ikili ilişkilerde hem de BM nezdinde Filistin devletini tanıyabileceğini açıkladı. Gazze'yi sadece Filistinliler yönetebilir. Barışçıl bir Filistin temsilciliği elzemdir.

Britanya'nın artık Filistin'i (Gazze, Doğu Kudüs ve Batı Şeria'nın geri kalanını) tanıması gerektiğine inanıyorum. Herhangi bir Filistinli grubu değil ama İsrail'in yanında bir varlık olarak devletin kendisini. Diğerleri (İspanya, İrlanda, Belçika, Portekiz, Avustralya ve belki Fransa) Filistin halkının kendi devletlerinde kendi geleceklerini belirleme hakkını onaylamaya katılabilir.

İsrailliler ve Filistinliler zamanın sonuna kadar komşu olacaklar. Yarın, İsrail için kalıcı güvenlik, Filistinliler için eşitlik ve 1967 işgalinin sefalet ve baskısına son verilmesi umutlarının yeniden canlandırılması gerek.

Bugün hükümetimiz Refah'ta katliamı önlemek için ABD'yle birlikte çalışmalı.

Vincent Fean 2010'la 2014 arasında Britanya'nın Kudüs Başkonsolosu olarak görev yapmıştır ve Balfour Projesi adlı hayır kuruluşunun mütevelli heyetindedir



https://www.independent.co.uk/voices

Independent Türkçe için çeviren: Çağatay Koparal

Bu makale kaynağından aslına sadık kalınarak çevrilmiştir. İfade edilen görüşler Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independent

DAHA FAZLA HABER OKU