Alman aşırı sağının yükselişi mültecileri endişelendiriyor

Almanya için Alternatif Partisi (AfD), Suriyelilerin sınır dışı edilmesi için Şam'daki rejimle anlaşma çağrısında bulundu

Alman kökenli göçmenler arasında destek kazanan Almanya İçin Alternatif Partisi, göçmenleri de katılmaya çağıran bir girişim başlattı / Fotoğraf: Reuters

Almanya'da Almanya için Alternatif Partisi (AfD), büyük bir popülerlik kazandı.

Insa anket kuruluşunun son kamuoyu yoklamalarında parti destek oranı en yüksek seviyesine ulaştı ve hükümetteki Sosyal Demokrat Parti ile eşitlendi.

Aynı dönemde, mültecilerin kabulünü destekleyen Yeşiller Partisi'nin popülaritesi düştü.

Peki Arap mülteciler için Alternatif Parti'nin Almanya'daki popülaritesinin artması ne anlama geliyor?

Mülteci krizi

Almanya'nın 2015 yılında Suriyeli mültecileri kabul etmesiyle birlikte, aşırı sağcı AfD partisinin popülaritesi arttı.

Parti, mültecileri merkezi bir konu olarak seçti ve konuşmalarında Alman halkını onlardan korkutmaya odaklandı ve hükümet partilerini mülteci krizini yönetmede başarısız olmakla suçladı.

AfD, Suriyeli mültecilerin geri gönderilmesi için Şam'daki rejimle bir anlaşma imzalanması çağrısında bulundu.

Bu anlaşma, geri dönenlerin zarar görmeden Suriye'ye dönebilmelerini, güvenli bölgelere kabul edilmelerini ve insani ihtiyaçlarının karşılanmasını amaçlıyor.

Ayrıca, sağcı Alman parti, "geri dönenlere yardım sağlamanın, dönüş isteğini artırma açısından önemli olduğunu" vurguladı ve geri dönüş yolculuğunun güvenli ve ücretsiz olmasını ve dönenlerin Almanya'da bulundukları süre ve kaçışları sırasındaki muhalif faaliyetleri nedeniyle yargılanmamalarını sağlama gerekliliğine işaret etti.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Öfke Toplumu

AfD'nin Hristiyan Birliği Başkanı Joachim Kuhs, Tagesspiegel gazetesine göçle ilgili verdiği röportajda şunları dile getirdi:

"Kuzey Afrika veya Suriye'den gelen mültecilerin içinde bulundukları kötü durumu anlayamıyorum, yaklaşık yüzde 90'ı kaçakçılara ödeme yapacak kadar paraya sahip ve burada mülteci olduklarını iddia ederlerken bazıları Suriye'ye tatil yapmaya gidiyor. Dolayısıyla durum bu kadar kötü olamaz."

Alman sosyolog Cornelia Koppetsch, geçtiğimiz günlerde yayınladığı Öfke Toplumu adlı kitabında, aşırı sağcı AfD'nin popülaritesindeki artışın nedenini açıkladı. Koppetsch, partinin destekçilerinin toplumun farklı kesimlerinden geldiğini belirtti, hatta akademisyenler bile, göç nedeniyle toplumda yaşanan değişimlerden endişe duyanlar arasında yer alıyor. Yazar, bu farklı kesimleri bir araya getiren şeyin, kültürel, sosyal ve ekonomik açılardan tehdit altında olduklarını düşünmeleri olduğunu ifade etti.

İslam karşıtlığı

Sağcı parti, göçmen kökenli Alman vatandaşları kendine çekiyor. Parti, göçmenleri katılmaya çağıran bir girişim başlattı. Hessen eyaletindeki AfD'nin parti lideri ve parlamento grubu lideri Robert Lambrou'ya göre parti, Almanya'da göçmen kökenli insanların solcu olduğunu düşünmek bir hata. 

Ancak AfD'nin seçim kampanyası, İslam ve onunla bağlantılı her şeye düşmanlık üzerine kuruludur ve liderlerinin açıklamalarına göre Alman vatandaşlarının "İslam ve göçün terörle bağlantılı olduğu" yönündeki korkusu artırıyor. 

Göç araştırmacısı Naika Foroutan, sağın göçle ilişkisini şöyle açıkladı:

"Yeni sağ yalnızca göç politikasına karşı değil, aynı zamanda sosyal çeşitliliğe, AB'ye ve çoğulculuğun tüm tezahürlerine karşı. Tüm bunlara itiraz ediyor."

Başarı Öyküleri

Diğer yandan, genç mülteciler, sınır dışı edilmeyi engelleyen ve Alman vatandaşlığı talebinde bulunma hakkı veren bir iş bulmak için Almanca öğrenmek ve üniversitede okumak veya mesleki eğitimden yararlanmak için çalışıyor.

28 yaşındaki Yemenli mülteci Halid, otomotiv mühendisliği okuyor ve Almanca öğreniyor.

Ona göre Arap göçmenler için en iyi çözüm, topluma uyum sağlayarak eğitim almak.

Halid konuyla ilgili şöyle konuştu: "Ailemden uzak olmama ve yaşadığım zorluklara rağmen Almanca öğrendim ve Alman üniversitesinde lisans derecesi aldım. Şimdi yüksek lisans için okuyorum. Mezun olduktan ve iş bulduktan sonra Alman vatandaşlığı için başvuracağım."

Halid, AfD'nin söylemlerinde kendileri hakkında sürdürdüğü kalıp yargıları değiştirmek için çalışarak ve okuyarak aşırı sağ partinin söylemine direnen Arap mültecilerin başarılı örneklerinden biridir.

Suriyeli doktorlar da zorluklar ve engellerle mücadele ederek Alman sağlık sektörüne entegre olmaya çalışıyor.

Alman Sağlık Sisteminin Gelişimine İlişkin Danışma Konseyi'nin yıllık raporuna göre Alman hastanelerinde çalışan 5 bin Suriyeli doktor, Almanya'daki yabancı hekimler arasında en büyük grubu oluşturuyor.

 

Independent Arabia

DAHA FAZLA HABER OKU