Puff bar tehdidi büyüyor: Aromasıyla etkiliyor, gençleri hedefliyor

Göğüs hastalıkları uzmanları Prof. Dr. Gülbaş ve Prof. Dr. Tutluoğlu, normal sigara gibi elektronik olanlar ve özellikle bunların son dönemde popülerleşen aromatik versiyonlarının kansere davetiye çıkardığı uyarısı yaparak, "denetim artırılmalı" diyor

Elektronik nargile olarak da bilinen sıvı (likit) aromalı e-sigaraların yani puff barların yüzlerce çeşidi bulunuyor. Kullanım yaşının çocuklara kadar inme tehlikesi büyüyor / Fotoğraf: Twitter

Dünya genelinde ve Türkiye'de en yaygın görülen hastalıklardan biri akciğer kanseri.

Dünya Sağlık Örgütü'nün (DSÖ) 2021'de paylaştığı verilere göre dünya genelinde yılda yaklaşık 19 milyon kişi kanser tanısı aldı ve 10 milyon civarında kişi hayatını kaybetti.

2040 yılında ise 29,5 milyon yeni vakanın görülmesinden endişe ediliyor.

Sağlık Bakanlığı'nın 2021 verilerine göre ise Türkiye'de yılda ortalama 23 bin erkek ile 4 bin 500 kadına akciğer kanseri teşhisi konuldu.

Uzmanlara göre en büyük tehdit ise sigara, elektronik sigaralar (e-sigara), tütün ısıtan cihazlar, pipo, puro ve nargile gibi ürünler.

Renkli ambalajlar, farklı tatlarla sigara içmeyenleri bile ağına düşürebiliyor

Son dönemde hekimleri en tedirgin eden durumların başında ise elektronik sigaraların aromatik versiyonlu olanları geliyor.

Farklı markalardaki bu ürünler, genel olarak puff bar olarak adlandırılıyor. 

Genellikle tek kullanımlık olan (ortalama 400 nefes) bu aletler, özellikle gençler arasında hızla yayılıyor.

Vanilyadan naneye, limondan acı bibere kadar farklı tatlara sahip; renkli ve ilgi çekici ambalajları bulunan bu ürünler, denetimsiz şekilde özellikle internet üzerinden satışa sunuluyor.

Akciğer ve beyin hasarı büyüyor, 18 yaş altının tütün ürünlerine erişim yasağı deliniyor

Bu yöntemle akciğer ve beyin başta olmak üzere pek çok organdaki hasar riski büyürken, 18 yaş altındakilerin tütün ürünlerine erişim yasağı da delinmiş oluyor.

Cihaz üflendiğinde içindeki nikotin, aromatik maddeler ve diğer kimyasallar buharlaşarak solunum yoluyla alınıyor ve tıpkı konvansiyonel sigaradaki gibi akciğerler başta olmak üzere sağlık tehdidi büyüyor; satışa ilişkin sıkı önlem ihtiyacı katlanıyor.

 

elektronik sigara Pixabay.jpg
Fotoğraf: Pixabay

 

"700 milyar dolarlık pastadan pay almayı amaçlıyorlar"

Türkiye Solunum Araştırmaları Derneği'nden (TÜSAD) Prof. Dr. Gazi Gülbaş, elektronik sigara üreten firmaların tütün endüstrisinin önemli bir parçası olduğunu belirterek bireylerin daha erken yaşta bağımlı olmalarına yol açıp ve daha fazla para kazanmanın hedeflendiğini söyledi.

Sigara kullanırken elektronik sigaraya geçenlerin yanı sıra hiç içmiyorken bunu tadıp bağımlı hale gelenlerin bulunduğuna dikkati çeken göğüs hastalıkları uzmanı Gülbaş, yüksek ısılı buharın hava yolu hücrelerinin duvarlarına zarar verdiği uyarısı yaptı.

"Tütünle mücadele dernekleri, tütün endüstrisinin ekonomik gücüne karşı koymakta çok etkisiz"

Elektronik sigaraların sağlık üzerindeki uzun vadeli etkileri henüz ortaya çıkmasa da en az sigara kadar zararlı olduğunun düşünüldüğünü aktaran Gazi Gülbaş, tütünle mücadele derneklerinin tütün endüstrisinin ekonomik gücüne karşı koymakta çok etkisiz kaldığını savundu.

Türkiye Solunum Araştırmaları Derneği, Türk Toraks Derneği, Amerikan Solunum Derneği ya da Avrupa Solunum Derneği gibi oluşumların etki güçlerinin çok sınırlı kaldığını belirten Gülbaş, elektronik sigaraların masum olduğu algısına işaret ederek tehlikenin büyüdüğünü kaydetti. 

"ABD'de tek kullanımlık e-sigara, gençler arasında 11 kat arttı"

Yasal açıklar yoluyla elektronik sigara kullanımı artıyor. Yurtdışında da durum benzer.

Gazi Gülbaş'ın aktardığına göre ABD'de yasal önlemlere rağmen aromalı, tek kullanımlık e-sigaralar gençler arasında 11 kat arttı.

Ürünün yetişkinler arasında da çok yaygın olduğunu belirten Prof. Dr. Gülbaş, ABD'de 10 milyondan fazla erişkinin içici olduğunu dile getirdi.

Bu sayının normal sigara kullanımının üçte biri olduğunu vurgulayan Gülbaş, 2003'te keşfedilen bir ürüne göre hızla yaygınlaştığı uyarısını yaptı. 

"ABD'deki vakaların yüzde 60'tan fazlası 18-34 yaş aralığında"

ABD'de bir yılda 2 bin 800'den fazla akciğer hasarına neden olan vakaların görüldüğünü de belirten Gülbaş, bu olguların yüzde 60'tan fazlasının ise 18-34 yaş aralığına ait olduğunu kaydetti.

Bir başka çalışmaya göre, ABD'deki günlük elektronik sigara kullanım oranının liselerde yüzde 22'ye, ortaokullarda ise yüzde 9,4'e yükseldiğini aktaran Gülbaş, Türkiye'de de kullanımın yaygınlaştığı, özellikle de gençlerin hedef alındığı uyarısını yaptı.

 

 

Prof. Dr. Gazi Gülbaş TÜSAD.jpg
Prof. Dr. Gazi Gülbaş / Fotoğraf: TÜSAD

 

"Sigara içmeyen biri bile deneyip bağımlı olabiliyor"

Ortada 700 milyar dolarlık bir pasta bulunduğunu, buradan alınacak payın büyüklüğüne dikkati çeken Prof. Dr. Gülbaş, "Sigara bağımlılığını artırmaya çalışıyorlar. Ürün çeşidini artırarak daha fazla kâr elde etmek, daha büyük bir kitleyi bağımlı yapmayı hedefliyorlar. Hiç sigara içmeyen biri bile bunu masum sanıp deniyor, içiyor ve e-sigarayla başlayıp sigara bağımlısı olabiliyor" şeklinde konuştu.

"Pek çok hasta kan tükürme şikayetiyle geliyor"

Peki elektronik sigara kullanan hastalar en çok hangi şikayetlerle doktorların kapısını çalıyor?

"Bu kişilerin en korktuğu şey, kan tükürmektir ve pek çok hasta bize bu şekilde geliyor" yanıtını veren Gülbaş, bu şikayetin akciğer kanseri belirtisi olma ihtimalinin yüksek

olduğunu kaydetti.

 

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

 

Elektronik sigara kaynaklı KOAH, akciğer kanseri gibi hastalıkları net şekilde ortaya koyabilmek için uzun süre kullanım ve en az 40-50 yaşındakileri incelemek gerektiğini dile getiren Gülbaş, tıp dergilerinde olgu (vaka) sunumlarının yaygınlaştığını ifade etti.

Gülbaş, "Bunların akciğer kanserine neden olduğuna ilişkin çalışmaları ileride göreceğiz ama şu an elimizde bilimsel veri yok. Geçmişte Philip Morris'in yöneticisi 'Sigaranın kanser yaptığını ispat edin, biz fabrikamızı kapatırız' demişti. İspatlandı ama kapatılmadı. Normal sigara da elektronik sigara da vücudun havayolu duvarındaki hücrelere zarar veriyor. Hastanın tüm yaşamını tehdit ediyor" dedi.

"Ergenlere, öğrencilere sigarayı anlatmak, onları buna itmek demektir"

Prof. Dr. Gülbaş'a göre ergenlere, öğrencilere sigarayı anlatmak bile doğru bir yaklaşım değil. 

"Onu anlatmak demek, onları buna itmek demektir" yorumunu yapan Gülbaş, sigara bağımlılığı tedavisiyle uğraşan hiçbir hekimin gençlere bunların zararlarını anlatmayacağını dile getirerek şunları söyledi: 

Çünkü bununla uğraşmak, 'ben bir deneyeyim nasıl bir şeymiş' merakı uyandırır çocukta. En çok zorlandığımız şey budur. Aslında birkaç gün içmediğinizde vücudunuz talep etmez. Davranış modelini kırabilmek için sigara ya da e-sigarayı birlikte içtiğiniz kahve ve çaydan birkaç gün uzak durup sosyal ortamlara girmekten kaçınmak iyi bir yol olabilir."

 

elektronik-sigara-Pixabay.jpg
Fotoğraf: Pixabay

 

"E-sigaranın daha az zararlı olduğunu gösteren bir bulgu yok"

Göğüs hastalıkları uzmanı Prof. Dr. Bülent Tutluoğlu ise kamuoyunda masum algısı yaratılsa da, aromatik sıvı içeren elektronik sigaraların normal sigaralar kadar zararlı olduğunu söyledi. 

Hatta Tutluoğlu, aromatik e-sigaraların kimyasal yükü fazla olduğundan, daha büyük sağlık tehdidi oluşturabileceği uyarısı yaptı:

"Normal sigara, aromatik e-sigaralar, aromatik olmayanlar, hiç fark etmez, hepsi sağlığa zararlıdır. Hatta aromatik olanlar, artı kimyasal barındırdığından daha zararlı bile olabilir. Ayrıca daha kolay bağımlılık yapabilir."

"Aromalı ürünlerin hedefi genç kesimi bağımlı yapmak"

Hayatında sigara içmemiş kişilerin bile vanilya, nane, limon, karpuz gibi aromalı bu likit ürünlerin bağımlısı olabildiğine dikkati çeken Prof. Dr. Tutluoğlu, özellikle genç kesimin hedef haline getirildiğini belirterek ekledi: "E-sigara, gençleri sigaraya teşvik etmeye başladı. Gençleri sigaraya teşvik eden bir diğer tehlikeli şey de nargiledir." 

Ateşle tütünün yakıldığı konvansiyonel sigarayı (normal sigara) bırakmak isteyenlerin geçici olarak bu aletleri kullanıp 'sigaradan kurtulurum' sandığını ancak birçoğunun içiciliğe devam ettiğini aktaran Tutluoğlu, ileride kanser vakalarının artmasının beklendiğini de sözlerine ekledi.

 

Prof. Dr. Prof. Dr. Bülent Tutluoğlu.jpg
Prof. Dr. Bülent Tutluoğlu / Fotoğraf: Acıbadem Hastanesi

 

"İnternetten satış yasaklanmalı, denetim artırılmalı"

Yurtdışında çoğu ülkede satışı serbest, Türkiye'de ise yasak olan puff barlara internetten kolaylıkla erişilebildiği uyarısı yapan Tutluoğlu, ruhsatsız ürünlerin zamanında özellikle Çin'den yüklü adetlerle getirilerek serbest şekilde piyasaya girdiğini aktardı.

Sonrasında satışın yasaklandığını belirten Tutluoğlu, "Türkiye'de yasak olan bir ürün, nasıl olur da internetten satılır? İnternetten satışı yasaklanmalı, denetim artırılmalı" yorumunu yaptı.

"E-sigaraların pasif içiciliği de zarar veriyor"

Elektronik sigaraların içindeki pek çok kimyasal maddenin akut akciğer hasarına neden olabildiğine dikkati çeken Tutluoğlu, şu yorumu yaptı:

Vitamin E acetate (tokoferil asetat) ya da polisiklik aromatik hidrokarbonlar (PAH) gibi kanserojen bileşiklere sahip bu ürünler, akciğerlerde tahribat ve sertleşmeye neden olur. Ölüme kadar gidebiliyor.

Buhar veren aletler, pm 2,5 dediğimiz küçük partiküller içeriyor, yanınızda biri e-sigara içtiğinde size de zarar veriyor. Bunun da pasif içiciliği var. 'Bize zarar vermez' diye düşünmeyin, pasif içiciliği var! Zararları zamanla ortaya çıkacak.

ABD'de 100'e yakın kişi akciğer hasarından hayatını kaybetti. Geri dönüşümü olmayabiliyor."

"Bu tip ürünleri denemeyin bile"

E-sigaraların yanı sıra ısıtılmış tütünlü cihazların da tehlikeli olabildiğini kaydeden Tutluoğlu, bu tip hiçbir ürünün denenmemesini tavsiye etti.

"İçine sıvı uyuşturucu, ot gibi madde koyanlar var, ölümler yaşanıyor"

Son olarak e-sigaraların içine sıvı uyuşturucu, ot gibi madde koyanların da bulunduğunu aktaran Prof. Dr. Bülent Tutluoğlu, yurtdışında bu nedenle ölümlerin yaşandığı uyarısı da yaptı.

 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU