Rus askerî blog yazarları, Putin'in "Wagner isyanı"na tepkisini nasıl yorumluyor?

Kremlin Lideri, "Rusların desteğinden" şüphe duymadı; Prigojin, Şoygu'nun tutuklanmasını istedi, Moskova, The New York Times'ın anlatısını kabul etmiyor

Fotoğraf: AA

Ukrayna'daki çatışmanın patlak vermesinden bu yana etkisini artan Rus askerî blog yazarları, Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Wagner Grubu'nun isyanına tepkisi konusunda "soğukkanlılığı" övmek ile zayıflığı eleştirmek arasında değişen görüşler bildirdi.

Cuma ve cumartesi günleri arasında Kremlin'i sarsan kısa süreli ayaklanmadan sonra Putin, "ihaneti" kınamakla birlikte isyancıların sivil hayata dönme, orduya katılma veya Belarus'a sürgüne gitme gibi imkânlara sahip olduklarını belirtti. 

Savaş muhabiri Alexander Sladkov, bir milyondan fazla abonesi olan Telegram kanalında, "nükleer silahlara, genel seferberliğe veya NATO'ya karşı savaş ilanına" başvurma olasılıklarına işaret ederek, "Hepimiz Putin'in tepkisinin dünyanın dönüşünü beş kat hızlandıracağını düşündük" dedi.

Kremlin yanlısı blog yazarı sözlerine, "Neyse ki o (Putin) soğukkanlılığını korudu" ifadesiyle devam etti. 

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Zayıflık itirafı

Bununla birlikte analistler, Ukrayna'ya yönelik saldırıyı eleştiren tweetlerden dolayı pek çok kişi hapisteyken isyancıların cezalandırılmamasını bir zayıflık kabulü olarak gördü. 

Halihazırda Putin, liderliği elinde tuttuğunu ispatlamak için çaba sarf ediyor. Salı günü Rusya Devlet Başkanı, ülkeyi "bir iç savaştan" koruduğunu söylediği orduyu takdir etti. 

Blog yazarları, Wagner savaşçılarının (güneybatıdaki) Rostov şehrinde birkaç askerî noktayı ele geçirip gerçek bir direnişle karşılaşmadan Moskova'ya doğru yüzlerce km ilerlemelerinden sonra onur törenini haksız buldu. 

63 bin aboneye sahip "Battle_Z_Sailor" adlı blog yazarı, isyancılar geldiğinde "(Rostov'daki) Güney Bölgesi karargâhını koruması gereken askerî polis ve özel kuvvetlerin öylece ortadan kaybolduklarını" vurguladı. 


Hayal kırıklığı

Yaklaşık 100 bin aboneye sahip "Govorit Topaz" kanalının yazarı ise "çatışmanın barışçıl çözümüyle alakası olmayan kişilere verilen onurdan" esef duyduğunu ifade etti. 

Kanalın yazarı, Putin'in tutumu karşısında yaşadığı hayal kırıklığını gizlemeyerek; isyana yol açan sebebe tek kelimeyle bile değinmediğine" veya "isyancıların taleplerinin inceleneceğine işaret ettiğine dikkat çekti. 

Wagner'in lideri Yevgeni Prigojin, pek çok blog yazarının kendisiyle hemfikir olduğunu bilerek, Rus yüksek askerî liderliği Ukrayna'da yetersiz olmakla suçluyor. 

Kanalını 1,2 milyon kişinin takip ettiği blog yazarı Raibar'a göre başkanlığın mesajı "kısa ve net".

Raibar, "Belirsiz olan tek şey, Rusya'nın kaderi" diyerek, aynı zamanda ülkede işlerin "iyi gideceğinden" emin olduğunu ifade etti.


"Şüphesiz"

Putin, geçen hafta Wagner Grup'un silahlı isyanı sırasında Rusların desteğinden "şüphe duymadığını" söyledi.

Rus devlet televizyonunun Rusya'nın güneyinde yer alan Dağıstan Cumhuriyeti lideriyle yaptığı röportajdan yayınladığı alıntılarda, "Dağıstan ve ülkenin diğer yerlerindeki insanların tepki vereceğinden şüphe duymadım" ifadeleri yer alıyor. 

Bunun öncesinde Dağıstan Cumhuriyeti Lideri Sergey Melikov, Rusya Devlet Başkanı'na, Dağıstan Cumhuriyeti'ndeki herkesin, ayaklanmanın yaşandığı 24 Haziran'da Rusya Federasyonu liderliği tarafından alınan kararları desteklediğini belirtti. 

Wagner'in lideri Yevgeniy Prigojin'in geçen hafta sonunda gerçekleştirdiği silahlı isyan, Moskova'nın Ukrayna'da mücadele verdiği ve Rus ordusunun Ukraynalı güçlerin başlattığı bir karşı saldırıyla yüzleştiği bir zamanda Rus otoritesini sarstı. 

O zamandan beri Prigojin, isyanının Rusya'daki iktidarı devirme değil, Wagner'i kurtarma hedefine matuf olduğunun altını çizse de ayaklanma, Rusya Devlet Başkanı'nın imajına epey zarar verdi. 

Fransız Basın Ajansı (AFP) muhabiri Prigojin'in isyanı durdurma kararının ardından cumartesi akşamı Wagner Grup'un savaşçılarının ayrıldığı sırada Rostov'da birçok şehir sakininin onları alkışladıklarına ve onlar adına tezahürat yaptıklarına şahit olduğunu ifade etti.  


"Zayıf olarak çıktı"

Almanya Şansölyesi Olaf Scholz'a göre ise Rusya Devlet Başkanı, Wagner'in başarısız isyanından "zayıf olarak" çıktı. 

Kamu kanalı ERD'ye konuşan Scholz, bu paralı asker grubunun isyanının "Rusya için uzun vadeli sonuçları olacağını" söylemekle birlikte Putin'in görev süresine dair herhangi bir öngörüde bulunmaktan kaçınarak "Görev süresi uzun da olabilir kısa da, bilmiyoruz" dedi. 

"Bence Putin zayıfladı" diyen Almanya Şansölyesi Scholz, "Çünkü bu, otoriter yapıda ve iktidar yapısında çatlaklar olduğunu ve hükümetinin iddia ettiği kadar güçlü olmadığını kanıtlar. Rusya, nükleer bir güç ve oldukça güçlü bir devlet. Bu sebeple tehlikeli durumlar için daima teyakkuzda olmalıyız ve yaşanan bu hadise, tehlikeli bir durumdu. Birçoğu bu olayın sona erdiğine dair öngörüde bulunuyor; bunu da bilmiyoruz. Ancak her halükârda bunun Rusya'da uzun vadeli sonuçları olacaktır" değerlendirmesinde bulundu.

Ayrıca Scholz, herhangi bir müzakerenin Moskova'nın güçlerini Ukrayna'dan çekmesi halinde başlayabileceğini yineledi. 


"Potansiyel bir tehdit"

Polonya Devlet Başkanı Andrzej Duda da, Wagner'in Belarus'taki varlığının NATO'nun doğu kanadında yer alan komşu ülkeler için "potansiyel bir tehdit" oluşturduğunu dile getirdi.

Kiev'de gazetecilere açıklama yapan Duda, "Wagner Grup'un Belarus'taki varlığının Belarus'a sınırı olan Polonya ve aramızda Belarus'la en uzun sınıra sahip olan Litvanya'nın yanı sıra yine Belarus'un komşusu Letonya için bir tehdit oluşturma ihtimalini uzak görmemiz zor" ifadelerini kullandı. 

Ukraynalı mevkidaşı Volodimir Zelenski ve Litvanyalı mevkidaşı Gitanas Nauseda ile düzenlediği ortak basın toplantısında konuşan Duda, "bu yeniden mevzilenmenin amacını" sorguladı ve sorularını şöyle dile getirdi:

Wagner Grup güçlerinin, yani uygulamada Rus ordusunun özellikle Belarus'ta varlık göstermesinin amacı nedir? Hedef, Belarus'u işgal etmek mi yoksa Belarus'tan muhtemel bir saldırı tehdidinde bulunarak Ukrayna'ya doğru kuzeyden ek bir tehdit oluşturmak mı? Yoksa bu, NATO'daki ülkemize, Polonya'ya yönelik bir tür potansiyel tehdit mi?


Hava savunma sistemleri

Polonya, Pentagon tarafından çarşamba günü açıklanan bir anlaşmayla yaklaşık 15 milyar dolar değerinde gelişmiş Patriot hava savunma sistemleri satın almayı planlıyor. 

ABD Savunma Bakanlığı'na bağlı Savunma Güvenliği İşbirliği Ajansı, anlaşmanın radarlar ve diğer bileşenlerin yanı sıra, 48 adet Patriot PAC-3 fırlatıcı ve 644 adet PAC-3 MSI füzesi içerdiğini açıkladı.

Ajans ayrıca Amerikan silah ihracatı anlaşmaları üzerinde yetki sahibi olan Dışişleri Bakanlığı'nın Varşova'ya en gelişmiş hava savunma sistemlerinden bazılarını sağlayacak olan satış işlemini onayladığını da belirtti. 

Ajanstan yapılan açıklamada "Önerilen satış, Polonya'nın füze savunma yeteneklerini iyileştirecek ve ABD ve diğer müttefiklerle iş birliğini pekiştirirken yetenekleri modernize etme şeklindeki askerî hedeflerine de katkı sağlayacak" ifadelerine yer verildi. 

Patriot sistemleri, füzelere ve yüksek hızlı savaş uçaklarına karşı kullanılmak için tasarlanmıştır.
Doğu Avrupa'da Polonya gibi NATO üyesi ülkeler, Rusya'nın geçen yılın şubat ayında Ukrayna'yı işgal etmesinden bu yana savunma yeteneklerini geliştirmeye çalışıyor. 

Patriot füzeleri, Ukrayna'nın hava sahasını Rusya'nın hava saldırılarından korumada yüksek etkinliğe sahip olduğunu kanıtladı.

Aynı zamanda Rusya'nın taktiksel balistik füzeleri ile hipersonik füzelerini düşürmeyi de başardı. 


"Birçok spekülasyon"

Bu esnada Kremlin, Wagner Grup'un başarısız isyanından sonra "pek çok spekülasyonun" ortaya çıkmasının ilginç olmadığına işaret etti. 

Kremlin Sözcüsü Dmitri Peskov, The New York Times tarafından yayınlanan ve ABD'li yetkililerin, Rusya'nın Ukrayna'daki askerî operasyonlarından sorumlu komutan yardımcısı General Sergey Surovikin'in hafta sonunda gerçekleşen isyandan önceden haberdar olduğu yönündeki sözlerini aktaran haber hakkında sorulan bir soruya yanıt olarak bu açıklamada bulundu. 

Peskov, açıklamasında, "Bu olaylar etrafında pek çok spekülasyon, söylenti vb. olacaktır. Bence haberin içeriği de buydu; sadece bir örnek" ifadelerini kullandı. 

Wagner Grup Başkanı Yevgeniy Prigojin, isyana son verilmesi çağrısında bulunduğu cumartesi gününden bu yana kamuoyunun karşısına çıkmayan Surovikin'i çokça övdü.
 


Yürürlüğe girmeden önce planın ortaya çıkması

Ayrıca Wall Street Journal, Batılı yetkililerin, Prigojin'in isyan başlamadan önce Rus ordusunun liderlerini tutuklamayı planladığını, ancak Rus istihbarat teşkilatının meseleyi fark ettiğini, bunun üzerine Prigojin'in de güçlerini harekete geçirmeyi hızlandırdığını aktardı. 

Batılı bilgilere göre Prigojin; Savunma Bakanı Sergey Şoygu ile Genelkurmay Başkanı Valeri Gerasimov'u tutuklamayı planlıyordu ve bunu, bu iki ismin Ukrayna sınırındaki Güney Bölgesi'ne yapmayı planladıkları ziyaret esnasında gerçekleştirecekti.

Ancak Rusya Federal Güvenlik Servisi (FSB), yürürlüğe girmeden iki gün önce plandan haberdar oldu.  

Raporlarını Devlet Başkanı Vladimir Putin'e doğrudan sunan yerel askerî güç Rus Ulusal Muhafızları'nın komutanı General Viktor Zolotov'a göre yetkililer, işe girişmesinden önce Prigojin'in niyetlerinden haberdardı. 

Resmi basın organlarına açıklama yapan Zolotov, "22-25 Haziran arasında yapılacak isyanın hazırlıklarına ilişkin belirli sızıntılar, Prigojin'in kampından sızdırıldı" dedi.

Sonuçlar hakkında bilgi sahibi olan bir kişiye göre Batılı istihbarat servisleri, ele geçirilen elektronik iletişimleri ve uydu görüntülerini analiz ederek Prigojin'in planlarını önceden keşfetti.

Batılı yetkililere göre asıl komplonun başarılı olma şansı yüksekti, ancak komplonun sızdırılmasından sonra Prigojin, doğaçlama bir alternatif plan yapmak zorunda kaldı. 


Prigojin'in komplosu

Söz konusu istihbarat bilgilerine göre Prigojin'in komplosu, Rus silahlı kuvvetlerinin bir kısmının isyana katılıp komutanlarına karşı darbe yapacakları inancına dayanıyordu.

Batılı istihbarat bulgularına göre saldırıdan günler önce yapılan hazırlıklar arasında tanklar, zırhlı araçlar ve gelişmiş hava savunmaları da dahil olmak üzere bol miktarda mühimmat, yakıt ve teçhizat stoklamak da vardı. 

Sızıntıdan haberdar olan Prigojin, planlanan cuma gününden daha evvel harekete geçmek zorunda kaldı ve Rusya'nın güneyinde yer alan ve Ukrayna'nın işgali için kilit bir komuta noktası olan Rostov şehrini ele geçirmeyi başardı. 

Batılı istihbaratlara göre Wagner güçlerinin, büyük bir askerî havalimanına ev sahipliği yapan ve bir milyonluk nüfusa sahip olan şehri kolayca ele geçirmesi, düzenli kuvvetlerin bazı liderlerinin komplonun bir parçası olabileceğini gösteriyor. 


Önbilgi

The New York Times gazetesinin salı günkü haberine göre Ukrayna'daki Rus askerî operasyonlarından sorumlu komutan yardımcısı General Sergey Surovikin, Wagner özel askerî grubun lideri Yevgeniy Prigojin'in Rus savunma yetkililerine karşı bir isyan planladığının bilgisine önceden sahipti. 

Gazete, Amerikalı yetkililerin bu konuda ABD istihbarat bilgilerine sahip olduğunu aktardı ve "yetkililerin, Rusya'nın Ukrayna'daki eski başkomutanı General Sergey Surovikin'in, hafta sonundaki operasyonlarını planlamasında Prigojin'e yardım edip etmediğini öğrenmeye çalıştıklarını" söyledi. 

Prigojin, hafta sonunda Wagner savaşçılarının yürüttüğü kısa süreli isyanı bitiren anlaşma gereğince salı günü Belarus'a sürgüne gitti ve Devlet Başkanı Vladimir Putin, bir iç savaşı önledikleri için silahlı kuvvetleri takdir etti. 

The New York Times'ın aktardığına göre ABD'li yetkililer, başka Rus askerî liderlerin de Prigojin'i desteklemiş olabileceğine dair işaretlerin olduğunu söyledi. 


Savaştaki başarısızlıkların sorumluluğu

Surovikin, geçtiğimiz ekim ayında Ukrayna'daki operasyonların tüm sorumluluğunu üstlenmişti. Ancak Rusya Savunma Bakanı Sergey Şoygu, Surovikin'in yardımcısı olduğu kampanyayı denetlemesi için ocak ayında Genelkurmay Başkanı Valeri Gerasimov'u görevlendirdi. 

İsyandan önce Prigojin hem Şoygu'ya hem de Gerasimov'a saldırarak Ukrayna'daki savaşın başarısızlıklarından ve ordunun Wagner savaşçılarına destek vermemesinden bu iki ismi sorumlu tuttu.

Surovikin, Wagner Grup'a, askerî liderliğe muhalefet etmemeleri ve Prigojin savaşçılarını "adalet yürüyüşüne" sevk etmeden önce üslerine geri dönmeleri için çağrı yaptı. 

Prigojin, hafta sonunda Rusya'nın güneyindeki Rustov şehrinden yola çıktıktan sonra yürüyüşü, Moskova'ya 200 km mesafede durdurdu.  

 

 

Independent Arabia, Ajanslar

DAHA FAZLA HABER OKU