TİP meclise bu kez daha güçlü girmek istiyor: "Önce kurtuluş sonra yeniden kuruluş"

Hafta sonu Türkiye İşçi Partisi, İstanbul'da milletvekili adaylarını tanıttı. Independent Türkçe hem etkinliği izledi hem partinin dikkat çeken adaylarıyla konuştu

Emek ve Özgürlük İttifakı'nda liste tartışmaları son buldu.

Seçime ittifak çatısı altında, kendi adı ve amblemi ile girecek Türkiye İşçi Partisi (TİP) hafta sonu adaylarını duyurdu.

İstanbul'daki Lütfü Kırdar Kongre Salonu'nda gerçekleştirilen etkinliğe partililer ve basının katılımı yoğundu.

TİP listelerinde en çok dikkat çeken noktalardan biri toplumun farklı katmanlarına hitap edişi.

Öyle ki; milletvekili adayları arasında işçiler, çiftçiler, gazeteciler, oyuncular, LGBTİ+ bireyler var.

1965'ten 2023'e…

Seçim bölgelerindeki milletvekili sayılarının nispi temsil sistemine göre oluşturulduğu ve siyasi partilerin seçim çevrelerinde aldığı tüm artık oyların toplandığı 1965 genel seçimleri üzerinden yarım asırdan fazla zaman geçti.

Mehmet Ali Aybar'ın genel başkanlığını üstlendiği dönemin TİP'i aldığı yaklaşık yüzde 3'lük oy oranı ile (yüzde 2,97) cumhuriyet döneminde meclise giren ilk sosyalist parti olmuş ve kazandığı 15 sandalye ile Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) grup kurmuştu.

TİP'in o dönem elde ettiği politik başarıyı takip eden süreçte sol hareketler ve toplumsal muhalefet meclis çatısı altından uzaklaştırmak istendi.

Bunun somut karşılığı ise 12 Eylül askeri darbesi öncesi uygulanan barajsız d'Hondt sisteminin 1980 ile birlikte Milli Güvenlik Konseyi'nce kaldırılıp yerine anti-demokratik yüzde 10'luk seçim barajını getirilmesi olmuştu.

7 Kasım 2017'de yeniden farklı kadrolarla kurulan TİP, Türkiye siyasi tarihinin en kritik seçimlerine gidilirken yaklaşık 58 yıl sonra benzer bir başarıyı tekrarlamayı hedefliyor.

21 Ekim 2007'de gerçekleştirilen referandum sonrası cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesi yöntemiyle beraber Türkiye politik yaşamındaki yerini alan 50+1 seçim modeli, siyasi iklimde ittifakları beraberinde getirmişti.

Türkiye'nin sosyalist cephesini temsil için yola çıkan Emek ve Özgürlük İttifakı bileşenlerinden TİP, 14 Mayıs'ta düzenlenecek seçimlerde 1965'te olduğu gibi en az yüzde 3 oy oranı hedefliyor.

Geçen yıl bu zamanlar değiştirilen seçim kanunu kapsamında mevcut seçim barajı yüzde 7. Ancak ittifakın aldığı oy toplamı, genel baraj oranı yüzde 7'yi geçtiğinde ittifak içindeki tüm partiler barajı geçmiş sayılıyor.

Anketler TİP için ne söylüyor?

24 Haziran 2018 genel seçimlerinde Halkların Demokratik Partisi (HDP) listelerinden milletvekilliğine seçilen Erkan Baş ve Barış Atay 4 ay sonra TİP'e geçmiş böylece parti farklı kadrolarla 53 yıl sonra TBMM'de yeniden temsil edilmiş, partiye daha sonra HDP ve CHP’den Ahmet Şık ile Sera Kadıgil katılmıştı.

14 Mayıs seçimlerine giderken mart ayı içinde duyurulan 6 farkı kamuoyu araştırma şirketinin anketleri partinin oy oranı en az yüzde 0,3 (Saros) en çok yüzde 2,8 (Yöneylem) bandında gösteriyor.

Aday başvurusu için depremzedeye yardım şartı

Türkiye'nin 49 kentinde toplam 52 seçim bölgesinde kendi adaylarıyla seçime girecek olan TİP, diğer siyasi partiler gibi milletvekilliği aday adaylığı başvurusu sürecinde ücret talep etmemişti. TİP, başvurular için 6 Şubat depremlerinden etkilenen bölgelere gönderilmek üzere bir gıda ve bir hijyen kolisini tek şart olarak sunmuştu.

TİP Genel Merkezi'ne yapılan bin 397 başvurunun ardından belli olan milletvekili aday listesinde toplumsal kesimin pek çok farklı katmanından isimler dikkat çekiyor.

"Meclisteki muhalefeti TİP belirliyor"

Bu sözlerin sahibi İGDAŞ işçisi Anıl Denizci. TİP İstanbul 1. Bölge 2. sıradan milletvekili adayı gösterilen Denizci bugüne kadar sokaklar ve fabrikalarda yürüttükleri mücadeleyi parlamentoya taşıyarak emek eksenli geniş bir işçi sınıfı temsili oluşturmak istediklerini söylüyor:

Mücadeleyi buradan meclise taşıyabilirsek oradan söyleyeceğimiz söz topluma daha çabuk ulaştığı için mücadeleye daha büyük bir ivme kazandıracaktır."

Denizci, Türkiye siyasetinin her zamankinden daha fazla sağa kaydığını kanaatinde. TİP'in böylesi bir siyasal düzlemde mecliste sergilediği muhalefetin kıymetinin toplum tarafından anlaşıldığını belirtip "TİP’in son dönemki yükselişi bununla ilişkili" diyor:

Bundan önceki dönem meclisteki vekil arkadaşlarımızın göstermiş olduğu performansı bütün Türkiye gördü. Yani bu seçimin bizim için önemli tarafı aslına bakarsanız sadece iktidarı belirlemiyoruz bu seçimde. Aslında meclisteki muhalefeti belirliyoruz. O yüzden Türkiye İşçi Partisi'nin oradaki kuvvetli temsiliyeti birçok şeyi değiştirecektir."

Seçilirse Türkiye siyasi tarihinin ilk trans kadın milletvekili olacak

TİP'in bir diğer adayı ise trans aktivist ve tiyatrocu Zeynep Esmeray Özadıktı.

Özadıktı, siyasete yabancı bir isim değil. 2013 Ekim'de gerçekleştirilen HDP I. Olağanüstü Kongresi’nde Parti Meclisi'ne girmişti.

Şimdi TİP İstanbul 2. bölge 3. sıradan aday gösterilen Özadıktı, LGBTİ+ bireylerin meclis çatısı altında temsil edilmesinin önemine değiniyor:

Meclis temsiliyeti çok iyi olacak ve mücadelemizin mecliste ve herkesin görebileceği bir görünürlükte olması çok önemli. Milletin meclisi ve biz orada kalkıp hunharca öldürülen trans kadınların katillerinin hesabını soracağız. Bu muhteşem bir şey."

14 Mayıs seçimlerinin diğerlerinden çok farklı olduğunu, bunun demokratik bir Türkiye atılımını ya da orta çağ karanlığına gömülen bir ülkeyi doğuracağını söyleyen Özadıktı, ilk kez trans bir kadının görünür şekilde aday gösterilmesinin Türkiye siyaseti açısından önemini vurguluyor, bunun TBMM'ye yeni bir muhalefet anlayışı getireceğini söylüyor:

Türkiye İşçi Partisi mecliste olursa bu Türkiye'den hiç alışık olmadığımız belki de yeni bir muhalefet ve sonrasında bir halk iktidarına doğru adım atacağız. İlk defa bir trans kadını görünür bir şekilde ve iyi de bir yerden gösteriyor ve bütün ezilen kesimlerin, bütün emekli kesimlerinin birer adayla girecek. Bu muhteşem bir şey”

KHK'lı akademisyen de aday

TİP'in Bursa 1. sıradan aday gösterdiği adayı ise KHK'li Barış Akademisyeni Mahmut Hakan Koçak.

Koçak, 14 Mayıs seçimleri özelinde öncelliğin saray rejimini göndererek ülkede barışı tesis etmek olduğunu vurguluyor.

İçinde bulunulan durumu bir kurtuluş ve yeniden kuruluş mücadelesi olarak niteleyen Koçak, alınması gereken çok yol olduğunu düşünüyor:

Benim açımdan en temel üç mesele var tabii ki. Bir tanesi akademik özgürlükler, akademinin gerçek anlamda akademi kimliğini kazanması, akademi üzerindeki her türden baskının kalkması. İkincisi tabii ki barışın tesis edilmesi. Üçüncüsü de Türkiye'de sahipsiz kalan işçi sınıfının gerçek bir örgütlenmeye kavuşturulması ve işçi hakları konusunda sahici ilerlemeler sağlanması."

Barış Atay yerini avukat Can Atalay'a verdi

TİP listelerindeki en büyük sürprizlerden birisi ise Gezi Parkı davasında halihazırda tutuklu bulunan Avukat Can Atalay'ın Hatay 1. sıradan aday gösterilmesi.

TİP'in hem parti örgütü hem vekil çıkarma olasılığı açısından en güçle olduğu kentlerden biri olan Hatay ile ilgili alınan kararı TİP Genel Başkanı Erkan Baş duyurdu:

Bakın bir vekillik sırası için ne fırtınalar kopuyor. Türkiye İşçi Partisi'nin en güçlü olduğu yer Hatay’da sevgili Barış yoldaşım dedi ki Can çıkacak Can. Herkes Türkiye İşçi Partisi’ni bu gözle değerlendirsin. Herkesin anasın ak sütü kadar helal göreceği milletvekilliğini cezaevindeki yoldaşı çıksın diye başka bir turizm işçisi yoldaşı milletvekili olsun diye bırakmış bir yoldaşımız var. Gurur duyuyoruz biz onunla." 

TİP Genel Başkanı, Hatay Milletvekili Barış Atay'ın örnek bir devrimci dayanışma gösterdiğini ifade edip tutuklu avukat Can Atalay'ın cezaevinden çıkmasını sağlamak için Antalya ikinci sıradan aday olduğunu açıkladı.

Gezi Parkı davası tutuklusu Atalay'ın mektubu okundu

Etkinlikte TİP Hatay Milletvekili Adayı Can Atalay'ın Silivri (Marmara) Cezaevi'nden gönderdiği mektup da okundu.

Atalay'ın mektubunda, Millet İttifakı'nın cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu'nun "Cumhuriyetimizi demokrasi ile taçlandıracağız" ifadesine vurgu yaptığı görüldü:

Dün Fetullahçılar bugün Süleymancılar ve diğerleri, insanımızın yoksulluğunu istismar ederek memleketi karanlığa sürükleyemeyecekler. Buna izin vermeyeceğiz. Türkiye önemli bir eşikte. Cumhuriyeti savunduk, savunuyoruz ve savunacağız. Cumhurbaşkanı adayı Bay Kemal'in kendi ifadesi ile "Cumhuriyetimizi demokrasi ile taçlandıracağız". Eşitliğin, özgürlüğün, kardeşliğin ülkesi yolunda ileri doğru ilk adımımız bu olacaktır. Bağımsızlık, demokrasi, sosyalizm mücadelesi böyle toplumsallaşacak."

 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU