İsrail ordu kamplarındaki kaos, yalnızca ordularda kullanılan birçok silahın çalınmasına yol açıyor

Raporda, İsrail ordu kamplarında ‘silah hırsızlığı’ olayının savaşla birlikte arttığına dikkat çekildi

Negev’deki bir İsrail askeri üssü / Fotoğraf: İsrail Ordusu

İsrail’de Arap Toplumunda Suçla Mücadelenin Güçlendirilmesine İlişkin Parlamento Alt Komitesi’ne sunulan yeni bir rapor, İsrail ordu kamplarındaki kaosun, uzaktan çalıştırılan Kalim Gur patlayıcı cihazı gibi yalnızca ordularda kullanılan birçok silahın çalınmasına olanak tanıdığını ortaya çıkardı.

Söz konusu patlayıcı cihaz, 50 metre yarıçapındaki herkesi hedef alan, 15 metre yarıçapındaki herkesi öldüren büyük bir patlamaya neden oluyor.

Raporda, İsrail ordu kamplarında ‘silah hırsızlığı’ olayının iyi bilindiğine, ancak savaşla birlikte durumun daha da ciddileştiğine dikkat çekildi.

Rapora göre kuzey ve güney bölgelerdeki ordu kamplarında birbirini tanımayan çok sayıda askerin bulunması, Arap toplumunda suç örgütlerinin ve bunlarla iş birliği yapan askeri personelin yaygınlaşması, hırsızlık olaylarını artırarak daha tehlikeli hale getirdi.

Ordu kamplarından makineli tüfek ve tabanca gibi hafif silahların yanı sıra çok sayıda LAW tanksavar füzesi ve çeşitli türde patlayıcılar çalındı.

Bu silahlara, Ürdün sınırından İsrail’e kaçırılan diğer miktardaki silah ve mühimmatlar da eklendi.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

İsrail ordusu daha önce, Arap toplumunda faaliyet gösteren suç örgütlerinin yalnızca yerel ölçekte pazarlanmakla kalmayıp, aynı zamanda Batı Şeria ve Gazze Şeridi’ndeki Filistin silahlı örgütlerine de ihraç edilen bir silah ticareti ağı işlettiğini ortaya çıkarmıştı.

İsrail ordusu, Gazze’de hala süren savaş sırasında, üzerinde kendi kullandığı sembollerin kazındığı büyük miktarda silah keşfetti.

Bu nedenle hükümeti bu olayla ilgilenmeye çağırdı ve bunu ‘İsrail’e yönelik ciddi bir güvenlik tehdidi’ olarak nitelendirdi.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Arap toplumundaki suçlarla derinlemesine mücadele etme ve bunu tüm İsrail’e karşı bir güvenlik tehdidi olarak ele alma niyetini dile getirdi.

Bu yılın başından bu yana, İsrail’deki Arap toplumunda işlenen suçlarda 41 kişi hayatını kaybetti.

Şimdiye kadarki ‘en ölümcül yıl’ olarak kabul edilen geçtiğimiz yılın aynı döneminde bu sayı 35 olarak kaybedilmişti.

Polis şu ana kadar, 41 cinayetten yalnızca 3’ünü çözebildi.

Netanyahu, şu ana kadar ayda bir toplanan Arap Toplumunda Suçla Mücadelenin Güçlendirilmesine İlişkin Parlamento Alt Komitesi’nin, haftada bir kez toplantı yapmasını önerdi.

Netanyahu ayrıca, Başbakanlık Arap Toplumunda Suç ve Şiddetle Mücadele Bürosu Başkanı Roi Kahlon’dan bu durumun iyileştirilmesi amacıyla suçla mücadele ekibine katılmasını istedi.

Kahlon, suç unsurlarının sızdığından şüphelenilen yerel yönetimler için izleme mekanizmaları kurmaya çalışıyor.

Netanyahu’nun da katıldığı, Arap Toplumunda Suçla Mücadelenin Güçlendirilmesine İlişkin Parlamento Alt Komitesi toplantısında, yasadışı ölümcül silahlar gibi ciddi suçlarla mücadele etmek için etkili araçlar yaratmayı amaçlayan yasaların çıkarılmasına yönelik ihtiyaç da ele alındı.

Mevcut yasaya göre yasa dışı silah bulundurmak ile LAW tanksavar füzesini yasa dışı olarak bulundurmak arasında hiçbir fark yok.

İsrail’de ayrıca ağır ve öldürücü silahlara yönelik özel bir ceza bulunmuyor ve daha öldürücü silahlara sahip olanlara daha ağır cezalar vermek amaçlanıyor.

Polis ayrıca Ürdün sınırından yasa dışı silah ve uyuşturucu kaçakçılığıyla ilgili veriler de sağladı ve Netanyahu sınırda doğu duvarının inşasına devam edilmesi yönünde talimat verdi.

Netanyahu ayrıca hükümetin Ulusal Güvenlik Konseyi’ne İsrail ordu üslerinden silah hırsızlığıyla ilgili hızlı bir soruşturma başlatması talimatını verdi.

Soruşturma sonuçları alt komitenin bir sonraki oturumunda sunulacak.

 

*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

 

Şarku'l Avsat'ın haberlerine ulaşmak için tıklayın

DAHA FAZLA HABER OKU