Erdoğan: Ülkemizin üzerindeki deprem yükünü tümüyle kaldırmayı hedefliyoruz

“Biz sadece depremin yıktıklarını yerine koymakla kalmıyoruz. Caddeleri, meydanlarıyla, üretim istihdam altyapısı ile şehirlerimizi yeniden tasarlıyoruz”

Fotoğraf: AA

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Deprem Konutları Kura ve Anahtar Teslim Törenine canlı bağlantıyla katılarak konuşma yaptı.

Teslim edilecek konutların sahiplerine hayırlı olmasını dileyen Erdoğan, “Afeti takip eden haftalarda ve aylarda dünyanın en iyi iyileştirmesini gerçekleştirdik. Afetzedelerin yanında olduk, destek verdik. Taşınmadan kiraya, enkaz kaldırmadan geçici barınmaya her konuda 115 milyar liralık kaynakla 2 milyon kişiye ulaştık. Tüm kayıpları telafi edecek güce sahibiz demiştik. Bu sözümüzü tutmak için gece gündüz çalışıyoruz” dedi.

Erdoğan şunları söyledi:

Depremin maliyeti 104 milyar doları buluyor. Bu yılın bütçesinde 1 trilyon liranın üzerinde kaynak ayırdık. Geçtiğimiz yıl da bütçeden aynı meblağda harcama yapmıştık. Bunlar sadece bütçeden yaptığımız harcamaları ifade ediyor. Sivil toplum kuruluşları, şirketlerin, vatandaşların, belediyelerin katkıları bunun dışındadır. Ülkemizin ve şehirlerimizin üzerindeki deprem yükünü tümüyle kaldırmayı hedefliyoruz. Böyle bir yükün altından milli dayanışma, afetle mücadele ve konut inşası alanındaki güçlü birikimimizle ancak biz kalkabilirdik. Biz sadece depremin yıktıklarını yerine koymakla kalmıyoruz. Caddeleri, meydanlarıyla, üretim istihdam altyapısı ile şehirlerimizi yeniden tasarlıyoruz. Ülkemizin tamamıyla birlikte deprem bölgemizi de Türkiye Yüzyılı’na hazırlıyoruz.

"Seçim sonrası için felaket senaryosu yazanlar var"

Erdoğan konuşmasında ayrıca, “Ekonomi programımızı zor şartlarda uygulamayı sürdürüyoruz. Seçim sonrası için felaket senaryosu yazanlar var. Onları da yakından takip ediyoruz. Bunların hiçbiri deprem bölgemizi ayağa kaldırmanın önüne geçemiyor. İnşallah bu badireyi de geride bırakacağız” dedi.

“Murat Kurum kardeşimizin İstanbul’u da en iyi şekilde hazırlayacağından şüphe etmiyoruz”

“Deprem maalesef bizi beklemiyor” diyen Erdoğan şunları kaydetti:

Bizim hazırlıklarımızı bitirmemizi hiç beklemiyor. Şehirlerimizi depreme dayanıklı hale getirmek için acele etmeliyiz. Bilhassa İstanbul gibi yoğun nüfusa sahip yerlerde böyle bir afetin altında kalkmak çok zor olacaktır. Devlet ve millet el ele vererek gereken dönüşümleri bir an önce gerçekleştirmek mecburiyetindeyiz. Deprem bölgesindeki çalışmalar bittikten sonra diğer şehirlerimizin dönüşümüne daha çok kaynak ayırabileceğiz. Zübük siyaseti ile başka alanlarda göz boyamak belki mümkün olabilir ancak deprem karşısında bunun bir karşılığı yoktur. Deprem siyaset üstü bir konudur, deprem ihmale gelmeyecek bir konudur. İşte bu anlayışla deprem riski ve sonrası yaşayabileceği kayıp oranı İstanbul’a Murat Kurum kardeşimizi aday gösterdik. Son 5 yılda yaşanmış tüm afetler sonrası çalışmaları başarıyla yürüten Murat Kurum kardeşimizin İstanbul’u da en iyi şekilde hazırlayacağından şüphe etmiyoruz.

Erdoğan: İBB yaptığı eserler ve hizmetlerle değil nereye gittiği belli olmayan deste deste para görüntüleriyle anılmaktadır

Erdoğan daha sonra Arnavutköy- İstanbul Havalimanı Metrosu Açılış Törenine canlı bağlantıyla Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'den bağlandı.

Konuşmasında muhalefete ve İBB yönetimine eleştirilerde bulunan Erdoğan şunları kaydetti

İstanbul'daki yollarda durma noktasına yakın yoğunluk olduğunu görürsünüz. Belediye yönetimin yol açtığı acı tablo İstanbul'un kaderi değildir. Sorunsuz sıkıntısız işleyen sistemi devam ettirmeyi bile beceremediler. Bu zihniyet görevde olduğu sürece trafik çilesi daha da artacak. İstanbul gerçek belediyeciliği ziyadesiyle hak etmektedir. İstanbul'da sadece iş bilmez, iş yapmaz, eser ve hizmet fukarası değil 89'da olduğu gibi kirlenmiş yönetim vardır. İBB yaptığı eserler ve hizmetlerle değil nereye gittiği belli olmayan deste deste para görüntüleriyle anılmaktadır. Sorsanız bu paralarla CHP'ye il binası alındı diyorlar. Ödenen rakamla ortadaki paralar arasındaki orantısızlığı kimse izah edemiyor. Şimdiye kadar yapılan açıklamaların hepsi bir öncekini tekzip etti, şüphe bulutlarını artırdı. Hesap uzmanıyım diyerek övünenlerin sesi soluğu çıkmıyor. İstanbul'u depreme hazırlığıyla sosyal belediyeciliğiyle kirletenler ülkeye çok büyük kötülük yapmışlardır.

Milletimiz benzeri durumlara 1980,1990'lı yıllarda şahit oldu. Gençlerimiz belki hatırlamaz ama orta yaş üzeri kuşak iyi bilir. 89'da CHP'li belediye yönetimlerinin hesabını veremedikleri pis işler yüzünden çok büyük tartışmalar yaşandı. İSKİ skandalı diye bir rezaleti bu CHP yazdırdı. 94 seçiminde milletimiz bunların hepsini tasfiye etti, bizi iş başına getirdi. Bir dejavu yaşıyor gibiyiz. İsimler farklı kafalar aynı, kepazelikler aynı. Bu şehirlere yazık. 31 Mart'tan sonra şehirlerimiz bu tartışmaların uzağında eser ve hizmetli günlerine yeniden dönecek. İstanbullu başı dara düştüğünde nerede olduğu kiminle ne yaptığı belli olmayan değil derdiyle dertlenen yönetimi bulacak. İşte o zaman İstanbul geleceğine umutla bakabilecek.

Erdoğan yeni metro hattının 31 Mart’a kadar ücretsiz olacağını da duyurdu.

"Kim mezhep üzerinden siyaset yapıyorsa bu milletin iyiliğini istemiyordur"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ankara Mamak'ta toplu açılış töreninde konuştu.

Muhalefeti eleştiren Erdoğan, “Biz eksik varsa kendimizde arar, hata varsa kendimize bakarız. Muhalefet ise bırakın kazandıklarını yenildiklerinde bile kendilerini sorgulayıp hesaba çekmezler. Bir günah keçisi bulup yollarına devam ederler. Mayıs seçimlerinde de aynısını yaptılar. Suçu vatandaşa ve adaylarına atıp kendilerini temize çektiler. Ne oldu 6’lı Masa, hani liderler. Meclis'e girebildiler mi masada kim kaldı?” dedi.

Erdoğan şunları söyledi:

Havalimanından buralara kadar yolların asfaltlanması diye bir şey var mı? Nereden nereye geldik. Bol keseden vaat dağıttılar, sözlerini yerine getirmediler. Devasa bütçelere rağmen hiçbir eserleri yok. Proje diye bahsettiklerinin fazlasını bizim orta çaplı belediyelerimiz daha iyi yapıyor. Ankara'da yapılan ne varsa hepsi bizim yaptıklarımız. Taş üstüne taş koymamakla övünen beceriksiz yönetim var.

Hizmet ederken kimsenin kökenine mezhebine bakmadık. Belediyelerimizin ve kamu kurumlarının kapılarını kimseye kapatmadık. Asla ırkçı, faşist zihniyetten olmadık. 14-28 Mayıs seçimlerindeki gibi bu seçimde de siyasi rekabeti siyasi husumete dönüştürmeye çalışanlar var. Bunlar lafa gelince sağda solda ahkam keserler ama insanları etnik kökenine bakarak ayrıştırmadan duramaz. Biz yakın geçmişte Çorum, Maraş olaylarını yaşamış milletiz. Sivas olaylarında provokasyonları yaşamış milletiz. Kim mezhep üzerinden siyaset yapıyorsa bu milletin iyiliğini istemiyordur. Siyasetçiler olarak elbette yarışacağız. Ülkemiz adına doğru bulmadığımız hususları ifade edeceğiz ama bunları yaparken aramıza nifak sokmaya çalışanlara karşı daima uyanık olacağız.

"Çalışanlarımıza 9 günlük rahatça değerlendirebilecekleri bir vakit verdik"

Öte yandan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, iftar saatinde ATO Congresium'da şoför esnafı ile bir araya geldiği programda konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Meclisin açılmasıyla birlikte dolmuş ve minibüs esnafımızın plakalarına dair mülkiyet sorunlarıyla ilgili mağduriyetleri inşallah gidereceğiz" dedi.

Erdoğan, "Şehir içinde faaliyet gösteren halk otobüsü esnafımızın hat tahsis süreleriyle faaliyetlerine devam edebilme haklarını da korumaya alacağız" dedi.

Erdoğan, "Ulaştırma projelerini devam ettirmek yerine üzerine hafriyat dökenleri siyaset arşivinin tozlu raflarına havale edeceğinizden şüphe duymuyorum" dedi.

Erdoğan, "Kamu çalışanlarımızın 10 Nisan'da başlayacak Ramazan Bayramı öncesindeki 1,5 günlük idari izinli sayılacakları kararımızı kamuoyumuzla paylaşmak istiyorum. Salı günkü yarım günü ve pazartesi gününü bayram tatiline ekleyerek kamu çalışanlarımıza 9 günlük rahatça değerlendirebilecekleri bir vakit verdik" dedi.

 

 

Independent Türkçe

DAHA FAZLA HABER OKU