Afrika'da şahı yenen piyon olmak

Sare Şanlı Independent Türkçe için yazdı

Dünyanın herkes için adil imkânlar sunmadığı gerçeğine rağmen, bazı azim dolu ruhlar, karşılaştıkları koşullar ne olursa olsun, hem kendi potansiyellerini en üst düzeye çıkarmanın peşinde koşuyor hem de yaşadıkları toplumu dönüştürmek için olağanüstü bir çaba sarf ediyor.

Bu insanlar, kendi yaşamlarındaki değişimin getirdiği tatmin ve gururdan ilham alarak mümkün olan en geniş çevreye dokunmayı amaçlıyor.

Dokundukları hayatları olumlu bir şekilde değiştirerek daha iyi bir toplumun temellerini atma noktasında samimi bir gayret gösteriyorlar.
 

Satranç benim Kuzey Yıldızım oldu_ diyen Onakoya, “Tüm çabalarımı harcayabileceğim tek şey bu oldu ve bu konuda başarılı olabilirsem bu beni diğerlerinden ayıracaktı. Başarısızlık korkusu. Beni her şeyden .jpg
"Satranç benim Kuzey Yıldızım oldu" diyen Onakoya, "Tüm çabalarımı harcayabileceğim tek şey bu oldu ve bu konuda başarılı olabilirsem bu beni diğerlerinden ayıracaktı. Başarısızlık korkusu... beni her şeyden daha çok zorlayan şey de buydu" diye belirtti

 

Kendi zorlu yolculuğundan aldığı güçle, içinde yaşadığı toplumu değiştiren ve ulaşabildiği hayatları güzelleştiren 29 yaşındaki Nijeryalı Tunde Onakoya tanınması gereken öncü insanlardan biri.

O, doğduğu kıtanın kadim Ubuntu felsefesini kendisine şiar edinip "ben" yerine "biz" diyebilen büyük bir yüreği temsil ediyor.

Yaşadığı toplumun tüm noksanlıklarına ve engellerine meydan okuyor. Amaçsız ve umutsuz yaşayan çocukların, gençlerin ellerinden tutarak onlara rehberlik ediyor. 
 


Maddi imkânsızlıklar içinde kazanılan yetenek

Nijerya'nın en kalabalık şehri Lagos'un varoşlarında dünyaya gelen Tunde yoksulluk içinde büyüdü ve maddi sıkıntılar nedeniyle okulu bırakmak zorunda kaldı.

Ancak hayatını değiştirebilecek tutkuyu ve aracı bizzat kendisi buldu: Satranç.

Okula gidemeyen Tunde bir berber dükkânında çalışırken satranç oynayanları izleyerek kendi kendine satranç öğrendi.

Ondaki yeteneği gören annesi çocuğunun eğitimine karşılık bir okulda temizlikçi olarak çalışmayı teklif etti.

Annesinin fedakârlığı sayesinde okuyabilen Tunde, öğrencilik yıllarını cebinde çok az parayla tamamladı.

Üniversite öğrenciliğinin son yıllarında arkadaşlarıyla birlikte katıldığı satranç turnuvalarından para kazanmaya başladıkça daha fazla yarışmaya katılmak için imkân buldu. 

Henüz 20 yaşında iken Nijerya Millî Satranç Ustası unvanını aldı. 

Tunde bir yandan turnuvalara katılırken, diğer yandan okullarda satranç öğretmeye başladı.

Ancak kısa zaman sonra, sokaklarda amaçsızca gezen, yoksulluk kurbanı kimsesiz çocuklar için satrancın bir çıkış yolu olabileceğini düşündü.
 

Dünya Bankası'na göre Nijerya'da 8,6 milyon evsiz çocuk var. Yıllar boyunca yapılan röportajlarda Onakoya, çocuklarınkine benzer bir hayat yaşadığı için Gecekondu Bölgesi'nde Satranç ile yapabildiğini açıklamıştı.jpg
Dünya Bankası'na göre Nijerya'da 8,6 milyon evsiz çocuk var. Yıllar boyunca yapılan röportajlarda Onakoya, çocuklarınkine benzer bir hayat yaşadığı için Gecekondu Bölgesi'nde Satranç ile yapabildiğini açıklamıştı

 

Etrafta yalnızca yiyecek ve para aramak için dolaşan çocukların satranç tahtası üzerinde neler yaptıklarını, satranca nasıl tutkuyla yaklaştıklarını ve onlara satranç vasıtasıyla farklı bir dünyanın kapılarını açtığını fark etti. 

O, sadece kendi başarısıyla ve değişimiyle sınırlı kalmak istemedi. Ülkesinde kendisi gibi zor koşullarda yaşayan milyonlarca evsiz çocuğu kendisine dert edindi ve onların elinden tutmanın yollarını aradı.

Genç adam henüz 23 yaşındayken yoksul mahallelerdeki kimsesiz, evsiz, okulsuz çocukları satrançla buluşturan Chess in Slums Africa (Afrika'nın Varoşlarında Satranç) isimli satranç merkezini kurdu.

Yalnız satranç öğretmekle kalmayıp sponsorluklar elde ederek binlerce çocuğa eğitim bursu sağladı. 
 

Onakoya, _Gerçekten bir şeyleri değiştirmemizi istedim; onları küçük düşürecek şekilde değil, onları onurlandıracak şekilde…_ dedi.jpg
Onakoya, "Gerçekten bir şeyleri değiştirmemizi istedim; onları küçük düşürecek şekilde değil, onları onurlandıracak şekilde…" dedi

 

Tunde için para kazanmak, kendisini geçindirmenin ötesinde, ihtiyacı hiç kimse tarafından karşılanmayacak çocuklara bir şeyler satın alabilmek için bir amaç haline geldi.

Tunde, Amerika'da ve Avrupa'da satranç öğrenmek isteyenlere online dersler vererek kazancını artırırken hedefinde daha fazla çocuğun ihtiyacını gidermek ve onlara verdiği sözleri tutabilmek vardı.

Tunde'nin "Google'da 'satranç hayatı nasıl değiştirebilir' gibi aptalca şeyler arıyor ve Katwe Kraliçesi filmini tekrar tekrar izliyordum" sözlerinden satranç sayesinde başka hayatları değiştirmek için ne kadar çok düşündüğünü anlamak mümkün.

Üstelik Tunde Onakoya, başkalarının hayatlarını değiştirmeyi, iyileştirmeyi düşünürken çocukluğundan bu yana çok ciddi bir sağlık sorunu ile boğuşuyordu.

Henüz 9 aylıkken bir hemşirenin yaptığı yanlış iğne sonucu tek bacağı aksak kalan, hiçbir zaman koşamayan ve dengeli yürüyemeyen Tunde, dayanılmaz ağrılara katlandı.

Bu sorundan yakın zamanda zor bir ameliyat ile kurtulduğunda ise çocuklar için daha fazla şey yapabileceğini biliyordu.

Hastalığın acısı ve geldiğim yerin, geçmişimin acısı. Benim hikâyemi anlatılacak güzel bir hikâye haline getiren de bu. Ve bu yüzden diğer insanlara yardım etme kapasitesine sahibim; çünkü benim acım onlarınkinden daha büyük ve bu benim empati kapasitemi gerçekten artırdı. Empati bir hediyedir, inanın bana.


Aynı anda 10 maçı kazanan satranç ustası

Tunde profesyonel anlamda satranç oynamaya ara verse de hala çeşitli turnuvalara katılmaya devam ediyor.

Geçen haftalarda Almanya'da katıldığı bir turnuvada aynı anda oynadığı 10 maçı kazanması günlerce konuşuldu. 

Ama o, "Satrançta 10 kişiyi yenebilen bir adam olarak değil, küçük yerlerden gelen çocukların büyük işler başarabileceklerine inanmalarına yardımcı olan bir adam olarak hatırlanmak istiyorum" diyerek başkalarına yardımcı olmanın kişisel başarılarımızdan çok daha tatmin edici olduğu dersini verdi. 

Nijeryalı genç satranç oyuncusu, yaşadığı toplumdaki gençlere ve çocuklara yardımcı olmanın ötesine geçerek zihinlerdeki Afrika imajını da değiştirdi. 

En değersiz taş olan piyon, en güçlü taş olan şahı yenebiliyor. Bu Afrika'yı sürekli olumsuz resmeden dünya medyasına çok önemli bir hatırlatmadır. Afrikalı çocukları daha güçlü hâle getirmek için medyanın bu çocukları hep sefalet içinde tasvir etmesine meydan okumak ve bu çocukların potansiyeline odaklanmak çok daha akıllıca olacaktır.


Tunde Onakoya, doğup büyüdüğü coğrafyanın zorlu koşulları karşısında pes edebilir, yurtdışından gelen iş tekliflerini kabul ederek kendi başarısının ve güçlükle hak ettiği koşulların tadını çıkarabilirdi.

Ancak o içinde bulunduğu toplumu kaderine terk etmemeyi ve o toplum için elinden geleni yaparak daha büyük fark yaratmayı hedefledi. 

Genç adam bireysel başarıya değil kolektif başarıya yatırım yaparak Afrika adına oynadığı piyon ile Afrika'yı olumsuz ve geri kalmış olarak tasvir etmekten vazgeçmeyen dünya medyasına meydan okurken Afrikalılar için de bir ilham kaynağı oldu. 

 

 

Kaynaklar:

https://twitter.com/Tunde_OD/status/1750434154729144819 
https://ng.opera.news/ng/en/sports/fb60fe395601a031ebc6916605537102
https://opencountrymag.com/the-fates-and-faith-of-tunde-onakoya/ 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir. 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU