Davutoğlu: Erdoğan İsrail'e çelik, gıda ve jet yakıtı gönderen bir lider olarak anılacak

Davutoğlu, “Eğer siyasi hırsıyla ben hayatımın sonuna kadar bu makamlarda duracağım dememiş olsaydı, onurla ve izzetle one minute demiş bir lider olarak hatırlanacaktı” dedi

Fotoğraf: AA

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, TBMM'de Gelecek - Saadet Grup Toplantısı'nda konuştu.

 “Düşünün bir devlet adamı seçime hazırlanırken halka şöyle hitap ediyor. Bizim olmadığımız bir büyükşehir belediyesi, kusura bakmayın açık konuşuyorum. Doğalgazı nasıl getirecekler. Biz varsak doğalgaz var biz yoksak doğalgaz yok.Diyelim ki Ordu'da seçimi yüzde 49 oyla kaybettiler, yüzde 51 oyla da başka bir parti kazandı. Diyor ki bana oy vermeyenleri cezalandırdığım gibi bana oy verenleri de cezalandırırım” diyen Davutoğlu'nun grup toplantısındaki açıklamalarında satır başları şöyle:

Sisi ile yan yana durdular

Ben duyunca bir anlamda en azından Refah'a giderler diye sevinmiştim, Gazze'nin bir sesini duyururlar dünyaya diye sevinmiştim. Madem bu kadar büyük taviz veriyorsunuz. Sisi ile yan yana durdular ve kardeşim Sisi dedi. Bundan 5 sene önce İstanbul sokaklarında seçim iki aday arasında değil, Sisi ile Binali arasında oyunuz Binali mi Sisi mi diye insanlara oy kullandırtan bir liderin Allah indinde aslında düştüğü zillet halinin temsilidir. Geçen seçim Binali mi Sisi mi dedin, şimdi Sisi kardeşinle seçime gidiyorsunuz.

Bir tek kamu görevlisi suçlu bulunmadı

İliç'te hala 9 işçimiz çıkartılamadı, yüreğimiz yanıyor. Kim bunu sorumlusu, devlet can emniyetini sağlar, devlet bu emniyetin gereğini yapar ve bu emniyeti tehdit eden kim olursa olsun cezalandırır. Ne oldu 1 hafta geçti, 6 asli kusurlu bulundu.

Borulama şefi asli kusurlu ama oraya o maden için ÇED ruhsatı veren bakan suçlu değil öyle mi, o şirketin genel müdür suçlu değil öyle mi. Bu kadar felaket yaşandı 10 binlerce vatandaşımız depremde hayatını kaybetti. Küçük müteahhitler tutuklandı büyük müteahhitlere kimse dokunmadı. Bir tek kamu görevlisi suçlu bulunmadı, Nurdağı'nın belediye başkanı ve imar müdürü dışında. Kim verdi o izinleri, emin olun Allah muhafaza yarın İstanbul'da deprem olsa yine böyle küçük işçileri suçlu görürler de İstanbul'a ihanet ettik diyen Cumhurbaşkanı kenara çekilir.

Bugün böyle bir facia karşısında kimse altın madeninin geliri nedir, ne kadarı Türkiye'de kalıyor bunun hesabı içinde değil. 23 milyar dolarlık kapasiteden bahsediyor Türkiye'ye kalan altın ruhsatlarından kalan bir kaç yüz milyar dolar.

Medyanın başlıkları yüzlerce ton toprak kaydı, toprak böyle yuttu, dağ yürüdü, yığma tepe işçileri yuttu. Suçlu dağ, suçlu toprak, suçlu işçiler ama ülkeyi yönetenler suçlu değil. Eğer böyle bir facia başka bir dönemde yaşansaydı dağı toprağı mı suçlardık yoksa onları mı suçlardık.

Kahire'deki Gazze'ye insani yardım yapan kuruluşları bile ziyaret etmedi

Mısır konusunda gerçekten ümit ettim Refah Kapısı'na giderler ve mesaj verirler diye. Gazze'de katliam bütün hızıyla devam ediyor ve Refah emin bölge diye insanların gitmesini sağlık verdikleri Refah da bombalanıyor. 30 bini aşkın kardeşimiz hayatını kaybetmiş ve Sayın Erdoğan Kahire'de. Niye gidersiniz Kahire'ye sadece ikili ticaret mi. İspanya Başbakanı da gitti Kahire'ye ama niye gitti biliyor musunuz, Refah'a gitmek için gitti ve aldı Refah Kapısı'nın önünde İsrail'e hitap etti.

Sayın Cumhurbaşkanı Kahire'ye gitti kardeşim Sisi dedi ama Kahire'deki Gazze'ye insani yardım yapan kuruluşları bile ziyaret etmedi. İstiyor ki 4 ayı aşkın süren soykırım karşısında herkes hazmetsin bu soykırımı ve iktidarı hiç eleştirmesin. Sayın Erdoğan hazmetmiyoruz böyle hamaset yüklü ama eylem noksanlı tavrınız hazmetmiyoruz.

Erdoğan adına üzülüyorum, eğer siyasi hırsıyla ben hayatımın sonuna kadar bu makamlarda duracağım dememiş olsaydı, onurla ve izzetle one minute demiş bir lider olarak hatırlanacaktı. Ama şimdi ne yapmış olursa olsun, Gazze'de Müslümanlar katledilirken İsrail'e çelik, gıda ve jet yakıtı gönderen bir lider olarak anılacak.

AA-20240221-33766789-33766785-SAADET_PARTISI_TBMM_GRUP_TOPLANTISI.jpg
Fotoğraf: AA

 

"Milli görüş gömleği, konjonktüre göre giyilip çıkarılabilecek bir gömlek değildir"

Saadet Partisi Grup Başkanvekili Bülent Kaya da Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Mısır Cumhurbaşkanı Sisi ile bir araya geldiğini anımsatarak, "İsterdik ki birlikte Gazze'ye gitme cesareti ortaya koyabilsinler, onu yapamadılar hiç olmazsa Refah sınır kapısında Belçika ve İspanya başbakanının yaptığı gibi açıklamayla dünyaya duyurabilsinler. Ama maalesef 'körler sağırlar birbirini ağırlar' şeklinde sadece kapalı toplantıyla yetindiler." diye konuştu.

Kaya, yerel seçimlerin yaklaştığına işaret ederek, iktidarın ateşten bir gömlek iken çıkardığı milli görüş gömleğini özellikle bu yerel seçimlerde tekrar giymeye çalıştığını savundu. Kaya, "Milli görüş gömleği konjonktüre göre giyilip çıkarılabilecek bir gömlek değildir." dedi.

 

Independent Türkçe. AA

DAHA FAZLA HABER OKU