Aleksey Navalni: Cezaevinde öldüğü söylenen Rus muhalifin hayatı

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in önde gelen muhaliflerinden Aleksey Navalni'nin cezaevinde yaşamını yitirdiği belirtiliyor

Rusya siyasetinde Putin dışında esamesi okunan az kişiden biri olan Navalni'nin cezaevinde hayatını kaybettiği belirtiliyor, gözler Kremlin'de / Fotoğraf: Yuri Kozyrev

Temiz demokratım. Ama ortada bir sorun, hatta trajik bir durum var: Ben tekim, yani dünyada benim gibisi yok..."

Vladimir Putin

Rusya Devlet Başkanı Putin'in en çok bu sözleri mi ona saçma geldi bilinmez. 

Ama Aleksey Navalni'nin ülkeyi milenyumdan beri yöneten ve 2036'ya dek iktidar yolu açılan Putin'in en azılı muhaliflerinden biri olduğu hemen herkesin malumuydu.

Uzun süredin cezaevinde olan Rus muhalif liderin öldüğü belirtiliyor.

Yamalo-Nenets bölgesi hapishane servisi, Reuters'e 48 yaşındaki siyasetçinin hayatını kaybettiği yönünde bir açıklama yaptı.

Rus cezaevi yetkilileri, Navalni'nin yürüyüş yaptıktan sonra rahatsızlanıp ve bilincini kaybettiğini, doktorların müdahalesinin ise yetersiz kaldığını söylüyor.

Bu haberin ardından peşi sıra birçok tepki geldi.

Eşi Yulia, Rusya Devlet Başkanı Putin'in Rusya’ya, ailesine ve eşine yaptıklarından dolayı cezalandırılacağını söylüyor.

Sürgündeki Rus iş insani Mihail Hodorkovski, "Eğer Navalni öldüyse, Putin sorumludur" diyor.

Rusya Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Maria Zaharova, Navalni'nin ölümüne ilişkin adli tıp sonuçlarının henüz mevcut olmadığını ancak Batı'nın kendi sonuçlarına zaten ulaştığını belirtiyor.

Kremlin sözcüsü Dmitri Peskov Rusya'nın cezaevi servisinin Navalni'nin ölümüyle ilgili tüm kontrolleri yaptığını ancak konuyla ilgili henüz net bir bilginin olmadığını söylüyor.

Navalni'nin ekibi ise ölüm iddialarını doğrulayamadıklarını belirtiyor.
 

foto 2.jpg

Navalni, Putin iktidarına uzun süredir muhalefet ediyordu / Fotoğraf: Skynews


Ukrayna'nın önceki cumhurbaşkanlarından Viktor Yuşçenko... 

Eski bir KGB ajanı ve Putin'in muhalifi Aleksender Litvinenko... 

Eski çifte ajan Sergey Skripal... 

Wagner lideri Prigojin...
 


Hepsi de Rusya Devlet Başkanı Putin ile karşı karşıya gelmiş isimler.

Hepsi de hayatını kaybetti.

Kremlin tüm iddiaları bugüne kadar yalanladı. 

Navalni için de durum farklı değil...

Navalni'nin hayatına bakış

Peki Aleksey Navalni kim?

2019'da cezaevindeyken de Navalni'ye kontakt dermatit teşhisi konmuştu. 

Yani vücudunun dış yüzeyine temas eden bazı maddelere karşı bedeni reaksiyon göstermişti.

Doktoruna göre Rus muhalif toksik bir maddeye maruz kalmış olabilirdi.

Uzun tartışmaların ardından tedavisi için özel bir ambulans uçakla Almanya'ya getirilen aktivist Charite Hastanesi'nin yoğun bakımına alınmıştı.

Navalni'ye yapılan test sonuçları kolinesteraz inhibitörüne yani tarım ilaçlarında kullanılan zehirli bir maddeye işaret ediyordu.

O zehrin Sibirya'ya düzenlediği bir gezi esnasında kanına girdiği söylendi.

Hâlbuki Sibirya yolculuğu pek bir keyifli başlamıştı.
 


Navalni, bölgedeki Tomsk kentinin güzelliklerinden dem vuruyor, genç taraftarlarıyla bir araya geldiği fotoğrafları Instagram'dan paylaşıyordu.

Asıl amacı ise ülkede 13 Eylül'de düzenlenecek kısmi yerel seçimler öncesi bağımsız adaylara destek vermekti.

Temasları sonrası Moskova'ya dönüş için kentin Bogashevo havalimanına basın sekreteri Kira Yarmysh ile birlikte geldi.

Havaalanındaki Viyana kahvecisinden bir bardak siyah çay sipariş etti.

Elinde karton bardakla, çayını yudumlarken uçağının gelmesini bekliyordu. 
 

foto 3.jpg

Fotoğraf: Twitter (X)


Tam da o sırada hemen karşısında kentte DJ'lik yapan Pavel Lebedev oturuyordu.

Cep telefonunu çıkarıp, Rus muhalefetinin genç şöhretini fotoğraflamaya başladı, sosyal medya hesabından paylaştı.

İşte bu fotoğrafın sonrası zehirlenme iddialarıyla başlayan, işin içine Kremlin kadar ABD'nin, AB'nin, Almanya'nın, Türkiye'nin dâhil olduğu tartışmalardan ibaret.

Kremlin o dönem olayın sorumluluğunu yine kabul etmese de ilk bulgular zehirlenmeye işaret etmişti.

Navalni destekçileri o dönem zehirlenmenin sorumluluğunu Kremli ve Rus gizli servisine yüklemişti.

2018'deki Sergei Skripal, 2015'teki Vladimir Kara-Murza ya da bir yıl sonraki Alexander Litvinenko vakalarında olduğu gibi.
 

FOTO 4.jpg

Fotoğraf: Reuters


Veya İsveç istihbaratına Rusya'daki kara para aklama şemasıyla ilgili önemli bilgiler verdikten üç yıl sonra 2012'de Londra'daki evi önünde ölü bulunan Alexander Perepilichny misali...

Hepsinin de kanında zehir çıktı, hepsinin ölümünün ardında devletin olduğu söylendi.

Putin'e "Kurbağa" diyen adam

Rusya'yı yıllardır tek başına yöneten Vladimir Putin, Rus istihbaratı FSB'nin başındayken Navalni daha üniversiteden yeni mezun olmuş, hukuk diplomasını alıyordu.

48 yaşındaki Navalni, Moskova'nın varoşlarında büyümüş bir isimdi.

Ama zor bir çocukluk geçirdiğinden değil ailesinin fabrikası kent dışına kurulu olduğundan...

Yaz tatillerini Ukrayna kasabası Çernobil'de geçirmişti.

Çernobil'deki nükleer patlamanın ardından Navalni ailesinin mutlak düzenle arası bozuldu.

Bunda sadece patlamanın yarattığı tahribatın değil bölgedeki fabrikalarının parti tarafından yağmalanmasının da payı büyüktü.

En azından ailesi böyle diyordu.

Yıllar geçti, o genç çocuk Putin karşıtı gösterilerin kilit ismi haline geldi.

Toplumsal muhalefetin en görünür yüzü oldu.

Putin'in bir numaralı muhaliflerinden biri olarak anıldı.
 

foto 5.jpg

Fotoğraf: Yuri Kadobnov/AFP


Zaten politika arenasındaki yer tutuşu blog yayınladığı yıllara, 2008'e denk geliyor.

Navalni blogların Twitter'dan çok daha popüler olduğu günlerde Rusya'nın büyük kamu şirketlerindeki yolsuzluk iddialarını internet ortamına taşımıştı.

Herkes onu yolsuzluk karşıtı yürüttüğü kampanyalarla tanısa da, yolsuzlukla itham edildiği olmuştu.

Sadece bir yıl sonra 2009'da devlet işletmesinden 16 milyon ruble çaldığı öne sürüldü.

Moskova yönetimi yolsuzluğu devletin valisine danışmanlık hizmeti verirken gerçekleştirdiğini ifade etmişti.

Rusya Soruşturma Komitesi'ne göre Rusya'nın Kirov bölgesinde vali danışmanı olarak çalışırken Kirovles kereste fabrikasıyla hayali anlaşmalar yapıp 16 milyon rubleyi zimmetine geçirmişti Navalni. 

Tartışmalı davanın ardından beş yıl hapis cezasına çarptırıldı.

Hakkındaki karar açıklandığında çevresindekilere "Kurbağa, petrol boru hattından paçasını kurtaramayacak!" diye bağırıyordu:

Tamam arkadaşlar. Bensiz sıkılmayın! En önemlisi boyun eğip boş durmayın. Bu kurbağanın kendi kendini petrol borusuna atıp intihar etmeyeceği artık anlaşıldı!"

Navalni'nin kurbağadan kastı Rus hükümeti ve Putin'di.
 

foto 6.jpg

Fotoğraf: Sasha Mordovets/AP


O dönem Chemnitz'de yayımlanan Freie Presse gazetesinde davada olup bitenler ve Navalni'nin tek kişilik muhalefeti şu sözlerle tarif edilmişti:

Navalni, Kremlin'in yöneticisine 'Petrol boru hattındaki kurbağa' diye hakaret ediyor, Kremlin'in baş düşmanı. Rusya'nın da ne kadar hoşgörülü olduğunu görün; Navalny tarafından hakarete uğruyor, belediye başkanlığı seçimlerinde ona üstünlük kazandırıyorlar, bu arada davasını gayet medeni bir şekilde mahkemede hallediyorlar. Navalni Rusya'da muhalefetin bulunduğunu açıkça ortaya koyuyor, en azından tek kişilik muhalefetin"

2011 eylemlerindeki rolü

Yıllar içinde Putin karşıtı düzenlene pek çok gösterinin altında onun imzası vardı.

2008 sadece Rusya için değil dünyadaki birçok ülke için zorlu bir yıldı.

Küresel finansal krizi, Rusya topraklarına beraberinde ekonomik eşitsizliği, işsizliği getirmiş, kamu kurumlarındaki rüşvet iddiaları iyice açığa çıkmış, özellikle gençler hayat standartlarından daha fazla şikâyet eder olmuştu.

Navalni'nin Ağustos 2011'de Rus ve Macar hükümetleri arasındaki skandal emlak anlaşması ile ilgili yayımladığı belgeler tüm bu öfkenin tuzu biberi olmuştu.

Rus muhalif, Macaristan'ın Moskova'daki eski bir büyükelçilik binasını 21 milyon dolara dünyanın en zengin 119. kişisi olan olan Rus iş insanı Viktor Vekselberg'in bir offshore şirketine sattıktan çok kısa süre sonra bu kez 111 milyon dolara Rusya hükümetine yeniden sattığını öne sürdü.

2011'deki sosyal patlamanın öncülüğünü Navalni ve takımı yaptı. 
 

foto 7.jpg

Fotoğraf: Reuters


Navalni ile taraftarları aynı yılın 4 Aralık günü düzenlenen parlamento seçimlerine hile karıştırıldığını iddia ediyordu.

İlkin "küçük ölçekli" olarak nitelendirilen gösteriler, internet aktivizminin de yardımıyla gittikçe büyüdü ve Putin ile partisi Birleşik Rusya, Sovyetler Birliği'nin çöküşünden beri en büyük eylemlere tanıklık etti.

Moskova'da Devrim ve Bolotnaya Meydanı, 11 Aralık'ta 40 binden fazla göstericinin öfkesini soludu.

Göstericiler seçimlerin yenilenmesini talep ediyor, Merkez Seçim Kurulu Başkanı'nın görevden alınmasını istiyordu.

Protestolar sadece başkentle sınırlı kalmamıştı.

Rusya'nın en doğu kenti Vladivostok'dan en batısı Kaliningrad'a dek neredeyse 40 kente de yayılmıştı.

Olimpiyat çemberine çomak sokan adam!

Yıl 2014. 

Sovyetler Birliği ve Rusya tarihinin anlatıldığı gösteriyi milyarlarca insan TV ekranlarından izliyor, İşçi ve Çiftçi Kadın Heykeli, olimpiyatlar öncesi herkesi selamlıyor, Rusya 40 bin polisin güvenlik önlemleri eşliğinde Soçi'de 22. Kış Olimpiyatları'nı düzenliyordu.

Putin ve Rusya'nın itibarı için önemli bir gündü.
 

foto 8.jpg

2014 Soçi protestoları / Fotoğraf: Lefteris Pitarakis-AP


Peki, bu ihtişamlı organizasyon için harcanan para neydi?

Bu soruyu gündeme getirenlerden biri de muhalif aktivist Aleksey Navalni oldu.

Navalni sadece soru yöneltmedi, kendince cevaplar da ortaya koydu.

Yayımladığı rapora göre olimpiyatın maliyeti yaklaşık 1 buçuk trilyon rubleydi.
 

foto 9.jpg

Fotoğraf: Sasha Mordovets


Yani o dönemin döviz kuruna göre aşağı yukarı 44 milyar dolarlık bir fatura çıkıyordu.

Rusya makamları "Maliyetin yüzde 60'ını özel sektör karşıladı" dese de, Navalny olimpiyat yatırımınım tam yüzde 96'sında kamu kaynaklarının kullanıldığını söylüyordu.

Bir başka iddiası ise Soçi için ihale yapılmadığı ya da yapılsa bile işlerin sembolik yürütüldüğüydü.

Navalni'ye göre pastadan aslan payını alanlar Gennadi Timçenko, Arkadi Rotenberg ve Vladimir Yakunin gibi Putin'in yakınındaki isimlerden ibaretti.

İhalelerdeki toplam yolsuzluk rakamının ise 15 milyar dolar olduğu iddia edildi. 

Gözünü kör eden sprey ve davalar

2017, Navalni için hiç kolay olmamıştı.

Sadece davalarla uğraşmadı.

Kremlin yanlısı bir gösterici yüzüne kimyasal madde fırlatınca,  zehirli madde gözüne isabet etmiş yüzde 80'lik görme kaybı oluşmuştu.
 

foto 10.jpg

Fotoğraf: Evgeny Feldman/AP


Navalni'nin önderliğini yaptığı Yolsuzlukla Mücadele Vakfı'na göre Putin'in Birleşik Rusya Partisi siyaseten çürümeye uğramış halde.

Putin Rusya'sında bunu yüksek sesle dile getiren az sayıda kişiden biri kendisi.

Aynı zamanda Rusya'nın Geleceği Partisi (Geleceğin Rusya'sı Partisi) lideri...

Her ne kadar Rusya Adalet Bakanlığı partinin kuruluşunu resmen onaylamasa da...

Rus devleti Navalni'nin demokratlık maskesi altında kara para aklayan bir kişiden daha fazlası olmadığı fikrinde oldu hep.

Ona göre ise Kremlin; kendisine yönelik hep düzmece suçlamalarda bulunmuştu.

Hakkındaki suçlamalar ise sadece bir devlet işletmesini dolandırmaktan ibaret değildi.

Navalni'nin 100 milyon rublelik dolandırıcılık skandalının ana aktörü olduğu, 2008-2011 yılları arasında ise kardeşiyle posta hizmeti işindeyken zimmetine 55 milyon ruble geçirdiği iddia ediliyor.

Aslında Putin ve Navalni arasındaki suçlamalar yıllardır hiç dinmedi.

Navalni, Putin ve yandaşlarının üstüne trol ordusunu saldığını ve daha önce belediye başkanlığı için adaylığını koyduğu başkent Moskova sokaklarında hem kendisi hem taraftarlarının rahatını bozduğunu öne sürmüştü.

Özellikle Rusya gibi bir ülkede yaşayan biri için meydanlarda söyledikleri de, blogunda yazdıkları da hayli sert, hayli keskin cümleler.

Navalni'ye göre Putin'in sistemi tüm Rusya'nın kanını emip duruyor.
 

foto 11.jpg

Fotoğraf: Dmitri Chirciu/Anadolu Ajansı


Putin'in partisi Birleşik Rusya için "Sahtekârla ile hırsızların partisi" tanımını yapıyor.

Liberal milliyetçi (!)

Navalni ilginç bir karakter.

2010'da dünyaca ünlü Amerikan üniversitesi Yale'in küresel meseleleri tartışmak için bir dönemliğine çağırdığı 15 isimden biriydi.

Rus milliyetçileri ile kurduğu yakın ilişkiyle de dikkat çekmişti.

"Kafkasları beslemeyi bırakın" gibi aşırı milliyetçi toplantılarda boy göstermesi o ilişkiyi kanıtlıyordu.

Rusya'nın Kırım'ı ilhakına "Kırım bizimdir" sözleriyle destek vermişti.

Başka muhalif siyasetçiler gibi ülkesinden ayrılmadı, davasını kendi topraklarında sürdürdü.

Navalni: Putin'in meşruiyetini asla tanımayacağım

Moskova'nın kalbinde gerçek bir çadır şehire ihtiyacımız var; Eylemlerimiz çok dostane, şiddet yanlısı değilim ama Kremlin insanların sokaklardan çekilmeyeceğini anlamalı; Putin'in meşruiyetini asla tanımayacağım"

Tüm bu cesur sözler Navalni'ye ait.

Moskova Belediye Başkanlığı için adaylığını koyduğunda kimse ona şans tanımıyordu.

Yedi hafta çetin bir kampanya yürütmüştü.

Gerçekten de belediye başkanlığı hayalini gerçekleştiremedi ama en azından anketleri yanılttı.

Aldığı yaklaşık yüzde 27,24'lük oy oranı ile herkesi şaşırtmıştı.

Seçimi Putin'in adayı Sobyanin ardından ikinci sırada tamamlayan Navalni beklentilerin üstüne çıkmıştı.

Seçim sonuçlarına itiraz etti, taraftarları ile birlikte ikinci tura gidilmesini istedi.

Olmadı.

Ama Bolotnaya meydanına yine geniş bir kalabalık toplamıştı.

Aslında 2013'teki yerel seçimlerde Moskova için adaylığını koyması ve herkesi şaşırtacak şekilde sandıktan ikinci çıkması sonrası Navalni'nin Putin'in ilgisini daha fazla çektiğini söylemek yanlış olmaz.
 


Yolsuzluk suçlamaları gerekçe gösterilerek ev hapsine mahkûm edilmiş, ev hapsi yılları ise ona muhalefet etmek için hiç ummadığı fırsatı vermişti.

Hükümet karşıtı çok sayıda video çekip yayınladı, düşünceleri kitlelere daha hızlı bir şekilde ulaştı.

Sokakla ilişkisini bu kez internet üzerinden kurmaya çalışmıştı.

Yıllar önce blogunda yazdığı hükümet karşıtı yazılar ve yayınladığı belgelerle şöhret yapan Navalni'nin 2017'nin Mart ayında Putin'in en has adamlarından eski Başbakan ve devlet başkanı Dimitri Medvedev ile ilgili ortaya koyduğu belgesel Kremlin'i çok rahatsız etmişti.

Söz konusu belgeselde Medvedev'in yolsuzluklar üzerinden yükselen bir imparatorluğun önde gelen isimlerinden biri olduğu, ülkenin dört bir yanında çok sayıda emlağı bulunduğu, hem Rusya'nın elit olarak nitelendirilebilecek pek çok bölgesinde hem yurt dışında dev arazilere, apartmanlara, köşklere, tarım şirketlerine ve bağ bahçeye sahip olduğu iddia ediliyordu.

Navalni internete kocaman bir bomba bırakmıştı ve bu doğası itibarıyla uzun tartışmaları da beraberinde getirmişti.

"Kışkırtıcı rol oynadığı" gerekçesiyle tutuklanmış, 15 gün içinde ise salıverilmişti.

Hemen ardından seçim ofisini faaliyete sokup devlet başkanlığı seçimi için kampanyaya başlamıştı.

Ancak tüm çabalarına rağmen 2018'de aday olması mümkün olmamıştı.

Sosyal medya ve blogunu o kadar etkili kullandı ki; ülke çapındaki Putin muhalifleri onun peşine takılmıştı.

Eylemci "hissedar" ya da Hissedar "eylemci"

Şüphesiz Navalni muhalefet etmek için sadece sosyal medyayı kullanmamış, parasını kendince doğru ata oynamıştı.

Rus petrol şirketleri ve bankalarından küçük hisseler satın aldığı biliniyor Navalni'nin.

Bu hamlesi ona aynı zamanda devletle ilintili söz konusu şirketlerinin yıllık genel toplantılarına "hissedar" sıfatıyla katılıp zor sorular sorma hakkını da vermişti.
 

foto 12.jpg

Fotoğraf: Skynews


5 petrol ve gaz şirketi arasında Rosneft, Gazprom, Gazprom Neft, Lukoil ve Surgutneftegaz vardı. 

Hisselerine 300 bin ruble yatırım yapıp aktivistliğinin yanına bir de hissedarlığını eklemiş, şirketlerin finansal tablolarını şeffaflaştırmaya soyunmuştu.

Kuşkusuz amacı Putin ve çevresini halkın nezdinde küçük düşürmekten başka bir şey değildi.  

Putin'e karşı güçlü ve başarılı bir muhalif örgütlenmenin mimarlarından oldu Navalni.

2018'de Putin'e karşı devlet başkanlığı seçimlerinde yarışmasının engellenmesi, adaylığına izin verilmemesi başta başkent Moskova olmak üzere birçok kentte protestolara neden olması bunun kanıtlarından biriydi.

Aslına bakılırsa son yıllarda Rusya'da yürürlüğe giren yasalar bağımsız adayların, adaylığını koymasını zorlaştırmış durumda.

Sırf bu yüzden Temmuz 2019'da yine Navalni önderliğinde Moskova'da 25 binden göstericinin katıldığı bir eylem daha gerçekleşmişti.

Navalni 2019'un kasım ayında yayımladığı bir belgeyle Doğu Sibirya-Pasifik petrol boru hattı inşaatı sırasında çeşitli yolsuzluklar yapıldığını, devletten 4 milyar dolar çalındığını iddia etmişti.

Zehirlenmeden hemen önce ise Belarus'ta Putin'in yakın müttefiki Lukoşenko karşıtı gösterileri desteklediğini açıklamıştı.

Putin'in karşısına devlet başkanlığı için çıkıp aday olmak istediyse de bu muradına hiç ulaşamadı Navalni.

Ukrayna Savaşı nedeniyle Putin'e "Lanetli Deli" demişti

Aleksey Navalni, Ukrayna Savaşı'nda da hükümetin politikalarını eleştiriyordu. 

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’i "aptal bir savaş başlatan lanetli bir deli" olarak nitelendirmiş, Moskova Mahkemesi’ne video konferans yöntemiyle katılan Navalni,

Rusya lideri Putin ve savaşını sert sözlerle kınamıştı. 

Uzun süre nerede olduğu bilinmedi

Rusya'da savcılık, geçen yılın sonlarına doğru cezaevindeki muhalif lider Aleksey Navalni'ye yeni suçlamalar yöneltmişti.

Daha önce aralarında aşırıcılığın da bulunduğu bazı suçlamalarla 30 yılı aşkın hapis cezasına çarptırılan Navalni'nin avukatları, 214. madde kapsamındaki "vandalizm" gerekçesiyle yeni bir dava daha açıldığını duyurmuştu.

Navalni'nin ekibi Rus muhalife karşı açılan 14 dava olduğunu belirtiyor.

Daha önce yargılandığı davalardan birinde 9, bir başkasındaysa 19 yıl hapis cezasına çarptırılmıştı.

Navalni ise hakkındaki suçlamaları reddediyor ve siyasi nedenlerle cezaevinde tutulduğunu savunuyordu.
 

foto 13.jpg

5 Mayıs 2018, Navalni eylem sonrası polis tarafından gözaltına alınmıştı / Fotoğraf: AP


Geçen yıl aralık ayının sonlarına doğru iki haftadır kayıp olduğu haberleri yayılınca yargılanacağı 7 duruşma iptal edilmişti.

Avukatları mahkemenin "Navalni'nin nerede olduğu bulunana kadar" yasal süreçleri durdurma kararı aldığını söylemişti.

Kaybolmadan evvel sosyal medya sayfalarından  paylaşım yapan Navalni ise diğer muhalif isimleri korkutmak için kendisine "Stalinist" tarzda bir ceza verileceğini düşündüğünü ifade etmişti.

Son olarak Kuzey Kutbu'na yakın bir bölgedeki Yamalo-Nenets bölgesinin hapishanesinde IK-3 isimli ceza kolonisinde tutuluyordu Navalni. 

Her sabah saat 5'te  Şaman isimli Putin yanlısı şarkıcının "I am Russian" (Ben Rusum) şarkısıyla güne başladığını söylüyor, "Devlet propagandası bir dönem beni Rus milliyetçileriyle yürüyüşlere katıldığımı söylerken yıllar sonra yine aynı devlet tarafından ultra milliyetçi şarkılar dinletilmesini çok ironik" yorumu yapıyordu.
 

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)


Son yıllarda Rusya'da yolsuzluk karşıtı açıklamalarıyla adından çok söz ettiren, milliyetçi görüşleriyle Rus halkından çokça ilgi gören, özellikle gençleri kendisine çekmeyi başarabilen bir isimdi Navalni. 

Yeri gelmişken, Rusya Devlet Başkanı Putin ülkede hala en yüksek güvenoyuna sahip politikacı.

Rusya'nın Ukrayna'yı tam kapsamlı işgalinden  bir buçuk yıl sonra Koneva grubunun Rusya'da yaptığı ankette Rusların yüzde 66'sının Mart 2024'te yeniden seçilmek için Putin'e oy verme eğiliminde olduğunu gösteriyor.

Söz konusu rakamlar, Putin'in Ruslar arasında geniş bir desteğe sahip olmasına rağmen, onay oranının Aralık 2023 Statista anketindeki yüzde 80+ rakamı kadar yüksek olmadığını ortaya koyuyor.

Ancak tüm bu verilere rağmen Putin'in üstünde hala muhaliflerine acımayan lider bulutları gezinmeye devam ediyor.

 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU