Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) cihatçıları ve ailelerinin yerleştirildiği Hol Toplama Kampı'nın (Arapça adıyla El Hol veya El Hawl) adı, burada tutulan örgüt militanlarının çıkardığı olaylarla sık sık gündeme gelmektedir.
Mesela Irak Dışişleri Bakanı Fuad Hüseyin, 20 Ocak 2024 tarihli Şark'ul Avsat gazetesinin Türkçe nüshasında çıkan demecinde şöyle demişti:
Suriye'de çok sayıda terör örgütü bulunurken, Hol Kampı'nda ve Irak sınırı yakınlarındaki cezaevlerinde binlerce IŞİD'li bulunuyor.
Bu insanlar serbest bırakılırsa veya kaçmayı başarırlarsa, birçoğunun Irak sınırını geçerek ülkenin güvenliği ve istikrarına karşı çalışacağına şüphe yok.
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken de Haziran 2023'teki bir demecinde "Terör örgütünün dünyayı tehdit ettiği bir dönemde Hol Kampı'nın bu haliyle kalması son derece tehlikelidir" demişti.
Olay temelinde ise şu örnekler verilebilir:
28 Aralık 2023 tarihinde Kamışlı (Kürtçe Qamişlo) yakınındaki bu kampta, yöredeki Kürt hareketinin kolluk kuvvetleri IŞİD'in önde gelen bir militanını çatışma sırasında öldürdüler.
Fransız haber ajansı AFP, olayı şöyle haberleştirdi:
Alınan bir istihbaratı değerlendiren SDG operasyon birimleri, ABD komutasındaki Koalisyon Güçleri'nin desteğinde, örgüt elebaşlarından Ebu Ubeyde El Iraqi'nin (Hol Kampı'nda) barındığı çadırı bastı.
Ebu Ubeyde, IŞİD komuta kademesinde olması hasebiyle, kampta yaşayan çok sayıda kadın ve erkeği katletme emri vermişti. Kürt birimlerinin askeri kontrol noktalarına yönelik saldırıları planlayan da bizzat Ebu Ubeyde'dir. 2
Birleşmiş Milletler (BM) kayıtlarına göre kamptaki bu vukuat ilk değildir; 2022 yılında çıkan büyük isyan ve karmaşa sonucu 40 kişi hayatını kaybetmişti.
Konuyu anlaşılır kılabilmek için soru ve cevaplarla bilgiler sunacağız:
Hol Kampı nedir ve nerededir?
Vikipedi Türkçe'nin tanımına göz atalım:
El Hawl Kasabası, Haseke il merkezi Kamışlı'yı Irak sınırına bağlayan karayolu kuzeyinden geçtiği için önemli bir konumdadır. Suriye İç Savaşı sırasında Irak ve Şam İslam Devleti tarafından ele geçirilen kasaba, örgütün kuzeydoğu Suriye'deki en önemli kalelerinden biri oldu. 13 Kasım 2015'te Suriye Demokratik Güçleri tarafından IŞİD'den alındı. 3
Ortadoğu Araştırmaları Merkezi (ORSAM) sitesinde Sibel Dündar imzasıyla yayımlanan 6 Temmuz 2023 tarihli yazıda Hol Kampı, "IŞİD'in kuluçka yuvası" olarak tanımlandı.
Hol Kampı'nda hangi ülkelerden ne kadar insan yaşıyor?
1991 yılında Körfez savaşı ardından kurulan Hol Kampı'na, Demokratik Suriye Güçleri'nin (SDG) 2015 yılında Hol kasabasını özgürleştirmesinin ardından Şam hükümeti ve IŞİD'in baskılarından kaçan Suriyeliler yerleştirildi.
2016 yılından sonra Musul'un özgürleştirilmesiyle birlikte Iraklı mülteciler de kampa getirildi.
Teslim olan ve yakalanan IŞİD'lilerin eşleri ve çocukları başlangıçta Roj, Hol ve Eyn İsa'daki kamplarda mülteciler içinde konumlandırıldı.
Bölgedeki Kürt Yönetimi, Suriye'nin kuzeydoğusunda (Rojava), yaklaşık 10 bin IŞİD milisin tutulduğu yirmiden fazla toplama kampını yönetiyor.
Birçok sorun yaşanması üzerine Hol ve diğer kamplarda IŞİD'li kadınlar ile çocukları için özel bölmeler oluşturuldu.
Çadırla dolu ve dikenli tellerle çevrili Hol kampında ise 50 bin kadar Suriyeli ve Iraklı bulunuyor. Bunların 22 bini çocuk, kalanların çoğu ise IŞİD milislerinin eşleri.
Kampın "ek" olarak ifade edilen sıkı güvenlikle korunan bir bölümünde ise "fanatik" IŞİD destekçisi 10 bin kişi daha bulunuyor.
Bunların 2 bininin farklı ülke vatandaşı kadın, 8 bininin de çocuk olduğu bildiriliyor. 4
IŞİD'li kadınların bulunduğu bölme güvenlik ve örgütlenme alanlarının genişlememesi için kamp içinde ayrı bir kamp gibi oluşturulmuş.
Ayrıca diğer bölmelere gidiş gelişler yasaklanmıştır. Bu bölümün doktoru, çarşısı, reviri de ayrıdır.
Kampın hızlı büyümesi bununla da sınırlı kalmadı. Türk ordusunun 9 Ekim 2019'da başlattığı Grêspî (Tel Abyad) Harekâtı sürecinde Eyn Îsa Kampı'nı hedef alması sonucunda onlarca IŞİD'li kadın kaçtı veya kaçırıldı.
Bu yüzden 3 bine yakın IŞİD'li kadın ve çocukları da Eyn İsa'dan Hol Kampı'na nakledildi.
Ortadoğu'nun en büyük toplama merkezi konumundaki Hol Kampı'nın nüfusu 2019'da ise 65 bin insana çıkmıştı. Zaman içinde düşerek günümüzde 48-49 bin oldu.
Kampta yerleşim 6 bölme şeklinde düzenlenmiş. 3 bölmede Iraklı, 2 bölmede Suriyeli mülteciler ve diğer bir bölmede (yabancılar kısmı) ise Suriye ve Irak dışından olan IŞİD'li kadınlar ile çocukları kalıyor.
Londra merkezli Suudi Arabistan dergisi El Mecelle adına Hol toplama kampını dolaşan Rüstem Mahmud'un aldığı bilgiye göre; toplam 49 bin kişinin 24 bin 400'ü Iraklı olup tekmil ailelerden oluşuyor.
Suriyeli 17 bin 459 kişi, örgüt mensubu veya sempatizanı konumunda olup azı erkek, çoğu kadın.
Iraklılar ile Suriyeliler ise günün belli saatlerinde buluşabiliyorlar.
Suriye ve Irak dışından olan bölümde (Yabancılar Bölümü) 7 bin 476 IŞİD'li kadın ve çocuk kalıyor. Bunlar bölgeden değil, uzak ülkelerden gelmiş olanlardır.
Kendilerine özel bir alan tahsis edilmiş kamp içinde. Tecrit edilen bu yabancıların diğer kamp tutsaklarıyla temas kurmaları tümüyle yasaktır.
Kamp nüfusunun 33 (veya 34) bini çocuklardan (toplam nüfusun yüzde 67 kadarı), 14-15 bini ise kadınlardan oluşuyor.
Çoğu Iraklı olup yarısı da 2019 yılında IŞİD'in bölgeden çıkarılmasından önce buradalar. 1969 kişi de Iraklı ve Suriyelilerin bölümünde kalan yetişkin erkeklerdir.
Hol Kampı ve Roj kamplarında IŞİD'e gönüllü olarak katılmış, halen IŞİD zihniyeti ve uygulamalarını dayatan kadınlara ilaveten toplumsal cinsiyetçilik rollerinin gelişkin olduğu Ortadoğu ülkelerinden gelen ve sırf eşleri katıldığı için onlarla birlikte Suriye'ye geçmek zorunda kalmış birçok kadın var.
Ayrıca Suriye ve Irak'ta köyü, şehri IŞİD tarafından işgal edilmiş, eşi ve ailesi IŞİD'e bağlandığı için ona uymak zorunda kalan sözü, iradesi gasp edilmiş birçok çaresiz kadın da kalıyor.
Hangi ülkeden kaç kişi bulunuyor kampta?
Vatandaşı halen IŞİD mensubu olanların akıbetini bile sormayan birçok devlet var. Vatandaşlıktan çıkarıp sorumluluktan sıyrılan devletler de söz konusu.
Misal Irak, bu insanları geri almakta ağır davranıyor; süreci alabildiğine uzatarak üstüne düşeni yapmıyor.
IŞİD'e katılan vatandaşlarının önemli bir yekûn tuttuğu Tunus gibi bazı Arap ülkeleri de Suriye ile ilişkilerinden ötürü SDG yönetimiyle işbirliği yapmaktan kaçınıyorlar. Rusya da aynı tutumu sergiliyor.
60 ülkenin vatandaşlarının olduğu kamptan şimdiye kadar sadece 36 ülke, yurttaşlarının küçük bir kısmını aldı.
IŞİD'in 2019 yenilgisinden sonra teslim alınıp kamplara doldurulan kadın ve erkek cihatçı militanlar ile ailelerini alan ülkeler şöyle sıralanabilir:
- Fransız vatandaşı 15 kadın ve 40 çocuğu ülkeye geri kabul edildi.
- IŞİD'li ailelerin çoğu öksüz/yetim 80 çocuğu, Suriye'den Fransa ve Rusya'ya götürüldü.
- IŞİD'e katılan eski İrlandalı asker Lisa Smith ülkesinde hapis cezasına çarptırıldı.
- Avustralya, IŞİD militanlarının ailelerinden 4 kadın ile 13 çocuğu Suriye'den ülkeye getirdi.
- Almanya, Hollanda, Kanada ve Avustralya'dan yetkililer ise bölgeye giderek vatandaşı olan onlarca kadın ve çocuğu ülkelerine kabul ettiler.
- Onlarca Suriyeli ve Iraklı aile de geri gönderildi.
- 2019 yılında 57'si kadın 100'ü çocuk 157; 2020 yılında 22'si çocuk 8'i kadın 30;
- 2021 yılında 112'si çocuk 58'i kadın 170 kişi ve ayrıca 324 kişi de Rakka'ya gönderildi.
- 2022 yılında 272 çocuk 84'ü kadın 356;
- 2023'ün ilk 7 ayında 146'sı çocuk 46'sı kadın 192 kişi vatandaşı olduğu ülkeler tarafından geri götürüldü.
- Hol Kampı'ndan 2018'de sadece Tunus 1 kadınla 1 çocuk vatandaşını aldı; Kazakistan, Kırgızistan, Kosova ve Özbekistan sınırlı sayıda tutuklu vatandaşını alıp götürdü.
- Halit İbrahim isimli bir Kürt yetkili Suriye'nin kuzeydoğusunda 2019'dan bu yana yaklaşık 1000 çocuk ve 500 kadının vatanlarına geri gönderildiği bilgisini verdi.
- Fransız haber ajansına (AP) konuşan Kürt yetkili Şehmuz Ahmed "Hol'deki sayı hâlâ çok yüksektir. Dolayısıyla saatli bomba gibidir!" diye konuştu.
Hol kampı, nasıl bir yer: Cihadistan mı, IŞİD devletçiği mi?
Kampta bilhassa IŞİD militanları ile ailelerine ayrılan bölüme, dışarıdan IŞİD sorumlusu erkeklerin sızdığı biliniyor.
Bu bölümün kadın ve erkek çeteler tarafından adeta bir IŞİD eğitim ve örgütlenme merkezi haline getirildiği istihbaratı alınıyor.
IŞİD militanı kadın sorumlular ve onlarla eşgüdüm halinde faaliyet gösteren önder konumundaki erkekler, günlük plan ve programlar yapıp uyguluyor.
Bilhassa cihatçı "aslan yavruları" (küçük çocuklar) yetiştirmek konusunda sohbet toplantıları sırasında eğitim dersleri, IŞİD anlayışına uygun dini seminerler ile askeri-siyasi-ideolojik eğitim veriyorlar.
Kamp İdaresi'nin basın (Amerika'nın Sesi-VOA sitesi, El Mecelle dergisi, JİNHA ajansı gibi) yoluyla paylaştığı bilgilere göre; kampta yaşayanlar arasında başta örgütlü kadın militanlar (El Hısbe teşkilatı) olmak üzere IŞİD bağlantılı çok sayıda erkek-kız-çocuk sorumlu bulunuyor.
Merkezi ana birim, oluşturduğu plan program çerçevesinde günlük konuşma ve yönergeler düzenlemektedir. Sorumluları, dışarıdaki örgüt hücreleriyle sürekli temas halindedir.
Burada son derece gizli siyasi bir IŞİD örgütlenmesinden söz edilebilir.
IŞİD'li kadınlar mevcut koşullarda kampı yeniden örgütlenme ve radikalleşme alanı olarak değerlendirmeye, çocuklarını da IŞİD öğretisi ve vahşi uygulamaları doğrultusunda yetiştirmeye çalışıyorlar.
Kampta kalan IŞİD'li kadınlar "imam nikâhı" adı altında erkek çocuklara tecavüz ediyor, işledikleri cinayetlere bu çocukları da alet ediyorlar.
Sıkı denetime rağmen dışarıdan bazı iletişim ve muhabere araçlarını içeriye gizlice sokabiliyorlar.
IŞİD örgütsel yapılanması sayesinde açık alanda çeşitli bedensel idmanlar yoluyla adeta silahsız eğitim yapılıyor.
Militanlar kültür-fizik hareketleri tarzındaki antrenmanların yanı sıra kamufle olma ve gizlenme-gizleme teknikleri konusundaki eski tecrübelerini kamp içi hayatta tekrar edip yeni olanlara öğretiyorlar.
Bu sayede kamp içi denetimler çerçevesindeki arama-taramalarda gizlenme, çocukları saklama, çadırdaki mahpusları gözden kaçırma, içeriye sokulmuş kesici ve ateşli silahları gizleme hususunda deneyim kazanıyorlar.
Yöredeki Kürt hareketi Kadın Asayiş Bölümü sorumlusu Nalîn Ebdilqadir, "Operasyonun başından bu yana yaklaşık 125 şüpheli DAİŞ üyesi yakalandı ve haklarındaki soruşturma devam etmektedir. Yine yaklaşık DAİŞ zihniyetini çocuklara aşılamak için kullanılan 116 adet eğitim çadırı bulunup ortadan kaldırılmıştır" demektedir. 5
Hürriyet gazetesinden Fatih Çekirge şöyle bir durum tespiti yapıyor:
ABD desteğindeki PKK/YPG'nin kontrolünde bulunan Hol Kampı'ndaki DEAŞ militanları kampı bir 'bağımsız eğitim merkezi' haline getirmiş durumdalar. 20 bini aşkın çocuk bu sapkın terör örgütünün eğitimi ve etkisi altındadır. Sözde DEAŞ'ı enterne etmek için kurulan bu kamplar, DEAŞ'ın gizli yaşam üssü haline gelmiş durumdadır.
Bu acı manzaraya insanlığın nasıl göz yumduğu sorusuna gelince... Hol adı, DEAŞ'ın cezaevi kampı gibi gösterilse de, aslında insanlığın gözü önünde 20 bini aşkın çocuğun DEAŞ gibi sapkın ve vahşi bir örgüte teslim edildiği yerdir. Bu çocukların geleceklerini kimse düşünmüyor. 6
Kamptaki kadınlarla çocuk militanların IŞİD bağlantılı olduklarına dair izlenimlerimi bilhassa Amerika'nın Sesi radyosunun sitesinde yayımlanan video görüntülerine bakarak edindim.
Söz gelimi çarşaflı-peçeli kadınlar kendi aralarında veya kameraya yakın yerlerde mutlak kanaatlerini açıkça dile getiriyorlar:
IŞİD'li kardeşlerimizin bir gün muzaffer olup geri gelerek bizleri kurtaracaklarına ve yeniden İslam devleti kuracaklarına inanıyoruz. Çocuklarımızın örgüt anlayışıyla yetiştirilmek üzere eğitilip cihatçı olmalarını istiyor ve destekliyoruz. Çocuklarımıza, büyüyünce babanızın intikamını almak üzere cihatçı olacaksınız telkininde bulunuyoruz.
Akranlarından oluşan gruba öncülük eden bir çocuk, kendisine "Emir" (Radikal İslamcı örgütlerde sorumlu, komutan, siyasi önder) diye hitap edilmesini istiyor.
Yine akranlarını etrafına toplayıp açık alanda topluca dua ettiren ve namaz kıldıran çocuklara dair farklı görüntüler de yer alıyor videoda.
Bu çekimlerde çadır önüne çıkıp kendisinden olmayanları, bilhassa yabancı ziyaretçileri öldürmekle tehdit edip taş atan çocukları da izliyoruz.
Kampı dolaşıp çekim yapanlara, El Hısbe teşkilatından peçeli bir kadının çarşafının altında gizlediği bıçağı gösterdiğini de.
IŞİD militanları kampta yaşayanları tahakküm altına nasıl alıyor?
Örgütün kamp içindeki esas tahakküm aracı, "El Hısbe" denilen militan sorumlu kadınlardan oluşan ve "ahlak zabıtası" işlevi gören bir teşkilattır.
Hol Kampı'nın sivil yöneticisi Müdire Cihan Hannan (Xenan), Suudi dergisi El Mecelle muhabiri Rüstem Mahmud'a şu bilgileri veriyor:
IŞİD örgütünün kamp içindeki aileleriyle bağlantıları ve örgütsel yapıları hâlâ küçümsenemeyecek seviyededir. Zira mevcut çatışma ortamında uygulanan rehabilitasyon programımız tatmin edici olamamıştır.
Cinayet müfettişleri ve benzeri uzmanların araştırmalarına bakılırsa; IŞİD örgütü, 'El Hısbe' yapılanması aracılığıyla kampta yaşayanlara kendi yargılama ve cezalandırma kurallarını uygulamaktadır. El Hısbe, çadır kentteki örgütsel şebekenin bir parçası olarak gizlice faaliyet göstermektedir.
El Hısbe kadınları ile diğer erkek sorumlular, IŞİD tarafından belirlenen kaide ve kuralları (dini-siyasi-ideolojik) ihlal eden herkese ulaşıp hesap sorabilmektedir.
Söz gelimi kadın-erkeklerin bir arada bulunması, bir araya gelmesi, haremlik-selamlık kurallarına aykırı davranışlar, müzik dinleme, kamp yönetimiyle işbirliği yapma, uluslararası yardım kuruluşlarıyla irtibata geçme yahut normal okullar ile eğitim-öğretim merkezlerine çocuklarını gönderme veya bizzat gitme gibi bireysel ya da grupsal tercihler sapkınlık/kâfirlik sayılarak cezalandırılmaktadır.
Cezalandırma kararı için kurulan Şeriat Mahkemeleri'ne bakan 'El Hısbe' teşkilatı, icabında suçlu bulduklarını bıçakla kesebiliyor veya kamp içindeki kendilerine ait güvenli bazı çadırlarda el ve ayaklarına zincir vurarak belli bir süre için hapsedebiliyor. Kimi zaman da eziyet-işkence kabilinden suçlanan kişiye fiziksel şiddet uygulanıyor.
Genelde IŞİD'li kadın sorumlulardan oluşan El Hısbe teşkilatında görevlendirilen militan kadınlar, yabancılar (Iraklı ve Suriyeli olmayan dışarlıklı eski IŞİD mensupları) bölümüne sızarak istenen cezaları verebiliyorlar. 7
IŞİD'den ayrılmak isteyen, çocuklarını IŞİD kurallarına göre büyütmek ya da kara çarşaflara bürünmek istemeyen kadınlar El Hısbe tarafından tehdit edilmektedir.
Örneğin JİNHA ajansı muhabiri Bêrîtan Sarya'nın 2019 yılında kampı ziyaret edip görüştüğü çok sayıda kadın, "IŞİD saflarında bulunmanın kendi tercihleri olmadığını ve şimdi pişman olduklarını" söylemişlerdi.
Ancak 4 yıl sonra benzer kadınlar, öylesine korkutulup tahakküm altına alınmışlardır ki, IŞİD'li kadınların ölümcül tehditleri sonucu artık kendilerini rahatça ifade edemez; çarşafsız-peçesiz dolaşamaz oldular. 8
Böyle birçok kadın saldırıya uğradı, çadırı yakıldı ya da öldürüldü.
Özellikle yabancı IŞİD'li kadınların kaldığı bölmedeki çocuklar, IŞİD'in katil yaratma planı çerçevesinde Eşbel'ül Xîlafê (Hilafetin Aslan Yavruları) bünyesinde örgütlendirildi.
İzlediğim videoda, bir çadıra hapsedilip elleri ve ayakları zincirlenmiş, üç kadının kurtarıldığına tanık oldum.
Uluslararası ölçekte tıbbi yardım veren sivil toplum kuruluşu Sınır Tanımayan Doktorlar (Medicins Sans Frontieres-MSF), Hol toplama kampında kronik hastalar için olan kliniklerde diğer hastalara da sağlık hizmeti sunmaktadır.
Kasım 2022 tarihinde yayımlanan raporunda şu noktalara değinilmiştir:
Kampta cinayetlerin yanı sıra, tekrar eden insan hakları ihlalleri ve şiddet davranışları gözlemlenmektedir. Şiddet, gündelik hayatın her yanını sarmış durumda ve kamptakileri temel insan haklarından mahrum bırakıyor.
Terörizme karşı uygulanan politikalar binlerce sivili kampta tutukluluk, tehlike ve güvensizlik döngüsüne mahkûm etmektedir. Bu açıdan kampta kendi vatandaşlarına sahip çıkmayan ülkelerin de bu kötü gidişatta sorumluluğu vardır.
ABD öncülüğündeki Koalisyon Güçleri, kampın her türlü yönetim ve yükünü yerel Suriyeli Kürtlerin eline bırakmakla hata etmiştir…
Kamp sakinleri; bir yandan kamp içindeki IŞİD mensupları diğer yandan kampın güvenliğinden sorumlu ABD destekli güçler tarafından baskı altına alınmıştır. 9
Hol Kampı'nda 2019'dan günümüze kadar birçok cinayet işlendi.
Kamp yönetimince sunulan verilere göre kampta 2019 yılından 2022 yılı sonuna kadar 178 kişi katledildi.
Rojava yönetimine bağlı İç Güvenlik Güçlerinin geliştirdiği operasyonlara rağmen, kampta cihatçı öğretiye göre yaşamayı kabullenmeyen ve çetelerden uzaklaşmak isteyen onlarca kişi ateşli silah, kesici alet, boğma ipi/teli, darbe aletleri, kafa kesme ve işkence gibi yöntemlerle IŞİD'lilerce öldürüldü.
Sınır Tanımayan Doktorlar MSF'nin raporuna göre, Suriye'deki ABD destekli Kürt güçleri, 17 Eylül 2022'de kampta 24 saat süreli bir "temizlik günü operasyonu" düzenlediler.
Amaç, kampta uyuyan IŞİD hücrelerinin işlediği suçları engellemekti. Nitekim onlarca IŞİD milisi gözaltına alınarak silahlarına el konuldu.
JİNHA Ajansından daha ayrıntılı bir haber:
Önceden planlanıp gerçekleştirilen onlarca operasyona ek olarak, birleşik kolluk birimlerinin düzenledikleri ortak operasyonun biri 2021, diğeri 2022 yılında hayata geçirildi.
'İnsani Güvenlik Operasyonu' adı verilen bu arama-tarama faaliyetinin ilkinde kampta onlarca IŞİD hücresi çökertildi ve aralarında emirlerin (baş sorumluların) olduğu 300'e yakın IŞİD üyesi yakalandı.
25 Ağustos 2022'de başlayan ve 24 gün süren bu operasyonun ikinci hamlesinde öldürme ve tehdit suçlarına karışmış 36'sı kadın olmak üzere 226 kişi tutuklandı; IŞİD'li kadınlar tarafından zincire vurulan ve vahşice işkence gören 4 kadın kurtarıldı.
Mart 2023'teki aramada ise iki Iraklı Ezdî kadını (Vefa 17, Susan 26) kurtarıldı. Her ikisi de yıllarca 'sübyan' bölümünde alıkonulmuştu.
Haziran 2023'teki teftiş sırasında bazı kaçak silahlar, genelde 13 yaş ve üzeri erkek çocukların 'imam nikâhı' yoluyla IŞİD'li kadınlarla cinsel ilişkiye mecbur bırakıldıkları ortaya çıktı.
Bu husustaki izlenim ve kanaatim şudur:
Bazı çocuklar dört kadını birlikte nikâhlarına almaya zorlandılar ki, genel kavram olarak arzuları hilafına gerçekleşen bu cinsel birleşme 'tecavüz' kapsamında görülmektedir.
İtiraz eden erkek çocuklar, çadırlarda rehin tutulup damızlık olarak kullanılıyorlar. Bu türden ergenler de operasyonlar sürecinde belirlenip kurtarıldı.
IŞİD bağlantılı erkek çocuk, kadın veya kızların 'imam nikâhlı' cinsel özneler haline getirilmesi, esas olarak El Hısbe teşkilatının teşviki, planlaması ve dayatmasının bir parçasıdır.
Onlara göre: "IŞİD uğruna cinsel ilişkiye girdiklerinde doğacak olan çocuğun cihatçı yetiştirilmesi dinin bir emri ve kuralıdır."
Devamı edecek…
Kaynakça:
1. https://turkish.aawsat.com/arap-dyüzde C3yüzde BCnyasi/4801771, 20 Ocak 2024.
2. https://tr.euronews.com/2023/12/28/sdg-el-hol-kampinda-isidin-ust-duzey-yoneticisini-oldurduk.
3. https://tr.wikipedia.org/wiki/El-Hol.
4. https://tr.euronews.com/2022/11/07/sinir-tanimayan-doktorlar-uyardi-suriyedeki-el-hol-kampinda-siddet-kol-geziyor, 7 Kasım 2022.
5. JİNHA ajansı, 1 Eylül 2022.
6. https://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/fatih-cekirge/insanligin-kor-noktasi-42303020, 23 Temmuz 2023.
7. https://www.majalla.com/node/294496, 30 Haziran 2023
8. https://jinhaagency1.com/tr/guncel/iSId-ve-dunya-devletlerinin-kara-gercegi-hol-kampi-41574, 1 Ağustos 2023.
9. https://tr.euronews.com/2022/11/07/sinir-tanimayan-doktorlar-uyardi-suriyedeki-el-hol-kampinda-siddet-kol-geziyor, 21 Kasım 2022.
*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
© The Independentturkish
