İsrail'in soykırımla yargılandığı dava hukukçulardan destek aldı, AB'yi ikiye böldü

Davanın görülmesine bugün başlanacak

Gazze'ye yönelik İsrail saldırılarında en az 23 bin kişi hayatını kaybetti (Reuters)

Güney Afrika'nın İsrail aleyhine Uluslararası Adalet Divanı'nda açtığı davanın ön duruşmaları bugün başlıyor.

Dava öncesinde 200'e yakın hukuk profesörü ve uluslararası hukuk uzmanı bir açık mektup yayımlayarak Güney Afrika'nın soykırım başvurusuna tam destek verdiklerini duyurdu.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Mektupta, "Uluslararası hukuk, soykırım çalışmaları, uluslararası ilişkiler ve küresel adaletle bağlantılı diğer alanlardan akademisyenler ve uygulayıcılar olarak, Güney Afrika'nın Uluslararası Adalet Divanı'nda açtığı, Gazze'de gerekli ateşkese yaklaşmamızı sağlayacak davaya tam desteğimizi açıklıyoruz" dendi.

Güney Afrika hükümeti dün, mahkemede ülkeyi temsil edecek heyette Birleşik Krallık İşçi Partisi'nin eski lideri Jeremy Corbyn'in de yer alacağını açıkladı.

Uzun yıllardır Filistin davasının destekçisi olan Corbyn, geçen günlerde yaptığı açıklamada Birleşik Krallık hükümetini Güney Afrika'nın açtığı davayı desteklemeye çağırmıştı.

Güney Afrika Adalet Bakanı Ronald Lamola'nın başkanlık edeceği heyette başka hangi isimlerin yer alacağı bilinmiyor.

Soykırım davası Avrupa Birliği'ni ikiye böldü

İsrail'in 1948'de yürürlüğe giren Soykırım Konvansiyonu'nu ihlal ederek Gazze'de soykırım suçu işlediği iddiasıyla açılan dava, Avrupa ülkeleri arasında da bölünme yarattı.

Belçika Başbakan Yardımcısı Petra de Sutter, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, "Soykırım tehdidine karşı harekete geçmeliyiz. Belçika'nın Uluslararası Adalet Divanı'nda Güney Afrika'yı takip etmesini istiyorum. Bu konuyu hükümetin gündemine taşıyacağım" dedi.

Belçika Başbakanı Alexander De Croo'nun sözcüsüyse, "Dışişleri Bakanlığı önce hukuki bir analiz yapacak ve diğer Avrupa ülkelerinin tutumlarını araştıracak. Daha sonra nasıl pozisyon alacağımıza karar vereceğiz" diye konuştu.

Belçika Kalkınma Bakanı Caroline Gennez de, haftalık dergi Knack'e verdiği röportajda konuyla ilgili Almanya'nın tutumunu eleştirdi.

Gennez, "Gerçekten ikinci kez tarihin yanlış tarafında durmak istiyor musunuz? Etnik temizlik gerçekleşirken beklemeye devam edecek miyiz? 'Bir daha asla' dediğinize emin misiniz?" diye konuştu.

Almanya hükümeti 7 Ekim'deki Hamas saldırılarının ardından İsrail'e koşulsuz destek veren taraflardan biri olmuştu. Berlin hükümeti benzer şekilde dava öncesi soykırım suçlamalarının doğru olmadığına ilişkin bir açıklama yayımladı. Almanya'nın yanı sıra Avusturya da, davayla ilgili İsrail'in destekçisi konumunda.

Buna karşın AB içindeki İrlanda, İspanya ve Belçika gibi ülkeler konuyla ilgili tam tersi bir tutum takınıyor.


İsrail kamuoyu davayı nasıl görüyor?

İsrail'in soykırımla suçlandığı dava, ülke gündemine oturmuş durumda.

İsrail'in Soykırım Konvansiyonu'nun imzacılarından olması, davadan çıkacak kararın ülke için hukuken bağlayıcı olması anlamına geliyor. Ancak Uluslararası Adalet Divanı'nın yaptırım gücü yok. Bu da alınacak kararların uygulanmasını siyasi tercih haline getiriyor.

Yine de olası bir soykırım kararının, Holokost sonrası imzalanan bir anlaşmayı ihlal eden İsrail için ahlaki bir yük getireceği ülke medyasının üzerinde durduğu konulardan biri.

İsrail'in radikal sağcı siyasetçileri mahkemeyi "anti-semitizm sirki" olarak tanımlarken, aynı siyasetçilerin savaş sürecinde Gazze'yle ilgili yaptığı ve davaya konu edilen açıklamalar da gündemde.

Davadan bir gün önce İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu da ilk kez, radikal sağcı müttefiklerinden gelen Gazze nüfusunun başka bölgelere taşınması tekliflerini kamuoyunun önünde reddetti.

Dava öncesinde Haaretz'e konuşan İsrail Adalet Bakanlığı'ndan yetkililer, Lahey'deki mahkemenin İsrail aleyhine sonuçlara varsa bile Gazze'de ateşkes kararı almasını beklemediklerini söyledi.

Güney Afrika'nın şikayet dosyasında ne var?

Dünya kamuoyunun gündemine oturan dava, Gazze'ye yönelik İsrail saldırılarını durdurabilir.   

Güney Afrika yönetiminin ICJ'ye sunduğu 84 sayfalık dava dosyasında, İsrail'in Gazze'deki Filistinlileri akıl ve vücut sağlığına zarar vererek öldürdüğü veya fiziksel yok oluş anlamına gelecek yaşam koşulları yarattığı iddia ediliyor.

Dosyada bu eylemlerin soykırım olduğu savunuluyor.

İsrail'in eylemlerinin Soykırım Konvansiyonu'na aykırı olarak tanımlandığı dosyada, İsrailli yetkililerin soykırım kışkırtıcılığı içeren açıklamalarının da engellenmediği vurgulanıyor.

Dosyada ayrıca İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Savunma Bakanı Yoav Gallant gibi isimlerin "soykırıma teşvik" olarak değerlendirilen bazı konuşmaları da yer alıyor.

İddiaların temelsiz olduğunu iddia eden İsrail hükümetiyse, Güney Afrika'yı "Yahudilere yönelen ölümcül nefreti kışkırtmakla" suçluyor.

Davanın bugün başlayacak ön duruşmalarında Güney Afrika hükümetinin konuyla ilgili alınmasını istediği acil tedbirler görüşülecek.

Bu tedbirler içinde Gazze'ye yönelik saldırıların durması ve bölgeye insani yardım geçişine izin verilmesi gibi konular da var. 


Independent Türkçe, WAFA, Haaretz, National News, Politico, Knack

Derleyen: Barış Kaygusuz                                                           

DAHA FAZLA HABER OKU