Güneş enerjisinde "devrilme noktasına" ulaşılmış olabilir

"Fosil yakıtların hakim olduğu gelecek tahminleri artık gerçekçiliğini yitirdi"

Araştırmacılara göre gelecekte bölgesel ekonomik ve endüstriyel kalkınma politikalarına daha fazla ihtiyaç duyulacak (Reuters)

Yeni bir araştırma, dünyanın 2050'ye kadar Güneş enerjisini ana enerji kaynağı haline getirecek bir "devrilme noktasının" aşılmış olabileceğini gösteriyor.

Bu devrilme noktası, Güneş enerjisi alanında geri döndürülemez değişikliklerin yaşandığı anlamına geliyor.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Güneş panelleri, yıldızdan gelen foton adlı temel parçacıkları absorbe etmek üzere silikon gibi yarı iletken malzemelerden oluşan fotovoltaik hücreler içeriyor.

Britanya'daki Exeter Üniversitesi ve University College London ekipleri tarafından yürütülen araştırma, bu fotovoltaik hücrelerin yüzyılın ortasında ana güç kaynağı haline geleceğini öne sürdü.

Exeter Küresel Sistemler Enstitüsü'nden Dr. Femke Nijsse, "Yenilenebilir enerjide son dönemde kaydedilen ilerleme, fosil yakıtların hakim olduğu gelecek tahminlerinin artık gerçekçiliğini yitirdiği anlamına geliyor" ifadelerini kullandı.

Bilim insanı, "Enerji sektörü için 'olağan' senaryodan kaçındık. Eski tahminler genellikle yeniliği ekonominin dışında gerçekleşen bir şey olarak gören modellere dayanıyor. Gerçekteyse kullanılan teknolojilerle şirketlerin bunu daha ucuza kullanmayı öğrenmesi arasında verimli bir döngü var. Bu döngüyü tahminlere dahil ettiğinizde Güneş enerjisinin son 10 yılda nasıl büyüdüğünü ve gelecekte hızla büyüyeceğini görebilirsiniz" diye ekledi:

Olumlu geri bildirimleri takip eden üç model kullanarak, Güneş enerjisinin bu yüzyılın ortalarına doğru küresel enerji kullanımına hakim olacağını öngörüyoruz.

Hakemli bilimsel dergi Nature Communications'da yayımlanan araştırma, eldeki teknoloji ve ekonomi modellerine dayanarak yapıldı.

Öte yandan araştırmacılar, yine de bu sonuca engel olabilecek önemli "faktörlerin" olduğunu ifade ediyor.

Bunlardan biri, istikrarlı ve sağlam enerji şebekelerine yönelik ihtiyacın giderilmesini gerektiriyor. Bu sayede Güneş enerjisi üretiminin farklı zamanlarda ve farklı koşullar altında (gündüz/gece, mevsim, hava durumu) gerçekleşmesi mümkün olabilecek.

Bunun yanı sıra gelişmekte olan ekonomilerde Güneş enerjisi için uygun finansmanı ve arz kapasitesini geliştirerek bu bölgelerin geleneksel enerji endüstrilerine bağımlılığını azaltmak elzem. Dolayısıyla rüzgar enerjisi gibi diğer yenilenebilir kaynaklara yatırım yapmak, farklı bölgeleri iletim kablolarıyla birbirine bağlamak gerek.

Araştırma ekibinden Dr. Nadia Ameli, "Yenilenebilir enerji kaynaklarının küresel ortalama maliyetinde çarpıcı bir düşüş var. Gelişmekte olan dünyanın karbondan arındırılmasının çok daha kolay olacağına dair inancımız artıyor" diye konuştu.

Ancak bu uluslar adil koşullar altında sermayeye erişimde zorluklarla karşılaşıyor. Karbondan arındırma gündemini hızlandırmak için uygun finansmanı sağlamak zorunlu.

 

Independent Türkçe, IFL Science, Mirage News

Derleyen: Çağla Üren

DAHA FAZLA HABER OKU