Libya seçim yasası, Seyfülislam Kaddafi'yi yeniden ön plana çıkarıyor

Tartışmalı isimlerin başkanlığa aday olmasının kapısı aralanıyor

Libya seçim yasalarının onaylandığı Temsilciler Meclisi oturumu / Fotoğraf: Temsilciler Meclisi internet sitesi

Libya'da Seçim Yasalarını Belirleme (6+6) Komitesi tarafından hazırlanan ve geçen günlerde Libya Parlamentosu tarafından onaylanan seçim yasaları, aralarında başkanlık yarışından dışlanma ile tehdit edilen Seyfülislam Kaddafi'nin de bulunduğu siyasi arenadaki tüm tartışmalı isimlerin cumhurbaşkanlığı seçimlerine katılmalarının kapısını araladı. 

Seyfülislam Kaddafi, adaylığıyla ilgili tartışmalar da dahil olmak üzere pek çok nedenden ötürü sekteye uğrayan 2021 seçimlerinin ardından yeniden başkanlığa aday oldu. Libyalılar ona iki farklı açıdan bakıyor.

Pek çok destekçisi olan Kaddafi'yi diğer adaylar gibi aday olma hakkına sahip Libya vatandaşı olarak görenler olduğu gibi bazıları da onu seçim sürecinin yeniden başarısızlığa uğramasına neden olabilecek bir tehdit olarak görüyor.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Yasaya övgü

Yasanın yayınlanmasının hemen ardından Seyfülislam Muammer Kaddafi yeni yasayı övdü ve Meclis Başkanı Akila Salih ile seçim yasalarını hazırlayan komite üyelerine "üzerlerindeki baskılara rağmen kimseyi dışlamayan seçim yasalarını hazırladıkları için" teşekkürlerini sundu.

Kaddafi'ye göre bu durum "Libya tarihinde yeni bir dönemin başlangıcı" olacak.

Kaddafi yaptığı açıklamada, "Parlamento Başkanı ve Danışman Akila Salih'e ve 12'ler Komitesi'nin tüm üyelerine, kimseyi dışlamayan seçim yasalarının hazırlanmasında yaptıkları çalışmalardan dolayı teşekkürlerimi sunuyorum. Tüm baskılara, tehditlere ve kışkırtmalara rağmen, Libya tarihinde yeni bir aşamanın başlaması için Temsilciler Meclisi üyeleri oybirliğiyle yasanın resmi olarak yayınlanması yönünde onay aldı" ifadelerini kullandı.

Seyfülislam Kaddafi'nin 2021'deki cumhurbaşkanlığı seçimlerine aday olması büyük tartışmalara yol açmış, yerel, uluslararası ve silahlı siyasi partilerden çok sayıda itiraz gelmiş ve seçim sürecinin bu güne kadar ertelenmesinde büyük rol oynamıştı.

 
Rakiplerin silahı

Eski Libya devlet başkanının oğlunun, seçim yasalarının çıkarılmasının ardından babasının tahtını yeniden kazanma hayalinin önündeki son engel, kendisine karşı Libya içinde ve dışında devam eden davalarda yatıyor.

Seçimler yaklaştığında Libya içinde ve dışında iktidara gelmesini istemeyen muhaliflerin bu davaları açması bekleniyor.

Özellikle 2011'den bu yana Uluslararası Ceza Mahkemesi'nde kendisine karşı açılan davanın yeniden açılması bekleniyor.

Oysa bu engelleri aşarsa ve sandıklar açıldığında resmen başkanlık yarışına girerse, 2021'de yapılamayan seçimlerden önceki kamuoyu yoklamalarına göre, tüm göstergeler onun bu görevi alma şansının yüksek olacağını ortaya koyuyor.

Tabi o zamandan bu yana Libya arenasında meydana gelen büyük değişiklikleri de dikkate almak gerek.

 
Daha güçlü bir silah

Akademik araştırmacı Mebruk el-Gazali, şunları söyledi:

Albay Muammer Kaddafi'nin oğlunun sahip olduğu en güçlü silah, rakip adayların hiçbirinin elinde değil. Bu silah, Libya'nın önceki rejimin devrilmesinden bu yana yaşadığı siyasi, ekonomik ve güvenlik krizleri nedeniyle Libya sokaklarının, hepsi olmasa da mevcut dönemin sembollerinin çoğunda yaşadığı hayal kırıklığıdır. Güvenlik ve istikrarın olmayışı, ülke genelinde siyasi, bölgesel ve kabilesel bölünmenin şiddetlenmesi, yolsuzluğun yayılması ve 300 milyar dolardan fazla devlet servetinin yağmalanması, Libya halkının neredeyse yarısının civardaki sürgün yerlerine göç etmesi ve kamu hizmetlerinin neredeyse tamamen olmaması ve petrol zenginliği ve az nüfusu nedeniyle dünyanın en zengin ülkeleri arasında sayılan bir ülkede yoksulluğun yüksek olması gibi sebepler Libya sokağında hayal kırıklığı yarattı. Bu durum, Seyfülislam'ın cumhurbaşkanlığı seçimlerindeki şansını artırabilir.


Seyfülislam Kaddafi'nin, babasının 40 yıldan fazla süren, sürprizler ve paradokslarla dolu yönetiminin mirasını temsil ediyor olabileceğini söyleyen Gazali, "Kaddafi rejiminin diktatörce bir rejim olduğu konusunu kesinlikle tartışmıyoruz, insan hakları alanındaki sicili de hiç temiz değil, ancak Libya'nın şu anda yaşadığı çöküş durumu göz önüne alındığında, birçok kişi bu aşamada bunları affediyor" dedi.


Birçok engel

Ayrıca, Libyalı gazeteci Meri el-Haram, "Seyfülislam'ın adaylığını koymasının önünde, bazıları yerel, bazıları uluslararası olmak üzere yasal engeller var. Yargı tarafından arandığı ve hakkında gıyabında idam cezası verildiği göz önüne alındığında, bu kararın bozulması için mahkemeye çıkması ve Trablus İstinaf Mahkemesi'nde savunma yapması gerekiyor. Ayrıca Uluslararası Ceza Mahkemesi tarafından aranıyor. Cumhurbaşkanlığı seçimine aday olmasıyla birlikte bu mahkeme nezdinde hukuki statüsü değişmedi" dedi.

Haram, sözlerini şöyle sürdürdü:

Muhakkak ve kesin olan şey şu ki, içerideki ve dışarıdaki bazı taraflar, Kaddafi'nin oğlunun Libya başkanlığını kazanmasını veya gelecekteki siyasi sahneyi etkilemesini istemiyor. Ancak sahadaki gerçekler, iç, bölgesel ve uluslararası dengelerin, onun önceki sefer ve bu sefer aday olmasına izin verecek anlaşmaları dayattığını gösteriyor. Libya'nın sorunu Seyfülislam'ın adaylığı değil. Ancak yeni başkanın, kendi kaotik projelerinin bir parçası olmasını isteyen, yöresel ve bölgesel eğilimlerine uygun, ihmal etmek istemediği çıkarlarına duyarlı grupların hakimiyeti devam ediyor. Ağır silahlara sahip bu gruplar, son 10 yılda elde ettikleri nüfuzlarıyla onun yeniden iktidara gelmesini engellemek için her şeyi yapacaklardır.
 


Danıştay reddetti

İlgili bir bağlamda, Temsilciler Meclisi tarafından onaylanan ve Seyfülislam Kaddafi tarafından övülen seçim yasası, şimdi Parlamento ile Yüksek Devlet Konseyi arasındaki siyasi rekabetin bir kez daha kurbanı olma tehlikesiyle karşı karşıya.

Konsey, hafta ortasında Bingazi'de yapılan parlamento oturumunda kabul edilen yasayı, iki konsey arasında üzerinde anlaşılan duruma aykırı olduğu gerekçesiyle reddetti.

Libya Yüksek Devlet Konseyi Başkanı Muhammed Takala yaptığı açıklamada şunları söyledi:

Konsey, geçen Haziran ayında Fas'ın Bouznika şehrinde yapılan (6+6) komite toplantılarının sonuçlarına bağlı kalıyor. Konsey, (6+6) Komite'de temsil edilen ekibin görevini tamamladıktan sonra feshedilmesine karar verdi.


Takala'nın aldığı karar, konseyde geniş bir bölünmeye ve büyük anlaşmazlıklara neden oldu, bu da üyelerin oturum sonrası açıklamalarından açıkça görülüyor.

Yüksek Devlet Konseyi üyesi Adil Karmos şunları söyledi:

Konsey, (6+6) komitenin tartışmasız iptaline oy verdi. Çünkü komite çalışmalarını tamamladı. Yasalar Temsilciler Meclisi'nde onaylandı. Komite, çalışmalarını tamamladığı için feshedildi. Oylama, komite çalışmalarının onaylanması için yapıldı.


Yüksek Devlet Konseyi üyesi Naime el-Hami, "Temsilciler Meclisi Başkanı Akila Salih, Temsilciler Meclisi işleriyle ilgili yasa, yönetmelik ve anlaşmaları, konseyin hazırladığı 13. değişiklikte öngörülenleri ve (6+6) komitesinin sonuçlarını ihlal etti. Dolayısıyla meclisin çıkardığı kanunun hiçbir faydası yok" diye konuştu.

Temsilciler Meclisi ile Yüksek Devlet Konseyi arasında seçim yasalarına ilişkin bu anlaşmazlıklar yeni değil, 2021'den beri devam ediyor.

Bahse konu anlaşmazlıklar son üç yıldır Libya'daki seçim sürecinin çarkına sokulan bir çomak görevi görüyor.

Bu durum, BM'nin Libya elçisi Abdullah Batili'nin siyasi sürecin sahipliğini kendilerinden (konsey ve komite) geri alma tehdidinde bulunmasına neden oldu.

Batıli bu iki komitenin ülke için seçilmiş bir otoriteyi tayin etme bağlamında sandıklara gidilerek geçiş aşamalarını sona erdirmeye yönelik her türlü girişimi engelleme niyetinde olduğunu ima etti.

 

 

Independent Arabia

DAHA FAZLA HABER OKU