Bahçeli: Kıbrıs Türk halkının azınlık statüsüne boyun eğmesi kesinlikle imkansızdır

Bahçeli, “Akdeniz'in potansiyel yer altı kaynaklarının adaletli ve hukuk temelli paylaşımından başka da bir seçenek yoktur” dedi

Fotoğraf: AA

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, yaptığı yazılı açıklama ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde (KKTC) bir yol projesi kapsamında yaşanan gerilimi ve ABD'nin PKK/YPG’yle Kamışlı'da düzenlediği ortak tatbikatı değerlendirdi.

Kıbrıs'ta iki devletli çözüme kapalı duranların, Kıbrıs Türklüğünün eşit statüsünü yok sayanların hukuki ve tarihi yanlışın içine düşen, aynı zamanda iki taraflı anlaşmazlığın canlı kalmasına hizmet eden çevreler olduğunu belirten Bahçeli, adada iki halk ve egemen iki devlet bulunduğunun altını çizdi.

Bahçeli, "Bu gerçekler kabul edilmeden, adil ve kalıcı bir çözüm ortamının yeşermesi ham bir hayaldir. Kıbrıs Türk halkının bağımsız ve egemen devleti vasıtasıyla Rumların idaresi altına heves edip azınlık statüsüne boyun eğmesi kesinlikle imkansızdır" ifadelerini kullandı.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

"Kıbrıs'ın huzuru demek Doğu Akdeniz'in huzuru demek"

"Eşitlik temelinde çözümden kaçmak bir defa çözümsüzlüğü siyasi strateji görenlerin hem tahakküm açmazı hem de çarpık mantığıdır. Kıbrıs Türklüğünün eşit statüsüyle egemen eşitliği mutlaka teyit ve tescil edilmelidir. Ada'da iki halkın çıkarını ve varlığını, aynı zamanda eşit egemenlik haklarını müzakere etmekten kaçan ve kaçınan bir anlayışın barışa hizmeti düşünülemeyecektir." değerlendirmesinde bulunan Bahçeli, Kıbrıs'ın huzuru demek Doğu Akdeniz'in huzuru demek olduğunu vurguladı.

Bahçeli, "Bu huzur ortamı içinde, Akdeniz'in potansiyel yer altı kaynaklarının adaletli ve hukuk temelli paylaşımından başka da bir seçenek yoktur. Kıbrıs Türk halkının temel ihtiyaçlarının karşılanması maksadıyla planlanan ve devreye sokulan insani projelere kemikleşmiş ön yargılarla, siyasi hesaplarla engel olmaya kalkışmak, çözüm arayışlarını kundaklayan, huzursuzluğu kamçılayan provokasyonlardır" ifadelerini kullandı.

"Türkiye, KKTC ile güçlü dayanışmasını sonuna kadar sürdürecektir"

Kıbrıs'ta, Yeşil Hat üzerindeki Pile köyüne ulaşımı kolaylaştırmak için hazırlanan yol projesine, Birleşmiş Milletler Barış Gücü'nün haksız ve hukuksuz şekilde müdahil olmasını ilkellik olarak nitelendiren Bahçeli, "Pile halkının taleplerini karşılamak amacıyla KKTC hükümetinin yol yapım faaliyetine Birleşmiş Milletler Barış Gücü'nün karşı çıkması, beton blokların proje sahasına yerleştirilmesi kaos ve kutuplaşmaya açıktan destek olmak ve çanak tutmaktır" ifadelerini kullandı.

Barış Gücü'nün, Rumların tahrik ve telkiniyle ortamı germesinin sorumsuzluk olduğunu belirten Bahçeli, şunları kaydetti:

Birleşmiş Milletler Barış Gücü unsurlarına layık oldukları cevabı veren, fütursuz engelleme girişimlerini bertaraf eden KKTC hükümeti haklıdır, yapılan müdahale ve muameleler doğrudur, son tahlilde desteğimiz tamdır. Birleşmiş Milletler, Rumların karanlık emellerine hizmetten, Kıbrıs'ın barış ve huzurunu bozucu teşebbüslerden derhal vazgeçmelidir. Aksi halde sözde Barış Gücü'nün varlığı gayri meşru sayılacak, nitekim hiçbir saygınlığı ve bağlayıcılığı da kalmayacaktır. Unutulmamalıdır ki, şartlar ne olursa olsun Türkiye, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ile güçlü dayanışmasını sonuna kadar sürdürecek, dostluk ve kardeşlik köprülerini titizlikle koruyacaktır. Uluslararası hukuktan kaynaklanan hakların çiğnenmesine de göz yumulmayacaktır.

"Teröre destek vermek alçak bir terör yöntemidir"

Devlet Bahçeli, Kıbrıs'ta bu gerginlik ortadayken, ABD'nin Suriye'nin kuzeyinde PKK/YPG'ye silah eğitimi vermesinin, üstelik Kamışlı'da  ortak tatbikat düzenlemesinin sınırların mücavir alanlarına yuvalanmış düşmanlığın ayan beyan göstergesi olduğuna işaret etti.

ABD'nin dostluk ve müttefiklik ilişkilerini çiğnemekte olduğunu belirten Bahçeli, şu açıklamalarda bulundu:

Geldiğimiz bu aşamada, terörle mücadele esas itibarıyla arkasındaki güçlerle mücadeleye sabitlenmiş ve kilitlenmiştir. ABD'nin eğitip donattığı teröristleri Suriye'nin petrol varlığı etrafında konuşlandırması, kan dökerek kaynak devşirmenin şeytani formülüdür. Teröre destek vermek alçak bir terör yöntemidir. Kaldı ki bölücü terör örgütünün hunhar sahibi bellidir. Bu kapsamda Türkiye'ye sıkılan her kurşunun, yapılan her ihanetin koçbaşı ABD'dir. Milliyetçi Hareket Partisi, ABD'yi terörle arasına kesin çizgilerle mesafe koymaya ve Suriye'den derhal çekilmeye davet etmektedir.

Bahçeli, ABD takviyeli husumet kuşatmasının devam etmesi halinde, günü geldiğinde akıbetin nelere yol açacağını, iki ülke arasındaki görüş ve temas hattındaki mesafenin sıfıra düşmesi halinde nasıl bir hesaplaşmanın yaşanacağını kestirmenin mümkün olmayacağına dikkati çekti.

Devlet Bahçeli, "Bu itibarla terörle aynı hizada bulunan, aynı hedefte buluşan hangi ülke varsa aklını başına alması tarihi önem ve değerdedir" değerlendirmesini yaptı.

 

AA

DAHA FAZLA HABER OKU