BBC internet sitesinde bir haberde, bir petrol tankerinin dümeninde Avrupa'ya kaçmaya çalışan ancak geminin Brezilya'ya gitmesi ve yolculuğun 14 gün sürmesi nedeniyle ölüm tehlikesi atlatan 4 Nijeryalı'nın hikayesi anlatıldı.
Haberde, "27 Haziran gece yarısından biraz sonra Roman Ebimene Friday, birkaç aydır toplanan yemekleri aldı ve Nijerya'nın Lagos kentindeki büyük ticari limana doğru karanlıkta yola çıktı. O günün erken saatlerinde Friday, limana yanaşmış 190 metrelik bir tanker görerek onu Avrupa'ya teslim götürecek geminin bu olduğuna karar verdi" ifadeleri yer aldı.
Haberde ayrıca "Friday, tankerin dümenini hedefliyordu, burası gemide olmaması gereken bir kişi için geminin devasa gövdesindeki tek erişilebilir noktaydı. Rıhtım ile dümen arasındaki mesafe için bir balıkçıyı onu karşıya geçirmeye ikna etmekten başka yolu yoktu" denildi.
Habere göre, Friday balıkçı hakkında "O balıkçı iyi bir adamdı. Para istemedi. Benim gitmek istediğimi anladı" derken, "Kendimi toparladığımda, karanlıkta üç yüz görünce şaşırdım. Aynı hedefle oraya gelen 4'üncü kişiydim" diye anlattı.
Ayrıca "İlk başta korktum ama onlar siyahi kardeşlerimdi" ifadelerini de sözlerine ekledi.
BBC'ye göre, tanker ilerlerken ve Lagos ufukta kalırken, adamlar, gemiyi yönlendirirken sürekli hareket eden dümenin olduğu yerde rahat bir pozisyon bulmaya çalıştı.
Ayakta duracak çok az yer olduğunu ve yatılacak tek bir yer olduğunu onunda tahminen 'önceki kaçak yolcular tarafından suyun üzerine tehlikeli bir şekilde gerilmiş iki küçük ağ' olduğunu belirtti.
Ayrıca "Nijerya'da iş yok, para yok ve küçük kardeşlerimi ve annemi beslememin hiçbir yolu yok. Ben en büyük erkek çocuğum ve babam 20 yıl önce öldü, bu yüzden aileme bakmam gerekiyor ama yapamıyorum" ifadeleri sözlerine ekledi.
BBC'ye göre, Friday üç yılını ara sıra Lagos sokaklarında iş bulmaya çalışarak geçirdi. Nijerya'da her günün 'suç ve günah' dolu olduğunu belirtti.
Bununla ilgili olarak "İnsanlar birbirleriyle savaşıyor ve birbirlerini öldürüyor, teröristler ve adam kaçıranlar saldırılar düzenliyor, ama ben bundan daha parlak ve umut verici bir gelecek istiyordum" dedi.
Friday'in yanında dümen kanadının üzerinde oturan, iş adamı ve iki çocuk babası Thankgod Opemipo Matthew Yeye'nin çiftliği geçen yıl Nijerya'yı vuran yıkıcı sellerde sürüklenmişti.
Kaybını karşılayacak bir geri dönüş ya da sigorta yoktu. Yeye "İşim mahvoldu ve ailem evsiz kaldı. Ayrılmaya karar vermemin nedeni buydu" dedi.
Yeye'nin kararı, anormallikler ve oylara hile karıştırıldığı iddialarıyla gölgelenen son cumhurbaşkanlığı seçimlerinden sonra kesinleşti.
Bununla ilgili olarak "Seçimler bizim umudumuzdu ama Nijerya'yı çok iyi tanıyoruz ve sistemin yozlaşmış olduğunu da biliyoruz" dedi.
Bu yüzden ailesine haber vermeden gece kız kardeşinin evinden ayrıldığını ve Ken Wave isimli tankerinin kalkışa hazırlandığını bildiği limana doğru yola çıktığını anlattı.
Nijerya, son yıllarda ekonomik durgunluk ve rekor işsizlik seviyeleri nedeniyle Yeye ve Friday gibi insanların düzenli ve düzensiz yollarla göçlere tanık oldu.
Birleşmiş Millere göre, çoğu kişi bu yıl şimdiden en az bin 200 Nijeryalının öldüğü Sahra ve Akdeniz'den yolculuk yapıyor.
BBC'ye göre, yolculuk beklenenden uzun sürdüğü için 10'uncu gün dördü de endişelenmeye başladı. 10'uncu günün sabahında son yemeklerini yediler ve son damla sularını içtiler.
Dördü de, yetersiz yiyeceklerini yemelerinin aralıklı olması nedeniyle zaten dayanılmaz bir açlık çekiyordu.
Yeye "O zaman kadarki en zor andı. Ağzım kurumuştu ve dudaklarım tamamen çatlamıştı. Hayatımda ilk kez suyun değerini gerçekten anladım" dedi.
Friday, ertesi gün yırtık bir bisküvi ambalajını uzun bir ipe bağlayıp okyanusa indirmeyi başardı ve bununla içmeleri için az miktarda tuzlu su topladığını ayrıca diş macununu yediklerini söyledi.
Kendilerini kötü hissetmeye başladıklarını ayrıca balinaların görüntüsü dışında hiçbir şey onların dikkati dağıtmadığını anlattı.
Yolculuğun 14'üncü gününde ufukta bir ışık huzmesi belirdiğinde, Friday dümenin kenarına döndüğünü ve geminin güçlü motorlarının yavaşlamaya başladığını hissettiğinde ufka baktığını sonra da loş ışıkta karayı, binaları en son da bir tekne gördüğünü belirtti.
Ken Wave, yeni bir mürettebat almak için kıyı açıklarında duruyordu ve ikmal botundakiler adamları gördü ardından bir sahil güvenlik botu geldi.
Bir polis adamlara su şişeleri verdi ve onlara Brezilya'ya ulaştıklarını bildirdi. Göçmenler karada ailelerini aramak için cep telefonlarını ödünç aldılar.
Friday ve Yeye Brezilya'da kalırken, diğer ikisi onları Nijerya'ya geri gönderme teklifini kabul etti.
BBC'ye göre, Brezilya'ya gelen göçmenler vardıklarında tıbbi kontrol ve diğer yardımlardan yararlanıyor, ancak Afrikalı göçmenler ırkçılıktan şikayet ediyor. Nijeryalılara barınak ve ücretsiz Portekizce dil dersleri veriliyor.
Yeye bir iş kurmayı ve ailesini Brezilya'ya getirmeyi umarken, Nijerya dışına yaptığı ilk yolculuğun ardından Friday yeni yerine alışmaya çalışıyor.
