Çölleşme, Libya'da gıda güvenliğini tehdit ediyor

Arazinin sadece yüzde 2'si ekilebilir durumdayken, uluslararası kuruluşlar çölleşmenin komplikasyonları konusunda uyarıda bulunuyor

UNICEF, Libya'nın yüzölçümünün yüzde 95'inden fazlasının çöl veya yarı çöl olduğunu ve yeşil alanların geri getirilmesi gerektiğini söylüyor (Medya siteleri)

Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF), Libya'da yeni bir çevre tehlikesi alarmı vererek, ülkede doğayı ele geçiren çölleşmenin, son yıllarda gelişigüzel ve uygunsuz bir şekilde yeşil alanların yerini beton binaların alması nedeniyle yaygınlaştığını belirterek çevre konusunda uyarıda bulundu.

Söz konusu uyarı, Libya Çölleşmeyle Mücadele Ulusal Komitesi'nin çölleşmenin kırmızı seviyelere ulaştığını ve bunun ülkedeki gıda güvenliği için ciddi bir tehdit haline geldiğini belirttiği yardım çağrısından birkaç ay sonra geldi. 


Yeşilin geri getirilmesi

UNICEF, Libya ile ilgili yaptığı açıklamada, Libya arazilerinin yüzde 95'inden fazlasının çöl veya yarı çöl olarak sınıflandırıldığını belirtti.

Yeşil alanların korunması ve eski haline getirilmesinin son derece önemli olduğunu vurgulayan Fon, yaptığı açıklamada "çocukların daha yeşil bir geleceğin tadını çıkarabilmeleri için Libya'daki çevre şartlarını eski haline getirmek ve korumak üzere harekete geçmek için gençlerle ve çalışma ortaklarıyla birlikte mücadele ettiklerini" belirtti. 

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Libya, tarım alanlarının çoğunda hakim olan kuru iklimin yanı sıra, genel olarak doğal ormanlarla kaplı fakir ülkelerden biri sayılıyor.

Tarım Bakanlığı'nın tahminlerine göre, 1,67 milyon kilometrekarelik yüzölçümüne sahip olan ülke, yüzölçümünün sadece yüzde 2'sine yani 3,6 milyon hektara (36 bin kilometrekare) denk gelen bir ekim alanına sahip bulunuyor ve mera alanları ise toplam alanın yüzde 7,5'ine ulaşıyor. 

Resmi raporlara göre, 2011'den önce Libya çiftçilere yaklaşık 6 milyon Libya dinar (4,3 milyon dolar) destek sağlıyordu ancak bu destek son 10 yılda neredeyse tamamen durdu.

Libya Başkanlık Konseyi Başkanı Muhammed el-Menfi, geçen kasım ayında Mısır'ın Şarm eş-Şeyh şehrinde düzenlenen iklim konferansında yaptığı konuşmada, "Yağmur sularının azalmaya başlaması ve son yıllarda su kaynaklarındaki azalmasının zamanla sıklığı artacak şiddetli kuraklıklara yönelik uyarı vermesi ile Libya iklim değişikliğine en duyarlı ülkelerden biri haline geldi" ifadelerini kullandı. 


Gıda güvenliğine yönelik tehdit

Geçen yılın sonunda Çölleşmeyle Mücadele Ulusal Komitesi Başkanı Abdulgani Avn, her geçen gün artan çölleşme nedeniyle ülkeyi tehdit eden tehlikeli etkilere dikkat çekti.

Avn, Libya Haber Ajansı'na verdiği demeçte "Çölleşmenin artmasına neden olan iklim değişikliği ile devam eden savaşlar ve mali finansman eksikliği nedeniyle bu sorun, ülkedeki gıda güvenliğini tehdit ediyor" ifadelerine yer verdi. 

Avn tarafından yapılan bu uyarı, geçen yıl yaklaşık 800 bin kişinin yani nüfusun yüzde 10'unun insani yardıma ihtiyacı olduğunu gösteren Gıda ve Tarım Örgütü'nün (FAO) yayınladığı verilerle desteklendi.

Komite Başkanı, yaptığı açıklamalarda “Libya'nın tarım projelerini canlandırmak ve bu önemli ve hayati sektör için kalkınma planlarını uygulamak için üçlü bir plan yoluyla yaklaşık bir milyar dinara (250 milyon dolara) ihtiyacı var” ifadelerini de vurguladı. 


Kısmi kuruluk 

Çölleşme krizini şiddetlendiren nedenler ve bunların etkilerine gelince, Avn, ülkesinin batı bölgelerinde 5 yıldır kısmi kuraklıktan muzdarip olduğunu ve bunun tarımsal ve hayvansal üretimi olumsuz etkilediğini, yetkililerin yasaları uygulamadaki başarısızlıkları ve son yıllarda devletin yokluğunda bitki örtüsüne yönelik saldırıların artmasının yanı sıra, 2011'den bu yana aralıksız devam eden savaşlar arasında bazı tarım alanlarında kentsel yayılma olgusunun şiddetlendiğini belirtti. 

Avn, yağmur kıtlığı, iklim değişikliği krizi, yağış seviyelerindeki düşüş ve sıcaklıklardaki artış nedeniyle ülkenin her yerinde genel bir kuraklık korkusunun ortasında çölleşmenin durdurulması çağrısında bulundu.


Çölleşmeye karşı mücadele

Çölleşme seviyelerinin artması ve yeşil alanların azalmasından kaynaklanan artan tehlikeler nedeniyle, Çölleşmeyle Mücadele Ulusal Komitesi bu yılın başında harekete geçti.

Bu bağlamda, yaklaşan tehlike ile mücadele yollarını belirleyen bir rapor hazırlamak, bu fenomenle mücadele etmek ve çölleşmeyi durdurmak için bir strateji hazırlamak üzere teknik bir ekip oluşturdu.

Ulusal Komite tarafından yayınlanan rapor ve açıklama, teknik ekip tarafından sunulan önerileri de içeriyor.

Bunlar arasında, genel kuraklık olasılığını artıran çeşitli faktörler veya davranışlar sonucunda kuraklığın yayılmasını ve çölleşmenin yeşil alanlara sızmasını önlemek üzere acil önlemler almak için ilgili tüm makamlarla ortak eylem ve koordinasyon ihtiyacının vurgulanması da yer alıyor. 

Komite, raporda belirtilen tavsiyelerde, "bu dosyanın ele alınmasının, her bakanlığın veya devlet kurumunun, yasal olarak verilmiş yetkilerine uygun olarak yükümlülüklerini tüm ciddiyetle yerine getirmesini gerektirdiğini" belirtildiğini bildirdi.

Ayrıca raporda, "çölün genişleme riskini azaltmak ve hayatın temellerini vuracak, su ve gıda güvenliğini tehdit edecek genel bir kuraklığı önlemek için tavsiyelerinin hızla uygulanması" çağrısında da bulunuldu. 


Dünya sorunu

Çölleşme tehdidi Libya'ya özgü bir krizi değil, aksine son yıllarda birçok nedenden dolayı şiddetlenen küresel bir sorunu teşkil ediyor.

İstatistikler, dünya genelinde toplam çölleşmiş alanların yaklaşık 46 milyon kilometrekareye ulaştığını, bunun yaklaşık 13 milyon kilometrekaresinin Arap dünyasına veya dünyadaki toplam çölleşmiş alanların yaklaşık yüzde 28'ine ait olduğunu gösteriyor.

Çölleşme vakaları ve şiddet derecesi, doğal çevre ile insan arasındaki ilişkinin kalitesindeki farklılığa bağlı olarak bölgeden bölgeye farklılık gösteriyor. Birleşmiş Milletler sınıflandırmasına göre dört derece veya kategori bulunuyor. 

Yoksulluk ve aşırı otlatmanın yanı sıra ormansızlaşmaya ve toprağın tükenmesine yol açan aşırı veya yanlış kullanım gibi insan faktörleri, çölleşmenin en önemli nedenleri arasında yer alıyor.

Bu krizdeki asıl sorun, çöl topraklarına veya tamamen çölleşmeye maruz kalmış topraklara yeniden hayat getirmenin çok zor olmasından kaynaklanıyor.

Bu nedenle uluslararası çevre örgütleri, verimli toprakların bozulmaya karşı korunması ve çölleşme nedenlerinin en etkin ve en az maliyetli yollarla ortadan kaldırılması için çalışmalar yapılması çağrısında bulunuyor. 
 


Tehlike karşısında korumasız

Kızıl Haç Örgütü, Libya gibi siyasi ve güvenlik krizleri yaşayan ülkelerin iklim değişikliğinden diğer ülkelerden daha fazla etkilendiğini ve dünyada iklim riskleriyle mücadeleye en az hazırlıklı ülkeler arasında yer aldığını söylüyor.

Örgüt, 'Libya'daki çatışmaların yanı sıra, iklim şartlarına uyum sağlama yeteneğinin zayıf olması nedeniyle, iklim değişikliği potansiyeline karşı daha savunmasız olduğunu' belirtti.

Kızıl Haç açıklamasında ayrıca "Bu, doğal afetlerin tarımsal üretim üzerindeki etkilerini şiddetlendirmesi ihtimalini artırıyor. Zira sınırlı yenilenebilir su kaynakları, kuraklık ve kötü toprak kalitesine neden olurken, tarımsal üretimi de azaltıyor. Dünya Bankası'na göre bu, ülkeyi yerel ihtiyaçları karşılamak için gereken gıdanın yaklaşık yüzde 75'ini ithal etmeye zorluyor" ifadelerine de yer verdi.  

Açıklamada bu durumun yansımalarının yerel pazarlarda somut ve görünür olduğuna dikkat çekildi. Mısrata Tarımsal Araştırma Merkezi yetkilisi Celal el-Kadi "Etkileri azaltmak için ekilebilir araziye daha fazla kaynak yatırılmalıdır. Ayrıca örneğin, yağmur yağmaması nedeniyle üretimin azalması sonucunda son iki yılda üç katına çıkan zeytinyağı fiyatındaki şok edici artışı görebiliriz" ifadelerini kullandı. 

 

 

Independent Arabia

DAHA FAZLA HABER OKU