Vize sorunu büyüyor, krizin faturası iş insanlarına çıkıyor

Türk vatandaşlarının Avrupa Birliği (AB) ülkelerine seyahatleri için gerekli Schengen vizesindeki gecikme ve ret sorunu sürüyor. En büyük sıkıntıyı bu ülkelere seyahati şart olan, ticaret yapan ve fuarlara katılması gerekenler yaşıyor

Fotoğraf: AA

Türk vatandaşlarının Schengen vizesinde karşılaştığı sorunlar büyüyor.

Son aylarda Avrupa Birliği (AB) ülkelerine seyahat etmek isteyen pek çok vatandaşın talebi için ya 2-3 ay sonraya randevu veriliyor ya da başvurular ret kararıyla sonuçlanıyor.

Ortaya çıkan durumun en büyük mağdurlarının başında iş insanları geliyor. Özellikle hızlı şekilde vize alması gereken binlerce ihracatçı, mevcut müşterileriyle gereken görüşmeleri gerçekleştiremiyor, fuarlara gidemiyor ve yeni pazarlara açılamıyor.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan yaşanan vize engelini "siyasi şantaj" olarak nitelerken, AB ülkeleri durumun Türkiye'ye özgü olmadığını savunuyor.

Türk vatandaşlarına vize zorluğu çıkaran ülke sayısının arttığı, Schengen'in ardından Birleşik Krallık, Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ve Kanada vizesinde de sıkıntılar yaşandığı dillendiriliyor.

Ancak Independent Türkçe'nin görüş aldığı isimlere göre AB ülkeleriyle son dönemde yaşanan vize sıkıntısı, diğer ülkelerle kıyaslanamayacak seviyede.

Dolayısıyla ABD, Kanada ve Birleşik Krallık'ın Türkiye'ye "siyasi ambargo" uygulaması olmadığı ifade ediliyor. Bu ülkelerdeki vize sorunlarında başka durumlar öne çıkıyor. 

"Avrupa ülkeleriyle ticaret aksıyor";

İstanbul Hububat, Bakliyat, Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İHBİR) Başkanı Kazım Taycı'yagöre en Schengen vizesi alımında yaşanan sıkıntı, kriz boyutuna ulaşmış durumda.

Taycı, geçmişte iş insanları en fazla 3-4 haftada Schengen vizesi alırken şimdilerle işlerin yılan hikayesine döndüğünü ifade etti:

"Eskiden distribütör davetiyemizi sunardık, ilgili evraklarımızla şirket belgelerini koyar, vizemizi hemen alırdık. Şu an aynı belgelerle ya ret veriliyor ya da vize çok geç veriliyor."

AB'nin iş insanlarına öncelik vermesi ve sürecin normale dönüştürülmesi gerektiğini dile getiren Kazım Taycı, "Yıllardan beri özellikle ticaret, fuar, distribütör ziyareti, lansman amaçlı olarak iş için düzenli olarak Avrupa ülkelerine giden kişiler bile aynı evrakları hazırladığı halde şu an ret ile karşılaşabiliyor. Gecikmeler nedeniyle fuarlar, distribütör ziyaretleri, yeni müşteri bulma hamleleri kısacası tüm işler aksıyor" şeklinde konuştu.

Taycı, yaşanan sıkıntıya ilişkin sözlerini şu ifadelerle dile getirdi:

"

İHBİR Kazım Taycı.jpg
Kazım Taycı / Fotoğraf: İHBİR

 

"İhracatçılar mevcut müşterileriyle görüşemiyor"

Özellikle gıda sektöründe Schengen bölgesinde yılda yaklaşık 10 önemli fuara katıldıklarını kaydeden Kazım Taycı, en son Almanya'nın Köln kentindeki fuara vizede ret aldığı ya da vizesi yetişmediği için katılamayan İHBİR üyelerinin olduğunu, stantların boş kaldığını ve bu durumdan işlerinin etkilendiğini kaydetti.

Fuarlarda yer kirası, stant bedeli gibi ödemelerin yandığını, bu para bir yana sektörün en önemli fuarında hem mevcut müşterilerle ilişkileri sürdürmek hem de yenilerle tanışmak için fırsatların kaçırıldığı eleştirisinde bulunan Taycı, tüm bunların birbiriyle bağlantılı olduğunu vurguladı.

Sorunun çözümü için siyasilere çağrıda da bulunan İHBİR Başkanı Taycı, sözlerini "Bizim önce ticarete, iş yapmaya, para kazanmaya ihtiyacımız var. Vize krizinde özellikle ticari olanların, distribütör buluşması, fuar, iş gezisi yapacakların daha çabuk çözülmesini, iş insanlarına öncelik verilmesini istiyoruz. Kendi otoritemizden ve AB'li yetkililerden sorunu çözmeleri için talepte bulunuyoruz. Ticari olarak gitmek isteyen insanlara engel olunmasın, aktif olarak seyahat etmemiz şart" diyerek noktaladı.
 

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

"Schengen vizesinde yaşananlar hem siyasi hem ticari"

Tur Operatörleri Platformu Dönem Sözcüsü Cem Polatoğlu'na göre de Schengen vizesiyle ilgili yaşananlar insani değil.

AB'nin tavrının hem siyasi hem de ticari olduğunu ileri süren Polatoğlu, şöyle konuştu:

Schengen'de yeni adetler çıkardılar, 'kotamız var' gibi... Kaç kişi vize isterse istesin, şartlar uygunsa vereceksin. Ama olayı tamamen ticarete dönüştürdüler. Geçmişte 1-2 sene verdiklerine birkaç aylık vize veriyorlar. Evleri, banka hesaplarında belli seviyede parası olanlara bile aylık vize  verebiliyor. İngiltere 5 sene, ABD 10 sene verirken, AB ülkeleri neden 1 aylık vize veriyor? Bunun izahını yapamıyorlar. Tamamen ticarete dönüştürdüler. VIP hizmet diye bir şey çıkardılar, yüzlerce euro tutuyor. Olay hem siyasi hem ticari ama turistik değil! Tadı tuzu kalmadı."

"ABD ve Kanada'nın tutumunda değişiklik yok"

Cem Polatoğlu, ABD ve Kanada'nın vize konusundaki tutumunda ise herhangi bir ambargosunun söz konusu olmadığını, bahsedildiği kadar büyük bir sorunun yaşanmadığını savunurken, Türk vatandaşlarının talebinin katlandığını söyledi.

Başta İranlılar olmak üzere Türk vatandaşlığına geçen pek çok kişinin soluğu ABD ya da Kanada'da almak istediğini aktaran Polatoğlu, sözlerini şu ifadelerle sürdürdü:

Türk pasaportu alırken isim değişikliği yapılabiliyor. Bu nedenle ülkeler, güvenlik soruşturması isteyebiliyor ancak Türk hükümeti, kendi pasaportunu verdikten sonraki dökümü verebiliyor. Öncesinde bu kişine yapardı, suça karıştı mı, bunu belgeleyemiyor. Konsoloslukların kafasını karıştıran asıl durum bu."

Cem Polatoğlu, ABD'ye daha önce giriş-çıkış yapmış kişilere pek zorluk çıkarılmadığını, ancak hiç gitmemiş olanların randevusunun 1-1,5 sene sonrasına verildiği yorumunu da yaptı.

 

Cem Polatoğlu Tur Operatörleri Platformu Kurucusu.png
Cem Polatoğlu, "ABD ve Kanada'nın turum değişikliği yok ama Türk vatandaşlarının talebinde büyük artış var" diyor / Fotoğraf: Tur Operatörleri Platformu

 

AB'ye tatil için gitmek isteyenleri seyahat acenteleri olarak vizesiz yerlere yönlendirdiklerini kaydeden Polatoğlu, özellikle Avrupa'da Saraybosna (Bosna Hersek), Budva (Karadağ), Belgrad (Sırbistan) ve Kişnev (Moldova) gibi yerlerin yanı sıra Lübnan, Mısır, Fas, Tunus veya Mısır gibi vize gerektirmeyen ya da kapıda 25 euro ödeme karşılığı giriş izni veren ülkelerin revaçta olduğunu aktardı.

Polatoğlu, daha uzak yerlerden Maldivler, Bali ya da Asya talebindekilerin Japonya turu tercih ettiğini ancak bu seyahatlerin 2 bin eurodan başladığını sözlerine ekledi. 

 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU