Sözcü yazarı Saygı Öztürk, MHP’nin milletvekili aday listesini erkenden açıklamasına ilişkin partililerin, “Devlet Bey’in bir bildiği var” dediğini aktardı.
Öztürk, süreci şöyle anlattı:
Hiç beklenmedik bir anda Cumhur İttifakı'nda ‘Liste krizi’ yaşandı. MHP'lilerin Cumhur ittifakı listelerinden seçime girmesi beklenirken, her seçimde son saniyeye kadar listeleri açıklamayan, hatta YSK'ya sunduğunda dahi kamuoyuyla geç paylaşan MHP'de bu seçimde çok ilginç bir gelişme oldu. MHP, listelerini günler öncesinden YSK'ya verip, kamuoyuna açıkladı. Cumhur İttifakı mensupları sağda-solda kendisine yandaş arayarak listelere yerleştirmek, bir parti daha yanlarına ekleyebilmek için çaba gösterirken, Bahçeli'yle tekrar görüşmek isterken, MHP yapacağını yaptı. Aday listeleri Yüksek Seçim Kurulu'na verildi. Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın, milletvekili adayı listesinin internette yayımlanacağını söyledi. Liste saat 22.00 sıralarında MHP'ye yakın internet sitesi etikhaber.com'da yayımlandı. Böylece AK Parti'den ayrı, logosu ile seçime girilmemesi konusundaki görüşme trafiğinin ve yeni önerilerin de önüne geçildi.
“MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin politika değişikliğinin nedenlerini partililer, hatta parti yönetiminde olanlar da kolay kolay anlamaz. Bahçeli'nin kararları parti içinde de sorgulanmaz. Genelde hep, ‘Devlet Beyin bir bildiği vardır’ denilir” ifadelerini kullanan Öztürk, “Cumhur İttifakını destekleyen Bahçeli'nin, son anda politika değişikliğini de çok anlayan olmadı. ‘Neden böyle oldu?’ diye yorum da yapılmadı. Kendi aralarında yapılan konuşmalar hep, ‘Devlet Beyin bir bildiği vardır’ cümlesiyle sonlandı. 14 Mayıs milletvekili seçimine Cumhur İttifakı altında ancak kendi listeleriyle girmeyi tercih eden ve son anda yapılabilecek ortak liste görüşmelerini de engelleyerek listeyi en erken açıklamayı tercih eden MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, bu taktikle ne yapmayı amaçladı?” sorusunu yönelterek, MHP'yi yakından izleyen gazeteci ve bazı siyasilerle konuştuğunu ve şu değerlendirmelerde bulunduklarını kaydetti:
1- Öncelikle Cumhur İttifakı altında daha önce seçimlere girme deneyimi gösteren, 1991'de de Refah Partisi ve Islahatçı Demokrasi Partisi ile seçim ittifakı yapan MHP'de, tabanın kemik oyu olarak bilinen yüzde 7,5'a Bahçeli'nin güvendiği görülüyor.
2- Yine bu yöntemle İYİ Parti'ye giden oyların bir kısmının yeniden MHP'ye çekilmesi yanında, AKP'de gömülü olan MHP oylarının da geri döndürülmesi amaçlanıyor.
3- Logosunu koruyarak seçime girecek olan MHP'de Genel Başkan Devlet Bahçeli, hem iktidar değişikliğinde devam edebilmek için oy oranının belli olması, hem de iktidar değişmezse de gücünü gösterme amacı taşıyor.
4- Bahçeli, partisinin oy oranının yüzde 7'nin altına düşmeyeceğini göstermenin yanında, sayısal gücünün ne olduğunu ortaya koyarak spekülasyon yapılmasının da önüne geçmeyi amaçlıyor.
5- Milliyetçi alanda MHP ile kendisini gösteren İYİ Parti ve Zafer Partisi'nin yanında da logosuyla kalmaya devam ederek, İYİ Parti'ye giden oyların bir kısmının MHP'ye dönmesi konusunda bir adım atmış oluyor. Bahçeli, partisini logosuyla seçime taşıyarak, tabanını da daha fazla tutamayarak başka partilere kaptırma olasılığını da bu yöntemle engellemek istiyor.
6- MHP'nin logosuyla seçime girmesi aynı zamanda HÜDA PAR'la yan yana seçimlere girmek istememesi, ayrıymış gibi yapma taktiğini de içeriyor.
7- Refah Partisi ve Islahatçı Demokrasi Partisi ile 1991'de “Kutsal İttifak” adı altında ittifak deneyimi yaşayan MHP, o dönemde Milliyetçi Çalışma Partisi (MÇP) olarak ittifak kurmuştu. İttifakla yüzde 16,9 oy alınmış, 62 milletvekili çıkarılmıştı. İttifak içinde, “MÇP'nin Kürt oylarının kaybına yol açacağı” tartışılmıştı. İç Anadolu'dan gelecek oyların daha fazla olacağı düşünülerek RP, MÇP ile birlikte hareket etmişti. Bu ittifakın ardından da partinin oylarının yükseliş trendine girdiği yıllar içinde görüldü. Tüm bunların sonunda yine “Devlet Beyin bir bildiği vardır” denildi. Devlet Bey'in yeni adımının neticesini de seçim sonuçlarında göreceğiz.
Sözcü
