Batı Kudüs’te düzenlenecek üçlü toplantı Rusya'nın Suriye'deki dengelerini test ediyor

İsrail tarafının, Rusya ve ABD taraflarıyla toplantı ve gündem üzerinde anlaşmaya varmak üzere bireysel çaba sarf ettiği belirtildi

Sivil savunma unsurları, dün İdlib’de Benin köyünde düzenlenen saldırının ardından yıkılan binalarda arama kurtarma çalışmaları yapıyor / Fotoğraf: AFP

Batı Kudüs’te ABD, İsrail ve Rusya’nın ulusal güvenlik danışmanlarını bir araya getirecek "Suriye’de çözüm" konulu bir toplantı düzenleneceğinin ilan edilmesinden bu yana, toplantı mekanı olarak neden Batı Kudüs’ün seçildiği ve bunun ABD ile İsrail’in tutumuna özel anlam vermek anlamına gelip gelmediği gibi birçok soru ortaya atıldı.

Bu noktanın önemi, İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu'nun "iki süper gücün Suriye dosyası gibi karmaşık bir sorunun çözümünü bulmak için İsrail’de bir araya gelmesinin, sahip oldukları uluslararası duruşun bir kanıtı" olduğunu söyleyip, bununla övünmesiyle belirgin hale geldi.

Ancak Netanyahu'nun konuşmasından daha önemli olan, Rusya’da bu toplantının Suriye meselesiyle ilgili ortak eylemin temelini oluşturabileceği inancı hakkında ortaya çıkan işaretler.

Genel olarak Ortadoğu’daki durum ile ilgili ilk toplantının başarılı olması halinde bu mekanizmanın Astana platformu ve diğer uluslararası platformlarla birlikte bölgesel sorunları tartışmak için kalıcı bir platforma dönüştürülebileceği düşünülüyor.

Buluşma yerini İsrail seçti

Rusya Güvenlik Konseyi Sekreteri Nikolai Patrushev, buluşma yerinin Moskova ya da Washington tarafından değil bizzat Tel Aviv tarafından seçildiğini söyledi. Hatta üçlü toplantı yapma girişiminin Tel Aviv'den geldiğini ve İsrail tarafının, Rusya ve ABD taraflarıyla toplantı ve gündemi üzerinde anlaşmaya varmak üzere bireysel çaba sarf ettiğini belirtti.

Rusya’yı İsrail’in önerisini kabul etmeye iten nedenler

Şarku’l Avsat’a konuşan kaynaklara göre Rusya’nın İsrail inisiyatifini kabul etmeye iten iki önemli nokta var.

Bunlardan ilki;

Moskova’nın İdlib’deki gelişmelerle karşı karşıya olması, Suriyeli mültecilerin ülkelerine geri dönüşlerine yönelik girişim için uluslararası ve bölgesel desteği seferber edilmesi ve yeniden imar sürecinin başlatılmasındaki başarısızlık, özellikle Washington ile iletişim kanallarını başlatmak için harcanan çabaların ışığında, ABD’nin Suriye’deki niyetlerini anlamaması sorunu. Tüm bunlarla birlikte, Türkiye ile İran arasındaki ilişkideki karışıklık, şu anda Suriye’de Rusya’nın karşı karşıya olduğu çıkmazın boyutunu gösteriyor.

İkincisi ise;

Tel Aviv’in yaptırımları azaltmak veya bir kısmını kaldırmak için Rusların ABD’li seçkinler karşısında uygun bir giriş oluşturduğuna Rusya’nın kanaat getirmesi.

Bu da şu anlama geliyor; Suriye dosyasını tartışmanın yanı sıra bu dosyayı ilerletmek için Rus çıkarına hizmet eden üçlü mekanizma, Batı’nın Moskova üzerindeki baskısını hafifletmek için bir temel oluşturuyor.

Ancak öte yandan bir başka önemli soru, bu toplantının koşulları ve beklenen gündemiyle ilgili olarak ortaya çıkıyor.

Rusya ve ABD tarafı, toplantının esas olarak İran, bölgedeki rolü ve Suriye'deki varlığı ile ilgili olacağını gizlemiyor.

Ancak Rusya, Eylül 2015 sonunda doğrudan askeri müdahalesinden bu yana Suriye’de İran ve İsrail'le ilişkileri arasında sürdürdüğü hassas dengeyi nasıl koruyacak?

Rusya, ABD’nin Batı tarafından Suriye’de Devlet Başkanı Beşar Esad rejiminin tanınmasını kolaylaştırma karşılığında Suriye’de İran nüfuzunun kısıtlanmasını içeren bir anlaşmayla ilgili medyaya sızan verileri inkar etmeye devam ediyor.

Ancak Rusya’nın bunu inkar etmesi, ABD’nin bu öneriyi hiç sunmadığı anlamına gelmiyor. Suriye’de geçtiğimiz yıllarda şahit olunan Rus diplomasi tecrübesi, Moskova’nın birden fazla kavşakta eldeki bilgileri reddettiğini ve daha sonra bununla ilgilenmek için konuya geri döndüğünü gösterdi.

Bununla birlikte, Rus tarafı, Kudüs toplantısında anlaşmaya varma olasılığına uzak bir ihtimal olarak bakıyor. Rusya’daki bazı kişiler, İran ile olan sorunlu ilişkilerin Suriye’de İran’ın varlığını ele almakla sınırlı olmadığına ve Rusya’nın İran ile olan çıkarlarının çok daha geniş olduğuna inanıyor.

Bu nedenledir ki Rusya, gelecek hafta düzenlenmesi beklenen toplantıya ilişkin beklentilerin açıklanmasında pek aceleci görünmüyor.

Rusya Güvenlik Konseyi Sekreteri Nikolai Patrushev, toplantı gündemindeki ana konunun Suriye’de çözüm olduğunu dile getirerek, “Elbette bu süreçle ilgili konuları tartışacağız ve henüz herhangi bir sonuç çıkacağını tahmin etmiyorum” dedi.

Putin’den yorum

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, geleneksel hale gelen Direkt Hat programında Suriye konusu hakkında yorumda bulundu.

Putin, ABD ile Suriye konusunda büyük bir anlaşma imzalamalarının mümkün olup olmadığı şeklinde gelen bir soruya şu yanıtı verdi;

Biz ne müttefiklerimizi ne çıkarlarımızı ne de prensiplerimizi pazarlık konusu yaparız. Fakat partnerlerimizle belli başlı mühim konuların çözümü için ortak bir anlayışta birleşebilir, uzlaşabiliriz.

24-26 Haziran'da düzenlenecek olan üçlü toplantıya, ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton, Rusya Güvenlik Konseyi Sekreteri Nikolai Patrushev ve İsrail Ulusal Güvenlik Danışmanı Meir Ben-Shabbat'ın katılacak.

 

*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

Şarku'l Avsat'tan Independent Türkçe için çeviren: Ebru Karalar

DAHA FAZLA HABER OKU