CHP Genel Başkanı Özel: Kimlikler üzerinden kavga etmeyiz

Özel, “Emeklinin hakkını aramak için, emekçileri, yoksullar, esnaflar, çiftçiler için kavga edeceğiz” dedi

Fotoğraf: X / @CHPfotograf

Yerel seçim çalışmalarını sürdüren CHP Genel Başkanı Özel, partisinin Samsun'da düzenlediği mitinge katıldı.

Cumhur İttifakından ayrılan Yeninden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan'a ''ip cambazı'' ve ''zübük'' gibi hakaretler edildiğini ileri süren Özel özetle şunları söyledi:

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Oysa bizim de ittifakımızdan ayrılanlar oldu, listelerimizden seçilip, desteğimizle seçilip karşımızda yer alanlar oldu, çok ağır sözler söyleyenler oldu. Hep iki kelime ile cevap verdik. Canları sağ olsun dedik. Çünkü biliriz ki eski dosttan düşman olmaz. Biliriz ki dün öptüğün yüze bugün tükürülmez. Dün iyi dediğine bugün küfredilmez. Dün dost olana bugün düşman olunmaz. İşte bizim ittifakımız Samsun’da Samsun ittifakıdır. Elbette aslan sosyal demokratlar bu ittifaktadır. Ama geçmişte birlikte olduğumuz yöneticileri ile anlaşamadığımız ama yakasındaki güneşi gönlündeki güneşi gördüğümüz iyi insanlar, milliyetçi demokratlar sosyal demokratlarla birliktedir. Haramdan ve yalandan korkan muhafazakar demokratlar bizlerle birliktedir.

Sende kimsenin hakkını bırakmayacağız

Staj ve çıraklık mağdurları haklarını alıp ilk maaşlarını çekene kadar Özgür abiniz sizinledir, hep birlikte mücadele edeceğiz. 1 Nisan'a kadar yerel seçim mitinglerini yapıyoruz. Her seçimimiz, her mitingimiz emekli mitingine dönüşüyor. 1 Nisan’da seçim bitti kurtulduk sanma Recep Tayyip Erdoğan. 1 Nisan’dan sonra da meydanlarda, sokaklarda, yollarda emeklilerle yürüyeceğiz, gençlerle yürüyeceğiz, staj mağdurları ile yürüyeceğiz sende kimsenin hakkını bırakmayacağız. Emekliye para yok, staj mağduruna para yok, çalışana para yok, çiftçiye para yok, Bağ-Kurlu'ya para yok, esnafa para yok ama beşli çeteye gelince para çok. Yandaş müteahhide gelince para çok. Uçan saraya para var, yazlık saraya para var, kışlık saraya para var, bin 500 odalı saraya para var emekliye para yok. O zaman 31 Mart’ta Recep Tayyip Erdoğan’a da oy yok.

Karıncanın kardeşi CHP’dir

Ben sizinle beraberim. CHP sizinle beraberdir. Emeğinin karşılığını alamayan işçinin, siftahsız dükkan kapatan esnafın, hak ettiği desteklemeyi görmeyen fındık üreticisinin ve ay sonunu değil ayın 10’unu getiremeyen emeklinin ezilmesine izin vermeyeceğiz. Sizi güçsüz, zayıf, yalnız bir karınca gibi görüyorlar. 16 milyonuz. Karıncaların gücü birlikteliğindedir. Yan yana durmasındadır. Birlikte çalışıp birlikte aramasındadır. Ben bu karıncaları ezdirmem. Karıncanın kardeşi var, o da CHP’dir.

Bizimle etnik kökenler, mezhepler, kimlikler, farklılıkla üzerinden kavga etmek istiyorlar. Gerekirse kavga ederiz ama kimlikler üzerinden kavga etmeyiz, emeklinin hakkını aramak için, emekçileri, yoksullar, esnaflar, çiftçiler için kavga edeceğiz.

"Emeklinin zammını salı günü yapalım"

Samsun'un ardından Sinop'a geçen Özel burada da halka hitap etti.

Özel burada yaptığı konuşmada şunları kaydetti:

Büyük bir haksızlıkla büyük bir mağduriyetle karşı karşıyayız. Ben Tayyip Erdoğan'a geçtiğimiz günlerde çağrıda bulundum. Esas mesele en düşük emekli maaşının, asgari ücret olması için yani emeklilere 7'şer bin lira seyyanen zam verilmesi için kanun teklifini verdik. Sakın sakın gelecek hafta çıkıp da 'ben bunu ileride yapacağım' deme. Eğer emekliye bir şey yapacaksak Özgür Özel burada. Cumhuriyet Halk Partisi grubu burada. Önümüzdeki pazartesi Meclis’i açalım, emeklinin zammını salı günü yapalım, seçimden önce yapalım. Hodri meydan.

"O AK Partili avukat hakkında da suç duyurusunda bulunduk"

Özel daha sonra Sözcü TV yayınına katıldı.

CHP'deki "para sayma" görüntülerine ilişkin soruyu yanıtlayan Özel şunları kaydetti:

Görüntünün il binasını satın almak için olduğu ortaya çıktı. Para sayan kişinin o gün Ekrem beyin danışmanı değil il başkanlığının saymanı, yöneticisi olduğu ortaya çıkıyor.

Etrafındaki herkes gayet meşru bir iş yapmanın bilincide olduğu ortaya çıkıyor. Ve hatta orasının bir AK Parti'li bir avukatın ofisi olduğu ortaya çıkıyor. Biz o AK Partili avukat hakkında da suç duyurusunda bulunduk.

Biz bu soruşturmanın en hızlı şekilde sonuçlandırılmasını istiyoruz. Tayyip bey de bu soruşturmanın seçime kadar bitmemesini istiyor.

Özetle şunu söylemek istiyorum; Erdoğan'ın bu konuda psikolojik bir üstünlüğü yok. Sokağın da böyle bir derdi yok. Seçim sonucuna etki ettiğini ileri süren bir kişi yok. Biz bu konuyu kesin bir dille yalanlıyoruz.

Ahmet Türk'e "çözüm süreci" yanıtı

Özel, Ahmet Türk'ün "CHP Kürt sorununu çözemez çözerse Erdoğan çözer" ifadesi hatırlatılarak "Kürt sorununu çözemez misiniz?" sorusuna şöyle yanıt verdi:

Erdoğan doğu ve güneydoğu illerini gezdi dedi ki: Biz geçmişte hangi demokratik açılımı yaptıysak hangi düznelemeleri getirdiysek hep bu faşist CHP zihniyeti karşı çıktı.

Hiçbir yargı paketine CHP'nin karşı çıktığını hatırlamıyorum. Karşı çıktıysa MHP çıktı. CHP'nin böyle bir yaklaşımı olmadı. Kılıçdaroğlu çözüm süreciyle ilgili adımlar başladığında 'Ben bu işe kredi açıyorum ama Meclis odaklı olmalı' dedi. İkincisi 'Birbirine karşı izah edemeyeceğiniz ve sonra tutamayacağınız sözler vermeyin' dedi.

Ne kadar doğru söylediği ortaya çıktı. O zaman müzakere öncesi filan deniyordu sonra hendek döneminde gördük işte. Sayın Türk'ün açıklamaları nostaljik ve geriye dönük bir özlem olabilir. 

Ahmet Türk'ün 'CHP bunu çözemez demesini' çok ileri bir yorum olarak görüyorum. CHP çok önemli sorunları çözmüş bir partidir. 

CHP olarak odağında Meclis'in olduğu bütün siyasi partilerin temsil edildiği bir sürecin doğru olduğunu söyleriz.

"İYİ Parti ile yeniden ittifak olur mu" sorusu da Özel'e yöneltilen sorular arasındaydı.

Özel şunları kaydetti:

Bu sistemdeki en büyük çarpıklık şu; eskiden seçim yapılırdı kim tek başına iktidar olursa olurdu olamazsa koalisyon hükümeti kurulurdu. 

Şimdi koalisyon görüşmeleri seçim yapılmadan önce yapılıyor. Seçim bittikten sonra da öbür seçimin koalisyon çalışmaları başlıyor. Bizim en büyük hatamız buydu geçmişte. 

Bu sistem partileri sırtlarıdan birbirine zincirle bağlanmış koşuculara çevirdi. Kimse rahat koşamadı herkes birbirine engel oldu. 

Onun yerine ittifak gerekecekse öncelikle İYİ Parti gibi hani diyorlar ya 'müstakil ve hür iradeyle'... Bütün partiler ve CHP, sol ve sosyal demokrat bir parti olarak biz kendi özgür siyasetimizi yapabilmeliyiz. Aramızda nazeket olmalı ama rekabet de olmalı. Bu rekabet muhalefeti tek tipleştirmez. Bu rekabet iktidardan rahatsızlık duyan seçmene seçenek sunar.

Mutlak ittifak partileri birbirine benzeştiriyor. O yüzden benim düşüncem kendi kimliğimizle sonraki seçime koşacağız. Sonra seçim yaklaşınca sporcular gibi bir tartılırız ve kilomuza bakarız ona göre otururuz masaya. Ama şimdiden başlayınca kimsenin de tartılmaya niyeti olmuyor. Seçime 3 ya da 5 ay kala bunun bir makulu bulunur.

 

 

Independent Türkçe

DAHA FAZLA HABER OKU