Şule Çet davasının 4. duruşması görüldü; sanıkların tutukluluğu devam edecek

Bilirkişi raporu hazırlayan Prof. Çağlar Özdemir, "Olayın meydana gelişi sanıkların ifadeleri gibi olmamış" dedi

Fotoğraf: Twitter

Ankara'da 29 Mayıs 2018'de bir plazanın 20. katından şüpheli şekilde düşerek yaşamını yitiren Şule Çetin'in ölümüne ilişkin ilgili davanın 4. celsesi Ankara 31’inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü.

Mahkeme, sanıklar Çağatay Aksu ve Berk Akand’ın tutukluluk halinin devamına karar verdi. Bir sonraki duruşma 20 Kasım 2019 Çarşamba saat 10:00'da görülecek.

Duruşma öncesi adliye önünde bir araya gelen Ankara Kadın Platformu, yaptığı açıklamada "Biz katilin kim olduğunu biliyoruz. Koruyan ve yargılamayanları da biliyoruz. Bu dava tüm kadınların davası diyerek davayı büyüttük. Mahkeme salonlarında failleri değil kadınların yaşamlarını yargılamaya çalışanların karşısında biz varız" dedi.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

İlk ifadeyi ev arkadaşı verdi

İddianamede ‘kasten öldürme’ ’cinsel saldırı’ ve hürriyetten yoksun bırakma’ suçlarından ayrı ayrı ağırlaştırılmış müebbet ve 39 yıla kadar hapisle cezalandırılmaları istenen sanıklar Berk Akand ve Çağatay Aksu'nun duruşma salonuna getirilmesiyle başlayan duruşmada ilk ifadeyi Çet'in ev arkadaşı Lilia Thorine verdi.

Olayın yaşandığı gece Şule Çet ile arasında geçen mesajları silmediğini söyleyen Throrine, sanık Çağatay Aksu'nun "Olay gecesi 10 dakika telefonda görüşmüşsünüz, ne hakkında görüştünüz?” sorusuna "Oturuyorum, sohbet ediyorum diyerek biten bir görüşme oldu" yanıtını verdi.

Bilirkişi: Sanıkların ifadeleri gibi olmamış

Duruşmada, bilirkişi raporu hazırlayan Prof. Dr. Çağlar Özdemir'in de ifadesine başvuruldu. "Olayın meydana gelişi sanıkların ifadeleri gibi olmamış." diyen Özdemir, şunları söyledi:

Bu olayla ilgili değerlendirmede olay yeri canlandırması kullandık. Düşme olayının gerçekleştiği iddia edilen odada cam ve sehpa arasındaki mesafe ölçülmemiş. Şule Çet’in sanığın anlatımıyla askıda kalma pozisyonu mevcut. İntihar eden kişiler en kolay yolu tercih ederler. Kişinin atlama amacı taşıması halinde sehpanın üzerine çıkması gerekirdi. Olayın meydana gelişi sanıkların ifadeleri gibi olmamış. Bunu nasıl ifade etmek mümkün bilmiyoruz ama anlattıkları gibi olmadığını söyleyebilirim.

Sanık Şule’yi ayaklarından tuttuğunu, aralarındaki konuşmanın ardından elinden kaydığını ve düştüğünü söylüyor. Düşme noktasında 4.30 metrelik mesafeyi kat etmesi mümkün değil. Bu rüzgarla açıklanamaz. Aşağıda da olağan akışla uyuşmayan şeyler var. Olay yeri incelemesi fotoğraflarına bakalım. Şule’nin kafası önce, vücudu sonra düşmüş. Beyin dokusu saçılmış. Ayakkabısı beyin dokusunun olduğu yeri geçmiş. Bu demek oluyor ki ayakkabıları daha sonra atılmış. Ayakkabının ayağında olduğunu düşünürsek yere düştüğünde o ayakkabının kolunun altına gelme ihtimali bulunmuyor. Burada da açıklanması gereken başka sorular ortaya çıkıyor. Şule’nin yerdeki görüntüsüne baktığımızda bluzu katlanmış.Tanımlandığı gibi atladığını varsayalım, ‘aşağı doğru balıklama atlamaya çalıştı, cama tutuldu ama parmak izi çıkmadı’, yine de buzunun bu şekilde katlanma imkanı yok. Yani bunlar bize Şule Çet’in atılmadan önce yani düşmeden önce yarı çıplak olduğunu söylüyor.

Avukat Gebeş: Raporlar sanıkları yalanlıyor

Şule Çet'in ailesinin avukatı Ferhat Gebeş, sanıkların ve sanık avukatlarının bir önceki duruşmada "Psikolojisi bozuktu" sözlerine değinerek, "Şule hakkında Gazi Üniversitesi rapor hazırladı. Rapor sosyal çevresini inceliyor ve intihar meyili olmadığını söylüyor. Dosyaya giren raporlar sanıkları yalanlıyor" dedi.

Sanık Aksu: Taşınma bile intihar nedeni olabilir

Sanık Çağatay Aksu ise, duruşmada Gazi Üniversitesi'nin hazırladığı rapora itiraz ederek şu ifadeleri kullandı:

Bunları söyleyen insanlar Şule’yi çok iyi tanıyan insanlar değil. Ben de neşeli derdim, öyleydi. Sosyal medyadan dolayı tutuklandık. Raporlar alıyorlar. Mersin raporuyla Erciyes raporu çelişiyor. Dosyanın kapanacağını düşünüyorum. Canlıyken zorla atmamız da mümkün değil. Senaryolar, senaryolar, senaryolar… İlk gün 300 promil alkolle ifade verdim. Tüm dediklerim çıktı. Bir insan neden intihar edebilir diye okudum. Taşınma bile intihar nedeni olabilir. Bana diyorlar ki Şule’yi taciz ettin. Ev ilanı atıyorum. Mümkün mü? İşe gelmedi, soruyorum, babam bilmiyor çalıştığımı, dedi. Şule’nin bir sırlar dünyası varmış. Bu raporlar hazırlanırken avukatlar uzmanlara baskı yapıyor. Şule’de sorun olmayan bir şey yok.

Duruşmanın sonunda sanık avukatları, müvekkillerinin tahliyesini istedi. Mahkeme, sanıkların tutukluluk halinin devamına karar vererek, bir sonraki duruşmayı 20 Kasım 2019'a bıraktı.


Independent Türkçe

DAHA FAZLA HABER OKU