Erdoğan, Abbas ile görüştü: İsrail bu zulmün bedelini elbet ödeyecek

Altun, “Türkiye, Cumhurbaşkanımızın liderliğinde bu vurguyu yapmaya devam ediyor ve gerçek anlamda Filistin davasının sesi oluyor” dedi

Fotoğraf: AA (Arşiv)

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın telefonda görüştüğü Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'a, "'Ne olursa olsun, İsrail'in Gazze'ye yönelik barbarca saldırıları karşısında biz dik durmaya devam edeceğiz ve İsrail bu zulmün bedelini elbet ödeyecek" dediğini bildirdi.

TRT Haber canlı yayınına katılan Altun, Erdoğan’ın Abbas ile görüşmesine ilişkin şunları kaydetti:

Az önce Cumhurbaşkanımız, Mahmud Abbas ile telefon görüşmesini tamamladı. Cumhurbaşkanımız Sayın Mahmud Abbas'a çok açık ve net bir şekilde şunu vurguladı ve dedi ki 'Ne olursa olsun, İsrail'in Gazze'ye yönelik barbarca saldırıları karşısında biz dik durmaya devam edeceğiz ve İsrail bu zulmün bedelini elbet ödeyecek' dedi. Elbette şunun da yine altını çizdi 'Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin kararı dahil ateşkes için tüm imkanları seferber etmemiz gerekir' dedi. Sayın Cumhurbaşkanımız, bütün Filistinli gruplar arasında bir insicamın olması gerektiğini de bu anlamda vurguladı ve İsrail'e karşı dimdik, birlik içerisinde mücadele edilmesi gerektiğini ortaya koymuş oldu.

İsrail'in 1948'den bu yana zulüm politikalarının devam ettiğini söyleyen Altun, İslam dünyasının hüzün ve burukluk içerisinde olduğunu belirtti.

İsrail'in 7 Ekim'de başlattığı saldırılardan itibaren hiçbir uyarıyı ve talebi dinlemediğini aktaran Altun, şöyle konuştu:

Buna karşı bugün buna ses çıkarmayanlar, tarih önünde, insanlık önünde sorumludur. Türkiye, Cumhurbaşkanımızın liderliğinde bu vurguyu yapmaya devam ediyor ve gerçek anlamda Filistin davasının sesi oluyor. Cumhurbaşkanımızın bu anlamda kendi siyasi hayatı boyunca yürüttüğü mücadele, bizatihi Filistin davasının savunulmasında çok hayati öneme haizdir.

2002'den bu yana gerçekten uluslararası alanda Türkiye'nin Filistin davasına verdiği destek olmamış olsaydı, İsrail'in yürüttüğü zulümler çok daha derin olmuş olacaktı. Biz bütün uluslararası platformlarda Filistin'in haklı davasının sesi oluyoruz, sesi olmaya da devam edeceğiz.

"İsrail, hedef alınarak, bilerek, isteyerek bu katliamı yaptı"

Fahrettin Altun, İsrail'in zulmünün örtbas edilemeyeceğini belirterek, "Bugün bir arkadaşımız çok ağır bir şekilde bu saldırıdan yaralandı. İsrail, hedef alınarak, bilerek, isteyerek bu katliamı yaptı. İsrail bu katliamı uzun süreden beri yapıyor ve maalesef dünyadan, özellikle Batı dünyasından güçlü bir şekilde ses gelmediği için bunu devam ettirebiliyor. Fakat ne olursa olsun zulmün çarkları kırılacaktır ve zulmün çarkları kırıldığında o zulüm çarklarını işletenler de onun altında kalacaktır" diye konuştu.

Bu şanlı davada, hakkın, hakikatin yanında olmaya devam edeceklerini vurgulayan Altun, "Asla ne olursa olsun, ne tür tehditler ne tür farklı yaklaşımlar, saldırılar söz konusu olursa olsun biz durduğumuz yerde durmaya devam edeceğiz. Çünkü biz sonuçta haktan, hakikatten yanayız, buna inanıyoruz ve inananların da bu hak batıl mücadelesinde galip geleceğine inanıyoruz" dedi.

İsrail'in dezenformasyonlarına, hakikate karşı yürüttüğü bu sistematik ihanet politikaları ve gazeteci katliamlarına yönelik olarak 24 Şubat'ta İslam İşbirliği Teşkilatı Enformasyon Bakanlarının İstanbul'da olağanüstü toplandığını hatırlatan Altun, sonuç bildirgesinde de çok açık ve net şekilde, ne olursa olsun İslam birliğinin güçlü bir şekilde ses vermek durumunda olduğunu vurguladıklarını söyledi.

İslam ülkelerinin çok güçlü şekilde birlik, beraberlik içerisinde İsrail'e karşı dimdik durması gerektiğinin altını çizen Altun, böyle olduğu takdirde İsrail'in gerçekten bu zulüm politikalarını sürdürme imkanı olmayacağını vurguladı.

Kendisinin ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ısrarla, İslam ülkelerinin çok güçlü bir şekilde bütün yaklaşımlardan farklı olarak Filistin davasında ortak hareket edebilmesinin çok önemli olduğunu vurguladığını aktaran Altun, "Güçlü bir şekilde birlik içerisinde hareket edildiğinde hem İsrail'in doğrudan yürüttüğü zulüm politikalarına hem de onu destekleyen batılı uluslararası sisteme karşı bir direniş ortaya konabilecektir. Gücümüzü hafife almamalıyız. Sayın Cumhurbaşkanımız uluslararası siyasette kendisine güvenen bir ülkenin ne kadar büyük işler başarabileceğini milletiyle, devletiyle birlikte hareket eden bir liderliğin ne kadar büyük diplomatik kazanımlar elde edebileceğini gösterdi." ifadelerini kullandı.

Altun, Türkiye'nin 200 yıldır geride kaldığının ve dünya siyasetinde aktör olamayacağının söylendiğini belirterek, şöyle devam etti:

Bizim bu coğrafyadaki varlığımız tarihsel, kültürel ve stratejik olarak gerçek bir varlıktır. Bu varlıktan kaynaklanan stratejik imkanları kullandığımızda çok önemli kazanımlar elde edebiliriz. İslam dünyası bu anlamda birleştiğinde, birlik olduğunda, gücünü ortak bir şekilde bir noktaya kanalize edebildiğinde İsrail'in orada bu zulüm politikalarını yürütmesi söz konusu olamaz. Bu özgüvenle hareket etmek durumundayız. Bu özgüvenle batı dünyasını da baskılamak durumundayız. İsrail'in buradaki zulümlerine de 'dur' demek durumundayız. Elbette diplomatik kanalları, kaynakları kullanıyoruz ve elbette bu noktada ne olursa olsun gün sonunda biz bölge barışını talep ediyoruz. Burada savaşı, zulmü talep eden kim açık ve net şekilde ortada.

"İnşallah biz mücadelemizi devam ettireceğiz"

Fahrettin Altun, İsrail'in bugün zulmü, şiddeti körükleyen bir kriminal aktör olduğuna işaret etti.

İsrail'in Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın da açık ve net bir şekilde ifade ettiği gibi bir "terör devleti olduğunu" söyleyen Altun, İsrail'in terörden medet uman ve soykırıma yaslanarak kendi varlığını devam ettirmek isteyen bir aktör olduğunu dile getirdi.

Yer aldığı coğrafyada kendisini soykırımla devam ettirmek isteyen bir aktörün varlığını sürdüremeyeceğini ifade eden Altun, şöyle konuştu:

Bunun hesabını insanlık, tarih sorar ve bizim duamız da bu. Bu hesabı soranlardan eylesin Allah bizi. Cahit Zarifoğlu diyor ki 'Filistin bir sınav kağıdı. Her mümin kulun önünde de gerçeği yaz, hakikat şehitliğe koşmaktır.' Hakikaten şehitliğe koşuyorlar ve bu önümüzdeki sınav kağıdını, bu Filistin imtihanını bugün itibarıyla her müminin vermesi lazım. Cumhurbaşkanımız burada gerçek bir mücadele veriyor. Bayramın birinci gününde hatta arife gününden itibaren Sayın Cumhurbaşkanımız onlarca telefon görüşmesi gerçekleştirdi. Birçok liderle bayramlaştı ve her bir görüşmesinde Filistin'e, Gazze'deki soykırıma dikkat çekti. Bu noktada insanlığın el ele vermesine dikkat çekti. Biz bu noktada çabamızı devam ettireceğiz.

 

AA

DAHA FAZLA HABER OKU