TBMM Başkanı Kurtulmuş: Gençlik yıllarımızda neyi tasarladıysak hepsi gerçekleşmiştir

Kurtulmuş, “Ama bir şey eksik kalmıştır. O da yeni, hakkaniyetli bir dünya sisteminin kuruluşunu temin etmek, buna öncülük etmektir” dedi

Fotoğraf: AA

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Bağcılar’daki Kadir Topbaş Halk Sarayı’nda düzenlenen ÖNDER İmam Hatipliler Derneği Geleneksel İftar Programı’nda yaptığı konuşmada, Türkiye'de başarılı olmuş bir camianın mensupları olarak, iftarda bir arada olduklarını ifade ederek dernek yönetimine teşekkür etti.

İmam hatip okullarının mimarlarından biri olan Celaleddin Ökten ile Yahya Kutluoğlu’nun kurduğu bu camianın faaliyetlerinin bugün belli bir noktaya geldiğini dile getiren Kurtulmuş, İlim Yayma Cemiyeti ile İlim Yayma Vakfının ise işin en başından itibaren bir motor gücü oluşturduğunu söyledi.

İmam hatip camiasının bu noktaya gelmesinde emeği geçenlere şükranlarını dile getiren Kurtulmuş, “Onların çabaları, gayretleri olmasaydı, maddi imkanlar yokluğu ve her bakımdan zorlukların yaşandığı dönemlerde mücadele azimleri olmasaydı, bugüne gelmemiz belki de mümkün olmazdı. Hepsinin emeği var olsun. Bugün de gayretle bu mücadeleyi sürdüren arkadaşlarımızdan da Cenabıallah razı olsun" diye konuştu.

Türkiye'deki imam hatip davasının ne kadar başarılı olduğunu uzun uzun anlatmaya gerek olmadığını belirten Kurtulmuş, "Türkiye Cumhuriyeti'nin Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, bir imam hatip mensubudur, bir imam hatip mezunudur ve imam hatip davasına gönül vermiş bir öncüdür. Bu bile tek başına bu projenin ne kadar başarılı olduğunu göstermek bakımından yeterlidir. Ayrıca Türkiye'nin her yerinde millete hizmet için gayret sarf eden, ömrünü vakfeden, yüzlerce, binlerce imam hatip mensubu ve mezun olduğunu biliyoruz” ifadelerini kullandı.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

“Dünyada artık İsrail'in zulümlerine seyirci kalmayan milyonlarca insan var”

TBMM Başkanı Kurtulmuş, iftarların buruk bir şekilde idrak edildiğini belirterek İsrail'in Gazze'de sürdürdüğü soykırım boyutlarını çoktan aşan katliamın bütün insanlık için yüz karası olmaya devam etiğini vurguladı.

Aldığı birtakım siyasi ve daha ötesindeki desteklerle bu zulme devam eden Netanyahu ve çetesinin, yaptıklarının yanına kar kalacağını zannettiğini ifade eden Kurtulmuş, “Ancak şunu açıklıkla ifade etmek isteriz ki dünyada artık İsrail'in yapmış olduğu bu zulümlere seyirci kalmayan milyonlarca insan var. Dinleri bizim gibi olmayan, dilleri bize benzemeyen, renkleri bizim gibi olmayan bu milyonlarca insan, dünyanın birçok yerinde adalet ve hakkaniyet adına sokağa çıkıyorlar ve bu zulmün durdurulmasını talep ediyorlar” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başta olmak üzere, Türkiye Cumhuriyeti Devleti olarak ilk andan itibaren milletin hemen hemen tamamının ortak duygusunun tercümanı olarak Gazze'de acil ateşkesin sağlanması, İsrail'in zulmünün durdurulması ve oradaki mazlumlara yardım elinin ulaştırılması için bütün uluslararası platformları sonuna kadar zorladıklarını anlatan Kurtulmuş, Türkiye’nin bu konudaki duyarlılığı ve ortaya koyduğu kararlılığının ne kadar haklı olduğunun her gün biraz daha teyit edildiğini söyledi.

Rusya’nın başkenti Moskova’daki terör saldırısı

Kurtulmuş, dün Rusya’nın başkenti Moskova’daki “Crocus City Hall” adlı konser salonunda düzenlenen terör saldırısına da değinerek şunları kaydetti:

Dün Rusya'da yaşadığımız olayla, Gazze'de yaşanan olaylar arasında bir bağlantı kurarak değil ama iki olayın bizim önümüze koyduğu vahim durumu hatırlatmak için söylüyorum. Türkiye olarak biz, nasıl Gazze'de ilk andan itibaren acil bir ateşkes sağlanması, Gazze'de İsrail'in bu saldırganlığının çevre ülkelere yayılmaması için hayati bir iş olduğunu savunuyorsak aynı şekilde Ukrayna-Rusya Savaşı süresince de Sayın Cumhurbaşkanı'mız defaatle devreye girerek Rusya-Ukrayna arasındaki savaşın adil, kalıcı ve her iki tarafın da razı olabileceği bir şekilde sonlandırılması için gayret sarf etti. Türkiye bu gayreti ortaya koydu.

Ukrayna ve Rusya, Dolmabahçe'deki toplantıda neredeyse masada anlaşma noktasına gelmişti. Ancak birileri bu savaşın devam etmesini istedi. Şimdi Netanyahu ve çetesi ne olursa olsun 'Ben Refah’a gireceğim' diyor ya… Savaşı devam ettirmek istiyor. Çünkü bu savaşın devam etmesi bölgede ve dünyada yeni istikrarsızlıklar demektir. Bunu biliyor. Diğer tarafta da Rusya-Ukrayna Savaşı'nın bitmesini istemeyen güçler, Rusya-Ukrayna Savaşı'nı sadece iki ülke arasında bir savaş olarak değil, Rusya'yla topyekun Batı arasında bir savaşa döndürmek arzusundalar. Korkarak ifade ediyorum, üçüncü dünya savaşının fitilini ateşliyorlar.

Terör örgütlerinin dünyada bir dış politika kartı olarak kullanılarak dünyanın dizayn edilmeye çalışıldığını belirten Kurtulmuş, “Allah aşkına, kendi ülkesinin başkentini bile doğru dürüst bilmeyen insanlar nasıl oluyor da dünyanın en büyük başkentlerinden birisi olan Moskova'da en modern silahlarla böyle bir terör eylemini ortaya koyuyorlar? Bunun bir tane açıklaması vardır. Demek ki Rus istihbaratının da üstünde büyük bir istihbarat aklıyla bu olaylar ortaya çıkıyor” dedi.

Türkiye’deki Reina saldırısını unutmadıklarını da aktaran Kurtulmuş, terör örgütlerinin arkasındaki büyük güçlerin, desteklerinden vazgeçmesi halinde bir ayda dünyada terör kalmayacağını vurguladı. Kurtulmuş, sözlerini şöyle sürdürdü:

Şu sorunun cevabı verilsin. Bunlara bu silahları kim veriyor? Bu lojistiği kim sağlıyor? Bu istihbaratı kim veriyor? Kimin lehine çalışıyorlar? Yaptıkları eylemler kime yarıyor? Böyle baktığınız zaman bir şeytani akıl, dünyaya hakim olmak adına dünyayı hızla bir üçüncü dünya savaşına doğru sürüklüyor. Buna ‘Dur’ demek lazım. Türkiye, ‘Ukrayna-Rusya Savaşı bir an evvel bitsin’ derken, bunun için gayret ederken, çırpınırken en önemli motivasyon noktalarımızdan birisi burasıydı. Biz Filistinli kardeşlerimizin çektiği bu zulüm bitsin, İsrail'deki zulüm mekanizması sonlandırılsın, durdurulsun derken aynı duyguyla hareket ediyoruz.

Şunu üzülerek ifade ediyorum ki son dönemde terör örgütlerini, kendi vekilleri olarak kullananlar, yani terör örgütleri üzerinden vekalet savaşlarını sürdüren güçler artık bir safha daha yukarıya çıktılar. Şimdi vekil devletler üzerinden savaşlarını sürdürmeye çalışıyorlar. Bu, çıkar yol değildir. Burada bu iftar sofrasında bütün insanlığı hayırlı ve yararını düşünen bir milletin mensupları olarak ve bütün insanlık için iftar sofralarımızda esenlik, barış ve adalet duaları eden bir inancın mensupları olarak diyoruz ki bu gittikleri yol doğru yol değildir. Terörün her türlüsünün lanetli olduğunu, her bir terör örgütünün motivasyonu ne olursa olsun şeytani bir yapı olduğu ama o terör örgütlerine destek verenlerin de en az bu terör örgütü mensupları kadar çok daha fazla hatta şeytani bir zihin içerisinde olduğunu ifade etmek istiyorum.

Bu coğrafyada sözü güçlü, gücü tesirli bir Türkiye’ye ihtiyaç olduğunun altını çizen Kurtulmuş, Türkiye Yüzyılı’nın da ancak böyle bir Türkiye'yle kurulabileceğini belirtti.

Kurtulmuş, “Türkiye'nin öncülüğünde dünyada barış ve adalet ortaya konulabilir. Sözümüzün doğru, hakkaniyetli, adil, güçlü olması ne kadar önemliyse o sözün arkasına güç koymamız gerektiği de en az onun kadar önemlidir.” diye konuştu.

 “Gençlik yıllarımızda neyi tasarladıysak hepsi gerçekleşmiştir”

Türkiye'de milli mefkureye sahip olan, milli siyaset anlayışını benimsemiş olan insanların verdiği mücadelenin, on yıllar süren büyük bir mücadele olduğunu ifade eden Kurtulmuş, şunları kaydetti.

Hemen hemen bizim gençlik yıllarımızda neyi tasarladıysak, ‘Şu şöyle olsun’ dediysek, neyi hedef olarak ortaya koyduysak hepsi gerçekleşmiştir ama bir şey eksik kalmıştır. İnşallah onu da önümüzdeki dönemde gerçekleştirmek sizin temsil ettiğiniz kitleye nasip olacaktır. O da yeni, hakkaniyetli bir dünya sisteminin kuruluşunu temin etmek, buna öncülük etmektir. Sayın Cumhurbaşkanımızın Ayasofya'nın açılışını ilan ettiği konuşmasındaki bir cümle, bu söylediğimin şifresidir... Orada şunu ifade etmiştir. ‘Nasıl Ayasofya'yı yıllar süren temenniler, dualar, dilekler sonucu açtıysak inşallah Ayasofya'nın açılışı, Ayasofya'nın özgürleşmesi, Mescid-i Aksa'nın özgürleşmesinin öncüsüdür, Mescid-i Aksa'nın özgürleşmesinin habercisidir.’ Allah yardımcımız olsun, sözümüz kuvvetli olsun, gücümüz tesirli olsun, yolumuz açık olsun.

Konuşmaların ardından TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, İlim Yayma Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Bilal Erdoğan, ÖNDER Genel Başkanı Abdullah Ceylan ve Bağcılar Belediye Başkanı Abdullah Özdemir katılımcılarla fotoğraf çektirdi.

 

AA

DAHA FAZLA HABER OKU