Sudanlı kadınların psikolojik travmaları: Yerinden edilme, şiddet ve tecavüz üçlüsü

Güvenli bölgelere yerleştirilmeden önce fiziksel ve psikolojik şiddete maruz kalan binlerce genç kızın hikayesi

Sudanlı kadınlar tanık oldukları cinayet, yıkım ve tecavüzlerin psikolojik etkilerini uzun yıllar yaşayacak / Fotoğraf: AFP

Sudan’da yerinden edilen kadınların yüzde 90'ı, evlerindeyken veya güvenli bölgelere ulaşana kadar yerinden edilmeleri sırasında maruz kaldıkları maddi ve manevi şiddet nedeniyle yaşadıkları travmanın etkisini hafifletmek için yoğun psikolojik tedaviye ihtiyaç duyuyor.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Selma Abdulhamid, Hartum'da Sudan ordusu ile Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) arasında Nisan ayı ortasından bu yana devam eden çatışmalardan dört çocuğuyla birlikte kaçarak El Cezire'deki bir köye gitmek için uzun bir mesafeyi çoğunlukla yaya olarak kat etti. Selma şu ifadeleri kullandı:

Hartum 'da bir hastanede temizlikçi olarak çalışıyordum ve 10 yıldan fazla bir süredir günlük olarak yevmiye alıyordum. Kocam memleketimizdeki savaş sırasında öldükten sonra başkente geldim. Hayatımın büyük bir bölümünü bir bölgeden diğerine yer değiştirerek geçirdim. Şimdi şeker hastası olduğum için sağlığıma kavuşana kadar Sudan'ın doğusundaki el-Gadarif'te beni kısa süreliğine misafir eden bir ailenin yanında yaşıyorum. Daha sonra ailemi geçindirmek için iş fırsatları bulabileceğim bir eyalete yerleşmek üzere çocuklarımla birlikte yer değiştirme yolculuğuma devam edeceğim.

Bu sefer farklı

Selma, savaşın etkisine ilişkin üzüntüyle şunları söyledi:

Hayatım boyunca ülkenin batısındaki bir çatışma bölgesinde yaşadığım ve her gün kurşun sesleri ve ölüm kokusuyla uyandığım için savaşlara alışkın olsam da bu sefer farklı. Acı ve çatışmalardan sonra Hartum'a geldim ve bunun tüm bu trajedilerin sonu olduğunu düşündüm. Başkent Hartum'da bir savaşın olmasının imkânsız olduğunu düşünüyordum. 10 yıllık istikrarın ardından burada aynı bilinmeyen kaderle karşı karşıyayım ve psikolojik durumum en düşük seviyede. Güvenlik duygumuzu tamamen kaybettikten sonra tüm ülkeyi terk etmekten başka bir şey hayal etmiyoruz.

Bu sadece Selma'nın hikayesi değil; yerinden edilme, evsizlik, tecavüz ya da cinayet yoluyla savaşın tüm faturasını ödeyen yüz binlerce Sudanlı kadının hikayesi.

Birçok zorluk

Bu bağlamda kadın hakları aktivisti ve Kadına Karşı Baskıya Hayır Girişimi eski başkanı İhsan Fakiri şunları söyledi:

Savaşın faturasının tamamını Sudanlı kadınlar ödedi ve psikolojileri etkilendi. Kendileri ve çocukları için sürekli bir cinayet ve tecavüz korkusuyla yaşadılar. Çatışmaların başlamasıyla birlikte savaşan taraflar kadınlara yönelik öldürme ve tecavüz dahil her türlü insani ihlalleri gerçekleştirdi. Kız çocuklarının komşu ülkelere satıldığına da tanık olduk.

Fakiri, “Sudanlı kadınlar savaşın faturasını öldürülme, yerinden edilme, tecavüz, satılma, sürekli bombardımandan kaynaklanan korku ve ve çoğu kadın için üstesinden gelinemeyecek büyük bir psikolojik saplantı olan evlerin yıkılması olarak ödedi” dedi. Fakiri sözlerini şöyle sürdürdü:

Yerinden edilmek kolay değildir. Özellikle de güvenli eyaletlerde ev kiralamak için büyük miktarlarda para gerektiği göz önüne alınırsa hiç kolay değildir. Buna güç yetiremeyenler ise okullarda ve sokaklarda yaşamak zorunda kaldı. Bu durum, Sudanlı kadınların savaş bittikten sonra bile uzun yıllar psikolojik birikmişliklerden mustarip olacağının bir göstergesidir. Sudanlı bir kadın oğlunun öldürülmesinin, evinin yıkılmasının, eşyalarının çalınmasının ve tecavüze uğramasının canlı görgü tanığıdır.

Psikolojik koşullar

20 yaş altı kızlarda pek çok psikolojik rahatsızlığın ortaya çıktığı başkent Hartum'da, farklı bölgelerdeki sığınma evleri, savaş sırasında zor koşullar altında yaşayan kadınların dokunaklı hikayelerine sahne oldu. El Cezire eyaletinin başkenti Vad Medeni’deki bir sığınma evinde gönüllü olarak çalışan Abdulmuheymin Cabbara'ya göre bu, birçok intihar vakasının kaydedilmesine yol açtı.

Cabbara, “Gerçek hikayeler henüz kamuoyuna açıklanmadı. Güvenli bölgelere yerleştirilmeden önce fiziksel ve psikolojik şiddete maruz kalan binlerce genç kızın hikayesi var. Sudan’da yerinden edilen kadınların yüzde 90'ı, evlerindeyken veya güvenli bölgelere ulaşana kadar yerinden edilmeleri sırasında maruz kaldıkları maddi ve manevi şiddet nedeniyle yaşadıkları travmanın etkisini hafifletmek için yoğun psikolojik tedaviye ihtiyaç duyuyor” ifadelerini kullandı. Cabbara, cinsel şiddet vakaları ve sayılarına ilişkin şunları söyledi:

Rakam hatalı ve revize edilmesi gerekiyor. Ancak şu ana kadar 100'den fazla genç kıza tecavüz vakası aldık. Bunların bir kısmı 18 yaşın altında. Ancak gerçek sayı bundan daha fazla olabilir. Zira toplum korkusu nedeniyle sessiz kalmayı ve psikolojik yardım aramamayı tercih eden vakalar da var.

Toplu tecavüz

N. Salim sivil bir sığınaktan trajik hikayesini aktarıyor. Omdurman’dan El Cezire eyaletine göç ettiği sırada askeri kıyafetler giyen güçler tarafından tecavüze uğramış. Kalbindeki acı adeta sesinden hissedilen N. Salim şunları söyledi:

Savaşın üzerinden bir buçuk ay geçtikten sonra ailem Vad Medeni şehrine kaçarak oradaki geniş ailelerine katılmaya karar verdi. Biz 32 yolcu taşıyan bir otobüsle giderken güvenlik güçleri yolumuzu kesti ve inceleme amacıyla inmemizi emretti. Bu sırada yoğun ateş açtılar. Tüm erkeklere otobüse dönmelerini emrettiler. Beni ve diğer sekiz kızı yakındaki bir yere götürdüler ve hepimize tecavüz ettiler.

Birçok tecavüz vakasını tedavi eden psikiyatrist Zehra Halife’ye göre. N. Salim travma sonrası stres bozukluğundan mustarip bir halde. Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia’dan aktardığı habere göre Halife verdiği demeçte “Vad Medeni kentindeki çeşitli sığınma evlerinde bulunan kızların çoğu, tecavüz ve tacize maruz kalmaları nedeniyle ciddi psikolojik sorunlar yaşıyor. N. Salim bunlardan biri ve psikolojik bir travma yaşıyor. Sudan'ı terk etme isteğini sürekli tekrarlıyor. Çünkü artık kendini güvende hissetmiyor” ifadelerini kullandı.

Halife, kızları tedavi etme çabalarıyla ilgili olarak şunları söyledi:

Psikologlar, kızların psikolojik olarak tamamen çökmesini engellemek için büyük çaba sarf ediyor. Şayet bu vakalar devam ederse, büyük bir tıbbi müdahale gerekecek ve uzman doktorların elinde tedaviyi sürdürmek amacıyla psikolojik merkeze ihtiyaç duyulacak. Korktuğumuz şey de bu. Çünkü Hartum'daki tüm klinikler şu an hizmet dışı.

 

*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

 

Şarku'l Avsat'ın haberlerine ulaşmak için tıklayın

DAHA FAZLA HABER OKU