Faili meçhuller davasında hakimden 160 sayfalık karşı gerekçe: Mehmet Ağar bu suç örgütünün lideridir

Hakim Altun: Suç örgütünün yöneticisi konumunda olan sanıkların da infaz emrini verdikleri tartışmasızdır

Fotoğraf: Twitter

Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde dün tamamlanan aralarında Mehmet Ağar, Korkut Eken, İbrahim Şahin'in de olduğu 18 sanıklı dava sanıkların beraati ile sonuçlanırken, istinaf hakimlerinden Ayhan Altun'un karara 160 sayfalık muhalefet şerhi ile karşı çıktığı öğrenildi.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

T24'ten Gökhan Tahincioğlu'nun haberine göre; Altun 6 sayfalık beraat kararına 160 sayfalık karşı gerekçeyle muhalefet etti ve muhalefet gerekçelerinde Kürt Sorunu dahil, pek çok gelişmeyi hatırlattı.

"İnfaz emri verdiler"

Altun'un ifadeleri özetle şöyle:

Sanıklardan bir kısmı ülkenin çeşitli yerlerindeki faaliyetleri nedeniyle suç işlemek amacıyla Ankara merkezli örgüt kurmak veya kurulan örgüte üye olmak suçlarından Ankara mahkemelerince mahkum edilmişlerdir. İlgili mahkeme kararları kesinleşmiştir. Böylece mahkemenin yetkisi de kesinleşmiştir... Zira, sanıkların ekseriyetinin iş bu yargılamanın ya da istinaf incelemesinin konusu olsun ya da olmasın birilerini öldürdükleri; suç örgütünün yöneticisi konumunda olan sanıkların da infaz emrini verdikleri tartışmasızdır.

"Kürt sorunu" vurgusu

Altun; karşı yazısında "Kürt Sorunu"nu da hatırlatarak şu vurguları yaptı:

Genel olarak varlığı kabul edilen ve ancak zamanında "adı" konulamayan ‘Kürt Sorunu’, 1990 yıllar boyunca, onu silahla çözmek isteyenlerin hakimiyeti altındadır. Bölücü terör 1990'lı yılların başında tırmanışa geçmiş, faili meçhul cinayetler bu tırmanışa eşlik etmiştir. Faili Meçhul Cinayetleri Araştırma Komisyonu Raporuna göre 1797 faili meçhul cinayetin 630'u 1992-1993 yılları arasında işlenmiştir. 1993 yılının şiddet sarmalı dahilinde ilerleyen yoğun bir gündemi vardır. Ancak yine de bir ara dönem yaşanmış, sorunun silah kullanılmaksızın çözümü denenmiş gibidir.

"Gayrınizami savaş eğitimi aldılar"

Altun yazısında 'suç örgütü'nün yaptığı eğitimlere de dikkat çekti:

Deyim yerindeyse uygulamalı bir eğitim faaliyeti yürütülmüştür. Söz gelimi bir kısım eğitim faaliyetlerinin yürütüldüğü sırada 03.10.1993 tarihinde maktul Abdulmecit Baskın, 15.01.1994 tarihinde maktuller Behcet Cantürk ve Recep Kuzucu, 24/25.02.1994 tarihinde maktul Yusuf Ekinci ile 25.03.1994 tarihinde maktuller Feyzi Aslan ve Salih Aslan öldürülmüşlerdir. Ayrıca sanıkların resmi görev yerlerinde olup olmadıkları, eğitim faaliyetlerine katılıp katılmadıkları da artık sorgulanabilir değildir. Zira suç örgütünün öldürme suçları sırasında gerekli resmi görevlendirmeleri yapabilecek kabiliyette olması bir yana eğitim faaliyetleri sorumlusu da bir örgüt yöneticisidir. Gerçekten, eğitim faaliyetlerinin sorumlusu ve baş eğitici, eski bir özel harpçi olup, ABD, İngiltere ve Almanya'da gayrınizami savaş kurslarına katılmış bulunan eski Yarbay ve MİT görevlisi sanık Mehmet Korkut Eken'dir.

"Bu gerçek değişmedi"

Yazıda, Mehmet Ağar’ın, Susurluk davasındaki diğer sanıklardan yıllar sonra bu davada hapse mahkum edildiği, bu nedenle cezaevine girdiği, cezasının infazı tamamlandıktan sonra Yargıtay kararıyla, dosyası için zamanaşımından düşme kararı verildiği anımsatıldı. Yazıda, "Yargılamamız itibariyle sanık Mehmet Ağar suç örgütünün lideridir. Sadece infaz edilmiş olan mahkumiyeti ortadan kaldırılmıştır. Dolayısıyla iş bu yargılama itibariyle suç örgütü kurucusu/yöneticisi olduğu yönündeki kabul ve gerçek değişmemiştir" denildi.

Hakim Altun ayrıcı cinayetleri itiraf eden Susurluk ekibinden Ayhan Çarkın'a neden itibar edilmediğini gösteren tek bir gerekçe ileri sürülmeksizin beraat kararı verildiğini de vurguladı. Altun, "Sanığın fikir ve eylem birliği dahilinde katıldığını ikrar ettiği Behçet Cantürk cinayeti nedeniyle mahkumiyetine karar verilmesi gerekmektedir" dedi.

"Kürt işadamları listesi"

Hakim Altun, infaz edilen Kürt işadamlarına da dikkat çektiği yazısında; tekraren sanıkların silahlı suç örgütünün yöneticileri olduğunu vurguladı:

Yasa dışı terör örgütüne maddi-manevi destek verdiklerini değerlendirdikleri Kürt kökenli Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarını kaynağı "belirlenemeyen" bir liste dahilinde infaz etmek üzere zamanın Emniyet Genel Müdürü Mehmet Kemal Ağar liderliğinde bir araya gelen sanıklar İbrahim Şahin ve Mehmet Korkut Eken'in teşkilatlanmaları sırasında hızlı bir şekilde eyleme giriştikleri artık bilinmektedir. Bir kısmı dosyamız kapsamında değerlendirilen öldürme eylemlerini teşkilatlanmalarının tamamlanmasını beklemeden icra ettikleri; teşkilatlanma ve eylemlerin bir arada yürütüldüğü açıktır.

…Atılı suçları işlemek maksadıyla bir araya geldikleri artık tartışma götürmez bir gerçektir. Yukarıda zikredilen kararlar bulunmasa ve sanıklar cürüm işlemek için teşekkül kurma ve yönetme; cürüm işlemek için kurulan teşekküle üye olma suçlarından zamanaşımı veya diğer bir sebeple cezalandırılmamış olsalar ya da mahkumiyete dair kararlar sonradan kaldırılmış olsa bile suç işlemek için kurulmuş bir suç örgütünün varlığı tartışmasızdır. Böylece, silahlı suç örgütünün yöneticileri olan sanıklar Mehmet Kemal Ağar, Mehmet Korkut Eken ve İbrahim Şahin'dir. Söz konusu mahkeme kararlarında adları yazılı diğer kişiler ise silahlı suç örgütü üyeleridir.

 

T24, Independent Türkçe

DAHA FAZLA HABER OKU