Gazze'de savaşın başlangıcından bugüne kadar bulutlu bir yıl geçti.
Ancak bu zaman bulutu içerisinde cepheler Akdeniz'den Kızıldeniz'e kadar genişleyip ABD ve Birleşik Krallık gibi büyük ülkeleri de içine katarak binlerce ölüm ve yaralanmaya yol açtı.
Yüz binlerce insanı yerinden etti, kıtlık ve salgın hastalıkları yaydı.
Nerede olduğunu bilmediğim tarihteki ilk savaşın patlak vermesinden bu yana, hiçbir şey değişmedi;
Bir kıvılcım savaşı ateşlerken, barış imkansızdır.
İnsanları savaşa sürüklemekten daha kolayı ya da daha hızlısı yoktur.
Çünkü kimse onlara bu konuda fikirlerini sormaz. Sorsa bile sormuş olmak için sorar.
3 ay boyunca Gazze her gün ve 24 saat boyunca yerle bir edildi ve dünyanın tamamı 5 günden fazla bir ateşkes sağlayamadı.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Her gün gördüğümüz bu sahnelerin hiçbiri Netanyahu'nun cehennem savaş makinesini bir saatliğine durdurmasını sağlayamadı.
Savaşların saçmalığını anlamak için Tolstoy'un muhteşem destanı "Savaş ve Barış"ı veya Boris Pasternak'ın harika eseri "Doktor Jivago"yu okumalıyız.
Bu, savaşlar ile ilgili destanları ilk Rus yazarların yazdığı anlamına gelmiyor. Kesinlikle.
Savaş destanlarını Yunanlı Homeros İlyada destanı ile başlatmıştı ve hemen hemen her halkın kendi kahramanlık ve yenilgilerine dair şiirsel anlatıları vardır.
Her destanın bir kahramanı, bir şövalyesi, Antar ve Ablası vardır. Ama tüm destan ve yas şiirlerinde geri kalan ölülerin isimleri yoktur.
İkinci Dünya Savaşı'nda 15 milyon asker ve 40 milyon sivil hayatını kaybetti.
Bu ölülerin isimlerinden kaç tanesi ezberimizde?
Ama hepimiz bunun insanlık tarihindeki en ölümcül savaş olduğunu hatırlıyoruz.
Sonunda da atom bombası gibi bir şey filme dönüşüyor, ödüller alıyor, sinemaların önünde seyirci kuyrukları oluşturuyor.
Oppenheimer ile pembe "Barbie" bebek filmleri arasında kazanan elbette kitlesel imha silahının icadına devam etmeye karar veren bilim adamının filmi oluyor.
Dünya şimdi ne yapacak?
Netanyahu'yu yatıştırmaya çalışacak ve şimdiden Netanyahu yatışana kadar da Gazze'den geriye hiçbir şey kalmayacak.
Üzerinde anlaşma imzalanan bir enkazdan ibaret kalacak.
Bu arada savaşın etkileri Mısır'dan Lübnan, Süveyş Kanalı, Ürdün ve Batı Şeria'ya kadar her yöne yayılıyor.
Gazze savaşı bize Rus savaşının bir an bile durmadığını, Ukrayna ile ateşkesin neredeyse imkansız olduğunu tamamen unutturdu.
Oradaki kayıpların sayısı Gazze'dekinden katbekat fazla.
Aynı başlık, yani "Savaş ve Barış" başlığı altında bir roman daha bekliyoruz.
*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
Independent Türkçe için çeviren: Beyan İshakoğlu
