Selahattin Demirtaş: Savunmamı okuma yazması olmadan alın teriyle 7 çocuğu yetiştiren babama, Tahir ustaya ithaf ediyorum

IŞİD’in Kobane'ye yönelik saldırılarına karşılık 6-8 Ekim 2014 tarihinde gerçekleşen protesto eylemleri gerekçe gösterilerek 18’i tutuklu 108 kişi hakkında açılan Kobane Davası devam ediyor

Fotoğraf: Twitter

Kobane Davasında savunmasını sürdüren HDP'nin eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş; savunmasını babasına adadığını söyledi.

Duruşma başlamadan önce SEGBİS’le katılan avukatlar ve katılımcılar ile mahkeme başkanı, 31 Aralık’ta babası vefat eden Demirtaş’a başsağlığı dileğinde bulundu. Demirtaş’ın eşi Başak Demirtaş da Diyarbakır’dan SEGBİS ile bağlanarak Demirtaş’a başsağlığında bulundu ve “Binlerce insanla babayı son yolculuğuna uğurladık. Binlerce kişi katıldı, herkesin sana selamı var, taziyelerini bildirdiler” dedi.

Yazar Paul Auster’in, “Yalanı geri alamazsın gerçek bile yetmez bile buna” sözlerine atıfta bulunan Demirtaş, “Bu kumpas davasında saf katışıksız bir yalan var. Biz yıllardır gerçekleri anlatarak yalanı anlatmaya çalışıyoruz. Yalanın geri alınamayacağını biliyoruz. Bu yalanı alanı mazoşistçe bir haz aldıklarını biliyoruz. Biz de boyun eğmeden acılarımızı bal eyleyerek duruşumuzu koruyacağız. Tarihi yalanları bir kez daha ifşa edeceğiz ve konuşmamızı sürdüreceğiz” diye konuştu.

"Günü gelince mutlaka iyilik hakim gelecek"

Demirtaş savunmasında şunları söyledi:

Savunmamı okuma yazması olmadan alın teriyle 7 çocuk yetiştiren babama, Tahir ustaya ve bütün anne,babalara ithaf ediyorum. Neden bize bu kötülükler yapılıyor? Yıllardır bunları anlatıyoruz. Karmaşayı yaratan biz değiliz, ters yüz olan her şeyi yerli yerine oturtmaya çalışıyoruz. Öyle ki bu mücadele bizi demokrasi ve insan hakları uzmanı haline getirdi. 

İnsanlık doğadaki her şeyin hakimi olduğuna inandırıldı. Biz kendi etik değerlerimizi yitirdik. Kendi icat ettiğimiz kötülüğü büyüttük. Barbarlık ya da vahşilik diyoruz ya yanlış! Biz barbarken bunları yaşamıyorduk. Medeni olduğumuz için bunlar yaşanıyor. Sizin ve benim mensup olduğumuz devlet bizim anavatanımızı zorla işgal etmiş. Erdemlilik anlaşmasını bozan devlettir. Suçlu aranacaksa o biz değiliz. Biz bunun mağduruyuz. Bizim de hatalarımız oldu, o da hakikatin peşinden gitmeme hatasıdır.

Yalanın üzerine kurulu bir düzen var. Din uğruna birbirini kesmeyen kalmadı. Genel merkezimizin önüne gidip sarı torba bırakan gruplara bir sorun bakalım, uğruna uğraştıkları dinin ve kimliğin ne kadar farkındalar? Davanın sonucu, kazananı belirlemeyecek. Biz iyiliği ve doğruluğu savunduğumuz için daha ilk günden kazandık. Bunun bir bedeli var. Bu bedeli ödemeye devam ediyoruz. Günü gelince mutlaka iyilik hakim gelecek. Hep denilir ya dünya iyiliğin yüzü, suyu hürmetine dönüyor. Biz de iyilik kazansın diye burada direniyoruz. Hepimiz yoksul çocuğu olarak okuduk; hakim, savcı, avukat olduk. Zenginlerin çocuğu hakim savcı olmaz. Babam 7 çocuğunu okuma yazma bilmemesine rağmen okuttu. Annem, bizi okutmak için gece yarısına kadar başkalarının elbiselerini dikti. 

 

 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU