Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti) Eş Genel Başkanı Çiğdem Kılıçgün Uçar, İsrail ve Filistin ilişkisinde derinleşen savaş karşısında, başta Orta Doğu halkları olmak üzere, tüm halkları adil ve demokratik bir çözümün tarafı olmaya davet ettiklerini belirtti.

Uçar, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, tüm dünyanın, günlerdir İsrail'in işgal ve şiddetinin sebep olduğu bir savaşa tanıklık ettiğini söyledi.

Filistin halkının yıllardır sürdürdüğü eşit, özgür yaşam mücadelesini ve direnişini sonuna kadar desteklediklerini ifade eden Uçar, " 7 Ekim tarihinden itibaren aslında günlerdir İsrail devletinin işgal ve şiddetinin sebep olduğu bir savaşa tanıklık ediyor bütün dünya. Eşit, özgür ve demokratik bir yaşamın mümkün olduğuna inanan ve bunun mücadelesini veren bizler Filistin halkının yıllardır sürdürmüş olduğu eşit ve özgür yaşam mücadelesini ve direnişini sonuna kadar destekliyoruz. Bir halkın işgale karşı direnişi ne kadar meşru ve gerekli ise bununla ilgili yürütülecek mücadelenin yönteminin de önemli olduğunu ısrarla vurgulamak isteriz. Çünkü her mücadele özgürlük getirmiyor. Tarih bunun örnekleri ile doludur" dedi.

Uçar, İsrail-Filistin savaşında özellikle kadın ve çocuklara dönük şiddeti kabul etmediklerini, şu an bölgede savaş hukukunun olmadığını ve direkt sivillere karşı bir savaşın yürütüldüğünü dile getirdi. Bölgede sivillerin canice katledildiğinin altını çizen Uçar şunları söyledi:

Yapılacak ilk şey bunun acil olarak durdurulmasıdır, çünkü ortada siviller ve onlar üzerinden yürütülen bir savaş var. İsrail, savaşı değiştiren, derinleştiren adımlarından vazgeçmeli, tüm yaşam alanlarını hedef haline getiren bombalamaları durdurmalı ve hepsinin temel gerekçesi olan işgal politikalarından vazgeçmelidir. İsrail ve Filistin ilişkisinde derinleşen bu savaş karşısında, başta Orta Doğu halkları olmak üzere, tüm halkları adil ve demokratik bir çözümün tarafı olmaya davet ediyoruz. 

Çiğdem Kılıçgün Uçar, Türkiye'nin her geçen gün yeni bir zam haberi ile güne başladığını, milyonlarca insanın açlık ve sefalet içinde yaşamaya mahkum edildiğini ileri sürdü.

İnsanların büyük bölümünün, en temel ihtiyaçlarını dahi karşılayamadığını savunan Uçar, yapılan araştırmalara göre, 56 milyon insanın açlıkla, 28 milyon insanın ise yoksullukla mücadele ettiğinin ortaya çıktığını aktardı.

Bu sonuçlara göre, 86 milyonluk nüfusun içinde sadece 2 milyon insanın rahat yaşayabildiğinin görüldüğünü belirten Uçar, "İnsanlar şimdiden doğal gaz ve elektrik faturalarını nasıl ödeyeceğini kara kara düşünmeye başladı. Özellikle iktidarın ayda sadece 7 bin 500 lira maaşı reva gördüğü emekliler. Cumhurbaşkanının müjde olarak sunduğu açıklamanın, emeklilerin hiçbir derdine deva olmayacağı ortadadır. 7 bin 500 lirayla bir ay geçirebilmenin mümkün olmadığını, bizler de iktidar da çok iyi biliyor" ifadesini kullandı.

Uçar, Türkiye'nin, demokratik ve sivil bir anayasaya ihtiyacının olduğunu, kimsenin de bu toplumsal ihtiyacı görmezden gelemeyeceğini kaydetti.

Kendilerinin de yeni bir anayasa istediklerini vurgulayan Uçar, "Bu ülkenin Kürtleri, Alevileri, işçileri, kadınları, gençleri yeni anayasa talep ediyor. Eskinin tekrarı asla yeni olamaz. Eski kafayla yeni anayasa yapılamaz. Şayet gerçekten yeni bir anayasa yapılacaksa ülkenin en büyük sorununun çözümü bu anayasada yer almalıdır. Kürt sorunu, anayasal bir sorundur. Kürt sorununun demokratik ve barışçıl çözümünü içermeyen bir anayasa, gerçekten yeni bir anayasa olamaz" görüşünü savundu.

Independent Türkçe, AA