Kurtulmuş: Milletin büyük çoğunluğunun "evet bu oldu, içimize sindi" dediği yeni bir anayasayı millete kazandıracağız

"Türkiye'nin artık yeni bir anayasa yapma mecburiyeti olduğu ayan beyan ortadadır. Bunun için TBMM olarak öncülüğünü yapacağız"

Fotoğraf: AA

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Numan Kurtulmuş, Ankara Üniversitesi 2023-2024 Akademik Yılı Açılış Töreni Programı'nda "Türkiye'yi Yarınlara Taşımak" başlıklı açılış dersini verdi.

Türkiye'nin içinde bulunduğu bölgenin emperyalistler tarafından neoemperyal bir savaş alanı haline getirildiğini söyleyen Kurtulmuş, dün Çanakkale'de, Anadolu'nun farklı yerlerinde düzenli ordularıyla milletin karşısına çıkanların ne yazık ki bugün Türkiye'yi kuşatmak, bu coğrafyayı bir ateş çemberine çevirmek ve kendi menfaatlerinin en maksimum seviyede sağlanmasını temin etmek için "vekalet savaşları" üzerinden bölgeyi dizayn etmeye çalıştıklarını belirtti.

Bugün hem Orta Doğu'da hem Türkiye'de, Asya'dan Afrika'ya kadar dünyanın birçok yerinde ortaya çıkan terör örgütlerinin sadece kendi başlarına hareket etmediğini dile getiren Kurtulmuş, şu ifadeleri kullandı:

Bu terör saldırıların arkasında birkaç tane pespaye terörist yoktur. Bunlara lojistik sağlayan, istihbarat destekleri veren, silah destekleri veren ve hatta kendi ülkelerinin başkentlerinde siyasi destekler verenlerin kimler olduğunu çok iyi biliyoruz. Dün bu milletin kurtuluş mücadelesinde verdiği savaş, bugüne göre çok daha kolay, çok daha açık bir savaştı.

Dün nasıl kurtuluş mücadelemizin arkasından yeni Türkiye Cumhuriyeti'ni Osmanlı İmparatorluğu'nun külleri üzerinden inşa edebildiysek hiç şüphemiz yok ki, bugün karşımıza çıkarılan bu emperyalist aparatları da kırıp bir kenara atarak ikinci yüz yılımızda çok daha güçlü, çok daha büyük, çok daha müreffeh bir Türkiye'yi inşa edeceğiz. Onun için bu mücadelede birlik ve beraberlik içerisinde yolumuza devam etmek durumundayız.

Terörle mücadelemizde sadece son terörist kalmayıncaya kadar değil, onun çok ötesinde, terörün arkasındaki bütün nedenler ve destekler ortadan kaldırılıncaya kadar bu aziz millet, bu mücadeleye devam edecektir.

"Takip edilen öncü bir Türkiye olma noktasına ilerlemek durumundayız"

TBMM Başkanı Kurtulmuş, bundan bir asır önce, cumhuriyet kurulurken birkaç tane önemli hedefin bulunduğunu, bunlardan birisinin mandacılığa karşı çıkarak bağımsız bir Türkiye'nin inşa edilmesi, bir diğerinin muasır medeniyetler seviyesine çıkılması, bir başka hedefin de bilimsel ve teknolojik gelişmelerin gerisinde kalmamak olduğunu anlattı.

Cumhuriyetin ikinci asrını, "sözü güçlü, gücü tesirli bir Türkiye'nin yüzyılı" yapmak için mücadele edilmesi gerektiğinin altını çizen Kurtulmuş, şöyle devam etti:

İlk asrı geride bırakırken önümüze yeni hedefler, yeni amaçlar, yeni ülküler koymak mecburiyetindeyiz. Bize geri gitmek asla yaraşmadığı gibi, iki günü eşit olmak da hiç yaraşmaz. Onun için diyoruz ki, bir asır evvel ortaya konulan bu üç temel hedefi revize ederek geliştirmek ve önümüze koymak zorundayız.

Mandacılığa karşı bağımsız Türkiye ideali, bir asır sonra geldiği noktada, artık çok şükür, Türkiye ayakları üzerinde güçlü bir şekilde duran ülke olduğu için Türkiye'nin her alanda tam bağımsız bir ülke olarak ileriye gitme hedefi yeni hedefimiz olarak ortaya konulmalıdır. Yani eğitimde, bilimde, sanatta, kültürde, milli teknolojilerde, savunma sanayisinde, uluslararası ilişkilerde, her alanda artık tam bağımsız Türkiye idealini benimsemek noktasındayız.

Çağdaş medeniyet seviyesine ulaşmak, bizim için geride kalmış bir hedeftir. Bundan sonraki hedefimiz, dünyadaki bütün çağdaş medeniyetlerin üstüne çıkabilecek, ciddi şekilde onların üstünde yer alacak güçlü ve öncü bir Türkiye'yi kurma hedefi olmalıdır. Aynı şekilde gelişmelerin gerisinde kalmamak için, her alanda takip eden Türkiye hedefinden, takip edilen öncü bir Türkiye olma noktasına ilerlemek durumundayız. Bu hedefler çerçevesinde Türkiye'nin yolunun, önünün açık olduğunu düşünüyorum.

"Dünya sistemi çalışamaz bir hale gelmiştir"

2023'e girilen bu dönemde dünyanın, her bakımdan büyük gerilimlerin, çatışmaların, sistematik problemlerin ağlarının içine düştüğünü söyleyen Kurtulmuş, "Dünya sistemi çalışamaz bir hale gelmiştir. Dünya ekonomisi ve dünya siyasal yapısı güçsüzdür ve ne yazık ki bu anlamda sorunları çözebilme yeteneğini yitirmiştir. Onun için böyle bir ortamda çok daha güçlü bir Türkiye'ye, ayakta durabilen bir Türkiye'ye ihtiyacımız vardır. Bu tarihsel dönemde üniversitelerimize de büyük sorumluluklar düşüyor. Bunun için gençlerimizi önümüzdeki rekabet dönemine çok daha kuvvetli bir şekilde hazırlamalıyız. Evlatlarımızı, 2023'ün sonrasındaki hedeflere göre hazırlamak durumundasınız" şeklinde konuştu.

"Türkiye'nin, artık yeni bir anayasa yapma mecburiyeti olduğu ayan beyan ortadadır"

Cumhuriyetin ikinci asrında Türkiye'nin, şimdiye kadar sahip olduğu demokrasi tecrübelerine, bu tecrübelerin üzerinde de standartları yüksek bir demokrasiyi inşa edeceğini ve çok daha güçlü bir ülke olacağını söyleyen Kurtulmuş, sözlerini şöyle sürdürdü:

Şimdi önümüzde standartları yüksel bir demokrasiyi kurmak mevzubahistir. İnşallah bu amaçla da devam edeceğiz. Bu çerçevede, Türkiye'de adalet sisteminin güçlenmesi, siyaset kurumunun güçlenmesi, siyasi partilerin daha güçlü hale gelmesi, sivil toplumun güçlenmesi, Türkiye'nin ikinci yüzyılındaki önemli hedeflerinden birisidir. Türkiye'nin, artık yeni bir anayasa yapma mecburiyeti olduğu ayan beyan ortadadır. Bunun için TBMM olarak öncülüğünü yapacağız ve inşallah bütün siyasi partilerin, üniversitelerimizin, sivil toplum kuruluşlarımızın, hukuk camiamızın, herkesin fikirlerinin tartışıldığı ve sonuçta milletin büyük çoğunluğunun 'evet bu oldu, içimize sindi' dediği yeni bir anayasayı inşallah bu millete hep birlikte kazandıracağız. Daha doğrusu milletimiz, bu yeni anayasayı yapabilecek bir gücü ortaya koyacaktır.

"Böyle bir ödevi, TBMM yerine getirecektir"

TBMM Başkanı Kurtulmuş, yeni anayasa sözünün ya da anayasanın çok kuvvetli şekilde değiştirilmesi hedefinin, yeni bir söz ve yeni bir talep olmadığının altını çizerek, şunları söyledi:

1982 Anayasası, 1961'in antidemokratik darbeci anayasasından aldığı güç ve ilhamla Türkiye'nin ayaklarına yeni prangalar olarak vurulmuş ve anayasanın kabul edildiği günün, neredeyse ertesi gününden itibaren başta üniversitelerimiz olmak üzere her platformda yeni bir anayasa tartışılmıştır.

Ümit ediyorum ki Türkiye yeni, özgürlükçü, katılımcı, kapsayıcı, çağdaş, milli, yerli bir anayasa yaparak özellikle insan odaklı, hak ve özgürlükleri geliştiren anlayışla artık yeni bir anayasaya kavuşacaktır. Bu, Türkiye için bir fantazi değil, bir zorunluluktur. Cumhuriyetimizin ikinci asrına girerken, sözü güçlü, gücü tesirli bir Türkiye'nin kurulabilmesi için böyle bir ödevi TBMM yerine getirecek, bu bizim boynumuzun bir borcu olarak milletimize karşı bir sorumluluğumuz olacaktır.

"Sapkın ideolojilerin Türk milletini de esir almasına müsaade etmeyeceğiz"

Türkiye'nin toplumsal yapısının en güçlü alanlarından birisinin, "sağlam aile yapısı" olduğuna işaret eden Kurtulmuş, sözlerini şöyle sürdürdü:

Bütün dünyada olduğu gibi Türkiye'de de aile yapısını tehdit eden birtakım akımların, hem de sözde çağdaşlık adı altında gündeme getirildiğini hep beraber görüyoruz. Sağlam aile yapımızı güçlendirmek için ne gerekiyorsa bunu yapacağız ve bu çerçevede de hep beraber güçlü bir şekilde aile yapısını korumak için milletimizin bu gücünü seferber edeceğiz. Dünyanın birçok yerinde aile yapısını ortadan kaldırmak için ortaya çıkan birtakım sapkın ideolojilerin Türk milletini de esir almasına müsaade etmeyeceğiz, bu konuda uyanık olacağız ve milletimizin en büyük değeri olan aile değerini, önümüzdeki yüzyılın yapıcı unsurlarından birisi olarak ele alacağız.

"Kurumlar gözden geçirilmelidir"

Birleşmiş Milletlerin (BM) beş ülkenin insafına terk edildiğini, bu ülkelerden biri ya da birkaçının herhangi bir sorunun aktörü olduğu için hiçbir sorunun da çözülemez hale geldiğini aktaran Kurtulmuş, şunları kaydetti:

Dünyanın neresinde hangi problem varsa, çözülememesinin temel nedeni, beş ülkenin garanti altına aldıkları bu sistemin felç olması, yıkılmış olması ve artık hiçbir hayati fonksiyonun kalmamış olmasıdır. Sadece BM değil, dünyada barışı, esenliği her alanda kurmak için kurulmuş neredeyse kurumların tamamına yakını fonksiyonsuz hale gelmiştir. Dünya Bankası'ndan BM'ye, NATO'dan Avrupa'nın güvenlik ihtiyaçlarına kadar birçok alanda kurumlar yeniden gözden geçirilmek zorundadır.

Onun için diyoruz ki, Türkiye'ye, Cumhuriyetimizin ikinci asrında üzerine düşen bir başka sorumluluk ise yeni yeni küresel, siyasal ve ekonomik bir mimarinin kurulması için öncülük ve sözcülük etmektir. Önümüzdeki dönemlerde, bunu gençlerimiz için söylüyorum, siz hayatınızın en aktif zamanında yeni bir BM kurulduğunu ve BM'nin kuruluşunda da Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin öncülük yaptığını görecek ve buna şahit olacaksınız.

 

Independent Türkçe, AA

DAHA FAZLA HABER OKU