Kaçarak barışı sağlamak!

Hangisi daha önemli: Libya-Libya barışı mı, yoksa Libya-İsrail barışı mı?

Libya Dışişleri Bakanı Necla Menguş'un İsrailli mevkidaşı Eli Cohen'le "gizli" görüşmesi ülkede de infial yarattı. Trablus'ta sokağa çıkan yüzlerce gösterici İsrail bayrakları ve Menguş'un fotoğraflarını yaktı / Fotoğraf: Twitter

Libya Dışişleri Bakanı Necla el-Menguş'un İsrailli mevkidaşı ile Roma'da görüşmeye, kendi kişisel kararıyla, liderliğiyle koordinasyon olmadan karar verdiğine ve "diplomatik deneyim eksikliği" nedeniyle Roma toplantısının "bireysel bir eylem" olduğuna inanılması mümkün değil.

Abdulhamid Dibeybe hükümeti şu an her ne kadar ifade ettiğim şeyleri kamuoyuna sunmaya çalışsa da tüm bunlara inanmak mümkün değil.

Zira buradaki soru, toplantının hikâyesinden daha büyük. Soru şu:

Bölünmüş ve sorunlu ülkelerdeki geçici hükümetler veya liderleri, aynı devletlerin bileşenleriyle gerçek iletişim sağlamadan önce neden İsrail'le temas kurmaya çalışıyor?

Dibeybe hükümeti neden İsrail'le iletişim kurmaya çalışıyor? Muammer Kaddafi rejiminin onlarca yıldır yok ettiği devlet anlayışından geriye bir şey kaldı mı?

Bugün Libya bölünmenin, silahların ve dış müdahalenin ağırlığı altında inliyor.

Libya, ülkede durum kötüleşirken ve çekişmeler sürerken, yönetme ve iktidar iddiasında bulunan birtakım 'kafalar' haline geldi.

Peki bu noktada hangisi daha önemli: Libya-Libya barışı mı, yoksa Libya-İsrail barışı mı?

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Bu sadece Libya için değil, İsrail'le anlaşmaya varan, barışan ya da ilişki kurmaya başlayan Sudan için de geçerli.

Siz buna ne derseniz deyin. Bunun ardından Sudan'da sivil toplum ile ordu arasında gerçek bir siyasi mücadelenin yanı sıra en önemli iki askeri unsur arasında silahlı çatışma çıktı.

Sudan'ın İsrail'le ilişkisinden ne gibi yararları oldu?

Bazıları, Sudan'ın uluslararası yaptırımların ve ABD yaptırımlarının kaldırılmasından fayda sağladığını ve yalnızca İsraillilerle ilişki kurarak uluslararası topluluğa geri dönebildiğini söyleyebilir.

Evet, bu doğru. Ama Sudanlılar artık Ömer el-Beşir'in iktidarı döneminde zaten harap olan ülkelerinden geriye kalanları da kaybediyorlar ki bu şüphesiz en kötü dönemdir.

Sudan için yaşananlar daha çok plastik cerrahiye benziyordu. ABD ile kapıları açmak için İsrail ile olan ilişkinin hikayesinden faydalanmayı başardı.

Ancak ülke şu anda her şeyi yok edecek bir askeri çatışmanın içinde.

Aynı şey şu anda sıcak bir ortamda bulunan ve çeşitli şekillerde patlama tehlikesiyle karşı karşıya olan Libya'da da yaşanıyor.

Bu bize Sudan veya Libya'daki iç barışın, Libya olayında Dışişleri Bakanı'nın kaçmasına yol açan veya Sudan'daki gibi askeri çatışmaların takip ettiği ilişkilerden veya barıştan daha önemli olduğunu gösteriyor.

İsrailliler açısından ise 'Roma toplantısı' haberinin sızdırılmasının sadece pervasızlığın kanıtı olmadığı şüphe götürmez.

Daha ziyade bu, İsrail'deki yargı değişikliklerinin arka planında meydana gelen bölünmenin ortasında kendi iç imajını parlatmak için herhangi bir olumlu haber arayan aşırılıkçı Netanyahu hükümeti için bir krizin kanıtıdır.

Bu nedenle artık kaçarak barışı sağlamakla karşı karşıyayız. Çünkü Sudan'dan Libya'ya, hatta sonuçsuz, tavizsiz, bedava resim isteyen İsrail'e kadar herkes kendi iç krizinden dış barışla kaçmak istiyor.

Kesin olan şu ki, gerçek barış geldiğinde mevcut İsrail hükümeti düşecek. Çünkü bu konuda yeterli niteliklere sahip değil.

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir. 

Independent Türkçe için çeviren: Muhammed Furkan Yeşil

Şarku'l Avsat

DAHA FAZLA HABER OKU