NEOM: İnsan merkezli bir uygarlık

NEOM projesinin 2030 yılına kadar yaklaşık 100 milyar dolar katkıda bulunması bekleniyor

The Line tasarımları, geleceğin bir yansıması / Fotoğraf: SPA

Veliaht Prensi Muhammed bin Selman liderliğindeki 2030 Vizyonu kapsamında yer alan NEOM şehir projesi, insan merkezli yeni bir medeniyete doğru emin bir adım mı?

Bu, geçen günlerde ABD merkezli Discovery Channel'da gösterilen belgeselle doğrulandı.

Veliaht Prensi Selman, belgeselde "Suudi Arabistan'ın NEOM projesi aracılığıyla gelecek için yeni bir medeniyet inşa etmek ve daha iyi bir gezegen için diğer ülkeleri de benzer şeyler yapmaya teşvik etme vizyonunu" ifade etti.

Bunun kanıtı, Suudi Arabistan nüfusunun 2030 yılına kadar 50 ila 55 milyona ulaşması beklendiğinden, artan nüfus açısından ülkenin iç kesimlerinde NEOM şehri bir ihtiyaçtır.

Sunulan model, mavi gezegeni tüm dünyanın maruz kaldığı şiddetli ekolojik savaşın yıkımlarından kurtarmak için küresel bir vizyon modelinin belirginleştirilmesine katkıda bulunuyor.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Kızıldeniz kıyısında böylesine kozmopolit bir şehir hakkında düşünmek, alışılmışın dışında bir düşünce tarzı olarak, 2030 yılı sonuna kadar Suudi Arabistan'daki mevcut altyapının tam kapasitesinin tüketilmesi beklentisi ve Suudilerin demografik gelişmelerine yanıt olarak geliyor.

Bu ise önemli bir gerçeği, yeni şehirlerin inşa edilmesi ihtiyacını gündeme getiriyor. Diğer husus ise genel olarak 'NEOM' projesinin özelde ise 'The Line' şehrinin yapısı ile ilgili.

The Line, çevre ile tutarlı vizyona sahip bir yerleşim kentinin özüne dayanıyorve doğa ile uyum içinde yaşamak için ideal sürdürülebilirliği sağlıyor.

The Line'ın tasarımları, Suudi Arabistan'ın 'geleceğin şehirlerinin' nasıl olması gerektiğine dair vizyonunu yansıtıyor.

Tıpkı, insanlığın yakın zamandaki tehlikeli iklim değişikliği olgularıyla mücadele etme isteğinde olduğu gibi.

'Geleceğin şehirleri' için koşulların başında kalabalık caddelerin ve gürültülü arabaların olmadığı bir ortam geliyor.

Harika gezegenimizi ölümcül sera gazlarından oluşan bir tuzak balonuna dönüştüren emisyonlardan bahsetmiyorum bile.

NEOM projesi, bölge arazisinin yüzde 95'inin doğal haliyle korunmasına katkıda bulunuyor.

Geleneksel şehirlerde olduğu gibi ulaşım ve altyapıya önem vermek yerine, insan sağlığını ve refahını mutlak bir öncelik haline getirmek için yüzde yüz yenilenebilir enerjiyi temel alıyor.

Suudi Arabistan'ın kuzeybatısında yer alan NEOM projesinin en faydalı ve güçlü yanı, gözleri ve zihinleri doğal zenginlik ve nimetlerle dolu bakir bir doğal alana çevirmesidir.

Ayrıca dağlar, vadiler, plajlar, adalar ve vahalar arasında yaratıcı bir çeşitliliğe sahiptir ve bu onu mükemmel bir turizm bölgesi haline getirir.

NEOM projesi, Krallık topraklarındaki mevcut ve gelecekteki sorunlarla başa çıkmada, modern bir şekilde düşünen geniş bir stratejik vizyon dahilinde ortaya çıktı.

Geniş ve uçsuz bucaksız toprakların, mevcut finansal likiditenin yanı sıra iyi altyapının olması ve en önemlisi Suudi Arabistan'ın sahip olduğu siyasi istikrar, onu G20 içinde aktif ve etkili bir üye yaptı.

NEOM yeni ve inovatif çözümler sunan bir şehir. Özellikle çok katmanlı kentin iç yapısını ortaya koyan istisnai tasarımlar çerçevesinde yenilikçi çözümler sunan bir kent olarak, düz yatay kentlerin sorunlarına eğilirken, bu sayede kentsel gelişme ile doğanın tüm kaynaklarıyla korunması arasındaki uyumu yakalıyor.

Discovery Channel'ın belgeseli, genç Suudi liderliğinin insanı geliştirmeyi ve sorun ve çözümü birlikte merkeze alan geniş ve emin algısını hatırlatıyor.

Gücü akıllıca tutan, azimle çalışan ve sağlam düşünen, hayalleri gerçeğe dönüştürebilen eli gösteren belgesel, şüphe duyanları dahi şaşırttı.

Büyük İtalyan göstergebilimci merhum Umberto Eco'nun 'aptallar lejyonu' olarak tanımladığı sosyal medya araçlarının arkasına sığınmış, sahada yaşanan yaratıcı gelişmeleri sorgulamaya çalışanlar durdurulamaz tepkiyi temsil ediyor.

Günümüzde insanlar filozoflar tarafından yönetilen şehirlere talip olmuyor ve 'erdemli şehir' hikayesi artık kimseyi meşgul etmiyor.

Öfkeli tabiat karada, denizde ve gökte zulmüne karşılık olarak insanlık hakkındaki hükmünü acıyla verdi.

İnsanlık ve gezegenle ilgili değişimlerin artan hızı, bugün yaşam ritminin yoğunlaşmasıyla birleşiyor ve İspanyolca'da bazılarının 'rapidacion' dediği şeye dönüşüyor.

Değişim, karmaşık sistemlerin dinamiklerinin bir parçası olsa da günümüzde insan müdahalelerinin dayattığı hız, biyolojik algının doğal boyutuyla çelişiyor.
 


The Line, (özellikle eko-şehirler iklim değişikliği sorununa modern ve insani yanıt haline geldikten sonra) insan düşüncesinde devrim yaratabilen bir şehir ve doğa lehine bir devrim olarak ortada duruyor.

En iyi yol, işkence gören insanlığımızı, insanlığın ölümü ve mavi gezegenin patlamasıyla tehdit eden rahatsız edici bir ekolojinin feci etkilerinden kurtarmaktır.

Belki de büyük ülkelerin aydınlanmamış narsisizmleri ve daha sonra ekinleri yok eden hızlı kâr peşinde koşmaları nedeniyle geri adım attığı şey, The Line ile başarılacaktır.

Yatay şehir, temiz enerji selinin ortasında, yüzde yüz oranında yükseliyor. Bu, Suudi Arabistan'ın muazzam petrol kapasitesine rağmen, küresel sıcaklığın düşürülmesine katkıda bulunma vaatlerinin artık sahada gerçeklere dönüştüğü anlamına geliyor.

Ve bu, rakip uluslararası kutuplar tarafından ortaya atılan gerçek dışı ifadeler ve sloganlarla boş bir rant değil. Zira gezegenin olmasını istediği gibi gitmesine izin veriyor.

NEOM'un ekonomik başarılarını gözden kaçırmak mümkün mü?

Yaratıcılık yolları sunan, yeni işler yaratan, işsizlikle mücadele eden yenilikçilik ekonomisinin yolları ve rotaları, Suudi Arabistan gençliğini çeken gerçek güç olmaya devam ediyor.

Bu, bireylerin kendilerini ve yeteneklerini geliştirmek, refah elde etmek ve uluslarının şanını bir kez daha yüceltmede gerçek ortaklar olmaları için onlara fırsatlar sağlayan, doğuştan gelen doğalarını güçlendirmek anlamına gelir.

Suudi Arabistan'ın hasılasına gelince, NEOM projesinin 2030 yılına kadar yaklaşık 100 milyar dolar katkıda bulunması bekleniyor.

Özellikle altyapının tamamlanmasıyla birlikte bölgenin liman, havalimanı ağı, sanayi alanları ve sanat merkezlerini de içeren yaratıcılık merkezleri de desteklenecek.

NEOM, yakında ABD'nin Florida eyaletine benzeyecek mi? Belki de onun da ötesinde olacak. İşte bu, rekabeti, sınırları, kısıtlamaları olmayan Suudi rüyası...

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir. 

Şarku'l Avsat

DAHA FAZLA HABER OKU