Millet İttifakı: İftira atarak sonuç almaya çalışıyor

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın cami avlusunda gündeme getirdiği iddia yalanlanmasına rağmen miting meydanlarında dile getiriliyor. "Diyanet'i kapatacaklar" tartışması sürerken buna "Cezaevlerini boşaltacaklar" eklendi

Terörist Demirtaş'ı ve Sorosçu Kavala'yı serbest bırakacağını küstahça açıklamıştır. PKK ile müzakere ve mütareke Kılıçdaroğlu'nun gündemindedir. HDP'nin kayyum partisi Yeşil Sol Parti, Kılıçdaroğlu ile yan yanadır. Diyanet İşleri Başkanlığını kaldıracağını, terörle mücadeleyi durduracağını, Türk askerini Irak ve Suriye'den çekeceğini açıklayan iç işgal cephesi Kılıçdaroğlu ile emel ve eylem birlikteliği içindedir."

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Bu sözler Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli'ye ait.

Bahçeli bu sözleri dün Kastamonu'da "14 Mayıs'ta Aziz Milletim Sıra Sende" temalı açık hava toplantısında söyledi.

Benzer cümleleri AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da birçok kez dile getirdi.

Ne Kudüs ne de Mekke kaybedildi 

Daha önceki seçimlerde de benzer ifadeler kullanıldı.

Örneğin Erdoğan 23 Haziran yerel seçimlerini Mısır'daki Muhammed Mursi'nin ölümüyle ilişkilendirerek, "Pazar günü Sisi mi diyeceğiz, Binali Yıldırım mı?" sözlerine yer vermişti.

Hatta kimi AK Partili siyasetçiler "Esenyurt'u kaybedersek İslam'ı, Kudüs'ü ve Mekke'yi kaybederiz" diyecek kadar çıtayı yükseltmişti.

 

Bahçeli - Erdoğan
Devlet Bahçeli - Recep Tayyip Erdoğan / Fotoğraf: AA

 

Binali Yıldırım seçilemedi ama ne Kudüs ne de Mekke kaybedildi.

İfadeleri kullanan lider oldu mu?

Yine bir seçim arifesinde kimi siyasetçiler uzun süre tartışılacak ifadeler kullanıyor.

Gerçekten "Diyanet'i kapatacağız" veya "Cezaevlerini boşaltacağız" denildi mi?

Millet İttifakı'nda yer alan parti liderlerinden bu sözleri sarf eden oldu mu? Neden bu sürekli gündeme getiriliyor?

Millet İttifakı'nın temsilcileri, söz konusu iddiaları Independent Türkçe'ye değerlendirdi.

"Dertleri algı yaratmak"

Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA) Sözcüsü İdris Şahin, söz konusu iddiaların kesinlikle doğru olmadığını söyledi. 

Bahse konu iddiaların ortak mutabakat metninde ve Millet İttifakı'nda yer alan siyasi partilerin parti programında yer almadığını kaydeden Şahin, Cumhur İttifakı'nı algı yarattığı görüşünde.

 

İdris Şahin
İdris Şahin / Fotoğraf: Twitter

 

Cumhur İttifakı'nın seçime gidilen bu süreçte algı ile vatandaşı etkilemeye yönelik açıklamalara yöneldiğini aktaran Şahin, "Bunlar son derece çirkin yaklaşımlar, doğrudan bir siyasi parti liderinin ağzından çıkmamış bir sözü çıkmış gibi göstermiş olmak açıkça bir çirkinliktir. Bunu başka bir şeyle izah etmek, ifade etmek mümkün değil. Dertleri algı yaratmaktır" diye konuştu.

"İftiralarla işimiz yok"

Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Bülent Kaya da Şahin ile benzer görüşte.

Millet İttifakı olarak iftiralarla bir işlerinin olmadığını dile getiren Kaya, "Biz milletimize vereceklerimizle ilgileniyoruz" dedi.

 

Bülent Kaya
Bülent Kaya / Fotoğraf: Twitter

 

"Hangi lider söylemiş, açıklasınlar" çağrısında bulunan Kaya, "Medya mensupları olarak siz bu sözü edilen genel başkanların hepsini takip ediyorsunuz, böyle bir şey varsa herhalde öncelikle sizin haberiniz olur" yorumunda bulundu.

Kaya'ya göre millete verecek bir şeyi olmayan iktidar, rakiplerini kötülemek, algı oluşturmak ve iftira atmakla sonuç almaya çalışıyor.

"Dini, milli ve hamasi konulara bel bağladılar"

Demokrat Parti Genel Başkan Yardımcısı Bülent Şahinalp ise söz konusu iddiaları 21 yıl boyunca iktidar olanların verdikleri vaatleri yerine getirememesine bağladı.

Ülkenin gerçek gündeminin açlık, yokluk, insanların çocuklarının beslenme çantasına gıda koyamaması olduğunu ifade eden Şahinalp, "Fileler boş, tencereler dolmuyor. Gerçek gündem bu" değerlendirmesinde bulundu.

 

Bülent Şahinalp
Bülent Şahinalp / Fotoğraf: Twitter

 

Halkın gerçek gündemine ilişkin çare ve çözüm bulamayan iktidarın milli ve hamasi söylemlere başvurduğunu savunan Şahinalp, devamında şunları kaydetti:

"İşte seccade, cami diyorlar. Buralara sığınarak oy devşirme çabasında ama halkımız gerçeği görmüş durumda. En son sınavlarda mülakatı kaldıracaklarını söylediler. Peki elinizi tutan mı var? Niye daha önce kaldırmadınız, niye şimdi kaldırmıyorsunuz? Yani sadece hayat pahalılığı değil, uyguladıkları tüm politikalarla tamamen başarısız olmuş bir iktidar var. Dolayısıyla yapabildikleri dini, hamasi ve milli konulara sarılmak zorunda kaldılar."

"Kendi siyasetleri açısından çok tehlikeli ve çok yakışıksız"

İYİ Parti Genel Sekreteri Uğur Poyraz ise her şeyden önce siyasetin özveri, titizlik, ahlak ve sağduyu üzerine kurulması gerektiğine vurgu yaptı.

Bugüne kadar Türkiye'de muhalefette Altılı Masa'yı oluşturan genel başkanların bahsedilen ifadelerin olmadığı gibi söz konusu ifadelerin bir manasının da olmadığı belirterek, "Türkiye'de biz sistemi değiştireceğiz derken tek adam rejimini değiştirmekten bahsediyoruz. Türkiye'nin mevcut kurumlarını, devletin ödev ve görevleriyle 14 Mayıs'ta iktidar olacak Millet İttifakı devlette devamlılığı, terörden tutun diğer tüm hassasiyetlerine kadar tutumunu devam ettirecektir" ifadelerini kullandı.

 

Uğur Poyraz
Uğur Poyraz / Fotoğraf: Twitter

 

Türkiye'de insanların inanç ve ibadet özgürlüklerini merkeze alan bir anayasanın olduğunu hatırlatan Poyraz, sözlerini şöyle tamamladı:

Anayasa metni açıp okunduğunda bunlar yazar. Her şeyden önce hem Cumhuriyet değerlerimize hem de dinimize, gelenek ve göreneklerimize son derece hassas bir şekilde hayatlarımızı idame ettiriyoruz. Bunlar devlet ve iktidarı o kadar karıştırdılar ki bunu karıştırmakla mütevellit iktidarı kaybetme korkusuyla artık ellerindeki medya imkanlarıyla asılsız ve gerçeğe aykırı beyanları ifade etmekten ar etmiyor, geri durmuyorlar. Bu kendi siyasetleri açısından çok tehlikeli ve çok yakışıksız. Bugüne kadar ki siyasi kariyerleri açısından yakışıksızdır."

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU