Bitcoin ve teknoloji hisselerinde ayı piyasası hakim: En büyük riskse kripto parada

Önemli olan, ürünleri sağlam talep gören bilhassa Apple ve Microsoft gibi şirketlerle genel itibarıyla abartılmış şirketler arasında ayrım yapmak

Enflasyon rakamları ne kadar yüksekse kripto hisse fiyatlarındaki tepki de o kadar zayıflıyor (AP)

Bitcoin'iniz var mı? Varsa eğer, şimdi pazartesiye (9 Mayıs) kıyasla biraz daha zengin ama yıl başındaki halinize göre çok daha yoksul hissediyor olabilirsiniz. Bitcoin; kripto para ve yüksek teknoloji hisselerinde geçen yılın kasım ayından beri süregelen ve son birkaç gündür de hız kazanan tehlikeli ayı piyasasının uç örneklerinden sadece biri.

9 Mayıs Pazartesi gece işlemlerinde kısa süreliğine 30 bin doların altına düşen Bitcoin bugün (10 Mayıs) 32 bin dolar civarında işlem görüyor. Bu da onu kasımdaki yaklaşık 68 bin dolarlık zirvesinin yarısından daha düşük bir fiyata getiriyor ve bu yıl içinde para birimi yaklaşık üçte bir oranda değer kaybetmiş oluyor. Ama bu aşırı bir durum değil. İkinci en değerli kripto para birimi Ethereum da dün görece iyi bir gün geçirdi ama aynı şekilde yıl içerisinde üçte bir değer kaybetti.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Benzer düşüşler, Amerika'nın yüksek teknoloji devlerinin safları içinde neredeyse her yerde belirgin. Uber bu yıl şu ana kadar yüzde 45, Facebook (ya da artık Meta Platforms dememiz gerekiyor) yüzde 42, Amazon yüzde 35, Tesla yüzde 34 ve Google (şimdi Alphabet oldu) yüzde 22 değer kaybetti.

Apple'ın değeri bile yüzde 16 azaldı. Ocak ayının başında 3 trilyon dolar değeriyle nasıl da dünyanın en değerli şirketiydi, hatırlıyor musunuz? Hâlâ en değerli şirket konumunda olsa da şu anki değeri sadece 2,5 trilyon dolar. CNBC, teknoloji devlerinin geçen hafta sadece üç gün içinde 1 trilyon dolardan fazla değer kaybettiğini hesapladı. Buna kripto paradakiler de dahil diğer kayıpları da eklersek, balon gerçekten de patladı.

Şimdi, bunun satın alımlar için iyi bir zaman olduğunu, yani "düşüşteyken satın al" ilkesini savunabilirsiniz ve uzun vadede, riskinizi yaydığınızı da varsayarsak, bu konuda haklı çıkabilirsiniz. Ancak değerlerde bir yıkım yaşandığı su götürmez. Halk, birkaç ay öncesine göre ya da en azından birkaç ay önce olduğunu sandığı seviyeye nazaran daha yoksul. Bunun ekonomik sonuçları var.

İlk olarak "geçinemeyen", yani mevcut varlıklarının değeri onların zamanında ödediğinin altına düşen bazı yatırımcılar olacak. Bu durum, hisse seçimi kadar zamanlamayla da ilgili. Bir yıl veya daha da önce almışsanız, muhtemelen hâlâ kârdasınızdır. Son 6 ay içinde almışsanız, muhtemelen zarardasınız. Zürih merkezli çevrimiçi bir piyasa istihbaratı şirketi Glassnode, kripto paradaki yatırımcıların yüzde 40'ının pek tabii geçinemiyor olabileceğini tahmin ediyor.

Değerin bu şekilde yıkılıyor olması önem taşıyor mu? Belki de daha en başında gerçek bir değer yoktu. Bitcoin satın almak için borç para alanlar varsa, bu bizzat onlar için çok kötü bir haber. En azından şu ana kadar tam tersi etkisinin olduğu gibi görünüyor olmasına rağmen, tecrübesiz yatırımcıların kendilerini enflasyondan koruyacağı fikrinin cazibesine kapılarak kripto para satın almaya çekilmiş olmasından endişe duyuyorum.


Enflasyon rakamları ne kadar yüksekse kripto hisse fiyatlarındaki tepki de o kadar zayıflıyor. Ancak bireysel yatırımcılar zarar görse de kayıpları bankacılık sisteminin sağlamlığını tehdit edecek kadar büyük değilse, genel bir felaket söz konusu olmaz. Bununla birlikte, piyasanın ruh halinin değişiminden kaynaklı zincirleme etkiler var ve gelecek haftalarda bunu takip etmek gerekecek.

Birilerinin dikkatini çekmek için hisse senedi opsiyonlarına bel bağlayan yüksek teknoloji şirketlerinin uygulamada bazı sorunları var. Patlama yaşanan bir piyasada bu baştan çıkarıcı bir durum olsa da hisse senedi fiyatları düşmeye başlar başlamaz bu opsiyonlar mevcut çalışanlar için daha az değerli ve belki yeni çalışanlar için de değersiz hale gelir. Dolayısıyla birilerini cezbetmek için maaşların artırılması gerekir. Bu maliyetleri artırır ve az buçuk da olsa kazancı azaltır, dolayısıyla da hisse fiyatlarına zarar verir.

Daha büyük sorunsa makroekonomik etki olacaktır. Servet aslında hiçbir zaman var olmamışsa bile halkın daha yoksul hissettiği gerçeği diğer varlık fiyatları üzerinde etki göstermeye başlayacak. Bu etki için San Francisco konut fiyatlarına ve benzeri varlıklara bakabilirsiniz, buralarda zayıflığın erken işaretleri var. Fakat neyin daha artan ipotek maliyetlerine verilmiş tepki sonucu değişen genel ruh haliyle ve neyin teknolojiye verilen reaksiyonla ilgili olduğunu ayırt etmek imkansız. Tahminim, konut fiyatlarını, hisse fiyatlarındaki hareketlerden ziyade yüksek teknoloji merkezlerindeki işgücü talebinin belirleyeceği yönünde ama bu sadece bir tahmin.

Peki başka neye bakmak gerekir? Her ayı piyasasının doğal bir ömrü vardır. Bunların ortalama süresi 9,6 aydır: Yani bu tipik bir ayı piyasasıysa ve geçen kasımı da zirve olarak alırsanız, yüksek teknoloji hisseleri yaz sonu veya sonbahar başlarında dibi görecek olmalı.

S&P 500 endeksindeki düşüş yüzde 20'yi görmediğine göre, daha geniş çaptaki hisse senetleri için henüz bir ayı piyasası yok. FTSE100 de o kadar düşmedi. Bunu olumlu da olumsuz da görebilirsiniz; en olumlu görüşü benimseme eğilimiyle ben, Birleşik Krallık merkezli şirketlerin yatırımcılar için hiç olmazsa makul bir değer sunduğunu düşünüyorum. Önemli olan, ürünleri sağlam talep gören bilhassa Apple ve Microsoft gibi şirketlerle genel itibarıyla abartılmış şirketler arasında ayrım yapmak.

Peki ya Bitcoin? Bitcoin'in "bir balonun, saadet zincirinin ve çevresel felaketin bir araya gelmesi" olduğunu söyleyen Basel'deki Uluslararası Ödemeler Bankası'nın başkanı Agustin Carstens'a katılıyorum. Ancak bu ta Şubat 2018'de, yani 4 yıldan uzun bir süre önce, Bitcoin 10 bin dolar civarında işlem görürken söylenmişti. O dönem satın almışsanız, şu an her şeye rağmen yine de kârda olacaktınız. Ama büyük sınav yaklaşıyor ve bence nihayetinde Carstens haklı çıkacak.

 

https://www.independent.co.uk/independentpremium/voices

Independent Türkçe için çeviren: Kerim Çelik

Bu makale kaynağından aslına sadık kalınarak çevrilmiştir. İfade edilen görüşler Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independent

DAHA FAZLA HABER OKU