Ayrımcılığın son türlerinden olan obezite iş yerlerinde koruma altına alınmalı mı?

Obezitenin tek bir nedeni yok, obezite bir ‘seçim’ de değil ancak doktorlar dahil birçok kişi sorunu yaşayan insanların karakterleri veya iradeleri hakkında yargıda bulunmada hızlı davranıyor

Stephen Bevan - The Independent 

İngiltere’nin gelecekteki rekabetçiliğinin bizim başarımıza bağlı olacağı söylendi. “Bilgiye dayalı” bir ekonomi olarak, zeki ve bilgi teknolojileri konusunda deneyimli çalışanlarla bilgi birikimini ortaya koyarak ve satarak bu başarı elde edilebilir.

Peki ya bir çalışan olarak değeriniz sadece dış görüntü ise? Nasıl göründüğünüzün ne bildiğiniz kadar önemli olduğu sözde “estetik işgücü piyasasında” bir emir eri olmanın gerçekliği nedir?

Birçok hizmet sektörü işletmesi, çalışanlarının görünümleri ve kişisel bakım standartlarına yönelik talepleri nedeniyle son yıllarda ciddi biçimde denetime tabi tutulmaya başladı.

Dısney kurumu yüz kılı ile ilgili kurallarında birtakım değişiklikler yaptı. Örneğin, erkek çalışanlar için “iyi görünüm” ve “kötü görünüm”ün şartlarının ne olduğunu belirledi.

2016 yılında, Dörchester Hotel, çalışanlarının saçlarını, tırnaklarını ve makyajlarını nasıl yapacaklarıyla ilgili şartlarını abarttığı gerekçesiyle eleştirildi. The Independent haberlerinde yayınlandığı üzere, geçen hafta Pakistan Uluslararası Havayolları, kabin ekibine Ocak ayının sonuna kadar kilo vermelerini yoksa cezalandırılacaklarını söyledi.

Kilo ile ilgili kurallar koyan işverenlerin, tam da obezite damgasıyla mücadele etmeye çalıştığımız bu zamanlarda ciddi anlamda hadlerini aştığını düşünüyorum.

Obezite halen İngiltere’nin en acil halk sağlığı sorunlarından biri ve birçoğumuzun bayram tatilinden sonra birkaç kilo vermeye karar verdiği şu sıralarda Ulusal Obezite Farkındalık Haftası’nın ana odağı aşırı kilolar. Birleşik Krallık'ta, 10-11 yaşları arasındaki 25 çocuktan birinin ciddi şekilde obez olduğu ve 2035'te hastalık derecesinde obez olan yetişkin sayısının iki katına çıkacağı tahmin ediliyor.

Çalışma çağındaki nüfusa ait obezite meselesi ile pek ilgilenilmiyor ancak bu nüfusta da aşırı kilo artışı yaşanıyor. Bazı çalışmalar çalışanların üçte birinin obez olduğunu gösteriyor. İngiltere Halk Sağlığı, obezite ve fazla kilo sebebiyle çalışanların her yıl 16 milyon gün ise gidemediğini belirtiyor. Obeziteden dolayı ise gidememe durumu tam da İngiltere’nin verimlilik rakamlarının uluslararası standartlara göre düşük olduğu bir zamanda gerçekleşiyor.

İşyerinde obez kişilerin sıklıkla tembel, öz disiplinden yoksun, daha az kabiliyetli, daha az rekabetçi ve motivasyonsuz görüldüğü gibi olumsuz klişeler hala yerini koruyor.

Bu klişeler, obez çalışanlar için dezavantajlara sebep oluyor. Daha düşük başlangıç ​​ücreti, daha az ise alınma başarısı ve iş arkadaşları tarafından daha düşük değerlendirme gibi kanıtlar obez insanların karşı karşıya kaldıkları sorunları ortaya koyuyor. Obez çalışanlar ayrıca, aşağılayıcı yorumların hedefi olma, engellenen terfiler veya kiloları nedeniyle kovulma gibi şikayetlerden bahsediyor.

İşverenlerin yüzde 45’i, obez adayları ise almaya daha az eğilimli olduklarını söylüyor. Obez insanların, yetenekli liderler olarak kabul edilme veya kariyer potansiyeline sahip olma ihtimalleri düşük görülmesine rağmen, tehdit ve taciz yaşama olasılığı daha yüksek. Obez kadınların özellikle müşteriyle birebir iletişim kurması gereken meslekleri edinme olasılıkları ise daha düşük.

Geçen yıl aşırı kilolu çalışanların bir saat kadar ise geç gelmelerine izin verilmesi gerektiğini söylediğimde yanlış anlaşılmıştım. Birçok insanın hala obeziteyi kabul edilebilir son ayrımcılık şekli olarak gördüğünü fark ettim.

Damganın üstesinden gelmek için önce kendi önyargılarımıza meydan okumalıyız.

Net olduğumuz konu, tek bir obezite sebebinin olmadığı ya da obezitenin bir “seçim” olmadığıdır, ancak pratisyen hekimler dahil birçoğumuz, obezite sorunu yaşayan insanların karakterleri veya iradeleri konusunda karar vermede hızlıyız. Çünkü obezite, aşırı kilolu insanlara nasıl destek vereceğimiz ya da gerçekten de desteği “hak edip” etmedikleri konusundaki düşüncelerimize gölge düşürüyor.

İşverenler, özellikle bir sağlık uzmanından alınan destekle, aşırı kilolu veya obez çalışanların yaşam tarzlarında değişiklik yapmalarına yardımcı olabilir.

Sağlıklı beslenme kampanyaları, adım ölçer kullanma veya yürüyüş toplantıları gibi giderek yaygınlaşan basit egzersizler ve işyeri sağlığını geliştirme girişimleri fark yaratabilir.

Bir süredir İngiltere’deki işverenler, obezite ve fazla kilonun eşitlik yasası kapsamında “korunan özellikler” olarak nitelendirilebileceğini belirten Avrupa Adalet Divanı'nın Kaltoft kararını dikkate almak zorunda.

Bu karar obezitenin bir sakatlık olduğunu söylemek anlamına gelmiyor, ancak obezitenin kireçlenme, tıp iki diyabet gibi neden olduğu sağlık bozukluklarının yasal kurallarının belirlediği işyeri düzenlemelerini gerektiriyor.

Çoğu durumda, açık, destekleyici ve ayrımcı olmayan iş kültürü ve insan kaynakları politikalarına sahip olmak demek, işverenlerin Kaltoft kararının detaylarına ters düşmeyecekleri anlamına geliyor.

Ancak en azından mahkemelerin şart koştuğu üzere; obezite sorunu yaşayanlar, işverenlerinin, kendileriyle birlikte çalışmaları ve bu özel durumlarını idare etme konusunda özenli olma mesuliyeti güvencesiyle ise gidebilir.

Dövmelerin artık yadırganmaması estetik iş piyasasının kurallarının değişiyor olduğuna örnek teşkil ediyor. Ancak, obezite ve fazla kilolu olanlara karşı damgalayıcı ve ayrımcı uygulamalar daha kalıcı oluyor ve üstesinden gelmek için daha fazla çaba gösterilmesi gerekiyor.

Doktorların, işverenlerin ve fazla kilolu çalışanların hepsinin üstlerine düşen sorumluluğu yerine getirmeleri gerekiyor. Ancak başlama ​​noktası kınama yerine empati ve destek olmalı.

*Stephen Bevan, İstihdam Araştırmaları Enstitüsü'nde işveren araştırma ve danışmanlık direktörüdür.

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

https://www.independent.co.uk/voices

Independent Türkçe için çeviren: Büşra Kırkpınar

© The Independent

DAHA FAZLA HABER OKU