Gazze savaşının 181. gününde Rus basını gelişmeleri nasıl görüyor?
Independent Türkçe için 3 Nisan Çarşamba günü Rus basınında yer alan haber ve analizleri derledik:
TASS:
Rusya Federasyonu, İsrail'in İran konsolosluğuna saldırısını kınayan bir bildiri taslağını BM Güvenlik Konseyi'ne sundu
Rusya Federasyonu'nun BM Daimî Temsilci Yardımcısı Dmitri Polyanski "Bu, Batılı meslektaşlarımızın gerçek niyetlerini protesto etmek için yeni bir fırsattır" diye altını çizdi.
Diplomat kendi Telegram kanalında "Görüşmelerin sonucunda İran ve Suriyeli meslektaşlarımızla anlaşmaya uygun olarak Güvenlik Konseyinin yaşanmış olayı itham eden basına açıklama tasarısını paylaştık" diye yazdı.
Bu, Batılı meslektaşlarımızın gerçek niyetlerini protesto etmek için yeni bir fırsattır. Bu belge üzerindeki çalışmaların nasıl yürüyeceğini göreceğiz.
Rusya Federasyonu BM Daimî Temsilci birinci yardımcısı, İsrail'in hareketlerinin "ne kınanması ne de doğrudan değerlendirilmesi için BM Sekreteryası tek kelime bulamamasından" duyduğu esefi ifade etti.
Daimî Temsilci Birinci Yardımcısı "Batı 'Troyka'sı diplomatik misyon binasına hava saldırısı dışında her şeyi konuştu" diye görüş belirtti.
RİA Novosti:
Avustralya Başbakanı, Netanyahu ile Gazze'deki bombardımana ilişkin görüşmesinde sinirlendi
Avusturalya Başbakanı Anthony Albanese,İsrailli meslektaşı Benjamin Netanyahu ile telefon görüşmesi sırasında Gazze Şeridi'ndeki Dünya Merkez Mutfağı Sivil Toplum Örgütü'nde görev yapan kadın vatandaşının katledilmesinden dolayı sinirlendi.
Alabanese, X sosyal ağında "Bu sabah ben Başbakan Netanyahu ile konuştum. Ben Zomy Frankkom'un katledilmesinden duyduğum gazabı ve tedirginliği ifade ettim. Zomy,Dünya Merkez Mutfağı'nın Avusturalyalı insani yardım görevlisiydi" dedi.
Kommersant:
Elnar Baynazarov ve Pavel Tarasenko'nun izmasını taşıyan haber-analiz özetle şu şekilde:
"Yiğitlerimiz kahpe rejimi cezalandıracak"
İran, Şam konsolosluğuna düzenlenen füze saldırısının ardından İsrail'den intikam alma sözü verdi
İran ve İsrail doğrudan çatışmanın eşiğine geldi. Tahran, İslam Cumhuriyeti'nin Şam'daki Konsolosluk binasına saldırının cevabının verileceğini ifade etti. Bunun sonucunda yedi askeri müşaviri de dahil olmak üzere on üç kişi hayatını kaybetti; onların arasında Devrim Muhafızlarının iki generali de bulunuyor. Uzmanlar zaten İsrail'in Kuzeyine sürekli saldırılar düzenleyen Lübnan Hizbullah grubunun daha gerçekçi enstrüman olarak görüyorlar.
Ayrıca, Tahran Konsolosluk saldırısının sorumluluğunun bir kısmının ABD'nin üzerine düştüğünü vurguluyorlar. Ve galiba intikam planının devreye sokuldu: 1 Nisan'ı 2 Nisan'a bağlayan gece son iki ayda ilk kez Suriye'nin At Tanfa bölgesindeki ABD askeri üssü İHA saldırısına maruz kaldı.
Bu, Ocak 2020'de General Kasım Süleymani'nin katledilmesinden sonra İran elit muhafızlarının en büyük kaybı.
İsrail Savunma Ordusu Temsilcisi, "İstihbaratımızın elindeki bilgiye göre burası ne Konsolosluk ne de Büyükelçilik binası. Burası sivil bina adıyla maskelenmiş Al Kudüs binasıdır" diye görüşünü ifade etti.Bu arada sonuçta İran'ın tepkisinin ne düzeyde olacağı konusunda gözlemciler farklı görüş öne sürüyor. Örneğin, Katar Ortadoğu Konseyi uzmanı Hamid Reza Azizi kendi X sayfasında İran'ın çabuk ve sert yanıt vermek zorunda olduğunu ifade etti. Çünkü farklı bir senaryo Ok diye tabir edilen şii grupları arasındaki otoritesini önemli ölçüde zedeleyebilir.
Bu olaya kadar İsrail'in Suriye'deki saldırılarına askeri yanıt vermemesini saldırılarının hedefinin güya Suriyeliler olmasıyla açıklıyordu. Ancak Hamid Reza Azizi'nin ifade ettiği üzere bu haklı çıkarma metodu artık geçerli değil. Zira bu kez İran'ın salt askeri mevkisine saldırıldı.
Washington'daki Fars Körfezi Enstitüsü kıdemli araştırmacısı Ali Alphone, Kommersant gazetesine açıklamasında şunları söyledi: Tahran İsrail ve ABD ile doğrudan çatışmalara girmek suretiyle savaşın genişlenmesi yanlısı değil.Şark bilimcinin fikrince İran yine "stratejik sabır" diye nitelendirilebilecek stratejiyi sürdürecektir.
BBC Rusça Yayınlar Servisi:
Paul Adams'ın yazısı özetle şu şekilde:
Gazze'de gönüllülerin katledilmesi: BBC'ye konuşanlar İsrail Savunma Ordusu'yla koordinasyonun yürümediğini belirtiyorlar
BM temsilcisi World Central Kitchen (WCK) adlı insani yardım kurumunun 7 çalışanının hayatını kaybetmesiyle sonuçlanan İsrail saldırınsın ya "çatışmasızlıktaki dehşet verici fiyaskonun" veya şu an yürürlükteki sistemin beyan edilen sistemin amaçlarla örtüşmemesinin sonucu olduğunu belirtti.
Pazartesi yaşanan olay World Central Kitchen gönüllüleri, Gazze halkı ve İsrail'in imajı için felakettir.
Детали (Detaylar):
Yaniv Kuboviç'in haberi özetle şöyle:
İsrail Gazze'de 'ölüm bölgeleri' oluşturdu. Oraya giden herkes vuruluyor
Bu öykü Gazze Şeridi'nde Filistinlilerin İsrail savunma ordusunun ateşi altında hayatlarını kaybetmelerinin sadece bir örneği. Halihazırda Gazze'de hayatını kaybedenlerin sayısının 32 bini geçtiği ifade ediliyor. İsrail savunma ordusu onlardan 9 bininin teröristler olduğunu belirtiyor.
Ayrıca, Gazze'de genelkurmayın sivil ahaliye açılan ateşleri soruşturan grubu çalışıyor. Zira hiç kimse kaç teröristin, terörist olarak görülmüş kaç sivilin etkisiz hale getirildiğini bilmiyor. Bu grubun işi asla kolay değil.
© The Independentturkish
