Ya kapsamlı bir barışa ulaşmak ya da yıkıcı kısas ve intikam dalgalarında boğulmak

Temel meseleyi ele almadan düşmanlıkları geçici olarak sona erdirmek, İsrail'in güvenliğini sağlamayacak ve Filistinliler için bir devletin kurulmasına yol açmayacak

Ya kapsamlı bir barışa ulaşılacak ya da yıkıcı kısas ve intikam dalgalarında boğulunacak / Fotoğraf: AFP

Son Gazze olaylarında yaşanan şiddet ve dökülen kanın boyutları göz önüne alındığında, mevcut krizi çözmek için artan geçici önlemler yeterli olmayacaktır.

Gerginliklerin şiddetlenmesi ve derin acının yayılması, cesur, iddialı ve yaratıcı bir diplomasiyi gerektiriyor.

Bundan daha azı, özellikle de Hamas hareketi ve İsrailli liderlerin karşı karşıya olduğu varoluşsal siyasi kararlar göz önünde bulundurulduğunda şiddet döngüsünü sürdürmeye yol açacaktır.

Gazze'deki krizin acilen ele alınması ve Filistin-İsrail çatışmasının temel sorunlarının, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) tarafından kabul edilen ayrıntılı bir siyasi çerçeve altında çözülmesi gerekir.

Bu önerinin hem acil hem de kalıcı sorunları ele alacak şekilde temel ve sağlam olması gerekiyor.

Filistin ve İsrail arasındaki çatışmanın sona ermesini sağlamalı ve tarafların siyasi dinamiklerinde gerçek bir değişime yol açmalı.

Bu değişim, intikam duygusunu aşmaya ve gerekirse inatçı liderleri reddetmeye teşvik edecektir.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

İsrail işgalcisi ile 7 yıldır işgal altında bulunan Filistin halkı arasında ahlaki olarak eşitlik kurmuyorum.

Ancak, her iki taraftaki acı ve ıstırap, tekrarlanan başarısız barış girişimleri ve bitmeyen şiddet sarmalının ardından karşılıklı intikam ve karşılıklı ceza kültürü yarattı.

Modern Arap-İsrail çatışmasının tarihi, özellikle Filistinlilerin işgal altında yaşadığı bölümü, şiddetin şiddeti doğurduğunun açık bir kanıtı.

Bunu, İsrailli yerleşimcilerin daha fazla toprak ele geçirmeye çalışması ve Filistinlilerin evlerini ve topraklarını savunmasıyla gördük.

Bu nedenle, Gazze'deki mevcut durumu, temel sorunu ele almadan geçici olarak düşmanca eylemleri sona erdirmek yoluyla çözmek, İsrail'e güvenlik sağlamaz ve Filistinliler için bir devlet kurmaya yol açmaz.

Arap-İsrail çatışması bağlamında barış girişimlerinin tekrarlanan başarısızlığının nedeni, bu girişimlerin uzun dönemlere yayılması ve bu süreçte siyasi liderlerin değişip yaklaşımların değişmesidir.

Bunun en iyi örneği, Başbakan İzak Rabin'in öldürülmesinin ardından Oslo Süreci ve Yaser Arafat'ın ölümüne kadarki çabalardır.

Filistinliler ve İsrailliler arasında uzun ve belirsiz bir barış sürecinin yeniden başlatılması, zor olan nihai sorunları çözmek için gerekli olan kamuoyunun desteğini toplamak için gerekli olan ivmeyi ve güvenilirliği kazanamayacaktır.

Bu sorunlar arasında sınır çizimi, güvenlik önlemleri, Kudüs'ün statüsü, mülteciler ve maddi tazminatlar yer alıyor.


Alternatifler: Barış ya da intikam

Bölgedeki mevcut kriz bir yol ayrımına geldi ve karşıt iki tarafta da önümüzde alternatifler var: Ya kapsamlı bir barışa ulaşmak ya da yıkıcı kısas ve intikam dalgalarında boğulmak.

İlk seçenek, Filistinlilere, Gazze'de 15 binden fazla kişinin trajik kaybının boşuna olmadığını düşünme fırsatı verebilir.

Ayrıca, İsraillilere, insan kayıplarına rağmen güvenliklerini sonsuza kadar garantilediklerini söyleyebilir.

Bunu başarmanın en iyi yolu, acil ve kronik sorunları ele alan kapsamlı bir barış girişimi yoludur.

Bu girişim, BMGK’nın bir kararıyla uluslararası düzeyde tescil edilmeli.

Mevcut ve acil krize, ateşkes, sınır çatışmalarının sona erdirilmesi, insani yönlerin ele alınması, yardımların sağlanması, rehinelerin takas edilmesi yoluyla yanıt vermeli.

1967 sınırları temelinde iki devlet çözümünü sağlamalı ve taraflarca kabul edilen bazı küçük değişiklikleri içermeli.

Ayrıca, Kudüs'ün statüsü ve Filistinlilerin geri dönme veya tazminat alma hakkına ilişkin özel çözümler sunmalı. 

Ayrıca bu plan, Batı Şeria, Gazze veya İsrail'deki ani saldırılardan her iki tarafı da korumak için ayrıntılı güvenlik önlemleri içermeli.

2002 yılında Beyrut'taki zirvesinde Arap Ligi tarafından kabul edilen ve İsrail'in Arap topraklarından çekilmesinin İsrail ile Arap devletleri arasındaki ilişkilerin normalleşmesine yol açacağını belirten Arap Barış Girişimi'ni teyit etmeli.

Bu sütunlardan her biri, farklı hızlarda gerçekleşebilecek genişleme ve ayrıntılandırma gerektirir, ancak hepsinin acilen ele alınması gerekir.

Aciliyet ve net bir yön veren tek bir çerçeve altında ele alınmalı.

Geçmiş müzakereler, Arap-İsrail müzakerelerinin ayrıntılı çağdaş belgelerinin bolluğunu ortaya koydu ve bunlar tüm bu yönlerle ilgili denklemler ve çözümlerle dolu.

Eksik olan tek şey, ilgili tarafların siyasi liderlerinin siyasi iradesidir.
 


Potansiyel sponsorlar

Sadece birkaç istisna dışında, Ortadoğu'da savaş ya da barışın kaderini bölgesel liderlerin kararları belirledi.

Bu nedenle, bu girişimin ilk olarak bir Arap ülkesi tarafından desteklenmesi en iyi seçenek olabilir.

Ancak, şiddetin devam etmesi ve sivil kayıpların artması, bölgesel desteğin imkansız hale gelmesine neden olabilir.

İkinci seçenek, 1973 Savaşı'ndan bu yana bölgede önemli bir rol oynayan ABD tarafından desteklenmesidir.

Ancak, İsrail'e verdiği mutlak destek, bu seçeneği zorlaştırıyor.

Özellikle Gazze olayları, ABD’yi tarafsız bir barış arabulucusu olarak rolünden mahrum bırakmıştır ve Rusya veya Çin ile bu konuda işbirliği yapmaya istekli değil.

BMGK Başkanı veya Konsey'in geçici üyelerinden birinin girişimi desteklemesi, özellikle, BM Genel Sekreteri'nin insani nedenlerle BM Şartı'nın 99'uncu maddesini etkinleştirmesi sonrasında başarılı olma şansı olan bir seçenek olabilir.

Şüphesiz, başarı zor bir hedeftir, özellikle de çalkantılı Ortadoğu'da ve küresel güçler arasında güvensizlikle dolu ilişkiler içinde.

Ancak, geçmiş uygulamaların tekrarlanması veya taviz verilmesi, yalnızca adaletsizliklerin artmasına ve daha fazla kan dökülmesine yol açacaktır.

Açık ve zor kararlar, mevcut krizi ve çatışmanın temel nedenlerini çözmek için büyük diplomatik çabalar sarf etmek olacaktır.

Aksi takdirde, bölge hem savaşçılar hem de siviller arasında şiddetli bir intikam dalgası yaşayacaktır.

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir. 

Independent Türkçe için çeviren: Büşra Kavaklıoğlu

Independent Arabia

DAHA FAZLA HABER OKU