Birkaç ay önce bir ayrılık yaşadım ve hemen sonrasında çoğu insan gibi ben de son derece üzgündüm.
Arkadaşlarım, iyi arkadaşların yapacağı şeyleri yaptı: Sonsuz destek, nazik sözler, tavsiyeler. Ama belirli bir öneri dikkatimi çekti.
Taylor Swift dinlemelisin.
İngiltere'nin kuzeyinde doğmuş 28 yaşında bir erkek olarak, özellikle de ABD'li megastarı çevreleyen korkunç çılgınlığın farkında olduğum için haliyle alaycıydım.
Geçen aylarda "Swift-mania" Amerika'yı tamamen sardı; şarkıcı-söz yazarının The Eras Tour kapsamında ziyaret ettiği şehirler onu günün belediye başkanı ilan ediyor ve hatta isimlerini onun onuruna değiştiriyor.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Swiftie'ler interneti ve görünüşe göre dünyayı ele geçirdi; çevrimiçi bilet sitelerini çökerttiler, binlerce dolar harcadılar ve hatta bazılarının Taylor'ın performanslarının ardından "konser sonrası hafıza kaybı" yaşadıkları bildirildi. Sanırım bu, bazılarının birden fazla gösteri için neden inanılmaz pahalı biletler aldığını açıklıyor.
Los Angeles County, Swift'in ağustosta Kaliforniya'daki SoFi Stadyumu'nda verdiği 6 günlük kapalı gişe konserin yerel ekonomiye yaklaşık 320 milyon dolar kazandırdığını tahmin ederken, Taylor Swift temalı kapkekler, lisanslı ürün mağazaları ve gece kulübü geceleri bir gecede şehrin her yerinde boy gösterdi.
Hatta Birleşik Krallık Başbakanı Rishi Sunak'ın tatildeyken sadece TayTay'in müziğinin çalındığı bir spinning dersine katıldığı bildirildi.
Bu olağanüstü karşılamaya rağmen, TayTay'ın etkisi ve çekiciliği tartışılamaz. Basitçe söylemek gerekirse ilk başta Taylor Swift çok komik olmalı ve kesinlikle birlikte bira içmeye gitmek isteyeceğim biri diye düşündüm.
Öyleyse neden arkadaşımın da önerdiği gibi onu dinlemeyeyim ki? Belki de Swift'in hüzünlü, beyaz kız müziğinin tartışılmaz markası, hüzünlü, beyaz bir adam üzerinde de işe yarayabilirdi.
Los Angeles konserlerinin son tarihi olan 9 Ağustos 2023'e, SoFi stadyumuna dönelim. Arkadaşımın annesinin yaptığı el yapımı 30 takas edilebilir dostluk bilekliğiyle donanmış bir halde, parlak giyimli süper fan akının arasından zar zor geçerek bilet gişesine doğru ilerledik.
Koltuklarımıza oturduk ve bekledik. Sonra gösteri başladı.
Gelecek üç buçuk saat boyunca kendimi tamamen ve beklenmedik bir şekilde çok etkilenmiş bulduğumu söylersem yalan olmaz.
Elinde gitar olan bir yabancı, haftalardır içinde debelendiğim her bir düşünceyi, duyguyu ve hissi nasıl bilebilirdi ve bunları güzel bir şarkıyla nasıl bu kadar mükemmel bir şekilde ifade edebilirdi?
O acımasız yaz (Cruel Summer) bir aşk hikayesiydi (Love Story). Bir lavanta sisinde (Lavender Haze) yaşıyordum, ama en çılgın hayallerime (Wildest Dreams) rağmen, asla (asla) bir araya gelmeyeceğimizi (Never Ever Getting Back Together) çok iyi biliyordum (All Too Well). Silkelenip atmanın (Shake It Off) zamanı gelmişti. Düşmanlık (Bad Blood) yok. Ben Bay Amerika ve kalbi kırık prensim (Ms. Americana and The Heartbreak Prince).
Etrafımda kızlar, genç kadınlar, anneler ve kız evlatları, babalar, oğullar ve yaşlılar kendilerinden geçmişlerdi. Tepiniyor, çığlık atıyor, ağlıyor, kusuyorlardı. Yanımdaki arkadaşımın gözyaşları yüzünden akarken neredeyse ağzı köpürüyordu.
Belki biraz fazla oldu ama yine de anladım. Işığı gördüm. Efendimiz ve Kurtarıcımız Taylor Swift'i kucakladım.
Bir tarikatmış gibi hissettirdi ama çok eğlenceli bir tarikat.
Kusursuz sahne geçişleri, göz kamaştırıcı kıyafet değişiklikleri ve Swift'in sahneye mutlak hakimiyetiyle (özenle hazırlanmış sahnenin bir ucundan diğerine hücum ederken adımlarını kolayca atıyor) tüm sürüyü kendine bağladı.
Swift'in canlı performanslarında her bir izleyiciye görüldüğünü ve duyulduğunu hissettirmek gibi inanılmaz bir yeteneğe sahip olduğunu daha önce duymuştum, sanki doğrudan kişilere hitap ediyormuş gibi; 70 bin kapasiteli bir stadyumda bunu yapmak hiç de kolay değildir. Ama o yine de yaptı.
Arkadaşım ve ben son şarkının ardından, sim konfetileri ve havai fişeklerin patlamasıyla çınlayan kulaklarımız ve az önce son derece dini bir deneyimi paylaştığımızın bilinciyle sendeleyerek salondan çıktık.
Kendimi arınmış, huzurlu ve terlemiş hissettim.
Taylor Swift, insan deneyimini mükemmel bir şekilde özetleyen, daima samimi ve kendinizden bir şey bulabileceğiniz şarkı yazımıyla içten bir küresel megastar haline gelerek yıllardır dünya çapında milyonlarca kişinin kalbini ve zihnini kontrol etti.
Büyüleyici ve derin eski kayıtlarını borçlu olduğumuz kendi çalkantılı ve kamuoyunca bilinen ilişki geçmişine rağmen Swift'in müziği, zorlu ayrılıkların sıradanlıklarından geçen birçok normal insan için yol gösterici bir ışık görevi görüyor.
Ve onun varlığının rahatlığı için feryat edenler sadece ayaktakımı değil. Swift, Sophie Turner'ın Joe Jonas'la ayrıldıklarını açıklamasının ardından Selena Gomez, Gigi Hadid, Cara Delevingne ve Taht Oyunları'nın (Game of Thrones) yıldızıyla dışarı çıkarken görüntülenmişti.
Bu hafta itibarıyla ABD'li şarkıcı-söz yazarının özgeçmişinde rekorlar kıran Grammy sanatçısı, milyarder, siyasi aktivist ve toplumsal adalet savaşçısı yer alıyor.
Bu listeye inanç şifacısını da eklemenin zamanı geldi zira onu canlı performansını izleyecek kadar şanslı olan herkes de bunu onaylayacak.
https://www.independent.co.uk/voices
Independent Türkçe için çeviren: Gökçe Uçak
© The Independent
