İsrail'in Hannibal Protokolü: "Kaçıranı da kaçırılanı da öldür!"

Tel Aviv, Hamas'ın elindeki rehineler sorununu çözmek için İsrail ordusunda 1986'dan 2016 yılına kadar yürürlükte olan Hannibal Protokolü'ne başvurabilir

Fotoğraf: Thomas Coex/AFP

İsrailli üst düzey üç subay, 1986 yazında, Kuzey Komutanlığı karargahında bir araya gelerek İsrail ordusu tarihindeki en tartışmalı operasyonel emirlerden birinin taslağını hazırladılar.

Bunlar, Kuzey Cephesi eski komutanı Yossi Peled, Peled'in operasyon subayı Albay Gabi Aşkenazi ve istihbarat subayı Albay Yaakov Amidror'dan başkası değildi.

Hazırladıkları bu emir taslağı, askerlerin kaçırılması durumunda ateş açılmasına ilişkin kurallarla ilgiliydi ve şu ifadeler yer alıyordu:

Bir kaçırma sırasında asıl görev, askerlerimize zarar vermek ya da onları yaralamak pahasına da olsa onları kaçıranların elinden kurtarmaktır. Kaçıranları durdurmaya ve yere yatmaya zorlamak için hafif silahlarla ateş açmak aracı ya da kaçıranları durmazsa, bu askerlerimiz vurmak anlamına gelse bile kaçıranlar tek atışla (keskin nişancıyla) vurulmalılar. Aracı durdurmak ve kaçmasına izin vermemek için her türlü çaba gösterilmeli.


İsrail'in Haaretz gazetesinin haberine göre, İsrail ordusu tarafından uygulanan Hannibal Protokolü'nü şöyle tanımlanıyor:

Hanninal Protokolü'nün amacı, ölü bir askerin rehin alınan bir askerden daha iyi olduğu temelinde ordunun bir askerin kaçırılmasını önlemek için gerekli her türlü eylemi yapmasına izin vermek olarak özetlenebilir.


İsrail'e göre Lübnan'daki savaşlardan bu yana "kaçırılan asker" demek "kabus" demek.

Kaçıranlar, Filistinli mahkumların İsrail hapishanelerinden serbest bırakılması gibi İsrail'den büyük tavizler elde etmek için rehineleri çoğunlukla bir pazarlık kozu olarak kullanabiliyorlar.

İsrail ordusunun bir askerin kaçırılmasına engel olmak amacıyla aşırı güç kullanmasına izin veren Hanninal Protokolü, askerin kaçırılmasını önlemek için hayatının dahi tehlikeye atılabileceğini öngörüyor.

Bazı subaylar bu emri, askerlerin arkadaşlarının kaçırılmalarını önlemek için kazara yaralamaları ya da öldürmeleri değil, kasıtlı olarak yaralanmalarına ya da öldürmelerine izin veren bir yeşil ışık olarak görüyor. 

Bugün, İsrail ile Hamas arasında geniş çaplı bir savaşın patlak vermesi, Hamas'ın onlarca İsrailliyi canlı ve cansız olarak ele geçirmesi ve bunun Tel Aviv üzerinde yarattığı muazzam baskıyla birlikte İsrail ordusunun 2016 yılında iptal ettiğini açıkladığı bu tartışmalı protokole İsrail'in yeniden başvurma olasılığı konusunda soru işaretleri oluştu.
 


İsrail ordusu, tartışmalı protokolün yerini alacak ve askerlerin karşılaşabileceği durumlara daha iyi uyum sağlayacak yeni bir kılavuz geliştirildiğini açıkladı.

İsrail'in ne pahasına olursa olsun askerlerinin ve vatandaşlarının karşı tarafın eline geçmesini engellemeye çalıştığı biliniyor.

Çünkü rehinelerin kurtarılması süreci genellikle yüzlerce hatta binlerce Filistinli mahkumun serbest bırakılması gibi takaslarla sonuçlanıyor.

İsrail, 2011 yılında Hamas tarafından kaçırılan İsrail askeri Gilad Şalit'in serbest bırakılması karşılığında bin 27 Filistinli mahkumu serbest bıraktı.

Hizbullah, 2008 yılında İsrail'in elinde bulunan beş Lübnanlı esir ve 199 üyesinin cesedi karşılığında iki İsrail askerinin cesedini iade etmişti.

Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları Sözcüsü Ebu Ubeyde, Hannibal Protokolü'ne ilişkin açıklamasında, "Düşman, yeniden Hannibal Protokolü'nü yürürlüğe koyabileceğini düşündüğünden İzeddin el-Kassam direnişçileri tarafından esir alınan bazı askerlerini öldürdü" dedi.

Raporlara göre Hannibal Protokolü son olarak 2014 yılında Hamas ile İsrail arasındaki çatışma sırasında kullanıldı ve ardından protokol iptal edildi.

İsrail, kaybolduğu ya da kaçırıldığı söylenen Teğmen Hadar Goldin'in kaçırıldığı bölgeyi tanklar, toplar ve savaş uçakları bombalayarak Gazze Şeridi'nin Refah bölgesinde yaklaşık 120 sivilin ölümüne neden oldu.

Filistin raporlarına göre bu olay, savaşın en kanlı olaylarından biriydi.

İsrail bugün topyekûn savaş ilan etmesi ve çok sayıda vatandaşının ve askerinin, -Gazze Şeridi'nde hiçbir uyarı yapmadan sivillerin bombalanması halinde misilleme olarak bir rehineyi infaz edeceğini açıklayan- Hamas tarafından rehin alınmasıyla birlikte eski Hannibal Protokolü'ne yeniden başvuracak mı, yoksa yerine yeni koşullarla baş edebilecek bir alternatif koyacak mı?

 

DAHA FAZLA HABER OKU