Halkı sanatçı olan çağdaş bir ütopya: Uzupis Cumhuriyeti

Litvanya'nın başkentinin kalbinde yer alan bu ülkenin bağımsız bir hükümeti, bağımsız tatilleri ve yanlış yapma hakkını bile koruma altına alan bağımsız bir anayasası var

Herhangi bir büyük şehrin, birlikte barışın tadını çıkaran sınırlı sayıda sakininin olması gerektiği fikri Aristoteles'in felsefesinden doğdu / Fotoğraf: Independent Arabia

Şehir merkezindeki ana caddeye adını veren Büyük Dük Gediminas tarafından kurulduğu 14'üncü yüzyıldan kalma büyüleyici yapılarla kaplı bu antik kentin, Vilnius'un sokaklarında yürürken, kendinizi sanatsal bir semtte buluyorsunuz ama burası sadece bir semt değil, sınırları herkese açık, hükümeti ve özel anayasası olan bağımsız bir cumhuriyet.

Bir ay önce Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü'nün (NATO) tarihi zirvesine ev sahipliği yapan Litvanya başkentinin kalbinde "Uzupis Cumhuriyeti" adı verilen bir semt bulunuyor.

Burası, hafta sonları ve yıllık tatillerde Avrupa'nın her yerinden gelen turistlerin ziyaret ettiği, Vilnius'un en eski mahallelerinden biri.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Uzupis kelimesi, eski şehirden Vilnia Nehri ile ayrıldığı için "nehrin ötesinde" anlamına geliyor.

Köprüyü geçer geçmez sanatçılarıyla ünlü, toplam alanı bir kilometrekareden az olan cumhuriyetin girişlerinden birine ulaşıyorsunuz.

Uzupis hayali bir cumhuriyet gibi görünebilir ve hikayesi ziyaretçiler arasında mizah konusu olabilir.

Ancak halihazırda bir cumhurbaşkanı ve başbakandan oluşan bir hükümete sahip, bağımsız tatilleri var ve ayrıca cumhuriyetin üzerine kurulduğu barış ilkeleri göz önüne alındığında emekliye ayrılmış 10 kişilik bir ordusu da vardı.


Uzupis'in hikayesi

Uzupis, daha sonra buranın Cumhurbaşkanı olan Litvanyalı şair ve müzisyen Romas Lileikis ile 1998'de Başbakan olan Tomas Spaetis arasında bir 1 Nisan Şakası olarak başladı.

Ancak en şaşırtıcı olanı Bobbio Caddesi veya Anayasa Caddesi olarak bilinen yerde Arapça dahil 43 farklı dilde yansıtıcı metal panellere asılan anayasa.

Burası, Uzupis Cumhuriyetin merkezine giden mahallenin ana caddelerinden biri. Diriliş ve büyümenin sembolü olarak 2002 yılında dikilen ve Uzupis Meleği olarak bilinen Başmelek Cebrail heykeli, ulus için yeni bir özgür düşünce çağını müjdeleyen bir borazan taşıyor.
 

Vilnius'ta dolaşmak, bir açık hava müzesinin içinde dolaşmaya benziyor çünkü burası antikalarla dolu ve tarihi şehrin kalbinde üç kale bulunuyor.jpg
Vilnius'ta dolaşmak, bir açık hava müzesinin içinde dolaşmaya benziyor çünkü burası antikalarla dolu ve tarihi şehrin kalbinde üç kale bulunuyor / Fotoğraf: Independent Arabia

 

Uzupis mahallesinin geçmişi 15'nci yüzyıla kadar uzanırken, sanatsal hikayesi Litvanya'nın 1991 yılında Sovyetler Birliği'nden bağımsızlığını kazanmasıyla başladı.

Sanat camiası ucuz kira ve Ulusal Sanat Akademisi yakınında konut arayışıyla Uzupis'e akın etti.

Öyle ki mahallenin şu anda 7 bin kişilik toplam nüfusunun yaklaşık bini sanatçılardan oluşuyor. Bu da onu dünyadaki sanatçıların en çok toplandığı alanlardan biri haline getiriyor.

Ayrıca mahalleyi Baltık ülkelerinde türünün ilk benzersiz resmi sanatsal kuluçka merkezi haline getiriyor.

İşte bu sanatçılar 1997'de kendi cumhuriyetlerini, Uzupis'i ilan ettiler.

Spaetis'e göre Uzupis Cumhuriyeti, Aristoteles'in, herhangi bir büyük şehrin, birlikte barışın tadını çıkaran sınırlı sayıda sakine sahip olması gerektiği felsefesinden doğdu.


Uzupis Anayasası

Lileikis ve Spaetis tarafından yazılan anayasa maddeleri, bu küçük, sınırları açık cumhuriyetin kurucularının sanatsal derinliğini yansıtıyor.

Anayasanın 41 maddesi de sadece başkalarına değil, kendine karşı da özgürlüğü, sevgiyi ve hoşgörüyü destekleyen bir sanat ruhunu yansıtıyor.

4'üncü madde "herkesin hata yapma hakkına sahip olduğunu" ve 20'nci madde "hiç kimsenin şiddet uygulama hakkına sahip olmadığını" ifade ediyor.

Diğer maddeler ise esprili. Örneğin anayasada, "Herkesin anlama hakkı vardır" maddesinin ardından "Herkesin anlamama hakkı vardır" ifaesi yer alıyor.

"Bir köpeğin köpek olma hakkı vardır" ve "Her insanın kedileri sevme ve onlara bakma hakkı vardır" maddeleri de bu şekilde.

Bu maddeler, mahalle sakinlerinin evcil hayvanlara olan sevgisi ve onlara olan ilgileri ile açıklanır.
 

Tarihi kiliseler, bu küçük şehri karakterize eden simge yapılardan ve mahallede ilk gördüğünüz şeylerden biri.jpg
Tarihi kiliseler, bu küçük şehri karakterize eden simge yapılardan ve mahallede ilk gördüğünüz şeylerden biri / Fotoğraf: Independent Arabia

 

Uzupis Anayasası, bireyin kendisiyle alakalı olup başkalarına zarar vermediği sürece özgürlüğe son vermez. Hatta bu anayasaya göre "herkesin tembel olma hakkı vardır."

Bu fikirler aynı zamanda anayasanın sağ üst köşesinde yer alan ve mavi zemin üzerine beyaz, ortasında daire şeklinde bir delik bulunan ve "kutsal avuç içi" adını taşıyan bir avuç içinin yer aldığı Uzupis Cumhuriyeti bayrağıyla da destekleniyor.

Litvanyalı gazeteci Mindaugas Jakevicius, "Avuç içi açıklığı ve hoşgörüyü simgeliyor, delik ise kişinin Uzupis'te rüşvet almadan yaşayabileceğini, sevebileceğini ve çalışabileceğini gösteriyor" dedi.


Deniz kızını baştan çıkarmak

Bu cumhuriyetteki tek şaşırtıcı nokta anayasa değil. Diğer halklar gibi Uzupis halkının da şehirleri etrafında dönen bazı efsaneleri ve inançları var.

Uzupis köprüsünden geçerken Vilnia Nehri'nin kıyılarından birinde oturan bir deniz kızı heykeli görünüyor.

Ancak dikkatli olun, efsanenin dediği gibi, o denizkızının gözlerine bakarsanız ziyaretçileri cezbeden bu küçük cumhuriyetten ayrılmak istemeyeceksiniz.

Bu bronz heykel, ünlü heykeltıraş Romas Filioskas tarafından 2002 yılında ziyaretçileri karşılamak için dikildiği için efsane çok yeni görünüyor.
 

Her ne kadar Uzupis yabancı hükümetler tarafından bir ülke olarak tanınmasa da, küçük ulus Litvanya genelinde bir gurur kaynağı haline geldi.jpg
Her ne kadar Uzupis yabancı hükümetler tarafından bir ülke olarak tanınmasa da küçük ulus Litvanya genelinde bir gurur kaynağı haline geldi / Fotoğraf: Independent Arabia

 

Her ne kadar Uzupis yabancı hükümetler tarafından resmi olarak tanınmasa da bu küçük ulus Vilnius ve tüm Litvanya'da bir gurur kaynağı haline geldi.

Uzupis, bağımsızlığını her yıl yerel olarak Uzupis Günü olarak bilinen nisan ayının ilk gününde kutlar.

O gün, yolcular köprüden geçerek Uzupis'e girerken pasaportlarına damga vurulabiliyor, bu da istisnai bir durum.

Yine Uzupis Günü'nde resmi olmayan yerel para birimi kullanılabiliyor ve ana meydandaki musluktan bira akıtılabiliyor.

Bu küçük cumhuriyet, insanların yaz aylarında nehir kıyısında toplandığı ve çeşitli müzikler çaldığı kafe ve barlarla dolu.

Jakevicius'a göre küçük cumhuriyetin kurucuları, insanların kendilerini modern yaşamdan ve onun sorunlarından sıyırıp rahatlayabilecekleri ve sanatın tadını çıkarabilecekleri bir yer kurmak istiyorlardı.

Öyle ki Uzupis'in içindeki kafelerde bile internet yok.


Kuzeyin Kudüs'ü

Vilnius'a "Kuzeyin Kudüs'ü" denmesinin nedeni Uzupis. Tarih boyunca, Avrupa'nın diğer bölgelerindeki zulüm nedeniyle oraya sığınan Yahudi nüfusunun çoğunluğu burada yaşadı.

Vilnius'un etkisi, 1579'da bir üniversite kurulduğunda Batı ve Doğu Avrupa'ya yayıldı. Şehir, Doğu Avrupalı Yahudiler için önemli bir kültür merkezi haline geldi.

Uzupis, II. Dünya Savaşı'nda Nazilerin ve Litvanyalı işbirlikçilerinin Yahudilere karşı yaptıkları katliamlardan birine tanık oldu, öyle ki ana caddesine "Ölüm Sokağı" adı verildi.

20'nci yüzyılın ortalarında, ülke Sovyet yönetimi altındayken bu bölge terk edilmiş ve yalnızca suçluların geçebileceği tehlikeli bir bölge halini almıştı.
 

Anayasasının maddeleri, sınırları açık olan bu küçük cumhuriyetin kurucularının sanatsal derinliğini yansıtıyor.jpg
Anayasasının maddeleri, sınırları açık olan bu küçük cumhuriyetin kurucularının sanatsal derinliğini yansıtıyor / Fotoğraf: Independent Arabia

 

Vilnius'ta dolaşmak, bir açık hava müzesinin içinde dolaşmaya benziyor çünkü burası antikalarla dolu ve tarihi şehrin kalbinde üç kale bulunuyor.

Orta Çağ'dan kalma dar arnavut kaldırımlı sokaklar şehir merkezinden içerilere doğru uzanıyor.

Tarihi kiliseler bu küçük semtin öne çıkan özelliklerinden sadece bir tanesi. Buraya girdiğinizde ilk olarak kiliselerle karşılaşırsınız. Uzupis'te 20 Katolik kilisesi, dört Ortodoks kilisesi, bir Lüteriyen kilisesi, bir Evanjelik kilisesi ve Doğu Katolik Kilisesi, ayrıca birçok tapınak ve manastır bulunuyor.

Ayrıca Uzupis'te Rönesans sanatlarının Gotik, Klasisizm ve hatta Modernizm ile uyumlu ve zarif bir görünümde harmanlandığı saraylar da yer alıyor.

 

 

Independent Arabia

DAHA FAZLA HABER OKU