Çiğ vegan diyeti beni neredeyse öldürüyordu

Böylesi kısıtlayıcı bir diyet, vücuduma verdiğim zararın gizlenmesine katkı sağladı. Odaklanma veya hayata katılma yeteneğim neredeyse yok olmuştu. Hastaydım. Çok ama çok hastaydım

Doğru uygulandığında veganlık bolluk ve sağlığa dayalı bir seçim olabilir ama korkarım çoğu zaman durum böyle değil (Pexels)

Yemek yemeyi ilk kez 14 yaşımdayken kesmiştim.

Akıl sağlığına inanmayan bir kız gramer lisesinde yaklaşan GCSE (Genel Ortaöğretim Sertifikası, Birleşik Krallık'ta öğrencilerin ortaöğretimde girdiği bir sınav -ed.n.) sınavlarının stresi altında ezilirken, bunun istikrarsız ev hayatıyla birleşmesi sonucu hayatımı etkisi altına alacak bir örüntüye girmiştim. Bu örüntü, bazen tehlikeli boyutlara varacak şekilde ne yiyip ne yemediğimi takip ederek bir nebze kontrol sağlama çabasıydı.

Bu bilinçli değil, zorlayıcı bir ilişkiydi. Yıllar boyunca anoreksiya, bulimia ve tıkınırcasına yeme gibi çeşitli yeme bozukluklarından mustariptim; kendim ve yemek üzerindeki hakimiyetimle beraber kilom da çılgınca dalgalanıyordu.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Her ne kadar yeme bozuklukları yaş, cinsiyet veya etnik kökene bakmaksızın herkesi etkileyebilse de çoğu akıl sağlığı sorunu gibi bunlar da bu konuda konuşmaktan caydıran bir damgalamanın yanı sıra çoğunlukla genç kızları etkilediği varsayımını da beraberinde getiriyor.

Elbette yeme bozukluklarından etkilenen endişe verici sayıda genç kız var ama bir noktada genç kızlar büyüyor. Bu genç kızlar genç kadınlar, anneler, orta yaşlı kadınlar oluyor ve iyileşmek son derece zorlu ve güç olduğu için de genellikle sıkıntı çekmeye devam ediyorlar. Bu pek sık konuşmadığımız bir şey.

Çiğ beslenme fenomeni Zhanna Samsonova'nın yakın zamanda hayatını kaybetmesi üzerine kendimi, yemekle olan ilişkimi ve özellikle de 24 yaşında çiğ vegan olarak geçirdiğim yılı düşünürken buldum. Tüm kuzuların ve domuz yavrularının kaderi için son derece endişelenen küçük bir çocukken vejetaryen olma kararımdan çok sonra, hayatım beni gayet bilgisiz, çaresiz ve korkmuş yeni bir anne olarak bütüncül, organik ve bağlanma temelli ebeveynlik yaptığım bir yaşam tarzına itmişti.

Televizyondan kurtuldum, çocuklara evde eğitim verdim, yoga yaptım, işlenmiş veya plastik ambalajlı hiçbir şey satın almadım, tüm hediyelerimizi elde yaptım (epey kötüydüler) ve genelde hayatı gerçekte olması gerekenden çok daha zor hale getirdim. Birkaç yıl bu şekilde yaşadıktan sonra çiğ veganlığın bir sonraki adım olduğu bir bakıma belirginlik kazanmıştı. Beni etkisi altına aldı ya da daha doğrusu şimdi fark ettiğim üzere, çiğ veganizm hareketinin tetiklemesiyle yeme bozukluğum nüksetti.

Çiğ beslenme diyeti tam da göründüğü gibi: Sadece çiğ ve pişmemiş sebze, meyve, kuruyemiş ve çekirdek gibi tohumları (çiya tohumu, keten tohumu vb. -ed.n.) yemeyi içeriyor. İşlenmemiş gıdanın uç noktası. Mutfağım meyve sıkacağı, blender ve dehidratör gibi, bu özellikle endişe verici uğraşın aletleriyle doluydu. Bu da pişirme karşıtı birine karnını doyurması için içecek, çorba ve hatta kurutulmuş meyve pestili karışımları hazırlama imkanı tanıyordu.

Elbette o sene boyunca hiçbir zaman tam doymadım. Aslında açtım. Neredeyse sürekli. Ancak yediğiniz yiyecek miktarını ve çeşitlerini bu ölçüde değiştirdiğinizde, vücut daha azını beklemeyi öğreniyor ve kendinizi yeterince beslendiğinize ikna etmede çok iyi bir iş çıkarabiliyorsunuz. Elbette, fiziksel bedeniniz bazı belirtiler gösterecektir (enerji seviyeleri düşecek, yorgunluk kaçınılmaz olacak) ama bir süre için kendi sıkıntılı gerçekliğinizin dumanında var olurken, şaşırtıcı derecede iyi idare edebilirsiniz. Ta ki artık bunu yapamayana kadar.

Veganlığın kendisinin bir yeme bozukluğu olmadığını belirtmek önemli. Ancak vegan beslenme kararının gerçekten sağlıklı bir karar olabilmesi adına bunun, zayıflama veya estetik hedeflere ulaşma amacıyla takıntılı ve kısıtlayıcı bir kontrole dayalı bir karardan ziyade, hayvan dostlarımıza ve kendimize duyduğumuz şefkate dayalı bir karar olması gerektiğinin farkına varmak da önemli.
 


Doğru uygulandığında veganlık bolluk ve sağlığa dayalı bir seçim olabilir ama korkarım çoğu zaman durum böyle değil. İşlerin yolunda gitmediğini anlamak için çiğ beslenme veya veganizmle ilgili internette birkaç hashtag'e bakmanız yeterli. Yeme bozukluklarını atlatma aşamasındaki biri için son derece güçlü bir kombinasyon olduğu görülen vegan ve çiğ beslenme yaşam tarzlarına ilişkin, kendi sorunlu deneyimlerim sırasında okuduklarıma benzer mesajlar verilmeye devam ediyor.

İçerikler ezici çoğunlukla aşırı derecede zayıf, bir deri bir kemik kalmış ve neredeyse hiç gıda içermeyen bir diyetle hem minnettar hem de zarif bir şekilde var olmayı başaran kadınları öne çıkaran bir estetiğe yönelik.

Çiğ gıdayla geçirdiğim yılın sonuna doğru fiziksel sağlığım keskin ve ciddi bir düşüşe geçti. Neredeyse sürekli başım ağrıyordu, bitmez tükenmez bir yorgunluk içindeydim, cildim soluklaşmıştı, saçım dökülüyor ve başım dönüyordu ve ne zaman herhangi bir çeşit egzersiz yapmaya kalkışsam düzenli biçimde sakatlanıyordum.

Odaklanma veya hayata katılma yeteneğim neredeyse yok olmuştu. Hastaydım. Çok ama çok hastaydım. Fiziksel ve zihinsel açıdan yaşadığım her şey, anoreksiya hastası bir ergenken yaşadıklarıma benziyordu ama bu sefer hastalığımı bir tür bilinçli yaşam tarzı formunda yeniden etiketlemeyi başarmıştım.

Kendimi kandırmıştım. Regl dönemlerimin tamamen kesilmesinden birkaç ay sonra gittiğim doktor bana şiddetli anemi teşhisi koydu. Bu noktada doğru düzgün bir psikiyatrik yardım almanın ve düzensiz beslenmeyi bırakma yolunda yavaş ve karmaşık rehabilitasyon ve iyileşme süreciyle gerçekten yüzleşmenin zamanının geldiğini fark ettiğim için minnettarım.

Şu anda 37 yaşındayım ve kendimi hâlâ "iyileşmiş" görmüyorum. Yemekle ilişkimin muhtemelen her zaman karmaşık olacağını tahmin ediyorum. Ama kendime vücudumun ne kadar küçük, ince veya kıvrımlı görünebileceğinden ziyade neler yapabileceğiyle ilgilenme fırsatı verdiğimde önemli bir dönüm noktasını geride bıraktım.

İngiltere'nin en yüksek dağına tırmanabilir miyim? Maraton koşabilir miyim? Ocakta doğada yüzmeye gidebilir miyim? Vücut ağırlığımın iki katını deadlift egzersizinde kaldırabilecek kadar güçlü olabilir miyim? Vücuduma eğlenceli ve ilginç meydan okumaları başarma aracı olarak yaklaşmaya başladım. Böylece daha iyi ilgilenebileceğim ve daha çok minnettar kalabileceğim bir şey haline geldi. Hayati önem taşıyan bu yolla yemek, hedeflerime ulaşmak için bol miktarda ihtiyaç duyduğum bir yakıt meselesi haline geldi.

Ayrıca kilit önemde bir şey yaparak yemek ve diyetle ilgili sosyal medya içeriklerinden uzak durmaya çalışıyorum. İyileşme sürecindeki bedenimi gerçekten dinlemek onu, kıskanılacak bir yaşam tarzı tercihi biçiminde sunulan ciddi bir hastalığın pençesinde olabilecek fenomenlerin yüksek ve yankılı seslerinden korumak anlamına geliyor.



https://www.independent.co.uk/voices

Independent Türkçe için çeviren: Kerim Çelik

Bu makale kaynağından aslına sadık kalınarak çevrilmiştir. İfade edilen görüşler Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independent

DAHA FAZLA HABER OKU