El Hol Kampı, Uluslararası Koalisyon'un elinde patlayacağından korktuğu saatli bomba.
IŞİD ile Mücadele Uluslararası Koalisyonu, kurulduğu 2014 yılından bu yana terör örgütü sözde devletinin Deyrizor'un doğu kırsalındaki Baguz köyündeki son kalesinin yenilmesi ardından Mart 2019'da düşmesine rağmen çalışmalarını sürdürdü.
IŞİD'in tehlikeleri sadece Suriyelileri ve Iraklıları değil, tüm dünyayı sarmış görünüyor.
Dünya bugün örgütün kalıntılarını ve hücrelerini örgüt geniş temas ağlarından ve Avrupa ülkelerindeki gizli şubelerinden yararlanarak yeniden doğmadan ortadan kaldırmanın peşinde.
Nitekim radikal grupların tehditlerinin ortadan kaldırılması küresel dayanışma olmadan mümkün değil.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
IŞİD ile Mücadele Uluslararası Koalisyon dışişleri bakanları geçen perşembe günü Suudi başkenti Riyad'da yaptıkları son toplantıda Togo Cumhuriyeti'nin de dahil olması ardından üye sayısının 86'ya yükseldiğini duyurdu.
Bu adımın çabaları seferber edilmesi ve IŞİD karşıtı operasyonların coğrafi kapsamının Afrika ve Afganistan'a doğru genişletilmesi kapsamında atıldığı belirtildi.
Bu çerçevede uluslararası toplum, dikkatini bu toplantıya ve Suriye ile Irak'ın doğu sınırında yer alan, dünyanın en tehlikeli kampı El Hol'da olup bitenlere çevirdi.
Burada IŞİD örgütünün çoğunluğu kadın ve çocuklardan oluşan aileleri kalıyor.
Suriyeli siyasi aktivist Ahmed eş-Şeyh, El Hol Kampı'nın insanların kaldığı bir merkez veya gözaltı alanından daha fazlası olduğunu, her an patlayabilecek bir saatli bomba olarak tanımlanabileceğini söyledi.
Aynı zamanda eş-Şeyh, "Bu küçük alanda on binlerce tutuklu ve dünyanın dört bir yanından binlerce yabancı yaşıyor. Burada silahlardan daha tehlikeli bir şeye, uğruna yaşadıkları ve amansızca savaştıkları inanca sahip olan yeni bir IŞİD ordusuyla karşı karşıyayız" açıklamalarında bulundu.
Şeyh, 2019'dan bu yana kampta eğitim, sağlık ve hijyen seviyesinin düşük olduğuna, zirâ insani kaynak eksikliğine dikkat çekiyor.
Birleşmiş Milletler Terörizmle Mücadelede İnsan Haklarının Korunması ve Desteklenmesi Özel Raportörü Fionnuala D. Ni Aolain, mart ayında Çocuk Hakları Komitesi'ne verdiği demeçte, El Hol ve El Roj kamplarında 37 bini yabancı olmak üzere tahminen 56 bin 000 kadın, kız ve erkek çocuğun kaldığına dikkat çekti.
Aolain, "Rehabilitasyon merkezleri de dahil olmak üzere bölgedeki cezaevlerinde ve diğer gözaltı merkezlerinde özgürlüklerinden yoksun bırakılan 850'den fazla erkek çocuk var. Pek çok çocuk şimdi kuzeydoğu Suriye'de beşinci yılına giriyor, Baguz'un düşüşü ardından yetkililer onları fiilen gözaltına almıştı. Ancak artık eve gönderilmelerinin zamanı geldi" diye konuştu.
Gözüpek hareket
Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi, Cumartesi günü, Uluslararası Koalisyon Güçleri'nin Riyad'daki toplantısının ardından, tutulan 10 bin IŞİD savaşçısının yargılandığını, böylece gözüpek bir adım atıldığını bildirdi.
Özerk Yönetim tarafından yapılan açıklamaya göre, bu adım uluslararası toplumun özerk yönetimin ülkelere yönelik çağrılarına yanıt vermemesi ve vatandaşlarını kabul etmemesi sonrasında atıldı.
Ayrıca Uluslararası Koalisyonu, BM'i ve ilgili uluslararası insan hakları kuruluşlarını davaların tüm aşamalarında aktif olarak yer almaya, hazır bulunmaya ve destek sağlamaya çağırdı.
Açıklamaya göre bu karar, yönetimin IŞİD dosyası için uluslararası bir mahkeme veya uluslararası nitelikte bir mahkeme kurulması gerektiği konusundaki görüşünün değiştiği anlamına gelmiyor.
Suriyeli siyasi aktivist Şeyh, nitekim bu kampların sorumlularının bunca yıl sonra sabrının tükendiğine, bilhassa Türkiye ile gelecekte herhangi bir savaş durumunda burada kalanların kaçacaklarından korkulduğunu gösteriyor.
Haseke şehrindeki es-Sina Hapishanesi'nde olduğu gibi, IŞİD gruplarının liderler ve birinci saflardan kişileri kurtarmak için müdahale etmesi bekleniyor.
ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı (CENTCOM) Komutanı Michael Kurilla, Suriye ve Irak'ta tutulan IŞİD savaşçılarının tutuklu gerçek bir ordu olduğunu, serbest bırakılmaları halinde büyük bir tehdit oluşturacaklarını vurguladı.
BM Güvenlik Konseyi, burada yarısı savaşçı olmak üzere 7 bin IŞİD mensubu olduğu tahmininde bulunuyor.
Son dönemde başta Ebu Hüseyin el-Kureyşi olmak üzere çok sayıda lideri tutuklayıp etkisiz hale getiren Uluslararası Koalisyon güçlerinin yıldırım operasyonları düzenlenmişti.
Dünya ülkeleri ise cezaevlerinde ve kamplarda bulunan vatandaşlarını geri almak istemiyor.
Suudi Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan, ülkeleri bu yöndeki sorumluluklarını üstlenmeye çağırırken ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ise vatandaşlarını iade eden bazı yabancı ülkelerin hamlelerini övgü ile karşıladı.
Bu durum, 60 uyruktan on binlerce yabancının kaldığı kamplardaki durumu kolaylaştırıyor.
Uluslararası Koalisyon tarafından yapılan ortak açıklamada, Kuzeydoğu Suriye'deki nüfus için kalıcı çözümler bulunmasının önemine yeniden değinildi.
Suriye'de gözaltına alınan IŞİD teröristleri için güvenli ve insani sığınak sağlanması, güvenlik koşullarının iyileştirilmesi ve El Hol ve El Roj kamplarında ikamet eden aile üyelerine insani erişimin de bu kapsamda yer aldığı belirtildi.
Koalisyon; devam eden temel insani ihtiyaçlara, geri dönenler için yeniden entegrasyona ve güvenlik önlemlerine daha iyi katkıda bulunulacağı, ülkenin kuzeydoğusunda IŞİD'den kurtarılan topluluklar için istikrarın sağlanacağına, Güvenlik Konseyi'nin 2254 sayılı kararı doğrultusunda kalıcı bir siyasi çözümün destekleneceğine, ihtilafın siyasi çözümü yönündeki koşulları geliştirmek için yeniden bütünleşileceğine söz verdi.
Aşırılık yanlısı grupların teşkil ettiği tehdidin durmaması ve zamanla farklı biçimler alabilmesi nedeniyle Uluslararası Koalisyon toplantılarının sona ermesi ardından IŞİD'e yönelik eylem ve adımlar beklenebilir. Gözlemciler, El Hol'u her an patlayabilecek bir saatli bomba olarak görürken, bu bombanın çok geç olmadan imha edilmesi için çaba gösterilmesi gerekiyor.
Independent Arabia
