Körfez-ABD Bildirisi, tüm dünyada terörizm ve aşırıcılıkla mücadelenin önemini vurguluyor

Birleşmiş Milletler'in Yemen'deki çatışmayı sona erdirme çabalarına verilen destek vurgulandı

Körfez İşbirliği Konseyi ülkelerinin dışişleri bakanları ve ABD Dışişleri Bakanı Riyad'da yaptıkları toplantı öncesi. Fotoğraf: Körfez İşbirliği Konseyi

Körfez-ABD Bildirisi, dünya çapında terörizm ve şiddet içeren aşırıcılıkla mücadele etmenin, denizlerdeki hak ve özgürlükleri desteklemenin ve gemilere yönelik tehditleri ele almanın önemini vurguladı. Yayınlanan açıklamada, Suudi Arabistan ile İran arasındaki diplomatik ilişkilerin yeniden başlamasından duyulan memnuniyet dile getirildi.

Körfez Arap Ülkeleri İşbirliği Konseyi (KİK) Genel Sekreterliği merkezinde, KİK ülkeleri dışişleri bakanları ve ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken'in katılımıyla gerçekleştirilen toplantıda, KİK Genel Sekreteri Casim Muhammed el-Budeyvi, iki taraf arasındaki tarihi ilişkilerin stratejik önemine vurgu yaptı. İki taraf, her alanda istişare, koordinasyon ve iş birliğini güçlendirerek önceki bakanlar toplantılarında ve 16 Temmuz 2022'de düzenlenen Cidde Zirvesi’nde elde edilen başarıların üzerine inşa etme konusundaki ortak kararlılıklarını teyit ettiler.

İki taraf, Ortadoğu'da barışı, güvenliği, istikrarı, entegrasyonu ve ekonomik refahı artırmayı amaçlayan ABD ile KİK üye devletleri arasındaki iddialı ve büyüyen stratejik ortaklıklara odaklandı.

Gerilimi azaltma ve diplomasiyi destekleme

İki taraf, bölgedeki gerilimi azaltmak için ortak çabaların önemini ve bu hedeflere ulaşmak için diplomasiyi desteklemeye yönelik ortak taahhütlerini vurguladı. Ayrıca, bölgede entegrasyonu ve karşılıklı bağımlılığı artırmada ve bölgesel düzeyde istikrar ve refaha katkıda bulunmada altyapı projelerinin önemi üzerinde mutabakata varıldı.

İki taraf, bölgedeki su yolları yoluyla gemilerin güvenliğine yönelik tehditleri ele almak için seyir hak ve özgürlüklerini ve ortak çabaları desteklemenin önemini vurguladı. Bakanlar ayrıca dünya çapında terörizm ve şiddet içeren aşırılıkla mücadelenin önemini vurguladılar ve dün (8 Haziran) Suudi Arabistan'ın Riyad kentinde gerçekleştirilen DEAŞ ile Mücadele Uluslararası Koalisyonu’nun bakanlar toplantısını memnuniyetle karşıladılar.

ABD'nin bölgenin güvenliğine olan bağlılığı

Blinken, ABD'nin bölgenin güvenliğine olan kalıcı bağlılığını ve bu bölgenin küresel ekonomi ve uluslararası ticaretteki hayati rolünün farkında olduğunu yineledi.

İran

KİK ve ABD, bölgede seyrüsefer özgürlüğü ve deniz güvenliğine olan bağlılıklarını ve denizde veya başka herhangi bir yerde her türlü saldırgan veya yasa dışı eyleme karşı koyma kararlılıklarını yinelediler. Zira bu başlıklardaki aksi bir durum, KİK ülkelerindeki nakliye yollarını, uluslararası ticareti ve petrol tesislerini tehdit edecektir. İki taraf ayrıca, Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme Antlaşması'na desteklerini teyit ettiler ve İran'a Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) ile tam iş birliği çağrılarını yinelediler.

Bakanlar, Suudi Arabistan ve İran'ın diplomatik ilişkileri yeniden başlatma kararını memnuniyetle karşılayarak, bölge ülkelerinin Birleşmiş Milletler (BM) Anlaşması da dahil olmak üzere uluslararası hukuka bağlılığının önemini vurguladılar. Yemen ile ilgili olarak ise iki taraf, Nisan 2022'deki ateşkesin ardından Yemen'de BM öncülüğünde devam eden barış çabalarının ve bundan kaynaklanan sükûnetin önemini vurguladı. Suudi Arabistan, Umman Sultanlığı, BM Özel Temsilcisi ve ABD Elçisi’nin bu konudaki çabalarının takdirle karşılandığı ifade edildi.

İki taraf, çatışmanın kalıcı olarak sona ermesine yol açan, Yemenlilerin adalet ve insan hakları ihlalleri ve suiistimalleri için hesap verebilirlik çağrılarına yanıt veren ve ülkeyi iyileşme yoluna sokan kapsamlı bir Yemen-Yemen siyasi sürecini görmeyi umduklarını ifade ettiler.

Yemen’in egemenliği

İki taraf ayrıca Yemen'in egemenliğine, bağımsızlığına, birliğine, toprak bütünlüğüne ve Yemen Başkanlık Konseyi'ne desteklerini yinelediler. Husileri bu fırsatı değerlendirmeye ve geride kalan son 14 ayı daha sakin ve daha istikrarlı bir şekilde milyonlarca Yemenliye yardım eli uzatmak için değerlendirmeye çağırdılar.

Bakanlar, Yemen'in tüm bölgelerinde halkın insani ihtiyaçlarını karşılamaya ve ülke genelinde ekonomik ve kalkınma desteği sağlamaya devam etmenin önemini vurguladılar.

İki taraf ayrıca, BM’nin Yemen açıklarında Safer adlı petrol tankerinin oluşturduğu çevresel ve ekonomik tehdide karşı koyma çabalarına desteklerini yinelediler.

İki devletli çözüm

İki taraf, 1967 sınırlarına dayanan iki devletli çözüme, uluslararası kabul görmüş standartlara ve Arap Barış Girişimi’ne uygun olarak iki taraf arasında toprak takasına ilişkin herhangi bir anlaşma bağlamında Ortadoğu'da adil, kalıcı ve kapsamlı bir barışa ulaşma konusundaki kararlılıklarını yinelediler.

İki taraf, bu konuda Ürdün Haşimi Krallığı'nın özel rolünü vurgulayarak, iki devletli çözümü baltalayacak, tansiyonu yükseltecek ve Kudüs'teki kutsal mekanlardaki tarihi statükonun korunmasına yönelik tüm tek taraflı önlemlerden kaçınılması gerektiğini vurguladı.

Bakanlar ayrıca Mısır'ın son çatışmalar sırasında Gazze ve İsrail'deki silahlı gruplar arasında arabuluculuk yapmadaki belirleyici rolünü takdir ettiklerini ifade ettiler. Bakanlar, Filistin Yönetimi'ne verdikleri desteğin, insani yardım ve Filistin ekonomisini destekleme çabaları yoluyla Filistinlilerin günlük yaşamının iyileştirilmesinin önemini vurguladılar. Her iki taraf da Filistin Yönetimi'ne desteklerini yineledi.

Suriye krizine siyasi çözüm

Suriye konusunda iki taraf, Suriye krizine, Suriye'nin birliğini ve egemenliğini koruyacak, halkının isteklerini karşılayacak ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin (BMGK) 2254 sayılı kararına (2015) uygun olarak uluslararası insancıl hukukla tutarlı bir şekilde siyasi bir çözüme ulaşma konusundaki kararlılıklarını yineledi.

Bu bağlamda bakanlar, Arap Birliği Temas Grubu'nun 1 Mayıs 2023'te Amman'da düzenlenen Suriye konulu istişare toplantısında kararlaştırıldığı üzere, BMGK'nin 2254 sayılı kararı uyarınca Arapların krizi adım adım çözme çabalarını memnuniyetle karşıladılar.

Bakanlar, Suriye'de DEAŞ'ı yenmek için çalışan ABD ve koalisyon güçlerine desteklerini yinelediler ve bu güçlerin emniyet ve asayişini tehdit eden her türlü eylemi kınadılar. İki taraf, Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNHCR) standartlarına uygun olarak, mültecilerin ve ülke içinde yerinden edilmiş kişilerin güvenli, onurlu ve gönüllü geri dönüşleri için güvenli koşulların yaratılması ve Suriyeli mültecilere ve onlara ev sahipliği yapan ülkelere gerekli desteğin sağlanmasının önemini vurguladılar. Ateşkes çağrılarını yineleyen iki taraf, BM Genel Sekreteri'nin BMGK'nin sınır ötesi mekanizmayı çalıştırma yetkisini 12 aylık bir süre için yenileme çağrısını memnuniyetle karşıladı. Şu anda açık olan tüm sınır kapılarının (Bab el-Hava, Bab es-Selam ve el-Rai) önümüzdeki Temmuz ayında çıkarılacak bir BMGK kararına dahil edilmesini desteklediklerini ifade ettiler. İki taraf, Amman Bildirisi'nde ve 2254 sayılı BMGK kararında yer aldığı şekliyle keyfi olarak gözaltına alınan ve kaybolan kişiler konusunu da ilgili tüm taraflarla koordinasyon halinde tartıştı.

Irak

İki taraf, KİK ile Irak arasındaki olumlu ve büyüyen ortaklığı övdü ve Irak'ı KİK ülkelerindeki elektrik şebekesine bağlamak için elektrik ara bağlantı projesinde devam eden ilerlemeyi memnuniyetle karşıladı. Bu proje, Irak halkının ve bölgenin çıkarlarına ulaşacak şekilde en yüksek düzeyde bölgesel bütünleşme ve karşılıklı bağımlılığa ulaşmayı amaçlayan yıllarca süren diplomatik çabaları temsil ediyor.

Söz konusu projenin tamamlanmasıyla birlikte Irak halkının ihtiyaç duyduğu enerji sağlanacak ve gelecekte daha fazla ekonomik iş birliğinin önü açılacak. Bakanlar ayrıca Irak halkının ülkenin doğal kaynaklarından yararlanmasını sağlamak, istikrarı temin etmek, toplumun çatışma ve DEAŞ şiddetinden kurtulmasını sağlamak, terörün finansmanını önlemek, DEAŞ'ın terör söylemine karşı koyma çabalarını güçlendirmek ve böylece Irak'ın terörle mücadeledeki yeteneklerini geliştirmek için ekonomik reformlar da dahil olmak üzere Irak'ta sivillerin öncülük ettiği çabaların önemini de ele aldılar. İki taraf, tam egemenliğe sahip güvenli ve istikrarlı bir Irak'a desteklerini yinelediler.

Sudan krizi

Sudan'daki savaşla ilgili olarak iki taraf, Sudan'da yakın zamanda patlak veren çatışmalarla ilgili derin endişelerini dile getirdi. KİK'in Suudi Arabistan ve ABD'nin Cidde'de Sudan Silahlı Kuvvetleri ile Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) arasında kısa vadeli bir ateşkes anlaşmasını tam olarak uygulamak ve engelsiz insani erişime izin vermek için bir anlaşmaya varmak için yürüttüğü diplomatik çabalara verdiği desteği yinelediler.

Sudan'daki düşmanlıkların kalıcı olarak durdurulmasını amaçlayan diplomatik çabalara verdikleri desteği yineleyen iki taraf, çatışmayı sona erdirecek askeri bir çözüm olmadığına inandıklarını da teyit ederek, Sudan Silahlı Kuvvetleri ve HDK’yi silahlarını susturmaya çağırdı.

Ukrayna'daki savaş

Ukrayna'daki savaşa gelince ise bakanlar, egemenlik ilkesine ve BM Anlaşması da dahil olmak üzere uluslararası hukuka saygı gösterilmesinin önemini ve herhangi bir ülkenin toprak bütünlüğüne veya siyasi bağımsızlığına karşı güç kullanma yahut güç kullanma tehdidinden kaçınma yükümlülüğünü yinelediler. Bakanlar, tüm ülkeleri ve uluslararası toplumu, tahıl ve diğer gıda malzemelerinin ihracatını kolaylaştırmanın ve etkilenen ülkelerde gıda güvenliğini desteklemenin yanı sıra barışçıl bir çözüme ulaşma, insani krizi sona erdirme ve mültecileri, yerinden edilmiş kişileri ve Ukrayna'daki savaştan etkilenen diğer kişileri destekleme çabalarını yoğunlaştırmaya çağırdı.

KİK ile ABD arasında stratejik ortaklık

Bakanlar, KİK ile ABD arasındaki stratejik ortaklık çerçevesinde bölgesel güvenlik ve istikrarın sağlanmasına katkıda bulunma yönündeki ortak kararlılıklarını teyit ettiler.

Bakanlar, 13-15 Şubat 2023 tarihleri ​​arasında Riyad'da düzenlenen entegre hava ve füze savunması, deniz güvenliği ve İran ile ilgili ortak çalışma gruplarının toplantılarının sonuçlarına övgüde bulundu. 9 Mart 2023'te Riyad'da düzenlenen 4’üncü Ticaret ve Yatırım Diyaloğu toplantısının müzakerelerini takdir ettiler. Ortak deniz kuvvetleri çerçevesinde silahlı kuvvetleri arasında gerçekleşen ortak askeri tatbikatlara dikkat çektiler. Siber Güvenlik Ortak Çalışma Grubu’nu bu yıl içinde toplamaya karar veren bakanlar, savunma konularını tartışmak için periyodik çalışma gruplarının sürdürülmesinin önemini vurguladılar ve bu yıl içinde entegre hava ve füze savunması ve deniz güvenliği konulu ortak çalışma gruplarının yeni bir oturum turunu düzenlemeye karar verdiler. Bakanlar daha sonra askeri hazırlık, eğitim ve hayati savunma yeteneklerinin transferini düzene sokma konularında çalışma grupları toplama olasılığını tartışacaklar.

KİK ülkeleri dışişleri bakanları, KİK ülkeleri ile ABD arasındaki stratejik ortaklığın ortak bakanlar toplantısını gerçekleştirdi. Riyad'daki KİK Genel Sekreterlik binasında gerçekleşen toplantıya Umman Sultanlığı Dışişleri Bakanı Bedr bin Hamad bin Hamud el-Busaidi başkanlık etti. Toplantıya katılan isimler şöyle: Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Bakanlar Kurulu Üyesi ve Devlet Bakanı Şeyh Şahbut bin Nahyan Âl Nahyan, Bahreyn Dışişleri Bakanlığı Siyasi İşlerden Sorumlu Müsteşarı Dr. Şeyh Abdullah bin Ahmed el-Halife, Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan bin Abdullah, Katar Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman es-Sani, Kuveyt Dışişleri Bakanı Şeyh Salim Abdullah el-Cabir es-Sabah, ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ve KİK Genel Sekreteri Casim Muhammad el-Budeyvi.

 

*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

 

Şarku'l Avsat

DAHA FAZLA HABER OKU