İnci Avcılarının şarkıları: Kuveyt deniz müziğinin doğuşu

Ömercan Kaçar Independent Türkçe için yazdı

İnci Dalgıçları / Fotoğraf: KUNA (Kuwait News Agency)

Petrolün bulunmasından önce inci ticareti Körfez bölgesinin ekonomik hayatının merkezinde yer alıyordu. Deniz hayatının merkezî bir konumda olduğu 1930'lar öncesi dönemde mayıs ayından eylül ayının sonlarına kadar süren sezonda inci avcıları tekneleriyle limanlardan ayrılırdı.

20-100 kişilik yelkenli veya küreklilerle çıkılan avda geniş bir bölgede inci yataklarında istiridye aranırdı. Hesaplamalara göre 18 ve 19'uncu yüzyılda Körfez ülkelerinin inci avcılığı için oluşturulan filolarının sayıları şöyledir: Bahreyn 900 tekne; Kuveyt 600 tekne; Katar 200 tekne; Arabistan 200 tekne; Ateşkes devletleri (Birleşik Arap Emirliklerinin geçmişteki adı) kıyıları 700 tekne; İran 100 tekne.


Tekne mürettebatı

Bir teknenin mürettebatı kaptan, dalgışlar, aşçı, halat çekiciler ve  müzisyenlerden oluşurdu. Dalgıçlar genellikle bedevîlerden seçilirdi. Bedevîlerin dalgıçlık konusunda son derece maharetli oldukları bilinmektedir.
 

 

Dalgıçlar köpekbalıklarının dikkatini çekmediği söylenen "şemşûl/شمشول" adı verilen siyah bir şort giyerlerdi. Burunlarına "futâm/فطام" adı verilen bir mandal takarak ve boyunlarına ipten örülmüş bir sepet olan "dayyîn/ديين" asarak dalış yaparlardı.

Dayyîn, halatla tekneye bağlıydı. Bu sayede eğer bir sorunla karşılaşılır veya boğulma tehlikesiyle karşılaşırsa halat çekenler tarafından dalgıç tekneye geri çekilirdi.
 

 

Zorlu ve tehlikelerle dolu av gününün sonunda mürettebata müzik ekibi tarafından şarkılar söylenirdi. 1930'larda Körfez'de çıktığı deniz yolculuklarıyla bilinen Alan Villiers Kuveytli deniz müzisyenlerinin yaptığı müziği şöyle tanımlamaktadır:

Kuveytliler gırtlaktan gelen derin hırıltıların hakim olduğu seslerden oluşan bir koro halinde şarkı söylerlerdi. Gürültülü ve neredeyse korkutucu... Diğer denizcilerinin hiçbiri böyle sesler çıkarmıyorlardı; ne Farisîler, ne Güney Arabistan, Umman ya da Kızıldeniz'den bir mürettebat.
 


Nehhâm ve Deniz Müziği

Müzisyen ekibinin başında "nehhâm/نهام"  adı verilen şarkıcı bulunurdu. Nehhâmın şarkı söylemek dışında bir görevi bulunmuyordu.

Dalgıçları motive etmek ve daha fazla çalışmalarını sağlamak için nehhâmların gür ve güçlü sesli olmasına dikkat ediliyordu. Amaç dalgıçların motivasyonunu artırmak ve daha fazla incinin toplanmasını sağlamaktı.

Nehhâm'a bir ya da iki müzisyen daha eşlik ediyordu. Onlardan biri "Tabl bahrî/deniz davulu" çalarken diğeri ele takılan zilleri kullanıyordu.
 

3.jpg
Tabl bahrî/deniz davulu

 

Av sezonu sona erip evlerine dönen müzisyenler şehir müziğinde de etkili olmuşlardır. Deniz müziğinin şehir içerisinde değişik formlarda sürdürüldüğü ve farklı müzik formlarına ilham kaynağı olduğu söylenebilir. 

 

 

Kaynak:

Lisa Urkevich (2015). Music and Traditions of the Arabian Peninsula. Routledge.

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU